Saturday, November 25, 2023

Çocuklara Verebileceğimiz En Güzel Şeyler

 
Çocuğa zaman verin, küçük şeylerden zevk almasını öğretin, iyi bir örnek olun, mutluluğu onunla paylaşın.


Çocuklar, hayatımızın en büyük mucizeleridir. Onların varlığı, dünyamızı daha güzel ve anlamlı hale getirir. Çocuklar, sevgi, neşe, heyecan ve umudun kaynağıdır.

Çocuğa verilebilecek en güzel şey zamandır

Çocuklara verilebilecek en güzel şey zamandır. Onlarla kaliteli vakit geçirmek, onların gelişimi için çok önemlidir. Çocuklar, sevgi ve ilgi görmek isterler. Onlarla birlikte oynamak, onlarla sohbet etmek, onlara hikayeler anlatmak, onların mutluluğunu ve gelişimini sağlar.

Çocuğa küçük şeylerden zevk almasını öğreten, ona büyük bir servet bırakmış olur

Çocuklara küçük şeylerden zevk almasını öğretmek, onlara büyük bir servet bırakmaktır. Çocuklar, her şeyi yeni keşfederler. Onların için küçük bir şey, büyük bir mutluluk kaynağı olabilir. Çocuklara küçük şeylerin değerini öğretmek, onların mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmesine yardımcı olur.

Çocukların, nasihatten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır

Çocuklar, nasihatleri dinlemekten çok, iyi örnekleri takip ederler. Anne babalar, çocuklarına iyi birer örnek olmalıdır. Onların davranışları, çocuklarının davranışlarını şekillendirir. Anne babalar, çocuklarına sevgi, saygı, sorumluluk, empati gibi değerleri aşılamalıdır.

Çocuk, dünyanın en büyük mutluluğudur

Çocuklar, dünyanın en büyük mutluluğudur. Onlarla birlikte olmak, hayatımızı daha anlamlı hale getirir. Çocuklarımızın mutluluğu, bizim mutluluğumuzdur. Çocuklarımızı mutlu etmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

Bu özlü sözler, çocukların önemini ve onlara nasıl davranmamız gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Çocuklarımızı mutlu ve sağlıklı bir şekilde yetiştirmek, hepimizin görevidir.

Trafik Afet Riski

Her yıl binlerce insan, denetim, eğitim ve cezalardaki yetersizliklere bağlı olarak meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybediyor.

Trafik kazasında ölen insanlar

Trafik kazaları, ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. Bu kazaların önüne geçmek için denetimlerin artırılması, sürücülerin ve yolcuların eğitimlerinin iyileştirilmesi ve cezaların caydırıcı hale getirilmesi gerekmektedir.

Denetimlerin Artırılması

Denetimlerin artırılması, trafik kazalarının önlenmesinde en önemli unsurlardan biridir. Yetkililer, trafikte kurallara uymayan sürücüleri daha sıkı bir şekilde denetlemelidir. Bu sayede, sürücülerin kurallara uyma bilinci artırılacaktır.

Eğitimin İyileştirilmesi

Sürücülerin ve yolcuların trafik kuralları ve güvenli sürüş teknikleri konusunda daha iyi eğitilmesi de trafik kazalarının önlenmesi için önemlidir. Bu amaçla, okullarda trafik eğitimi verilmelidir. Ayrıca, sürücü kurslarında verilen eğitimlerin kalitesi artırılmalıdır.

Cezaların Caydırıcı Hale Getirilmesi

Trafik kurallarına uymayan sürücülere verilen cezaların caydırıcı olması da önemlidir. Cezaların caydırıcı olması, sürücülerin kurallara uyma olasılığını artıracaktır.

Bu konuda hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Trafik kurallarına uyalım, trafikte dikkatli olalım ve başkalarını da uyaralım.


