Günümüzde, özellikle depremler gibi doğal afetlerin sıkça gündeme gelmesiyle birlikte, bu tür felaketlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuz ve toplum olarak nasıl bir bilinç seviyesine sahip olduğumuz soruları daha fazla önem kazanmıştır. Çanakkale, hem tarihsel deprem faaliyetleriyle hem de coğrafi konumuyla afet yönetiminin öne çıktığı bölgelerden biridir. Bu nedenle, Çanakkale AFAD İl Müdürü'nün perspektifi, bu alandaki bilgi birikimimizi ve pratiğimizi geliştirmek için benzersiz bir fırsat sunmaktadır.
Bu özel röportajda, afet yönetiminin kapsamından deprem sonrası koordinasyona, arama-kurtarma eğitimlerinden afete dirençli kent planlamasına kadar birçok konuda derinlemesine bilgiler edinme fırsatı bulacaksınız. Ayrıca, gönüllülük ve eğitim programlarından uluslararası işbirliğine kadar olan süreçlerde Çanakkale'nin özgün deneyimlerini de öğrenme fırsatınız olacak.
Özetle, afet yönetimi alanında uzun yıllardır deneyim kazanmış olan Çanakkale AFAD İl Müdürü'nün vizyonu ve deneyimleri, bu röportaj aracılığıyla sizlerle buluşuyor. Afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı bir toplum yaratma amacıyla paylaşılan bu bilgilerin, hem bireyler için hem de toplum için kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz.
A.O.Ö:Afet Haberciliği dersi kapsamında yapılan habercilik uygulaması. Afet sonrası Müdahale ve Kurtarma Çalışmaları: 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri deneyimi konulu yayının misafiri, ÇANAKKALE AFAD İL Müdürü İbrahim TARI oldu. Moderatörlüğü, ÇOMÜ Doğal Afet Risk Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi Z.T yaptı.
Z.E: Merhabalar öncelikle bizleri kırmayıp yayınımıza katıldığı için Sayın Afad Çanakkale İl Müdürü İbrahim Tarı Bey’e çok teşekkür ederim.
İ.T: Rica ederim. Buyurun lütfen.
Z.T: Afet haberciliği dersiyle bu yayını yapma imkânı bulduğum değerli hocam, Prof. Dr. Ali Osman Öncel’e de teşekkür ederim sayın hocama. Katılımcı olarak yayında bulunan afet bölgesinden katılan öğretmen arkadaşlarım bulunmakta, onlara öncelikle geçmiş olsun diliyorum. Vefat eden yakınları için Allah’tan rahmet diliyorum. Öncelikle kendimi tanıtmak istiyorum. Ben Z.T:coğrafya öğretmeniyim. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Doğal Afetlerin Risk Yönetimi Anabilim Dalı'nda yüksek lisans yapmaktayım.
A.O.Ö: Rica ederim.
Z.T: Sayın İl Müdürümüz Kendinizi Tanıtır mısınız? İbrahim Tarı Bey kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
İ.T: 1958 yılında İstanbul’da doğdum. Aydın'da büyüdüm. Liseyi Aydın’da bitirdim. Sonra üniversiteyi İstanbul’da okudum. 1983 yılından beri de Sivil Savunma Teşkilatı ve Afad Teşkilatında görev almaktayım. 7.11.2023 itibariyle de memuriyetten emekli olacağım inşallah.
Z.T: Hayırlı olsun İbrahim Bey.
İ.T: Çok teşekkür ederim.
Afet Yönetiminde Kurumsal Yapının Değişimi ve Gerekçeleri
Z.E: Afad nedir? Bu konuda kısaca bilgi verebilir misiniz?
İ.T: Efendim,1999 depremleri 17ağustos ve 12 Kasım depremlerinden sonra afet ve acil durumlar konusunda çalışan kurumların tek çatı altında toplanmasıyla ilgili bir ihtiyaç doğdu.
17 Ağustos'ta Gölcük merkezli 12 Kasım’da Düzce merkezli iki depremde çok sayıda insan hayatını kaybetmiş, afet yönetimiyle ilgili hususlarda çalışmalar yapılması gerektiği ortaya çıkmış ve faaliyetlerin tek elden yönetilmesinin zararların azaltılması, riske hazırlanma konusunda önemli olduğu değerlendirilmiş. Bu doğrultuda afetlerle ilgili olarak görev yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılında Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır.
Tabii öyle olunca biz afet yönetiminin tüm evreleri afet öncesi sırası ve sonrasındaki tüm evreleri yani bizim afet yönetimi dediğimiz tüm evreleri bir arada yöneten tek çatıda olmasını sağlayan koordinasyonun tek elde olmasını sağlayan bir yapı kurulmuş oldu. Yani Afad, afet ve acil durumlardan afet yönetiminin tüm evrelerinde hem bizzat görevleri olan hem de koordinasyon görevi olan bir teşkilattır. Kuruluşta Başbakanlığa bağlı olarak kuruldu. Sonra 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemiyle birlikte İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyetlerine devam ettirdi. Halen İçişleri Bakanlığı bünyesinde bağlı kuruluş olarak Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı faaliyetlerini sürdürmektedir.
Afet Yönetiminin Kapsamı ve Evreleri
Z.T: Teşekkür ederim, İl Afet Risk Azaltma Planlarını internette görüyoruz. Bu planların hazırlanma aşaması ya da bu öncelikle önemi nedir? Bu konuda kısaca bilgi alabilir miyiz?
İ.T: Tabii çok önemli bu sorunuz biz birçok kişi afet yönetimini yalnızca afet olduğu zaman yani kriz meydana geldiğinde yapılan bir görev zanneder. Kriz yönetimidir o ve bir nevi bir anlamda kriz yönetimi ama afet yönetimi dediğimizde afet öncesi sırası ve sonrası yapılacak tüm faaliyetler, afet hazırlıkları, afet zararlarının azaltılması, afet risklerinin azaltılması, tamamen afet yönetimi başlığı altında ele alınır. Biz birçok faaliyet yapıyoruz. Tabii hazırlıklar afet sonuçlarının çok yıkıcı olmasını önleyici olacağı için, birçok planların afet öncesi yapılması gerekir. Bunlardan bir tanesi Türkiye afet müdahale planıdır ki müdahaleye yönelik bir plandır. Nasıl yapılacaktır? diye. Ama sorunuz, il risk azaltma planı dediğinizde, illerin afet risklerinin belirlenmesi ve belirlenen afet risklerine göre sorumlu kurumların hazırlıklarını, afetlerin zararlarını azaltacak yönünde afetten önce yapmalarını belirleyen, bütçe planlamalarını yaparak bunları belli bir plan dahilinde tamamlamayı ön gören bir plandır. Özelde esasında ulusal düzeyde Türkiye Afet Risk Azaltma Planı yapılmıştır. 2021 daha önce 7 pilot ilde yapılmıştır, kalan 74 ilde 2021 yılı içerisinde il risk azaltma planlarını yaparak, planlamanın öncesinde hazırlanması, risklerini azaltılmasını içeren bir plandır. Bu gerçekten çok önemlidir. İllerin riskleri nelerdir? Öncelikleri nelerdir? Ağırlıklı tehlikeleri nelerdir? Onlara yönelik çalışmalarını yapacaklardır. Bu 5 yıllık bir plandır. Bu 5 yıllık plan dahilinde bu risklerin ortadan kaldırılması çalışmalarını yürütecektir. Örneğin taşkınlara karşı riskler, kütle hareketlerine karşı riskler, deniz kazalarına yönelik riskler. Mesela Çanakkale’de deniz kazalarına yönelik bir risk belirlemiştir. Orman yangınlarına yönelik riskler bunlar nelerdir? Nereler bu anlamda önemlidir? Neler yapılmalıdır? Risklerin azaltılması, dolayısıyla zararlarının azaltılması yönünde planın kendisi budur. Her ilin risk azaltma planı tamamlanmış
valiler tarafından onaylanmış ve yayımlanmıştır. İller risklerle ilgili yaptıkları çalışmaları bir sistem üzerinden ilgili kurumlar ve bununla ilgili sorunları vasıtasıyla girmekte hâlihazır durumunu sistem üzerinden herkes özellikle Afad İl Müdürlüğü ilgili personeli takip etmektedir. Başkanlığımız da afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı da takip etmektedir.
Risk azaltma planlarının tamamı sayısal olarak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin web sayfalarında bulunmaktadır. İsteyen herkes ilgili il müdürlüklerine, web sayfalarına girerek kendilerinin risklerini, belirlenmiş başlıklarda, neler belirlenmiş olduklarını, bulundukları yerlerin risklerini, o planlardan öğrenebilirler.
