Friday, December 29, 2023

Erzincan Depreminin 84. Yıldönümünde Deprem Güvenliği

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülkedir. Bu nedenle, deprem riskini azaltmak için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. 2014 yılında İstanbul Üniversitesi AUZEF ve Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından düzenlenen Erzincan 1939 Depreminin 75. Yılında Deprem Konferansı'nda, deprem riskini azaltmak için önemli öneriler sunulmuştur. Bu önerileri, günümüz koşullarına göre değiştirerek ve geliştirerek yeniden yazabiliriz.

Deprem riskini azaltmak için öneriler:

  • Yatay yapılaşmaya öncelik verilmelidir. Yüksek katlı binalar, deprem sırasında çok uzun süre sallanarak büyük hasar ve can kaybına neden olabilir. Bu nedenle, deprem riski yüksek olan şehirlerde, yeni inşaatlar yapılırken yatay yapılaşmaya öncelik verilmesi gerekmektedir.
  • Deprem odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanmalıdır. Deprem sonrası yapılan çalışmalar, deprem riskini azaltmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, deprem riski yüksek olan şehirlerde, deprem odaklı kentsel dönüşüm çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir.
  • Deprem riskini azaltmak için, yerel yönetimler ve uzmanlar iş birliği yapmalıdır. Deprem riskini azaltmak için, yerel yönetimlerin ve uzmanların iş birliği yapması gerekmektedir. Bu iş birliği, deprem riskini daha iyi anlamamıza ve önlem almamıza yardımcı olacaktır.
  • Depremlerin sosyolojik ve psikolojik etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Depremler, sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bir yıkıma neden olabilir. Bu nedenle, depremlerin sosyolojik ve psikolojik etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.


Önerilerin geliştirilmesi:

Bu öneriler, deprem riskini azaltmak için önemli bir yol haritası sunmaktadır. Ancak, günümüz koşullarına göre bazı geliştirmeler yapılabilir. Örneğin, yatay yapılaşma önerisi, deprem riski yüksek olan şehirlerde sadece yeni inşaatlar için değil, mevcut binalar için de uygulanabilir. Bu, mevcut binalarda riskli yapıların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaktır.

Deprem odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları, sadece deprem sonrası değil, deprem riski yüksek olan şehirlerde sürekli olarak yürütülmelidir. Bu, deprem riskini azaltmada daha etkili olacaktır.

Deprem riskini azaltmak için, yerel yönetimler ve uzmanların iş birliği sadece deprem öncesi değil, deprem sonrası da devam etmelidir. Bu, deprem sonrası çalışmaların daha verimli bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır.

Depremlerin sosyolojik ve psikolojik etkilerinin göz önünde bulundurulması, deprem sonrası çalışmaların kapsamını genişletecektir. Bu, depremzedeler için daha iyi bir rehabilitasyon sürecinin sağlanmasına yardımcı olacaktır.

Sonuç:

Erzincan 1939 Depreminin 84. yılında, deprem riskini azaltmak için gerekli önlemlerin alınması daha da önem kazanmaktadır. Sunulan öneriler, bu konuda önemli bir yol haritası sunmaktadır. Bu önerilerin hayata geçirilmesi, depremlerin neden olduğu can ve mal kayıplarını azaltmaya yardımcı olacaktır.


Referans:

İstanbul Üniversitesi AUZEF ve Mimar ve Mühendisler Grubu. (2014). Erzincan 1939 Depreminin 75. Yılında Deprem Konferansı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi AUZEF.












No comments:

Post a Comment