#trafikkazası #trafikafeti #denetim #eğitim #ceza #güvenlisürüş

Friday, November 24, 2023

Öğretmenler Günü: Ülkemizin Geleceği ve Toplumun Gelişimi

Öğretmenler Günü, her yıl 24 Kasım'da kutlanan, öğretmenlik mesleğini ve öğretmenleri onurlandıran bir gündür. Bu önemli günde, öğretmenlerin ülkemizin geleceğini şekillendirmede ve toplumu bilgilendirmede oynadıkları kritik rolü hatırlamak ve onlara minnettarlığımızı ifade etmek için bir fırsat buluyoruz.

Sunday, November 19, 2023

Deprem Riskini Azaltma Rehberi - 03

Depremler, dünyanın dört bir yanında meydana gelen doğal afetler arasında belki de en şiddetlisi ve en tahripkarıdır. Hem bireysel hayatlar hem de topluluklar için derin yaralar açarlar. Yıllarca jeofizik profesörlüğü yapmış biri olarak, deprem dinamiklerini, nedenlerini ve sonuçlarını incelerken, aynı zamanda bu kuvvetli sarsıntıların toplum üzerindeki etkisini de gözlemleme fırsatım oldu. Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla deprem kuşağında olması, bu konunun önemini bir kat daha artırıyor. İstanbul ve Marmara Bölgesi özellikle risk altında olan bölgelerin başında geliyor. Bu blog yazısında, depremlerin neden olduğu tehlikeler, hastanelerin deprem riskini azaltma stratejileri, Marmara Bölgesi'nde beklenen depremin potansiyel etkileri ve depremlerde farklı dalga türlerinin etkileri gibi konuları derinlemesine ele alacağız. Deprem gerçeğini anlamak ve ona göre hazırlıklı olmak, hayat kurtarabilir. Umarım bu yazı, bu konuda farkındalığınızı artırmanıza ve deprem riskini azaltma konusunda bilinçlenmenize yardımcı olur. Başlayalım.

Deprem Tehlikesi ve Hastanelerin Deprem Riskini Azaltma Stratejileri

Deprem Riskini Azaltma Rehberi - 04

Merhaba değerli öğrenciler, Sizlere bu blog yazısında, son dönemlerde sıklıkla gündeme gelen ve deprem riski altındaki hastanelerde alınması gereken önlemleri ele alacağız. Özellikle deniz kenarında bulunan hastaneler, deprem tehlikesine karşı özel bir ilgi gerektirir. Ülkemizde yaşanan depremler ve tarihsel verilere dayanarak, bu konunun ne kadar kritik olduğunu daha iyi anlayacağız.

Günümüzde, depremlere karşı alınması gereken tedbirlerin önemi her zamankinden daha fazla vurgulanmaktadır. Ülkemizin deprem kuşağı üzerinde bulunması, bu konuda daha fazla bilinçlenmemiz gerektiğini göstermektedir. Özellikle hastaneler gibi toplum için kritik öneme sahip olan kurumların depreme karşı hazırlıklı olması gerekmektedir.

Depremler sırasında en büyük tehlike, yıkılan binaların altında sıkışan veya yaralanan insanlardır. Bu nedenle, hastaneler gibi sağlık kurumlarının, deprem anında hızlı bir şekilde hizmet verebilecek şekilde tasarlanması ve donatılması büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda, hastanelerin depreme dayanıklı olması ve hastaların güvenli bir şekilde tahliye edilebilmesi gerekmektedir.