Deprem Sonrası Acil Durum Yönetimi ve Koordinasyon
Z.T: Verdiğiniz bilgiler için teşekkürediyorum.6/2/2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla yaşanan 7.7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler ve sonrasında artçı depremler, 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı 11 ilimizde, bu illeri saymak istiyorum. Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elâzığ bu illerimizde büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açmıştır. Bildiğimiz üzere 6 Şubat depremlerinden sonra deprem bölgesine, özellikle Çanakkale’den sizlerin ve ekibinizin gittiğinizi biliyorum. Deprem bölgesindeki ilk izlenimleriniz nelerdir? Oraya gittiğinizde ne gördünüz, neler yaşadınız? Bu izlenimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
İ.T: 6 Şubat depremlerinin olduğu günün gecesi biliyorsunuz bütün yurtta aşırı şiddetli kar yağışı ihbarı yapılmıştı ve illerde kendi tedbirlerini buna göre almışlardı.
Ve de ekibimle birlikte 6 Şubat günü İl Müdürlüğümüz Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezindeydi. Sabah nöbetçi arkadaşımız deprem bilgisini, tabii ekibi topladık, personeli topladık. Derhal ve bölgeye arama kurtarma ekibinin gönderilmesi gerektiği gerçeğiyle arama kurtarma ekibimizde hazırladı. Bir süre sonra yani saat altıda ilk ekibimizi bölgeye yönlendirdik. 6 otuzda da ikinci arama kurtarma ekibimizi yine şehrimizin sağlık ekipleriyle birlikte deprem bölgesine gönderdik. Depremden etkilenen illerin dışındaki il müdürleri de birkaç saat sonra Afad Başkanlığınca belirlenen görev yerlerine gitmeleri talimatını aldı. Ben de derhal yola çıktım. Benim görev yerim olarak Osmaniye belirlenmişti. Hava şartları nedeniyle seyahat uzun sürdü. Yirmi saati aşkın bir seyahatten sonra gittim ama ekibimiz daha erken yola çıktığı için daha önce oldukça erken saatte bir deprem bölgesine giderek arama kurtarma çalışmalarına başladı. Benim şehrimle ilgili diğer illerdeki arkadaşlarımız da benzer şeyleri yapmışlar ve ekiplerini bölgeye yönlendirmişti. Osmaniye ili nispeten diğer illere göre, Kahramanmaraş Elbistan ilçesi, Hatay ilimiz ve diğer illere göre nispeten daha az etkilenmişti. Çok sayıda arama kurtarma ekibi de orada vardı. İki tane de yabancı ülkeden arama kurtarma ekipleri gönüller birlikte geldiler, çalıştılar. Yıkılmış binalar vardı. Biz vardığımızda ilk ulaşan, yakın illerin arama kurtarma ekipleri gönüllüleri, itfaiyecileri ve kamu personeli, askeri personel vardı. Kurtarma çalışmalarını benim ekibimle birlikte, illerin ekipleri, müdürlerin olduğu yere yönlendirsin denince ben de ekibimi Osmaniye yönlendirdim, orada çalışıldı.
Tabii enkaz altında insanlar var. Ağır hasarlı yıkık binalar var. Çok da soğuk bir hava ihtiyaçlar hemen ortaya çıkıyor. Başta ısınma ihtiyaçları var ama ihtiyaçları acil yardım ekipleri bu ihtiyaçların belirlenmesi, mevcutlarının dağıtılması ve istenmesi yönünde afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezinde Sayın Vali başkanlığında daha önce intikal etmiş Afad İl Müdürleri yakın İl Afad, İl Müdürleriyle birlikte ve ilgili kurum yöneticileriyle birlikte çalışıyorlardı. Biz de geldikten sonra bu faaliyetin bir parçası olduk. Öncelikle tabii arama kurtarma, acil yardım, ilk yardım faaliyetleri ve barınma çok soğuktu biliyorsunuz barınma faaliyetleriyle ilgili görev yapıldı, iş makineleri geldi. Var olan iş makineleri vardı, ilk makinelerini yönlendirmeleri, görevlendirmeleri yapıldı, iş makinelerinin enkaz olan yerlerde çok titiz çalışması gerekiyor, onların yönlendirmeleri yapıldı, ilgili iş makinelerini yönlendirirken, ihtiyaç olan iş makineleriyle ilgili bölge ülkeleri illeriyle birlikte talepte bulundu.Ağırlıklı olan illeri daha çok gönderdik. Hatay gibi Kahramanmaraş gibi illere Adıyaman gibi illere İskenderun gibi ilçelere daha çok iş makinesi ve ekipleri yönlendirdik. Açıdan ilk günlerdeki çalışmalarımız bu şekildeydi.
Afetzedelerin Yardım ve Destek İhtiyaçları
Z.T: Teşekkür ederim Müdür Bey.
İ.T: Gözlemlerimizde çok sayıda binanın yıkıldığı, diğer illerdeki arkadaşlar ve tabii takip eden diğer ekip arkadaşlarımız vasıtasıyla hasarların hangi illerde çok olduğunu da öğrenmiş olduk.
Z.E: Teşekkür ediyorum. Kaç gün kaldığını ifade etmiştiniz ya da söylemiş miydiniz? Kaçırdım ben orayı.
İ.T: 45 gün kaldım efendim deprem bölgesinde.
Z.E:Evet.
İ.T: Tabii bu arada görev yaptığımız asli görevli olduğumuz illerde de afetzedelerle ilgili işlemler yapılmakta. Onlar geldiler. Barınma ihtiyaçları çıkıyor ve doğal olarak diğer ihtiyaçları çıkıyor. Çünkü birer valizlerle çıkmışlardı, üst başla lazım. Tabii nakdi ihtiyaçlarının karşılanması lazım. Birçok ihtiyaçlar var tabii diğer sosyal ihtiyaçlar var, nüfus cüzdanı yok, yanında nüfus cüzdanı çıkarılması, iş alanları ile ihtiyaçları var, sağlıkla ilgili ihtiyaçları olanlar var. Onların da organizasyonu ayrıca deprem bölgesinin lojistik ihtiyaçları organizasyonunda Afad İl Müdürlüğü koordinasyonunda bütün illerde yapıldı. Yani 11 ilin dışındakilerde bu çalışmalar İl Müdürlerinin vekilleri tarafından yürütüldü. 45 gün sonra tabii bulunduğumuz illerde bizim arama kurtarma faaliyetleri diğer illerden önce bitti. Bulunan yerlerdeki ekiplerin tamamına ihtiyaca göre ilimizden başka illere iş makineleriyle birlikte sevk ettik daha rutin hale gelince yürütülebilir hale gelince İl Müdürü olarak benim görevlerim açısından her il müdürünün farklı görevi vardı. Tekrar ilimize döndük. İlimizdeki çalışmaları yürüten arkadaşlarımızla birlikte yürütmeye devam ettik.
Arama Kurtarma Ekipleri ve Eğitim
Z.E: Evet, teşekkür ediyorum. Peki İbrahim Bey gittiğinizde ekip olarak gittiğinizde kaç kişiydiniz yani bir yaklaşık sayı alabilir miyiz?
İ.T: Tam sayıyı iyi söyleyemeyeceğim. Neredeyse bütün ekibimiz gitti. İl müdürlüğümüzün bütün ekibi, Sağlık Bakanlığı'nın ekipleri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Ekipleri, yani Emniyeti Ekipleri, Askeri Ekipler çok sayıda ekip gönüllerle birlikte bölgeye gitti.
Z.E: Anladım, birçok kurumdan ve birçok kişiyle yapılan büyük bir ekipten bahsediyoruz.
İ.T: Önce arama kurtarmacalar ekipmanlarıyla yola çıktılar çünkü bizim ekiplerimiz donanımlarıyla birlikte her an bir görev için hazırlar.
Z.T: Evet.
İ.T: Profesyonel arama kurtarmacalar, eğitim verdiğimiz arama kurtarma ekipleri var Akut gibi Çanakkale Özel İdaresinin Arama Kurtarma Ekibi gibi Orman Teşkilatının Arama Kurtarma Ekibi var Orkut gibi bu ekipler, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ekiplerle (Akub) onlarla, onlar da bir süre sonra tabii hemen değil yola çıktılar. Başlangıçta pik zamanda arama kurtarma ve acil yardım olabilir. Ama aynı anda işte biraz önce bahsettiğim beslenme gibi barınma gibi lojistik ihtiyaçların karşılanması gibi psikososyal destek gibi tahliye ve yerleştirme gibi onlar için de o bölgeden tahliye etmek üzere ilgili personel bütün illerden deprem bölgesinde bir paylaşımla birlikte gönderildi.
Afet Öncesi Hazırlık ve Eğitim
Z.T: Anladım, çok teşekkür ediyorum. Verdiğiniz bilgiler için aslında başka bir sorun vardı O soruyu da burada cevap vermiş olduğunuz. Doğal afetler hani tabiatıyla hayatın birçok alanını etkilemektedir. Etkilenen önemli alanlardan birisi de eğitimdir. Eğitimin ve erişimin kısıtlandığı ya da durma noktasına gelindiği durumlar yaşanıyor. Bu durumlarda tekrar eğitime erişim için gerekli önlemlerin alınıp hazırlıkların yapılması da gerekiyor. Eğitimin devam etmesi açısından bu noktada Afad Müdürlüğü’nün ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte yaptığı çalışmalar nelerdir? Birlikte Milli Eğitim Müdürlüğü’yle neler yapmaktasınız? Bu konuda bilgi alabilir miyim?
