- 'Depremle Yaşama Bilimi?' ile ilgili disiplinler olarak aklımıza Sismoloji ve Yer Mühendislikleri gelir. Deprem Bilimi dersleri okullarda seçmeli olur ve okullar Deprem Okullarına 'SeismoSchool' olarak dönüşürse depremle yaşanır.
- Kitap Notu: Depremlerin yıkıcı gücü, eski zamanlardan beri insanların bu konu üzerine araştırmalarını teşvik etmiştir, ancak depremlerin bilimsel çalışması şaşırtıcı derecede yeni bir çabadır. 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar depremlerin enstrümantal kayıtları yapılmadı ve sismik dalgaların üretilmesi için birincil mekanizma 20. yüzyılın başlarına kadar tanımlanmadı. Bu yeni başlangıçtan itibaren, bir dizi laboratuvar, alan ve teorik araştırma, güçlü ve yeni bir disipline dönüşmüştür: deprem bilimi=sismoloji.
- Sismoloji temel bir bilim olarak, Dünya ve diğer karasal gezegenlerdeki deprem davranışı ve ilgili fenomenlerin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Uygulamalı bir bilim olarak sismoloji, altyapısı Dünya'nın aktif kabuğu üzerine inşa edilmiş küresel bir toplum için büyük pratik değere sahip bir bilgi tabanı sağlar.
- Bu kitap deprem biliminin büyümesini ve kökenlerini açıklar ve deprem biliminin büyümesini ve kökenlerini açıklar ve bu konuda araştırma ve veri toplama çabalarını tanımlar. Bu heyecan verici yeni disiplinin bilimsel ve sosyal katkılarını güçlendirmek.
- 'Depremle Yaşamak Mümkün mü?' sorusunun cevabı, 'EVET'. Japonya'da hem deprem oluyor hem de insanların çok önemli kısmı depremle zarara uğramadan yaşıyor. Deprem öncesi risk azaltıcı, jeofizik zemine uygun yapılarla yaşamak mümkün!
- 'Ulusal Deprem Vizyonu' sürekli güncellenen, değişen ve konuyla ilgili bütün disiplinlerden bilim insanlarının birikimleri ile oluşursa riskin azaltılmasın ortaya çıkan sonuçlar sağlam olur. Aksi durum deprem felaketini tetikler.
- 'Deprem Ülkelerinde Gayrimenkul Jeofiziği' çok önemli. Kaliforniya deprem yasasına göre emlak danışmanları deprem risklerini gayrimenkul pazarlamada dikkate almak ve alıcıları uyarmak zorunda. Emlak sektöründe, "Gayrimenkul Jeofizik Değerleme" zorunlu olmalı.
- 'Deprem Riskini Azaltacak Önlemler Biliniyor mu?' sorusu için verilecek cevap, 'EVET' olacaktır. Çünkü, deprem bilimi sismoloji konusunda ve deprem mühendisliği alanında yıllarca önemli senaryo çalışmaları ile uyarılar yapılıyor.
- 'Sismoloji Kültürü' bir toplumda ne kadar yaygınlaşırsa, depremin tehlikeden zarara ve yıkıma dönme olasılığı o kadar azalır. Bu nedenle, 'Sismoloji ve deprem Kültürü' dersleri okullarda seçmeli olmalı. Kültürel Sismoloji şart!
- 'Depremler tetikler mi ?' sorusu için 'EVET' yanıtı vermek doğru olur. Tetikleme iki türlü olabilir. Yakın civarda deprem meydana getirecek fayın oluşum zamanının 'advanced' öne çekilmesi veya 'delayed' ötelenmesi şeklinde.
- 'Deprem Yıkıcı Olur mu?' sorusuna verilecek yanıtda çok basit olarak , 'HAYIR' olur. Çünkü, deprem yıkmaz ve depremin yıkmak ve öldürmek gibi bir misyonu yok fakat depremi ciddiye almayan bilimsiz şehirleşme 'YIKICI' olur.
- 'Türkiye'yi Bekleyen Deprem Tehlikesi' yıllar içinde azalmaz veya artmaz çünkü depremlerin oluşum fiziği ve tekrarlanma mekaniği sürecinde gelişir. Deprem riski öncelikle azaltılacak olan, yapılar ve insanlar üzerinde ki etkileridir. Risk azaltılır!
- 'Türkiye'yi Bekleyen Deprem Tehlikesi' yalnızca şehir merkezlerinde ki faylar ile sınırlı değil, şehirlere uzak denizlerin içinde ki kırıkların deprem üretmesiyle de alakalı. 'Bütünleşik Deprem Tehlike Analizleri' güncellenmeli.
- 'Deprem fay hatları tetiklenir mi ?' sorusu önemli çünkü depremler hem yakın mesafede 'static triggering' hem de uzak mesafede 'dynamic triggering' etkisi ile tetiklenir. Tetikleme İzleme Grupları kurulmalı.
- 'Depremler neden bu kadar yıkıcı oluyor?' sorusunun cevabı, deprem enerjisinin yeryüzünde yayılımıyla değişen zeminlerde Jeofizik direncin değişiminin önceden doğru öngörülmemesi olarak açıklanabilir.
- 'Depreme Hazır mıyız?' sorusunun cevabı 'deprem sonrası kurtarma ekiplerimiz hazır! 'olması şeklinde veriliyorsa, deprem öncesi risk azaltıcı yerel ve yapısal risklerde iyileştirme yapılmadığı anlaşılacağı için cevap 'hazırlıksızlık' şeklinde olur.
- Türkiye başta olmak üzere yeryüzünde meydana gelen depremlerin oluşum fiziği sürekli ve sistematik olarak çalışıyor. Büyük depremlerin olacağı riskli kuşaklar boyunca meydana gelen milyonlarca deprem uyarılar sağlıyor.
- Türkiye'yi bekleyen deprem tehlikesi çok iyi biliniyor ve olasılık olarak Türkiye'de deprem tehlikesine göre uyarlı risk azaltıcı jeofizik merkezli çözümlerin üretilmesi zorunlu. Zeminlerin 7/24 jeofizik direnci izlenmeli.
- Deprem tehlikesi Türkiye'de Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında en yüksek seviyede ve bunun nedeni Türkiye'nin Jeofizik yüksek gerilimli bir kuşakta yer almasından kaynaklanıyor.
No comments:
Post a Comment