Deprem riskini azaltmak için alınabilecek önlemler arasında şunlar bulunmaktadır:

  1. Yapısal Güçlendirme: Hastane binaları, depreme dayanıklı malzemelerle inşa edilmelidir. Binaların temel yapıları güçlendirilmeli ve düzenli olarak bakım yapılmalıdır.
  2. Acil Durum Ekipmanları: Hastaneler, deprem anında kullanılmak üzere acil durum ekipmanlarına sahip olmalıdır. Bu ekipmanlar arasında yangın söndürme cihazları, ilk yardım malzemeleri ve acil tahliye ekipmanları bulunmaktadır.
  3. Deprem Tatbikatları: Hastane personeli, düzenli olarak deprem tatbikatlarına tabi tutulmalıdır. Bu tatbikatlar, deprem anında nasıl hareket edilmesi gerektiğini öğretir ve personelin daha iyi hazırlıklı olmasını sağlar.
  4. İletişim Planları: Hastaneler, deprem sonrası iletişim sağlamak için güvenilir iletişim planlarına sahip olmalıdır. Hem içerideki hem de dışarıdaki kişilerle iletişim kurma yetenekleri hayati önem taşır.

Bu ve benzeri önlemler, hastanelerde deprem riskini azaltmak için atılabilecek adımlardan sadece birkaçıdır. Öğrencilerimiz, gelecekte bu tür konularda daha fazla bilinçli ve yetkin hale gelerek, toplumumuzu deprem riskine karşı daha iyi hazırlamak için katkı sağlayacaklardır.

Unutmayın, depreme karşı hazırlıklı olmak, hayat kurtarabilir ve felaketlerin etkilerini minimize edebilir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve güncel kalabilmek için bu blogu takip etmeye devam edin.

Sağlıkla kalın!

PROJE 365 SORULARI

Deprem Riskini Azaltma Rehberi - 05

Merhaba Değerli Okuyucular,

Bugün burada "Hastanelerde Deprem Riskinin Azaltılması" dersini veren bir Jeofizik Profesörü olarak, öğrencilerimizin proje ödevleri kapsamında ortaya attıkları önemli sorunları ele almak amacıyla bir aradayız. Deprem bilimi ve güvenliği konularında meraklı, bilinçli ve çözüm odaklı bir topluluğun bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.

Öğrencilerimizin ortaya koyduğu bu projeler, Türkiye'de sismik tehlike haritası güncellemeleri, kötü zeminlerin deprem riski üzerindeki etkileri, deprem yer hareket düzeyleri ve halkın bilgilendirilmesi, yerel zemin sınıfları ve inşaat uygunluğu gibi konulara odaklanıyor. Bu konular, deprem risklerini azaltma ve toplumumuzun daha güvende olmasını sağlama konusunda hayati öneme sahiptir.

İlk makalemizde, Türkiye'de sismik tehlike haritaları güncellemelerinin gecikmelerini ve bu süreci hızlandırmak için neler yapılabilir sorusunu ele alacağız. Kuzey Amerika'da bu haritalar neden daha sık güncellenirken, Türkiye'de güncelleme neden 23 yıl sonra gerçekleşti? Bu sorunun cevabını arayarak, daha güncel ve doğru bilgilere nasıl ulaşabileceğimizi inceleyeceğiz.

Siz de deprem riskleri, sismik güvenlik, ve depreme dayanıklı binalar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu sayfayı takip etmeye devam edin. Öğrencilerimizden gelen sorulara ve önerilere her zaman açığız ve bu önemli konularda daha fazla insanı bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz.

PROJE 365 SORULARI

Deprem Riskini Azaltma Rehberi - 06

Merhaba sevgili okuyucular! Bugün, hemşirelik eğitiminde çağa uygun bir adımı incelemek ve bu alandaki yenilikçi yaklaşımları keşfetmek üzere buradayız. Hemşirelik, sadece hasta bakımıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sağlık tesislerinin deprem riskine karşı dayanıklılığını artırmaya yönelik öğrenim modelleriyle de gelişiyor.


Sağlık Fakültesi Hemşirelik Bölümü'nde gerçekleştirilen "Deprem Riski Azaltma Dersi ve Proje Temelli Öğrenme Modeli"ne odaklanan bu yazıda, öğrencilere sadece bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda onların merak ve ilgi alanları doğrultusunda öğrenmelerine olanak tanıyan bir eğitim yaklaşımını keşfedeceksiniz.