İ.T: Aslında depremden sonra yapılan çalışmalar bu deprem özelinde onu soruyorsanız onunla ilgili farklı. Depremden önce hazırlık açısından risk azaltma ve zarar azaltma çalışmaları açısından neler yapılmıştır? Onları soruyorsanız? İki başlıkta cevap vereyim tabii bunlar önemli. 2021 yılında afet eğitim yılı ilan edildi. Bütün Türkiye’de ve bir seferberlik halinde çok sayıda insana afet farkındalık eğitimleri verildi. Deprem anında sırasında ve sonrasında neler yapılacağı yönünde o anlamda Millî Eğitim Bakanlığıyla yapılan iş birliğiyle okullarımız önemli bir kaynak. Anneler, babalar, veliler ve yakınları açısından çok sayıda kişiye ulaşma açısından öyle çalışmalar yaptık. Sonra 2022 yılında Ulusal düzeyde Afet Tatbikat Yılı ilan edildi. Yine bu konuda neredeyse tüm okullarda bu eğitimleri tekrar ederek tatbikatlar yapıldı. Bütün bunlara da hazırlık yapıyoruz ama Millî Eğitim Bakanlığı’yla birlikte yaptığımız çalışmayı Türkiye’nin Afet Müdahale Planlamasının içerisinde değerlendirdiğimizde okullar bizim için çok değerli. Okullar, sağlam okullar, afet zamanında ayakta kalan okullar, afet ve acil durum yönetim merkezi olarak belirleniyor ve oralarda çalışılıyor. Mesela Osmaniye’de bir Halk Eğitim Merkezi binasında yaptık. Dolayısıyla burada çalışanların da bu konularda asgari bilgi olmasını sağlayacak, altlığıda öncesinden oluşturduk. Yine okullarımız Milli Eğitim camiasından bu afetten sonra birçok şeyde istifade ettik. Afetzedelerin barınmalarında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı yurtlardan istifade ettik, dersliklerinden istifade ettik.
Yine iş ocaklarından istifade ettik, yemek çıkartıyorlar, ekmek çıkarıyorlardı. Beslenme hizmetinden istifade ettik. Barınma için yapılan çadır kentlerde konteynır kentlerde
Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğünün sorumluluğunda olan Afet Psikososyal Destek Grubu'nun çalışmalarını öğretmenlerimiz vasıtasıyla Millî Eğitim Bakanlığınca destek verir. Tabii MEB Akub ekipleri yalnızca arama kurtarma için kurulmuş ekipler değil. Elbette buna çalışılıyor. Nasıl arama kurtarma yapacaklar? Ama öncelikle de okulları afete nasıl hazırlayacakları öğrencileri afete nasıl hazırlayacakları bir de barınma ihtiyacında gerek kurulum çalışmalarına gerekse yönetim çalışmalarında birlikte çalışır. Binaların okulların açılması, binaların kullanılmasıyla ilgili konuların elbette koordinasyonu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi açısından belki Afad tarafından yapılmakta ama tamamıyla çalışmaların başlanması, çalışmalarının sürdürülmesi konusu Çevre Şehircilik Bakanlığıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve ilgili diğer kurumların koordinasyonuyla birlikte değerlendirilerek hazırlandı.
Afet Sonrası Yardım ve Koordinasyon
Z.E: Evet, teşekkür ediyorum. Osmaniye’ye gittiğinizi belirttiniz. Günümüzde de destek veriyor musunuz? Burada çalışmalarınız devam ediyor mu? Bu konuda bilgi alabilir miyim?
İ.T: Efendim Osmaniye artık iller bu depremin pik zamanından sonra bugün için söyleyelim yalnızca başlangıçta İl Müdürü Olarak Kahramanmaraş'a gitmiş arkadaşlarımız artık personeliyle yalnızca Kahramanmaraş’a değil, deprem bölgesindeki bütün illere personel gönderiyor. Örneğin Çanakkale ilinden bugün Hatay ilinde bugün Gaziantep ilinde bugün Şanlıurfa ilinde görev yapan personellerimiz var.
Bunlar tabii afet öncesi afetten sonra gerek kriz yönetiminde afet ve acil durum yönetiminde ve iyileştirme ile ilgili kısımlarda görev yapan personelimiz, Osmaniye iline de başka illerden giden arkadaşlarımız var.
Afad Başkanlık tarafından görevlendirme yapılmakta. Bugün yapılma yapılan görevlendirmeler, Afad personeli açısından barınma alanlarının yönetilmesi, hak sahipliği, yer seçim çalışmaları ve konut yapımıyla ilgili sorumluluklarda görevlendiriliyor. Bugün benim 3 ildeki personelim hak sahipliği, afetzede hak sahipliği çalışmaları için görev yapmaktalar. Yani o illerde başka illerden de arkadaşlarımız var. Çünkü benim gönderdiğim 15 tane personelle bu bütün bunları tamamlamak üç ilde mümkün değil. Başka illerden gelen arkadaşlarla o ildeki yapılan çalışmalara destek veriyoruz. Efendim vermeye de devam edeceğiz. Ne zaman ki barınma konusundaki meseleler çözülecek? O vakitte kadar bu çalışmalar destek çalışmalarımız devam edecek. Ama şu anda diğer kurumlardan da personel görevlendirmesi yapılıyor, Sağlık Bakanlığı’ndan, Emniyet Teşkilatımızda dan görevlendirmeler o bölgeyi yapılmaya devam edilmektedir.
Uluslararası İşbirliği ve Koordinasyon
Z.T: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Çanakkale'de Uluslararası Afet Tatbikatı yapıldığını duyduk. Bu konuda bilgi verir misiniz?
İ.T: Tatbikatlar önemli tatbikatlar, davranış birlikte birliği sağlamakla birlikte insanların hazırlık konusunda farkındalık olmasını sağlıyorlar. Şimdi biz tatbikatları yerel düzeyde dediğimiz il düzeyinde yapmaktayız. Bölgesel düzeyde yapmaktayız. Çanakkale’nin bölgesel iş birliği yaptığı 10 ilde varız. Onlarla yaptığımız tatbikat yalnızca Çanakkale düzeyinde yaptığımız tatbikat. Ulusal düzeyde yaptığımız bütün illerin katıldığı tatbikatlarımız var. Bir de uluslararası düzeyde yaptığımız tatbikatlar var. Çünkü afetlerin seviyeleri artık afet planlamasında dörde ayrılmış durumda. Seviyelere ayrılmıştır. Yani bir afet ilin imkanlarıyla etkisi ortadan kaldırılabilir ise biz buna seviye bir diyoruz ve buna başka illerden ekip çağırmıyoruz. Eğer ilin imkanları yeterli değil, bölge imkanları gerekiyorsa o zaman bölgedeki illerimizin ekipleri çağrılır. Ona bölgesel düzeyi tatbikat ve bu afette de seviyeyi iki diyoruz. Eğer bölge illeri değil, ülkenin tümünün ekiplerinin gelmesi gereken bir afet yetkisi söz konusuysa biz buna seviye 3 diyoruz. Ulusal tatbikat yapıyoruz. Seviye 4 ise Uluslararası yardım çağrısına çıkılan bu son 6 Şubat depremleri gibi 17 Ağustos depremi gibi. 17 Ağustos depremi gibi uluslararası destek çağrısına çıkıyoruz. Uluslararası ülkelerin geldiği depremler oluyor. Tatbikatlar yaparak biz hazırlıklı oluyoruz. Ekipleri bu tatbikatlarla hazırlanan planları deneyerek ihtiyaçları belirliyoruz. Her seviyede belirliyoruz. Tatbikatlarla, uluslararası tatbikatlara da ülkemize gelecek yabancı ekiplerin yurt içindeki ekiplerle uyumunu sağlayabilmek, koordinasyon ihtiyaçlarını belirlemek. Tabii bu öyle ben yardıma geliyorum la yola çıkıp da gelmek değil. Tabii ulusların kendi gümrük mevzuatı var. Bu mevzuatlar nasıl çözülecek? Onların da denendiği bir tatbikat oluyor. 18-22 Eylül’de yapılan bu tatbikatta 2021 yılında Arama Kurtarma ana konulu Tekirdağ’da yapılmıştı.
18-22 Eylül 2023 tarihli tatbikatımız medikal ağırlıklı sağlık ağırlıklı tatbikat yani afetlerde ne ile karşılaşabiliyoruz. Sanitasyon yapmak lazım. Temizlik hijyen şartları, salgın hastalıklar söz konusu olabilir. Çok sayıda yaralanma olabilir definler olabilir benzeri senaryolara göre müdahale ekipleri görev yapıyor. Tabii hastane şartları yeterli olmayabilir. Yeni sahra hastaneleri kurarak ortaklaşa birlikte ve ayrı ayrı çalışma ve organizasyon olaylarını yönettik.