Webinar ve Proje Temelli Öğrenme: Yeni Bir Boyut Katıyoruz

Hemşirelik alanında bilgi ve becerileri artırmanın yanı sıra, öğrencilere deprem riskini azaltma konusunda bilinç kazandırmak amacıyla düzenlenen webinarlar, öğrenci etkileşimini artırmak ve detaylı sorulara derinlemesine cevaplar bulmak için mükemmel bir platform sunuyor. Bu interaktif yaklaşım, sadece ders içeriğini öğretmekle kalmayıp, aynı zamanda öğrencilerin sorunlarını paylaşarak çözüm bulma sürecine dahil olmalarını sağlıyor.

Öğrenci Projeleri: Bilgiyi Pratiğe Dökme Zamanı

Haftalık proje ödevleri, öğrencilere sadece teorik bilgileri değil, aynı zamanda bu bilgileri nasıl uygulayacaklarını da öğretiyor. Proje ödevleri, öğrencilere deprem riski azaltma stratejilerini araştırma ve uygulama fırsatı sunarak, hem yazma hem de araştırma becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.

Deprem Güvenliği ve Sağlık Tesisleri: California Deneyimi

Ayrıca, yazımızda California'daki bir hastane üzerinden yapılan analizlerle, depremlerin sağlık tesislerine etkilerini inceleyen önemli bir akademik çalışmaya da değineceğiz. Özellikle, deprem güvenliği konusunda yapılan düzenlemelerin ve alınan tedbirlerin, sağlık tesislerinin dayanıklılığını artırmadaki etkilerini ele alacağız.

Yenilik ve Öğrenimde Ters Yüz Modeli: Geleceği Şekillendirmek

Geleneksel eğitim yöntemlerinden farklı olarak, öğrencilere meraklarını takip etme özgürlüğü tanıyan ters yüz eğitim modeli, bu alandaki yenilikleri ve geleceği şekillendirmeyi amaçlıyor. Yazımızda, bu modelin nasıl uygulandığını ve öğrencilerin bu sayede nasıl daha etkili bir öğrenme deneyimi yaşadığını keşfedeceksiniz.

Bu yazıda, hemşirelik eğitimindeki bu yenilikçi yaklaşımların sadece bilgi değil, aynı zamanda deneyim ve pratiği de kapsadığını göreceksiniz. Deprem riski azaltma dersi, projeler, webinarlar ve öğrenimde ters yüz modeli ile hemşirelik öğrencilerine benzersiz bir öğrenme deneyimi sunuyor. Siz de bu eğitim modelini daha yakından keşfetmeye hazır mısınız? Öyleyse, buyurun, yolculuğumuza başlayalım!

PROJE 365 SORULARI

Saturday, November 11, 2023

Yüksek Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı: Başarıya Giden Yol Haritası

Merhaba sevgili okurlar! Bugün sizlere, etkili insanların yaşamlarına yön veren ve başarılarını şekillendiren yedi güçlü alışkanlığı tanıtmak istiyorum. Bu alışkanlıklar, ünlü yazar Stephen R. Covey'in

"The 7 Habits of Highly Effective People" kitabında detaylı bir şekilde ele alınıyor.

1. İnisiyatif Al (Be Proactive): Etkili insanlar, kendi yaşamlarının sorumluluğunu üstlenirler. Olaylara tepki vermek yerine önceden plan yaparak, davranışlarını kontrol etmeye odaklanırlar.

2. İlk Önce Sonu Hedefle (Begin with the End in Mind): Bu alışkanlık, etkili insanların belirledikleri net hedeflere odaklanmalarını sağlar. Hedefleri belirleyerek, yaşamlarını anlamlı ve etkili bir şekilde yönlendirirler.

3. İlk Şeyleri İlk Sıraya Koy (Put First Things First): Öncelikli işlere odaklanma alışkanlığı, etkili insanların uzun vadeli hedeflere ulaşmalarını sağlar.

4. Kazan/Kazan Düşün (Think Win/Win): İşbirliğine dayalı düşünce tarzını benimseme alışkanlığıyla, etkili insanlar, karşılıklı kazanç prensibiyle hareket ederler ve diğerlerinin başarısını kendi başarıları olarak görürler.

5. Anlamaya İlk Önce Anlaşılmak İçin Çaba Göster (Seek First to Understand, Then to Be Understood): Empati kurma ve etkili iletişim alışkanlığı sayesinde, etkili insanlar önce karşılarındakini anlamaya çalışır ve sonra kendilerini anlatırlar.

6. Sinerji Yarat (Synergize): İşbirliği ve takım çalışması alışkanlığıyla farklı perspektifleri birleştirerek daha güçlü çözümler bulmaya çalışırlar.

7. Testiyi Bileyerek Kes (Sharpen the Saw): Denge ve kişisel bakım alışkanlığı, etkili insanların beden, zihin, ruh ve sosyal yaşamları arasında denge kurmalarına yardımcı olur.

Bu alışkanlıkları benimseyen bireyler, sadece bireysel başarı elde etmekle kalmaz, aynı zamanda liderlik yeteneklerini geliştirir ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimserler. Bu etkili alışkanlıkları hayatımıza entegre etmek, başarı ve doyum dolu bir geleceğin temelini atmamıza yardımcı olabilir. Unutmayın, küçük adımlar büyük değişimlere dönüşebilir! 🌟 #Etkiliİnsan #BaşarıAlışkanlıkları #StephenRCovey

Friday, November 10, 2023

Doğal Afetlerin Toplumsal Etkileri: Deprem Örneği

Doğal afetler, insanların hayatını ve yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyebilir. Deprem, özellikle dünya genelinde sıkça görülen bir doğal afettir ve insanların hayatını ciddi şekilde etkileyebilir. Deprem öncesi ve sonrası hazırlıklar, afet haberciliği, risk yönetimi, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma gibi konular, deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için önemlidir.

Öğretmenler, deprem ve toplumsal etkileri hakkında bir röportaj yapmışlardır. Bu röportajda, öğretmenlerin deneyimleri ve gözlemleri paylaşılmıştır. Konuşulan konular arasında, afet haberciliği, risk yönetimi, deprem öncesi ve sonrası hazırlıklar, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma gibi konular yer almıştır. Öğretmenler, deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunmuşlardır.

Deprem öncesi hazırlıklar, deprem sırasında ve sonrasında insanların hayatını kurtarabilir. Deprem öncesi hazırlıklar arasında, acil durum çantası hazırlamak, evinizi güçlendirmek, yangın söndürücü, el feneri, radyo gibi malzemeleri hazırlamak yer alabilir. Deprem sırasında ise, güvenli bir yere sığınmak, kapı ve pencere gibi açıklıkları kapatmak, asansör kullanmamak gibi önlemler alınabilir.

Deprem sonrasında ise, yaralılara yardım etmek, su, gıda, ilaç gibi malzemeleri temin etmek, hasar tespiti yapmak gibi önemli adımlar atılabilir. Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma da deprem sonrasında önemlidir. İnsanlar, birbirlerine destek olmalı ve yardımlaşmalıdır.

Afet haberciliği ve risk yönetimi deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için önemlidir. Afet haberciliği, doğal afetlerin önceden tahmin edilmesi ve insanların uygun şekilde hazırlanması anlamına gelir. Risk yönetimi ise, doğal afetlerin etkilerini azaltmak için alınacak önlemleri belirlemek ve uygulamak anlamına gelir.

Öğretmenlerin deneyimleri ve önerileri, deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için önemli bir kaynak olabilir. Deprem öncesi ve sonrası hazırlıklar, afet haberciliği, risk yönetimi, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma gibi konular, insanların hayatını ve yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen doğal afetlerin etkilerini azaltmak için önemlidir.