Bu gerçekten çok önemli bir tatbikatı. Bizim bir de iki tane adamız var. Biliyorsunuz bu iki adada da deprem senaryoda etkilenecek. Acaba 2 adada müdahaleler nasıl olacak? 2 adadan hasta nakli nasıl olacak, nasıl yapılacak bu planlamayı da senaryolarda gözden geçirdik. Tabii eğer tatbikat her senaryoda arama kurtarma faaliyetleri de var, trafik kazaları var, KBRN olayları var onlara da müdahaleyi Hava İl Müdürlüğü Koordinasyonunda ilgili kurumlar ve gönüllülerle birlikte bu tatbikatta çalıştık. Önemliydi ve ben demiyorum tabii yabancı misafirler tatbikat sonu değerlendirmede çok başarılı büyük bir tatbikat olduğunu memnun etti. Söylediler bizlerin de hoşuna gitti tabii efendim.
Gönüllülük ve Afad Gönüllüleri
Z.T: Teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler için son bir sorum olacak. Hep bahsediyoruz Afad gönüllüsü özellikle okullarda bahsediyoruz. Tam olarak nedir? Afad Gönüllüsü nasıl olunur? Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
İ.T: Tabii çok kolay afad gönüllüsü olunuyor. Yani sistem üzerinden e devlet üzerinden insanlar tıklayarak afad gönüllülüğü müracaatını yapıyor. Ardından çeşitli kurlar var. Bu kurlardaki eğitimleri alıyor. Arada sınava giriyorlar. Başarılı olanlar Afad Gönüllüsü oluyor. Ardından da eğer arzu ederlerse uygulamalı eğitimlerinin olduğu destek, afad gönüllüsü eğitimlerini giriyorlar işte bunda basit arama kurtarma, arama kurtarma malzemelerinin kullanılması, yangın, basit ilk yardım, insani yardım gibi konularda eğitim alıyorlar. Uygulamalı eğitim alıyorlar. Teorikle birlikte ardından bir sınav daha sonra Destek Afad Gönüllüsü oluyorlar ve dolayısıyla sahada bizimle çalışma yeterliliği alıyorlar ve bu biz bunlara bunları kimliklendiriyoruz. Yine sahadaki çalışmalarına göre işte arama kurtarma, kayıp arama ve diğer faaliyetleri tatbikatta katılma faaliyetlerine göre de uzman afad gönüllüsü olabilme imkanları da var. Bu süreçleri afad il Müdürlüğünün gönüllülük birimi, eğitim şubesi gönüllük birimi takip etmekte. Şimdi niye gönüllü olsunlar? Çok gönüllülük var, sivil toplum kuruluşları gönüllülüğü var, gençlik gönüllülüğü Gençlik Spor bakanlığımızın koordinasyonunda orman yangınları gönüllülüğü var. Bunlar önemli bir gönüllülük. Bu çalışmalarda görevlilere destek verme gerek. Orman yangınında tabii eğitim tamamsa ve o sistem izin veriyorsa hortum lans tutma gibi ya da lojistik destek vermek gibi yerde bulunarak ama gönüllerin sahada olabilmesinin en önemli koşulları başında güvenlik gelmekte, kendi güvenliği, yaralının güvenliği, kurtarmacının güvenliği gibi konularda eğitim alarak sahadaki çalışmaları hazır olması gerek. Biz bu eğitimlerle hem yetkinliklerini artırıyoruz hem de yeterliliklerini tespit ediyoruz. Gönüllü bizim için çok değerli. Gönüllü olmak kolay lütfen gönüllü kalın diyoruz, hangi tür gönüllü olunursa olunsun insanlara yardım etmek, bir insani yardım kuruluşunda gönüllü olmak ve diğer işte çeşitli sivil toplum kuruluşları var. Orada gönüllü faaliyetlere katılmak, bu alanda çalışan kamu kurumlarının faaliyetlerine destek olmak anlamındadır.
Olunmasını önemsiyoruz. Tabii afad gönüllü bir afad müdürü olarak afad gönüllüsü olmalarını önceliklemelerini pozitif ayrımcılık olarak söylüyorum ama diğer gönüllülükler de bugün il müdürlüğümüzde bir masa başı tatbikatı yaptı. Çok değerli bir tatbikat. Orman yangınları masa başı tatbikatı yaptık. Orman Bölge müdürü ile onu konuştuk. Orman yangınları gönüllülüğüde önemli yani biz bu gönüllü olan insanlara illa bu yardımlarda gelip yardım etsinler. Bu faaliyetin ucundan tutsunlar elbette olunca baş tacımız her zaman olduğu gibi ama bir yangın olduğunda da ilk müdahaleyi doğru müdahaleyi nasıl yapmaları gerektiğini öğretiyoruz. Nasıl hazırlanmaları gerektiğini öğretiyoruz. Gönüllü tabii öncelikle herhangi bir felaketten sonra önce kendisinin, sonra yakınlarının sonra komşularının yardıma ihtiyaçları olanların yardımına gitmeli. O ardından diğer insanların yardıma ihtiyacı varsa onlara gitmedim ama biz önce kendisine ilk yardım öğretiyoruz. Kendisine yangın söndürme cihazı kullanmayı öğretiyoruz. Yangın nedir? Yangın çıkmaması için neler yapılır, korunma yöntemleri nedir? Bütün bunları öğretiyoruz. Basit ilkel bir yaralı nasıl taşınacak? Hem trafik kazasında mecbur kalırsınız profesyonel ekipler gelmeden önce. Riskli bir arabadan bir yaralıyı çıkartma konusunda nasıl dikkatli olunmalı? Kurtarma esnasında yardım esnasında yaralıya nasıl zarar verilmemeli işte nasıl müdahale edilmeli, beklenmesi gerekiyor mu? Uzman ekiplerin işte o konularda bilgi veriyoruz ki herkesin bu bilgiye ihtiyacı var.
Deprem Bilinci ve Eğitimi
Z.E: Çok kıymetli bilgiler veriyorsunuz.
İ.T: Gönüllü olun diyoruz. Evet gönüllü olun diyorum ve başka bir şey daha söyleyeyim izninizle.
Z.E: Çok teşekkür ediyorum. Buyurun tabi buyurun.
İ.T: Belki soracaksınız bilmiyorum. Afad eğitimleri nedir? Afad'ı eğitimlerinde nasıl müracaat edilir, nasıl veriyorsunuz, ücreti midir diye.
Z.E: Evet soracaktım.
İ.T: Evet, buyurun sorun o zaman ben şey yapayım bana cevap vereyim.
Z.T: Öncelikle afad eğitimlerini herkes alabiliyor mu? Belirli bir yaş kategorisi var mıdır? Devamında da sizin biraz önce bahsettiğiniz gibi afet eğitimlerinin içeriğiyle ilgili kısaca bilgi alabiliriz.
İ.T: Efendim bu tabii sürekli söylediğimiz bir şey. Eğitim önemli, her eğitimi önemsiyoruz biz tabii ama karşıda hemen görselde. Türkiye deprem tehlike haritası var.
Z.E: Evet.
İ.T: Ülkenin her tarafı deprem tehlikesi yaşayabilir. Deprem riski altında yani yaşarken evimizde değil, başka bir yerde de depreme yakalanabiliriz. Asgari bazı bilgilere sahip olmamız gerek.
Yani bir deprem olduğunda evimizde nasıl yapmamız gerekir, nasıl davranmamız gerekir? Sinema salonunda bir AVM de iş yerindeyken davranışlarımız nasıl olmalı? Bütün bunları öğrettiğimiz yine sizlerin bizim dışımızda başka konularla ilgili soracağınız sorular varsa cevabı bizdeyse bizim konumuz değilse ilgili kurumlardan uzman getirerek sürdürdüğümüz eğitimlere katılmak herkes için istediği zamanda, istediği yerde talep etmek hakkı vardır. Bunun için 81 ilimizdeki İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüklerine müracaat etmeleri
ister kurumsal maile ister dilekçeyle ister telefonla müracaat etmeleri yeter. Bireysel eğitimler için en yakın eğitimlerden grup eğitimlerinden haberdar edilir. Oraya katılmaları söylenir. Eğer bir grup oluştururlarsa örneğin bir site yönetimi bunu yaparsa sitede isterse sitede en çok da istenen herkesin çalıştığı saatlerde değil, çalışmadığı saatlerde istenir. Mesai dışı saatlerde o eğitimler için de kapımız açık. Biz her yerde her zaman herkese eğitimi ücretsiz olarak bazen de bu sorularla karşılaşıyoruz. Ücretsiz olarak veriyoruz. Lütfen eğitim istesinler. Eğitimler için zamanı onlar belirlesinler. İster bizim binalarımızda bizim gösterdiğimiz yerlerde isterse kendilerini istedikleri yerlerde bu eğitimleri ister hafif arama kurtarma eğitimi ister afet farkındalık eğitimi bunların eğitimini vermek hatta şimdi yaptığımız gibi uzaktan erişimle de bu eğitimleri verebilmekteyiz. Cumartesi, pazar hatta haftanın mesai dışı saatlerinde de olmak üzere bir program dahilinde eğitmenlerimizi gönderebiliriz.