Wednesday, November 8, 2023

Depremler ve Marmara Bölgesi: Yerel Hassasiyet ve Beklenen Büyük Depremin Etkileri

Marmara Bölgesi, özellikle İstanbul'da büyük bir deprem beklentisi bulunmaktadır. Bu depremler, Marmara Denizi'nin kuzey veya güney kolunda meydana gelebilir. Bölgenin depreme karşı hassaslığı ve kırılganlığı, vatandaşların dikkatle takip etmeleri gereken bir konudur. Depremin etkileri, yerel zemin koşullarına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle deprem hazırlıkları önemlidir ve yaşadığınız binanın oturduğu zemin sınıfını bilmek, zemin koşullarına bağlı riskleri anlamak açısından önemlidir. Türkiye'de deprem beklentisi, özellikle Marmara bölgesinde yoğundur ve son yaşanan depremler bu konudaki tartışmaları artırmıştır. Bu bağlamda, bölgede yaşayan kişilerin depremi hissetme deneyimleri ve depremin etkileri üzerine detaylı bilgiler sunulmaktadır.

Saturday, November 4, 2023

Depremlerin Önemi ve Depremlerden Alınan Dersler

Depremler, dünya genelinde yıllık olarak milyonlarca insanı etkileyen doğal afetler arasında yer almaktadır. Bu doğal olaylar, yaşanılan bölgelerde ciddi yıkımlara, can kayıplarına ve ekonomik kayıplara neden olabilirler. Depremler sırasında meydana gelen toprak kaymaları, bina yıkılmaları ve tsunamiler gibi etkiler, insan hayatı üzerinde derin izler bırakabilir.


Bu nedenle, depremler ve afet haberciliği konuları son derece önemlidir. Depremlerin doğası ve etkileri hakkında bilgi sahibi olmak, önleyici önlemler almayı ve afet anında nasıl davranılacağını anlamayı kolaylaştırır. Ayrıca, geçmiş depremlerden alınan dersler, gelecekteki hazırlıklar için büyük bir rol oynamaktadır.

Depremler, insanların dayanışmasını ve yardımlaşmasını da teşvik eder. Deprem sonrası toplumun bir araya gelip yardımlaşması, afetzedelerin acil ihtiyaçlarını karşılamak ve felaket sonrası iyileşme sürecine destek olmak için kritik bir öneme sahiptir.

Özellikle depremi yaşamış bireyler, bu tür afetlerin ciddiyetini ve hayatlarını nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlarlar. Deprem anı ve sonrasını deneyimlemiş olanlar, bu konuda daha fazla farkındalık yaratmak ve bilinçli davranmak için önemli bir rol oynarlar.

Depremler hakkında bilgi sahibi olmak ve afet haberciliği konularına ilgi göstermek, toplumların daha güvenli ve hazırlıklı olmalarına katkı sağlar. Bu nedenle, depremlerin önemi ve depremlerden alınan dersler, herkesin üzerinde düşünmesi gereken konulardır.

Deprem Güvenli Yapılaşma Standartlarının Uluslararası Uyarlaması

Bir Jeofizik profesörü olarak Türkiye'de Saha Sismolojisi dersini ilk açan ve yıllarca Deprem Güvenli Yapılaşma Standartlarını geliştirmek için çalışan bir akademisyenim. TMMOB Jeofizik Mühendisleri 12. Dönem İstanbul Şube Başkanlığı görevimi yürütürken bu konuya önem verdim. Ayrıca Türkiye Standartlar Enstitüsü'nü ziyaret ettim ve bir sivil toplum kuruluşunun dergisinde 'Standartlı Mühendislik' hakkında bir yazı yazdım. Ancak tüm bu çabalarıma rağmen, katkı sağlayıp sağlamadığımı tam olarak bilemiyorum.

Beklenen İstanbul depremi öncesi birçok yeni inşa edilen gayrimenkul projesini ziyaret ettim ve depreme karşı daha güvenli yapılar inşa etmek için Jeofizik Raporları talep ettim. Ancak dünya genelinde kabul edilen mühendislik standartlarına uygun bir rapor bulamadım. Gayrimenkul satış yöneticileri ve müteahhitler, "Belediye onay verdi!" diyerek taleplerimi sıklıkla reddettiler.

Aslında sorun, Jeofizik Mühendisleri ve bu talepleri yerine getirmeye istekli Jeofizik Mühendislerinde değil. Sorun, dünyanın en büyük deprem riski altında olan İstanbul gibi yerel yönetimlerde, uluslararası mühendislik standartlarını talep etmeyen veya bu standartları anlayacak bilgiye sahip olmayan deneyimli Jeofizik Mühendislerini istihdam etmeyen yerel yönetimlerde.

Ne olursa olsun, büyük bir deprem sonrası tüm yıkım ve kayıpların baş sorumlusu yerel yöneticiler olacaktır. Birçok Jeofizik Mühendisliği bölümünün olduğu bir ülkede, uluslararası standartlara uygun Jeofizik Mühendisliği için gereken şartnameleri hazırlamayan bu yönetimler sorumludur.

Katar'da, Amerika'da, Japonya'da ve Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi İnşaat Jeofiziği standartları aynıdır. Bu standartlar şunları gerektirir:

  1. Yetkin Mühendisler: En az 20 yıl saha deneyimine sahip uzman mühendisler.
  2. Yetkin Ekipman: En az 48 kanallı Jeofizik ekipmanı.
  3. Yetkin Kalibrasyon: Tüm sensörlerin güncel kalibrasyon test belgelerini isteme.
  4. Yetkin Yöntemler: Sismik kırılma için uzun 240 metrelik bir profil ve MASW çalışmaları için kısa 120 metrelik bir profil gereksinimi.
  5. Yetkin Enerji: En az 800 Joule enerji üreten bir kaynak kullanımı.
  6. Yetkin Jeofonlar: Sismik kırılma için 8Hz, Sismik MASW için 4.5 Hz jeofon gerekliliği.
  7. Yetkin Çözünürlük: Jeofonlar arası en fazla 5 metre açıklık gerekliliği Sismik kırılma için, Sismik MASW için ise en fazla 2.5 metre açıklık gerekliliği.
  8. Yetkin Vuruş Sayısı: En az 11 vuruş gerekliliği Sismik MASW için.
  9. Kuyu İçi 3 Jeofonlu Sismik: Yüzey sismolojisi ile karşılaştırmalar yapmak ve yüzeyden tahmin edilen sismik hız sapmalarını düzeltmek amacıyla.
  10. Deneme Çalışması: Profil boyunca bir günlük deneme çalışması yapılması ve sonuçların kurum içi mühendis onayından geçtikten sonra "Profil Boyunca Sismoloji" çalışmalarına başlama gerekliliği
NOT: 4 Kasım 2019 tarihli yazı yeniden düzenlendi.

Friday, November 3, 2023

Depremler ve Okullar: Eğitim Kurumlarının Dayanıklılığı

Merhaba değerli öğrencilerim, bugün afet haberciliği dersinde özellikle depremler ve binaların bu depremlere karşı dayanıklılığını ele alacağız. Gelin ilk olarak 6 Şubat 2023 tarihli büyük depremler sonrasında hastanelerin durumunu inceleyelim. Amerika'dan gelen bilim insanları, dünyada ilk defa bu büyüklükteki depremlere karşı şehir hastanelerinin ayakta kalabilmesi üzerine incelemelerde bulunmuşlardır. Bu incelemeler sonucunda, Türkiye'nin şehir hastaneleri tam not almıştır. Peki, bu başarının arkasında ne yatıyor?