Gönüllülük ve Eğitim Programları
Z.E: Evet çok güzel, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. İbrahim bey 6 Şubat depremlerinden sonra afad gönüllüsü olma isteği arttı mı? Öncekine göre durum nedir acaba?
İ.T: Çok sayıda insanımız gönüllü oluyor. Çanakkale afad il müdürü olarak bu başlangıçtaki eğitimleri tamamlayan o 5 eğitimi tamamlayan tüm arkadaşlara bir eğitim planı hazırlıyoruz. Diyoruz ki atıyorum, 2 kur yapacağız. 2 dönem hâlini beşer günlük bir eğitim planlıyoruz.
Ve hafta sonları planlıyoruz. Bu eğitimleri planladığımız tarihleri seçmeleri için gönüllerimize gönderiyoruz. O eğitimleri tamamlayanlara diyoruz ki bu tarihlerden hangisinde eğitim istiyorsanız bize mesajla ya da telefonla bildirin diyoruz. Ve biz planlarımızı ona göre yapıyoruz. Bu planları yapıyoruz ancak sonra gönüllerimizin uygun zamanları değişiyor. Hayat değişiyor, ilk şartları değişiyor. Katılımları planladığımız gibi olmuyor. Bizim istediğimiz saat onların istedikleri saat uygun olmayabilir. Onun için hafta sonları uygundur diye hep hafta sonları planlıyoruz ve katılmalarını bekliyoruz.Bu eğitimler ve gönüllülüğün sürdürülmesi bizim için çok değerli gönüllülüğü bekliyoruz. Bu eğitimlere katılımlarını bekliyoruz, arttı, her zaman da artar. Yani bugüne kadarki felaketlerden sonra da oldu. Çünkü insanlarımız sahada çalışan gönüllerimizi görüyor. Çamurun içerisinde çamur temizlerken görüyor. Enkaz temizlerken çadır kurarken afetzedelere yardım ederken profesyonel STK’ların arama kurtarma faaliyetlerine olduğunu görüyor, heyecanlanıyor. Ben niye orada değilim diyor ve gönüllü oluyor ama şartları değişince kendi şartlarına uygun zamanları bulamadığı için devamını getiremeyenler de var getiren herkese getirebilecek durumda olan herkese kapılarımız açıktır efendim.
Z.E: Çok teşekkür ediyorum. Verdiğiniz bilgiler için ve günün sonunda mesai saati dışında ayrıca bize zaman ayırdığınız için canı gönülden çok teşekkür ediyorum. Hocama sözü bırakıyorum.
Afet Sonrası Eğitim Binaları ve Güvenlik
A.O.Ö: Evet, katılımcı hocalarımızdan da görüş olabiliriz. Bu saate kadar bizi dinleyen Ayşenur Hanım, Sedef Sarıtaş Hanım, E.H:, onlar da isterlerse soru sorabilirler, müdürüm memnuniyetle cevap verir diye düşünüyorum, beni de ilgilendiren kısım varsa ben de memnuniyetle cevap vermek isterim.
İ.T: Tabii tabii efendim tabii.
H.Ö: İyi akşamlar sayın müdürüm. Haydar Özel Kara Hatay Reyhanlı ilçesinde yaşıyorum. Daha önce Antakya’da yaşıyordum. 8 aydır Reyhanlı ilçesindeyim. Öğretmenim coğrafya öğretmeniyim ben de. Toplantının başından bu yana sizin çok değerli bilgilerinizin ışığında hem aydınlanmış hem de yalnız olmadığımızı hisseder bir durum içerisindeyim. Takdirini buyurursunuz ki coğrafya öğretmenleri genelde bahsettiğiniz tatbikat eğitimlerinde ön planda yer almaktalar. Sivil savunma öğretmeni olarak hem coğrafya bilgilerinden dolayı hem yıl içerisinde sürekli depremle ilgili ya da doğal afetlerle ilgili genel anlatımlar içerisinde bulunduklarından dolayı önceliği ben de bir yönetici olarak 21 yıldır önceliği sivil savunmalarda coğrafya öğretmenlerine veririm. Kendim de başını çekerim. Bundan dolayı sayın hocam çok uzun bir giriş oldu ama.
İ.T: Buyurun, buyurun hiç sorun değil.
H.Ö: Afad Yönetiminin, tatbikatlarının ve planlarının olduğunu bizzat ben de biliyorum. Ancak bazı ayrıntılar var. Gözlemlediğim içinde bulunduğum şartlar içerisinde Afad ‘tan beklenti içerisinde hem yörenin vatandaşı hem de bir coğrafya öğretmeni olarak şöyle bir durum söz konusu. Depremin yaşandığı gün maalesef Afad görevlileri de O ilin o çevrenin, o ilçenin yaşayan insanlarıydı yani komşularımızdı. Onlar da aynı afeti yaşadılar. Onlar da aynı sıkıntıyı ve çöküntüyü yaşadılar maalesef. Yanımızda yer alamadılar. Sebebine gelince umarım notlarınız arasında vardır. Muhakkak olduğunu düşünüyorum. Afad binalarının hizmet binalarının depreme daha dayanıklı olabilmesini sağlamak adına tedbirler almanızı rica ediyorum. Çünkü depremde kaybettiğim kızım ve torunuma 500m uzaklıktaki afad binası kullanılmaz hale geldi. Hizmet verecek alet ekipmanı kullanılmaz hale geldi. Antakya için söylüyorum, itfaiye binası kullanılmaz hale geldi. Oradaki tüm ekipman kullanılmaz hale geldi. Yani yardıma gelecek insanlar dahi öldü veya sakat kaldı veya sadece ailesiyle az önce de siz buyurdunuz önce kendi can güvenliği, sonra yakınının can güvenliğini ön plana çıkardı bu süreç içerisinde. Dışarıdan sizler katıldığınızda alet ve ekipman bulma konusunda yeterlilik yaşamayınca işte bu sıkıntıdan dolayı. Sanırım bunu ön plana çıkaracak ya da bunu da maddeler arasına tatbikatlar öngörüler arasına almanız lazımdır diye düşünüyorum. Tabii ki sizler konunun uzmanısınız. Bu benim naçizane fikrim. Bir başka konu çok özür diliyorum. Fazla zaman aldım yine.
İ.T: Nedir hocam? Buyurun lütfen.
H.Ö: Bir diğer konu afet yaşanıp bittikten sonra maalesef ilk üçüncü saatten ve dördüncü saatten sonra Eğitim kurumlarının Afette toplanma yeridir. Hatta kendi okulumun bahçesinde toplanma yeriydi ama üçüncü saatte okulumun bahçesine gittiğimde okulumun işgal altında olduğunu gördüm. Biz vatandaşlar tarafından sesimi çıkartmadım, devletin binasıdır. Vatandaş tarumar durumdadır. Cansiperane bir şekilde bilmeden bazı şeyler yapmıştır ama okulu kullanılmaz hale depremden çok vatandaş devlet binalarını kullanılmaz hale getirdi. Sonra da hizmet verme konusunda başka sıkıntılar yaşandı. Eğitim öğretime geçişte zaman uzadı. Burada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor, etik eğitimi. Değerler eğitimi evet, biz okullarda değerler eğitim veriyoruz ama maalesef bizler insani olarak da deprem yaşadık. Bunların da not edilmesi konusunda sizden ricada bulunuyorum. Çünkü sonraki süreç depremden daha ağır geçti. Umarım sizlerin desteğiyle daha iyi hale gelecektir. Çok teşekkür ediyorum, değerli bilgileriniz için.
İ.T: Efendim çok teşekkür ederiz, siz de katıldınız, sonuna kadar izlediğiniz için ben de teşekkür ederim. İzlediğiniz için. Size katılıyorum. Tabii müdahaleye birimlerinin binaları elbette güçlü olmalı. Güçlü olmalı ki bir de deprem esnasında tabii personelin de kaldığı yerler güçlü olmalı ki deprem esnasında o pik anı zaman saati demiyorum, hızlı şekilde atlatabilsinler. Bir Bu çalışmalar bakanlığımızca devam ediyor ve kompleksler yapıyorlar yönetim binaları sağlamlaştırmaya bir proje dahi bütçe imkanları dahilinde yapılmaya devam ediyor. Öncelikli olarak tabii bu depremden sonra tabii yine öncelikleri belirlerken riski, risk altında olan şehirlerin binaları açısından değerlendiriliyor, yapılmaya da devam edilecek. Aynı şekilde o binalarla ilgili yapılan projeler ve planlarda değişiklik olmayacak.
Etik değerler eğitimi kısmına gelince evet hocam ben de biliyorum bu değerler eğitimi etik eğitimi konusunda Millî Eğitim Bakanlığı önemli çalışmalar yapıyor. Çocuklarımız açısından biliyorum. Bizim çocuklarımız kocaman oldu ama çalışanlarımızın genç arkadaşlarımın bizim Afad personeli hep genç, çocukları da küçük. Çocuklar buraya geldiğinde hakikaten çok iyi yetiştirilmiş. O bu tabii öğretmenlerimizin çabalarıyla mümkün. Sizin söylediğiniz şeyi önemli buluyorum. Not aldım. Büyük bir ihtimalle diğer illerin müdürleri de hocam on tane il müdürünü de bu yayının izlenebileceği linki atmış. Sonra kayıtları da atacaktır, atıyor. Çünkü sağ olsun bana da atıyor. Benim olmadığım kayıtları da ben de onları izleyerek bunları not ediyoruz ve bunlar bizim zaman zaman bir araya geldiğimizde il müdürlerini uzaktan ve yüz yüze toplantılarda ilettiğimiz konular haline gelecek çok teşekkür ederim. Kıymetli hocam geçmiş olsun Allah sizlere sabır versin efendim.
H.Ö: Çok teşekkürler sayın müdürüm. Âmin Allah razı olsun. Sayın başkanım sağ olun.
İ.T: Siz de her zaman hocam dan her şekilde telefonlarımı alabilirsiniz. Biz yalnızca bunu yapmıyoruz. Hak sahipliği süreci, yer seçim süreci her şey bizim ekibimizin, onun için de beni arayabilirsiniz. Müdürlüklerimizi arayabilirsiniz efendim.
H.Ö: Çok teşekkürler sayın müdürüm.
Şehir Planlaması ve Afete Dirençli Kentler
A.O.Ö: Evet Ayşenur Hanım’dan belki bir soru bir katkı alabiliriz. Buyurun Ayşenur Hanım.
A.A: Merhabalar ben de Şehir Plancısıyım. Çömü Öğretim Üyesiyim. Bizde depremden sonra ülkedeki bütün şehir, bölge planlama bölümleri gibi özellikle afete dirençli kent odağında pek çok çalışmalar yaptık. Proje derslerimizde bu konuları tartıştık.
Afad'ın yayınlarından da çok yararlandık. Her il için hazırladığı raporlardan çok yararlandık.
Hocamızın binalarla ilgili yaptığı yorumla ilgili belki bir katkım olabilir. Yani bu tür kritik tesislerin kendi içindeki yer seçimleri çok önemli. Yani kentin dışında herhangi bir hazine arazisine yapmak yerine ucuz olduğu için oraya taşımak yerine en etkili olacakları en kritik yerlerde aslında olmaları gerekiyor ve kentlerin içindeki ulaşım altyapısının bir afet anında kriz anında aksatmayacak şekilde önceden afetten çok önce organize edilmiş planlanmış olması gerekiyor. Yine aynı şekilde en kritik anda çevre illerden o afet bölgesine hangi ekiplerin nakledileceğinin aslında çok önceden ayarlanmış, planlanmış ve ulaşımının ve garanti altına alınmış olması gerekiyor. Tabii ki kış koşulları işte birtakım afetin kapsama alanının büyüklüğü bunların hepsini etkiliyor. Her zaman her şeyi kontrol etmek mümkün değil ama bu afetle ilgili afetten önce yapılacak kısmın özellikle planlama çalışmalarıyla kentlerin kent planlarının yapılmasıyla birlikte yürümesi lazım ki en etkin sonuç alınabilirsin. Özellikle Çanakkale örneğinde bakarsak kentin kentleşmesinden kaynaklı birtakım riskler var, zayıflıklar var. Bunların önceden giderilmesi gerekir işte hastanelerin kente eşit dağıtılması gerekir. Acil müdahale ekiplerinin kritik ulaşılmaz bölgelerde de nasıl müdahale edileceğinin önceden düşünülmesi gerekir. Aslında hep ayrı ayrı kurumlarda ayrı ayrı bilgiler var. Belki bunları böyle bu tür organizasyonlarda işte böyle fırsatlarda bir araya gelip konuşmakta fayda var. Ben bugün çok faydalandım. Müdürümüzün konuşmalarından çok teşekkür ederim, size de bu fırsatı verdiğiniz için çok sürpriz bir etkinlik oldu bir son anda fark ettim, iyi ki katıldım, dinledim, çok teşekkür ederim hepinize.
İ.T: Efendim hocam çok teşekkür ederiz. Biz afet risklerini azaltma konusu tabii mühendislik bilimleriyle yer bilimleriyle birlikte çalışılması gereken bir şey. Sivil savunma il müdürüyken de biz sivil savunma planlarını yaparken Bayındırlık bakanlığı da afet işleri Genel Müdürü illerin afet planlarını yaparken, Onların birimlerinde, afet işlerinde teknik birimler, mühendislik bilimleri çalışıyor ama genel olarak müdahale planı müdahale planının adı nasıl bir plan olduğunu anlatıyor. Risk planına bakarsınız, Afet Stratejisi Eylem Planına bakarsınız. İl afet planına, ulusal afet iyileştirme planına bakarsınız. Bunların tamamı müdahale planı dışında mühendislik planlarıdır. O yüzden bütün bunları sizinle çalışmamız lazım. Ulaştırma planını keza yine sizinle çalışmamız lazım. Yerleşimler yapılırken yerel planlamalar yapılırken planlama yerleşimleri yapılırken tabii kamunun ilgili birimleri, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler, biz bütün illerde risk azaltma planları yapılırken birlikte yaptık. Bütün bunlar bir aradaydı. Yerel yönetimler üniversitemiz bir üniversitemiz var işte üniversiteyi yazı yazarak ilgili teknik personelin bu planın hazırlama mühendislik Fakültesi Dekanı ve ekibi, onun uygun gördüğü arkadaşlar bu çalışmanın içerisinde oldular. Onlarla yapıyoruz. Müdahale planı kısmı ekipleri nerede konuşlanması, yolları, yerleşimleri kısmı da sizinle çalışmamız lazım. Benle kaç kişi var, kaç ekiple nereye müdahale edebilirim? Yine ulusal afet müdahale planında bu ilin birinci grup destek illeri hangileridir, onları bilirim. Onlar hangi kuvvetle yangın söndürme ekipleriyle gelecekler, ilk yardım ekipleriyle gelecekler, bunları bilirim. Bu 6 Şubat depremlerinde de önce işte Kahramanmaraş’ta bir deprem olursa hangi iller oraya yardıma gidecek belli bizim planlarımızda ikinci grup destek ama bu bir depremdi o iller de etkilendi, işin görünür yanı oldu söylediklerinize katılıyorum.
Riski bilerek riski hazırlanmasıyla daha etkin olabileceğini, 2021 yılından beri plan hazırlama tarihi o yıl. Önceden de kurumlar, örneğin devlet su işleri taşkınlara karşı çalışıyordu, yerleşime uygunluk planları yapılıyordu. Şimdi adı var, sorumlulukları da tanımlayan ve sizi takip eden bir sistem var Ulusal düzeyde, bunu da önemsiyorum. İstediğiniz vakit bu konuyla ilgili sizinle bir araya gelebiliriz. Kıymetli hocam.
A.A: Teşekkür ederim. Çok sağ olun.
İ.T: Siz sağ olunuz efendim.
Şehir Planlaması ve Afete Dirençli Kentler
E.H: Merhabalar iyi akşamlar diliyorum herkese ben de Çanakkale Afad Bölgesinin bulunduğu Osmaniye bölgesinden Çanakkale’ye öğretmen olarak atandım. Burada yeni bir düzen kurduk. Evimiz maalesef ki oturamayacak durumda ve Çanakkale iki ev sonrasında bizim dibimizde. Bunun için ayriyeten, binlerce kez çok teşekkür ediyoruz. Gelen her türlü yardımlar için tabii ki teşekkür ederiz ama Çanakkale Afat herkesin gitmesine rağmen bayağı bir uzun zaman bizimle beraberdi olan konuşmalara bakacak olursak. Şöyle bir şey var, böyle bir kıyametin sadece bir ilde olmadığını gördük. Fazla yani 11 ilde olmasından dolayı yine de Türkiye’nin dünya ülkelerinin seferber olması bence muhteşem bir birliktelikte biz bunlara birebir bizzat şahit olduk. Hiç aynı kandan olmasak da yani can can olacağımız milyonlarca binlerce insan bir arada yaşadık. Elbette ki sadece ben şu yönde bakıyorum. Hatta Çanakkale’ye taşınırken de Afad raporunu inceleyerek bir ev tuttuk. Genelde sağlam yerlerin Esenler ve TOKİ’nin yapıldığı bölgelerin olduğunu gördük. Ama maalesef ki şöyle bir şey var, sıvı yapı bizim de oturduğumuz yerin sıvı olduğunu biz bilmiyorduk. Toprak sıvısının yumuşak olmasından dolayı Çanakkale’de sadece o bölgelerdeki çok yaşlı, yaş olarak çok yüksek olan evlerin bana göre acilen kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim oralarda evlerimiz genç olmasına rağmen beş ya da altı yaşında olmasına rağmen sıvı toprak yapısından dolayı birçok evimiz yıkıldı. Evler yıkıldı. Yani dokuzuncu saniyede kuzenim ve ailesi vefat etti. Böyle kayıplarımız oldu ama maalesef ki ben şöyle bakıyorum. O kadar güzel bir seferberlik oldu ki, orada yaşayan insanlar olarak bence her şeyimiz birçok şeyimiz fazla fazlaydı, insanlık etik değerine gelince ise sadece insanlar olaydan bir hafta sonra yaşadığı o acı günü unutup kendi içindeki egosuyla beraber farklı istek doğrultularda bulundular. Hani olay bir çorba içerek de doya bildik yani açlık duygusunu. Çünkü korkudan yitirmiştik. Ama kendi kalbindeki karanlıktan dolayı insanlar kendi bencilliğini de boğulduğu için bununla ilgili de Afad' değil de tam tersi insanlara karşı üzgünüz ve kırgınız onlara karşı. Ondan dolayı ben milyonlarca kez binlerce kez özellikle Çanakkale Afad’ a çok teşekkür ederim. Şu anda da Çanakkale’de yaşadığım için de gayet mutluyuz eşimle. İnşallah burası bize güzel bir hayat olacak diye inanıyoruz, iyi akşamlar.
İ.T: Hocam iyi akşamlar çok teşekkür ederiz tabii Osmaniye’de 45 gün kaldım ben. O tabii istasyon binasının önündeydi bizim komuta kontrol tırımız oradaydım. Tabii şartlar ağırdı ve zordu. Daha da zor olan şehirler de vardı. Çok şükür bugün farklı yerdeyiz. Yakınlarınız için üzgünüm. Allah rahmet eylesin, sizlere de geçmiş olsun.
E.H: Allah razı olsun.
İ.T: Burada gerek geldiğiniz ilde sizinle ilgili yapılacak bir şey olursa beni izleyen sonradan izleyecek olan bütün afetzedeler buyursunlar gelsinler. İl Müdürlüğümüz personeli gerek bölgedeki yapılacaklar afetzede misafirlerimizin gerekse bu şehirden olan, oralar için yapılacaklar için sizleri bekler lütfen. Gece gündüz arayın. Telefonlarımız 24 saat cevap veriyor. Cevap verecek arkadaş sorunuza cevap veremeyebilir ama acilse hemen öğrenip döneriz eğer değilse ertesi güne kalabilecek ise mesai günü ise ertesi gün ilgili arkadaşımız sizi arar, herkesi arar bilgilendirir.
Afet Senaryoları ve Hazırlık Çalışmaları
A.O.Ö: Evet, sayın müdürüme teşekkür ediyoruz. Gerçekten önemli bilgiler verdi. Tabii afet eğitimi kadar afet deneyimi de önemli. Sayın müdürüm afet deneyimini 45 gün kalarak orada kazanmış. Önemli olan bir afet sonrası dünyada arama ve kurtarma için gönüllerin Türkiye’ye gelmesi. Tabii Türkiye’yi çok sevdiklerinden değil, afet deneyimi kazanmak için iyi bir fırsat bulduklarından buraya geliyorlar ve benzer şekilde acil durum ve afet sonrası müdahale de Türkiye’de her yere koşuyor ve dünyada afet sonrası müdahalede bir numara düzeyine gelmiş bir ülkeyiz. Afad 2022 Red Senaryosuna göre Marmara depremi için bir senaryo yapılıyor ve bu senaryoda. İstanbul’da 15 milyon kişinin etkileneceği varsayılıyor. Bu, 2022 yılında yapılan bir senaryo 340 binanın yıkık bina ve ağır hasarlı bina olarak bu depremden etkileneceği kabul ediliyor ve toplam da 340 bina çarpı 100 yani her bir bina için 100 arama kurtarmacı kabul edilmiş ve toplamda 34 milyon arama ve kurtarmacı gerekiyor. İstanbul etkileyecek bir Marmara depremi tabii İstanbul dışında sayın müdürümün çalıştığı Bursa’yı da etkileyebilir. Çanakkale'yi de etkileyebilir Balıkesir’de etkileyebilir. 11 ili de etkileyebilir? Nasıl tabii ki Maraşlı olan deprem etkiledi ise mevcut kapasite 40 bin yazıyor. Burada bu senaryo çalışmasına göre elimizde 40 bin arama kurtarmacı var ama bir Marmara depreminde aramayı ve kurtarılmayı bekleyecek 34 milyon insan olacak. Bu nasıl olacak? Sayın müdürüm bu kadar deneyimden sonra yıllarınızı verdiniz bu kadar deneyimden sonra bizler büyük bir deprem Allah geçinden versin diyoruz ama tabii ki o deprem bizi de bulacak. Marmara'da olsa Çanakkale’yi kıracak Çanakkale’de olsa İstanbul yıkılacak. Artık illerin risk azaltma programı yerine o başındaki İ harfi yerine, B harfi koymamız lazım. Bölgelerin risk azaltma programını yapmamız lazım. Bir büyük depremin 11 ilde neden olacağı riskleri önceden azaltmak açısından çalışma yapmamız lazım. Çünkü mevcutta potansiyelimiz az bu potansiyeli il ölçeğine bölerek enerjimizi bölmüş oluyoruz ve sonuca ulaşmamız oldukça zor oluyor. Evet, ben size sormak istedim, gerçekten bu paylaşımı tarihe not olsun diye bir hocamız paylaşmış ve sonuçta da şöyle demiş, Marmara depremi olunca bu son senaryoya göre sadece İstanbul’da 34 milyon arama kurtarmacı lazım. Ulusal bir seferberlik de mevcut riski, tolere edilebilir seviyeye indirgemek ten başka çare yok. Hala topluca öleceğiz demiş. Evet sayın müdürüm son söz olarak ben tabi ki inşallah olmaz ama böyle bir gerçekte bizi bekliyor tüm uzmanların görüşleri doğrultusunda.
İ.T: Tabii deprem tehlike haritasına baktığımızda ülkenin neredeyse önemli illerinin sanayi yönünden nüfus yönünden önemli illerinin, depremden her an olabilecek depremden etkilenebileceğini görüyoruz. Tabii bu iller bir yandan da karşımda deprem tehlike haritası var. Odamda ona da bakıyorum. Bu illerde sosyal ekonomik yönden kuvvetli iller olmasının yanında nüfus yoğunluğunun çok olduğu iller. Hepsinde müstakilen deprem üretebilecek fayları var. Diri fayları var, beklenen faylar var. Bizim şehrimizde de keza aynı şekilde diri faylar var. Deprem üretmesi beklenen tahmin edilen faylar var. Tabii. İstanbul’u etkileyecek fay kuzey Anadolu fay zonu, tarihsel depremler içinde tarih boyunca en ucundan Karlı Ovadan, Marmara’ya Kocaeli’ne kadar gelmiş. Kırılmayan yer olarak Marmara’nın içindeki kısım kaldığı ve Şarköy, Mürefte ’den Ganos’a Saros Körfezi’ne kadar uzanacağını söylenmekte. Sizin de biraz önce dediğiniz gibi bu büyüklükteki senaryo Marmara bölgesindeki diğer on ili de etkileyecek senaryo. Depremine göre tabii Afad tarafından büyüklük üzerinden verilecek senaryo depremini göre. Ağır hasarlı binalar, yıkık binalar, az hasarlı binalar bunların tamamı veriler ışığında yani sisteme yüklü bina verileri temelinde yani yapım yılları açısından değerlendirilerek hasar durumu ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi üzerinden içinde ikamet edenler üzerinden verilmekte. Tabii bu depremden Çanakkale ili de etkilenecek, az da olsa etkilenecek.
Yapılan Türkiye afet müdahale planlamasında bu etkilenen iller dışındaki illerden bölgede nerede çalışacak? Ekipler bunların tamamı belirlenmiş durumda. Hangi ekipler gidecek, nerede çalışacaklar? Ulaşım vasıtalarına göre ulaşım imkanlarına göre yakınlığına göre belirlenmiş durumda. Evet, çok sayıda insan öleceği söyleniyor senaryoda. Bu diğer tüm senaryolarda olduğu gibi bizim modex ile ilgili yaptığımız tatbikat senaryosunda da aynı şekilde insanların öleceği binaların yıkılacağı kaç insan öleceği, kaç insanın açıkta kalacağı ne kadar barınma için bina olabileceği çadıra ihtiyacımız olabileceği ve diğer ihtiyaçların neler olabileceği belirlenmiş durumda. Bunlarla ilgili çalışmaları ulusal afet müdahale planı çerçevesinde afad başkanlık ve diğer iller kendi il planları çerçevesinde yapmakta. Tabii ki. Sizin dediğiniz kısım bölgesel risk azaltma planları da önemli. Yani İstanbul depremi için o bölgedeki illerin bölgesel risk azaltma planıyla ilgili. Afad başkanlıkça bir proje doğrultusunda bir çalışma sürdürülüyor. Marmara Bölgesi için belki de duydunuz bir proje var, ona çalışıyor. Deprem Dairesi Başkanlığı bağlı olduğu genel müdürlükçe. Bu çalışmanın içerisinde bizim ilimizle birlikte işte Bursa gibi biraz önce bahsettiğiniz Balıkesir gibi Tekirdağ gibi illerde var. Kendi il risk azaltma planlarıyla birlikte böyle eşleştirmeye entegre etmeye çalışılıyor. Büyük bir deprem senaryosu var. Bir deprem senaryosunda elbette müdahale planlaması yapılır. Şimdi son deprem 6 Şubat depremlerinden sonra kapasitenin artırılması, müdahale planlaması da ki önceliklerin farklı değerlendirmeleri bir yandan yapılmaya devam ediyor. Üzerinde bilim insanlarının da çalıştığı bir çalışma süreci var. Afad personellerinin tabii yangınlar çıkacaktır, yangın teşkilatlarının, barınma ihtiyacı olacaktır, tahliye ihtiyacı olacaktır ilgili teşkilatların veya müdahale planlamasında çalışmaları var. Hazırlanmak gerekiyor. Önce riski belirleyip riski hazırlanmak gerekiyor. Müdahale kapasitesinin mevcut şartlara göre deneyimlere göre tecrübelere göre son depremlere göre yeniden değerlendirilmesi yapılmakta ve ona da Afad Başkanlığınca çalışılıyor.
Umarım hazırlıkları tamamlama süreci devam ettiğini görüyoruz. Binaların iyileştirilmesi çalışıyor. Dönüşüm ile ilgili ulusal düzeyde çok önemli bir teşkilat kuruldu. Daha böyle hızlı çalışılsın. Çabucak önlem alınsın diye. Bununla ilgili olarak da İstanbul’a özel önem verildiği biliyorsunuz son kurulan teşkilatla birlikte yani afet riskini azaltma, afete müdahalesi
Ulusal düzeyde ele alınıyor. İstanbul için de o çalışmaları ilgili kurumlar sürdürmeye devam ediyor hocam.
Uluslararası Afet Yönetimi ve Kapasite Geliştirme
A.O.Ö: Sayın müdürüm afetin azaltılması ile ilgili ulusal düzeyde çalışmalar yeterli olmazsa yani ulusal kapasite yeterli olmazsa bunu az önce de bahsettiğimiz gibi uluslararası bir tatbikatta benzer şekilde uluslararası bir kapasite desteğiyle bunun yapılması yönünde çalışmalar da başlatılması yerinde olur mu? Çünkü Türkiye’deki deprem riskine kaynaklık oluşturacak kuzey Anadolu fay zonu benzeri San Andreas fayında var. Yani ikisi benzer faylar. Bu nedenle Amerikalılar gelir Türkiye’yi çalışır. Biz san Andreas fayı ile Kuzey Anadolu fayı biz ikiz kardeş olduğunu biliyoruz. Nasıl kardeş şehirler kapsamında şehirler iş birliği yapıyorsa kardeş faylar kapsamında bu faya komşuluk eden iller de kardeşlik yapsalar o Kuzey Anadolu fay zonu boyunca olan iller. San Andreas fayı boyunca olan illerle eşleştirilse. Yani biz bunu ulusal düzeyden uluslararası düzeye çıkarsak. Daha hızlı yol alamaz mıyız? Yani ulusallık bir bakıma içe kapanıklık demek. Biraz zorlamamız gerekir mi? Tabii siz uluslararası tatbikatla yapma deneyimine sahipsiniz. Ulusal tatbikatlarından uluslararası tatbikatlar arasındaki farkı da deneyimlemiş bir insan olarak ne derseniz son söz olarak sizde görüşünüzü bu konuda merak ediyorum.
İ.T: Bu konuda tabii mutabıkız bu tatbikatlarda bunun için yapıyor. Çeşitli bu konuda mutabakatları var. Türkiye Cumhuriyeti’nin afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bu tatbikatlarla bunların işte yurt dışından gelecek ulusal, uluslararası gelecek ekiplerinde birlikte çalışma kapasitesini, verimliliği artıracak şeyleri, unsurları bu tatbikatlarla sağlıyoruz. Yine aynı şekilde sürdürülecektir, kıymetli hocam.
Afet Deneyimleri ve Bilgi Paylaşımı
A.O.Ö: Evet, ben teşekkür ediyorum. Buyurun Zeliha Hanım kapanış için Sayın Müdüre ben çok teşekkür ediyorum. Gerçekten önemli bir kayıt oldu. Evet Zeliha Hanım’a da teşekkür ediyoruz. Bu yayının yapılmasında önemli katkıları var. Hocalarımızın ne katkıları özellikle Ayşenur hocamızın da bir şehir plancı olarak bir vizyon koyması. Tabii bizler aranmak istiyoruz hocalar olarak. Bulunmuş olduğumuz fakültenin yönetenin inisiyatifine bırakılmadan direkt bize ulaşılması her zaman bizi mutlu eder. Yoksa fakülteyi yöneten yöneticinin uygun gördüğü kişiler değil sizin o fakültede öne çıkmış, yani bir profesör düzeyinde insanın uygun görünüp görünmemesini zaten bir avuç insanız. Direkt ulaşmanız bizi daha da mutlu eder. Soruna daha da çok çeker ve o nedenle de bu tür çalışmaların içinde olma konusunda olasılıkları çoğaltır diye düşünüyorum. Evet, ben teşekkür ediyorum. Buyurun Zeliha Hanım, siz de kapanışı yapabilirsiniz. Hocalarımıza teşekkür ediyorum.
Z.T: Ben de mesai saatinden sonra ekstra bu saatte günün yorgunluğu üzerine sizi tekrar yoğurdumuzu düşünüyorum. Sizlerde bizleri kırmayıp yayınımıza katıldığınızdan dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Verdiğiniz bilgilerden çok istifade edeceğimi düşünüyorum. Çünkü biraz önce Haydar hocamın söylediği gibi ben de coğrafya öğretmeniyim. Derslerde doğal afetleri anlatıyoruz. Afet hakkında bilgiler bildikçe bir öğrencilerimle paylaşmam noktasında da benim için de çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Doğal afetler hakkında bilgilendikçe benim bu konudaki farkındalığım ve öğrencilerimle paylaşımım artıyor. Afet haberciliği dersimde Ali Osman hocamdan çok istifade ediyorum bilgilerinden, internet sitesinden hocama çok teşekkür ediyorum. Burada İbrahim Bey’in 41 yıllık bir Afad deneyiminden yani inanılmaz uzun bir süre. Çanakkale de olmasından şanslı biz kendimizi şanslı olarak görüyoruz. İbrahim Bey’e çok teşekkür ediyorum. Hem katılımından hem de Afad'a bu deneyimleriyle yaptığı çalışmalardan dolayı bizi kırmayıp geldiğiniz çok teşekkür ediyorum. Katılımcı öğretmen arkadaşlarımıza, konuklarımıza hocalarıma da çok teşekkür ediyorum.
İ.T: Ben de teşekkür ederim, efendim. Memuriyetten emekli oluyorum. Dediğim gibi bu sektöründen emekli olmuyorum. O yüzden benim telefonlarım sizde var isteyen herkese de verebilirsiniz. Beni arayın. Ben şöyle söyleyeyim, ben çalıştığım her yerde personelime şöyle derim, biz devletin memuruyuz vatandaşa masanın bu tarafında bulunan olarak karşımızda oturan herkese işimizle ilgili her türlü yardımı yapacak işimizle ilgili olmayanı ise deneyimimizle, ilgili memuriyet deneyimimiz ya da gördüğümüzle ilgili her şeyde elimizden geleni yapacağız. Hatta şöyle söyleyeyim, biz eskilerin deyimiyle elsiz ayaksız, hizmetinizdeyiz. Efendim derim. Çok teşekkür ederim. Davetiniz için herkese iyi akşamlar diliyorum. Afetsiz günler diliyorum.
A.O.Ö: Peki sayın müdürüm iyi akşamlar dileriz. Emeklilikten sonraki telefonunuzu da bize yollarsanız onu kaydederiz.
İ.T: İyi akşamlar. Hocam siz de şahsi telefonum sizde Zeliha Hanım da kurum telefonum var. Ona da şahsi telefonuma ileteceğim. Sizdeki telefonum şahsi telefonum hocam.
No comments:
Post a Comment