Sağlık Bakanlığımız, 2012 yılında bir kararla, 100 yatak kapasitesinden fazla olan tüm hastanelerde sismik izolatör kullanımını zorunlu hale getirdi. Sismik izolatör, depremin kuvvetini zeminden binalara geçişi sırasında büyük oranda filtreleyerek yapıların deprem etkilerini daha az hissetmesini sağlar. Özellikle şehir hastanelerimiz bu sistemi kullanarak, deprem sırasında operasyonlarını bile kesmeden çalışmalarını sürdürebilmiştir. Ancak, ne yazık ki bazı eski hastanelerimizde hasarlar gözlemlendi.

Bir diğer önemli konu ise okullar. Deprem yönetmeliklerimize göre hastane ve okul gibi kamu binalarının, normal konutlara göre %50 daha güçlü yapılmak zorunda olduğunu belirtmeliyim. Ancak ne yazık ki bu yönetmeliklere rağmen bazı okullarımızda eksiklikler veya uyumsuzluklar gözlemlendi. Örnek vermek gerekirse, son deprem sonrasında İstanbul'da 73 okul, riskli olduğu gerekçesiyle boşaltıldı. Bu durum, deprem yönetmeliklerimizin ne kadar mükemmel olursa olsun, denetimin ve uygulamanın da bir o kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, depremler karşısında binalarımızın dayanıklılığı, sadece yönetmeliklerle değil, bu yönetmeliklerin doğru uygulanmasıyla mümkündür. Yapı mühendislerimiz, yönetmeliklere uygun projeler geliştirirken, denetim mekanizmalarımızın da bu projelerin doğru bir şekilde hayata geçirilmesini sağlaması gerekiyor. Depremler ve binaların dayanıklılığı konusu sadece inşaat sektörünü değil, toplumun genel güvenliğini de ilgilendiren bir konu olup, bu dersimizde bu kritik meseleyi daha yakından inceleyeceğiz.





Çanakkale AFAD İl Müdürüyle Afet Yönetimine Dair Özel Röportaj

Afetlerin doğal döngülerde kaçınılmaz bir parça olmasına rağmen, onlara nasıl yanıt verdiğimiz ve toplumlarımızı nasıl daha dirençli hale getirdiğimiz konusunda büyük bir fark yaratabiliriz. Bu çerçevede, afet yönetimi üzerine olan bilgimizi ve deneyimlerimizi paylaşmak amacıyla Çanakkale AFAD İl Müdürü ile derinlemesine bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajın odağında, afet yönetiminin dinamiklerine, kurumsal yapı değişikliklerine, hazırlık süreçlerine ve Çanakkale gibi özel coğrafi konumda olan bir ilin afet yönetimindeki özgün deneyimlerine dikkat çekiyoruz.

Günümüzde, özellikle depremler gibi doğal afetlerin sıkça gündeme gelmesiyle birlikte, bu tür felaketlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuz ve toplum olarak nasıl bir bilinç seviyesine sahip olduğumuz soruları daha fazla önem kazanmıştır. Çanakkale, hem tarihsel deprem faaliyetleriyle hem de coğrafi konumuyla afet yönetiminin öne çıktığı bölgelerden biridir. Bu nedenle, Çanakkale AFAD İl Müdürü'nün perspektifi, bu alandaki bilgi birikimimizi ve pratiğimizi geliştirmek için benzersiz bir fırsat sunmaktadır.

Bu özel röportajda, afet yönetiminin kapsamından deprem sonrası koordinasyona, arama-kurtarma eğitimlerinden afete dirençli kent planlamasına kadar birçok konuda derinlemesine bilgiler edinme fırsatı bulacaksınız. Ayrıca, gönüllülük ve eğitim programlarından uluslararası işbirliğine kadar olan süreçlerde Çanakkale'nin özgün deneyimlerini de öğrenme fırsatınız olacak.

Özetle, afet yönetimi alanında uzun yıllardır deneyim kazanmış olan Çanakkale AFAD İl Müdürü'nün vizyonu ve deneyimleri, bu röportaj aracılığıyla sizlerle buluşuyor. Afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı bir toplum yaratma amacıyla paylaşılan bu bilgilerin, hem bireyler için hem de toplum için kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz.