Merhaba sevgili okuyucular! Bugün, hemşirelik eğitiminde çağa uygun bir adımı incelemek ve bu alandaki yenilikçi yaklaşımları keşfetmek üzere buradayız. Hemşirelik, sadece hasta bakımıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sağlık tesislerinin deprem riskine karşı dayanıklılığını artırmaya yönelik öğrenim modelleriyle de gelişiyor.
Sağlık Fakültesi Hemşirelik Bölümü'nde gerçekleştirilen "Deprem Riski Azaltma Dersi ve Proje Temelli Öğrenme Modeli"ne odaklanan bu yazıda, öğrencilere sadece bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda onların merak ve ilgi alanları doğrultusunda öğrenmelerine olanak tanıyan bir eğitim yaklaşımını keşfedeceksiniz.
Webinar ve Proje Temelli Öğrenme: Yeni Bir Boyut Katıyoruz
Hemşirelik alanında bilgi ve becerileri artırmanın yanı sıra, öğrencilere deprem riskini azaltma konusunda bilinç kazandırmak amacıyla düzenlenen webinarlar, öğrenci etkileşimini artırmak ve detaylı sorulara derinlemesine cevaplar bulmak için mükemmel bir platform sunuyor. Bu interaktif yaklaşım, sadece ders içeriğini öğretmekle kalmayıp, aynı zamanda öğrencilerin sorunlarını paylaşarak çözüm bulma sürecine dahil olmalarını sağlıyor.
Öğrenci Projeleri: Bilgiyi Pratiğe Dökme Zamanı
Haftalık proje ödevleri, öğrencilere sadece teorik bilgileri değil, aynı zamanda bu bilgileri nasıl uygulayacaklarını da öğretiyor. Proje ödevleri, öğrencilere deprem riski azaltma stratejilerini araştırma ve uygulama fırsatı sunarak, hem yazma hem de araştırma becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.
Deprem Güvenliği ve Sağlık Tesisleri: California Deneyimi
Ayrıca, yazımızda California'daki bir hastane üzerinden yapılan analizlerle, depremlerin sağlık tesislerine etkilerini inceleyen önemli bir akademik çalışmaya da değineceğiz. Özellikle, deprem güvenliği konusunda yapılan düzenlemelerin ve alınan tedbirlerin, sağlık tesislerinin dayanıklılığını artırmadaki etkilerini ele alacağız.
Yenilik ve Öğrenimde Ters Yüz Modeli: Geleceği Şekillendirmek
Geleneksel eğitim yöntemlerinden farklı olarak, öğrencilere meraklarını takip etme özgürlüğü tanıyan ters yüz eğitim modeli, bu alandaki yenilikleri ve geleceği şekillendirmeyi amaçlıyor. Yazımızda, bu modelin nasıl uygulandığını ve öğrencilerin bu sayede nasıl daha etkili bir öğrenme deneyimi yaşadığını keşfedeceksiniz.
Bu yazıda, hemşirelik eğitimindeki bu yenilikçi yaklaşımların sadece bilgi değil, aynı zamanda deneyim ve pratiği de kapsadığını göreceksiniz. Deprem riski azaltma dersi, projeler, webinarlar ve öğrenimde ters yüz modeli ile hemşirelik öğrencilerine benzersiz bir öğrenme deneyimi sunuyor. Siz de bu eğitim modelini daha yakından keşfetmeye hazır mısınız? Öyleyse, buyurun, yolculuğumuza başlayalım!
PROJE 365 SORULARI
Deprem Anında Sınıf Yönetimi: Öğretmenler İçin Stratejiler ve Öneriler: "Merhaba, yazınızda belirtildiği üzere, 'Doğal Afetlerin Toplumsal Etkileri: Deprem Örneği' başlıklı makalede öğretmenlerin, deprem ve topluma etkileri konusunda yapılan röportajlar ve bu röportajlarda öğretmenlerin deneyim ve gözlemlerini paylaştığına dair bilgiler bulunmaktadır.
Öğretmenler aynı zamanda, deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunmuşlardır.
Gelinen noktada, genellikle deprem durumlarında hastanede olduğumuz düşüncesiyle hareket etmişiz. Ancak, şimdi kendimizi bir öğretmen olarak düşündüğümüzde, dördüncü katta bulunan bir sınıfta, içerisinde 30 ilkokul öğrencisiyle birlikte olduğumuzu hayal edelim. Deprem anında nasıl davranmalıyız? @vefaalp8515
Hastanelerde Deprem Güvenliği ve Seismik Risk Yönetimi: Olive View Hastanesi Örneği ve Gelişmiş Sistemlerin İncelenmesi: 9 Şubat 1971'de Kaliforniya San Fernando'da meydana gelen deprem, Olive View Hastanesi'nin çökmesine neden oldu. Bu hastane, depremden sadece bir ay önce inşa edilmiş olmasına rağmen yıkıldı, çünkü depremde ayakta kalabileceği düşünülüyordu. Dersinizde bahsettiğiniz "hospital seismic safety" konusunun ötesinde, deprem sırasında hastanelerde kullanılması gereken başka gelişmiş sistemler nelerdir? Ayrıca, deprem anında hastaların tahliyesi nasıl gerçekleştirilmelidir? @asldogan4051
HAFTANIN DERSİ VİDEO VE NOTLAR
Giriş: Hastanelerin deprem riskinin azaltılması dersi kapsamında "webinar" kaydı dersten önce herkese açık platformda paylaşılmaktadır. Öğrencilerden ders önce dinlemeleri, 30 kelimeden az olmayacak şekilde soruları kaydın altına yazmaları, 60 kelimeden az olmayacak sorulara ilişkin araştırma sonuçlarını ders öncesi paylaşmaları isteniyor. Ders esnasında 60 saniyede değerlendirme ve sınıf içi tartışma sonrası webinar kayıt altına 60 kelimeden az olmayacak şekilde genel değerlendirme ve sonuç yazmaları, "proje ödev" kapsamında isteniyor. Bu proje ödevleri, dönem başarı puanlarını önemli ölçüde etkileyen yüzde 50'lik bir orana sahiptir. Proje ödevleri, vize ödevini oluşturmak için bir araya getirilir ve öğrencilerden bin kelimeyi aşmayan bir vize ödevi yazmaları beklenir. Bu proje ödevleri, dönem boyunca haftalara yayılarak öğrencilere yazma ve araştırma becerilerini geliştirme fırsatı sunar.
Ders, temel konuları kapsamakla birlikte, öğrencilerin detaylı sorularını da ele alarak, öğrenci merkezli daha derinlemesine bir anlayış geliştirmelerine katkı sağlıyor. Derslerimde öğrencilerle etkileşimde bulunuyor ve onları bilgilendirerek katılımlarını arttırmaya çalışıyorum.
Ayrıca, öğrencilere İngilizce "essay writing" dediğimiz paragraf temelli derslerde 365 kelimeden az olmayacak şekilde kısa makale yazmalarını bekliyorum. 30 kelime "sor ve araştır", 50 kelime " bul ve paylaş" ve 60 kelime " tartış ve değerlendir" olarak adım adım "short essay" yazmalarını bekliyorum fakat essay yazma örnekleri ve uygulamaları pek yaygın olmadığı için zorlanmalar olabiliyor, konfor alanları dışında bir çalışma olarak görülebiliyor.
"Flipped based learning" eğitim modeli, dünyadaki ileri üniversitelerde uygulanan bir yaklaşımı temsil etmektedir. Geleneksel eğitim yöntemlerinden farklı olarak, öğrencilerin merak ve ilgi alanları doğrultusunda öğrenmelerine olanak tanımaya çalışıyoruz. Enerjimizi ve birikimimizi kullanarak, öğrencilerin istedikleri alanda yürüyüşlerine rehberlik etmeye çabalıyoruz.
Deprem Risk Yönetiminde Kaliforniya Deneyimi: 1971 M6.6 San Fernando depremi üzerinden depremin genel etkileri ele alınmıştır. Bu analizde, binalar depremin kuvvetine dayanamayarak ciddi hasarlara yol açtığı, bu etkilerin hem kolonlar üzerinde hem de genel arazi üzerinde nasıl şiddetli bir şekilde hissedildiği gözlemlenmiştir.
Olive View Hastanesi, bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. 1971 yılında inşa edilen bu
hastane, yapıldıktan sadece bir ay sonra meydana gelen bir depremle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, hastanelerin depremlere karşı dayanıklı bir şekilde tasarlanmasının önemini vurgulamaktadır. Analizde, hastanenin temellerinin önemi detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Bu çalışma, sağlık tesislerinde depremlerin etkilerini anlamak ve bu tesislerin dayanıklılığını artırmak için kritik bir referans sunmaktadır. Depremlerin yapısal dayanıklılık üzerindeki etkileri, hem teorik hem de pratik bir perspektiften ele alınarak, sağlık sektörüne yönelik gelecekteki tasarım stratejilerine katkıda bulunmaktadır.
Deprem Güvenliği ve Sismik Kodlar Perspektifi: Depremlerin sağlık tesisleri üzerindeki etkilerini inceleyerek, özellikle Olive View Hastanesi örneği üzerinden deprem dayanıklılığı konusundaki önemli hususları bu derste ele almaktadır.
Olive View Hastanesi'nin yapısal özellikleri ve deprem etkileri üzerine odaklanan bu analizde, depremin kolonlara olan etkileri ve buna bağlı olarak hastane binalarının dayanıklılığı detaylı bir şekilde incelenmiştir. Konuşmadan elde edilen gözlemler, kolon yıkılmalarının depremin gücüne dayanamama durumunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hastane Güvenliği ve Sismik Kodlar: Olivium Hastanesi örneği, deprem güvenliği ile ilgili geliştirilen sismik kodların uygulanması bakımından önemli bir referans noktası oluşturmaktadır. Çalışma, hastanelerin depreme karşı güvenli tasarlanması ve uygulanması gereken sismik güvenlik kodlarına odaklanarak, deprem sonrası hastanelerin etkin bir şekilde kullanılabilir durumda kalması amacını vurgulamaktadır.
Bu çalışma, depremlerin sağlık tesisleri üzerindeki etkilerini anlamak ve deprem sonrası hastane işlevselliğini sürdürebilir kılmak adına önemli bir katkı sunmaktadır. Özellikle Olive View Hastanesi örneği, deprem güvenliği konusunda alınan tedbirlerin etkinliğini göstererek, benzer sağlık tesislerinin dayanıklı tasarımına yönelik rehber bir kaynak sağlamaktadır.
Sağlık Tesislerinde Deprem Etkilerinin Azaltılmasında Yapılan Düzenlemelerin Başarısı: Bu akademik çalışma, depremlerin sağlık tesislerine etkilerini incelemek amacıyla yapılan düzenlemelerin başarısını değerlendirmektedir. Özellikle, 1973 yılında gerçekleştirilen düzenlemenin, 1994 yılındaki bir depremde hastanenin açık kalmasındaki etkilerini analiz etmektedir.
1971 depremi öncesi deprem yapı yönetmelikleriyle ilişkili düzenlemelerin yetersiz olduğunu ve depremlerin 1971 öncesi hastanelerde ciddi hasarlara neden olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumu düzeltmek için 1973 yılında yapılan düzenleme, 1994 yılındaki bir depremde hastanenin sağlam kalmasına ve yıkılmamasına katkıda bulunmuştur.
Deprem Yönetmelikleri ve Standartlar: Çalışma, deprem yönetmeliklerinin ve hastane yapım standartlarının önemini vurgulayarak, 1973 yılındaki güncellemenin hastane yapılaşmasında yeterli usulleri ve düzenlemeleri sağlayarak deprem sonrası hastane işlevselliğini artırdığını göstermektedir.
Hastane yapılarının deprem riski, kullanılan deprem standartlarına ve yapısal düzenlemelere bağlı olarak değişebilir. Olive View hastanesi kapsamında yapılan analiz, deprem yönetmeliklerine uygun donanımla yapılan hastanelerin, depremlerde kullanım dışı kalmadığını ve hasar almadığını göstermektedir.
Bu yazı, depremlerin sağlık tesislerine etkilerini azaltmak amacıyla yapılan düzenlemelerin ve deprem yönetmeliklerinin önemini vurgulamaktadır. Özellikle Olivie View Hastanesi örneği üzerinden yapılan analiz, benzer sağlık tesislerinin deprem dayanıklılığını artırmak için uygulanabilir stratejilere ışık tutmaktadır. 1994 yılındaki bir depremde hastane yapılarının dayanıklılığına odaklanarak, yapısal ve yapısal olmayan hasarların incelenmesiyle ilgili bir analizi sunmaktadır. Özellikle, yapısal olmayan hasarların azaltılması üzerine öneriler ve çözüm önerileri üzerinde durulmaktadır.
Yapısal ve Yapısal Olmayan Hasarlar: Metin, 1994 depremindeki hastane yapıları üzerinden yapısal ve yapısal olmayan hasarları ayırmakta ve hastanenin dayanıklılığına odaklanmaktadır. Hastanelerde meydana gelen yapısal hasarların 1971 San Fernando depremi öncesi ve sonrasındaki durumu karşılaştırmaktadır.
Çalışma, hastanelerin deprem sonrası ayakta kalmasının önemini vurgulayarak, 94 depreminde hastanenin yapısal olmayan hasarlar almış olsa da dayanıklılığını koruduğunu belirtmektedir. Hastane yapılarındaki yapısal ve yapısal olmayan hasarlar arasındaki dengeyi sağlamak hedeflenmiştir.
İstatistiksel Analiz: Metin, 23 hastane binasının yapısal ve yapısal olmayan hasarlarını istatistiksel olarak değerlendirmekte ve bu hasarların dağılımını göstermektedir. Yapısal hasarların yüzdelik dilimleri ve yapısal olmayan hasarların önemli istatistiksel verilerle açıklanmaktadır.
Hasar Azaltma Stratejileri: Çalışma, yapısal olmayan hasarların azaltılması için öneriler sunmaktadır. Özellikle, ekipman ve boruların doğru bir şekilde sabitlenmesi, deprem anında operasyonel hizmetlerin devam etmesini sağlamak adına önemli stratejiler olarak ele alınmaktadır.
Metin, yapısal olmayan hasarların azaltılmasına yönelik yapılan düzenlemelerin etkinliğini değerlendirmekte ve gelecekteki çalışmalar için öneriler sunmaktadır. Hastanelerin deprem sonrası dayanıklılığını artırmak için alınacak önlemler üzerine odaklanan bu çalışma, sağlık sektörüne önemli katkılar sağlamaktadır.
Hastane Yapılarında Yapısal Olmayan Hasarların Azaltılması: Çelik Yapılaşma ve Tasarım Stratejileri
Bu bölümde, hastanelerde meydana gelen yapısal olmayan hasarları azaltma stratejilerine odaklanılmaktadır. Özellikle, hastanelerin daha dirençli olması için yapılaşma modelleri ve tasarım stratejileri incelenmektedir. Bu bağlamda, Japonya'daki deprem sonrası hastane yapılarının direncini artırmak adına kullanılan çelik yapılaşma örnekleri ele alınmaktadır.
Hastanelerde meydana gelen yapısal olmayan hasarların azaltılması için çeşitli stratejilere arasında, çelik yapılaşmanın hastane yapılarını deprem ve kuvvetlerine karşı daha dirençli hale getirmesi öne çıkmaktadır.
Japonya'da çelik yapılaşmanın hastane yapılarında kullanılmasının, özellikle deprem sonrası dayanıklılığı artırmak adına etkili bir strateji olarak kullanılmaktadır. Çelik yapılaşmanın sağladığı dayanıklılık, hastanelerin deprem ve kuvvetlere karşı kendini savunmasını sağlamaktadır.
Bağlantı Kısımlarında Güçlendirme: Bağlantı kısımlarındaki güçlendirmelerin yapısal olmayan hasarları azaltmak için kritik olduğu yapı mühendisleri tarafından önerilmektedir. Bu bağlamda, köşe çatlamalarını ve kopmalarını önlemek adına çelik yapılaşmanın kullanılması öne çıkmaktadır.
Hastane Tasarımları ve Modeller: Çeşitli hastane tasarımları ve yapılaşma modelleri incelenerek, hangi tasarımın hastaneler için daha uygun olduğu üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Hastane tasarımlarının, yapısal olmayan hasarları azaltmak ve dayanıklılığı artırmak için önemli bir rol oynayabileceği bilimsel çalışmalarda vurgulanmaktadır.
Yapısal olmayan hasarların azaltılması amacıyla hastane yapılarına yönelik çeşitli stratejilerin önemi tartışılmaktadır. Özellikle çelik yapılaşma, bağlantı kısımlarındaki güçlendirmeler ve uygun tasarım modelleri, hastanelerin deprem sonrası dayanıklılığını artırmak için etkili çözümler olarak öne çıkmaktadır.
1971 ve 1994 Depremlerinin Hastane Yapıları Üzerindeki Etkileri: Olive View Hastanesi Örneği
Bu bölümde, 1971 ve 1994 yıllarındaki depremlerin Olive View Hastanesi üzerindeki etkileri incelenmektedir. Hastanenin yapısı, depremler öncesinde ve sonrasında yapılan güncellemelerle ele alınmıştır. Ayrıca, depremlerin meydana getirdiği yapısal ve yapısal olmayan hasarlar üzerinde durularak, hastane güvenliği ve dayanıklılığına yönelik alınan tedbirler ele alınmıştır.
Hastane Yapı Tasarımı: Olive View Hastanesi'nin yapı tasarımı, doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde bir artı şeklinde oluşturulmuştur. Ancak, bu tasarım 1971 depreminde hastanenin dayanıksız olduğunu göstermiştir. Bu noktada, yapısal ve yapısal olmayan hasarların ortaya çıkmasındaki temel nedenlerden biri olarak, hastane yapısındaki eksikliklere vurgu yapılmıştır.
Depremlere Yönelik Güncellemeler: 1971 yılındaki depremin ardından hastane, yapısal güvenlik açısından iyileştirmeler ve düzenlemeler yapmıştır. Ancak, 1994 depreminde gözlenen yapısal olmayan hasarlar, daha fazla güncelleme ihtiyacını ortaya koymuştur. Bu durum, hastanelerin depreme karşı direncini artırmak adına sürekli olarak güncellenmesi gerekliliğini vurgulamaktadır.
Artçı Şoklar ve Kırılma Mekanizması: Alevi Hastanesi çevresindeki artçı şoklar incelenmiş ve
depremlerin kırılma mekanizmasına dair bilgiler sunulmuştur. Bu analizler, depremin beklenmedik doğasını ve olası riskleri anlamak adına önemli bir bilimsel perspektif sunmaktadır.
Sonuç: Bu bölümde, Alevi Hastanesi örneği üzerinden 1971 ve 1994 depremlerinin hastane yapılarına etkileri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Yapısal ve yapısal olmayan hasarların incelenmesi, hastanelerin depreme karşı direncini artırmak için alınacak önlemlere dair önemli bilgiler sunmaktadır.
San Fernando Depremleri ve Depremlerin Yarattığı Enerji Dağılımı: Bu bölümde, San Fernando'daki depremlerin artçı şoklarının dağılımı ve deprem enerjisinin incelenmektedir. Artçı şoklar, depremin enerjisinin hangi yönlere doğru gittiğini belirlemede önemli bir araç sağlamaktadır. Ayrıca, depremin kaydı ve enerji dağılımının analizi, depremin meydana geldiği bölgedeki riskleri anlamak adına kritik bilgiler sunmaktadır.
Deprem Kaydı ve Enerji Dağılımı: San Fernando
depremlerinin orijinal kaydına bakıldığında, depremin oluş süreci detaylı bir şekilde incelenmiştir. Depremin enerjisinin yatay ve düşey eksenlerdeki genlik büyüklükleriyle birlikte, deprem sırasında meydana gelen deformasyonlar da değerlendirilmiştir.
Strain Ölçümü ve Deformasyon Büyüklüğü: 1971 ve sonrasında ölçülen strain değerleri ve deformasyon büyüklükleri, depremin şiddeti ve etkisi hakkında bilgiler sunmaktadır. Bu ölçümler, depremin neden olduğu toprak hareketini ve kuvvetleri açıklayarak, depremin etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Coğrafi Faktörlerin Rolü: San Fernando'nun coğrafi yapısı, depremin etkilerini anlamada kritik bir rol oynamaktadır. Dağlık bir alanda bulunan vadiler, depremin enerjisinin odaklandığı ve tetiklendiği yerler olarak belirlenmiştir. Bu coğrafi faktörler, deprem riskinin belirlenmesinde önemli bir referans sağlamaktadır.
Bu bölümde, San Fernando depremlerinin artçı şoklarının dağılımı ve deprem enerjisinin analizi üzerine odaklanılmıştır. Coğrafi faktörlerin, deprem kaydının ve enerji dağılımının incelenmesi, depremin etkilerini değerlendirmek ve gelecekteki deprem risklerini anlamak açısından önemlidir.
1971 San Fernando Depremi Sonrası Hastane Yapılarındaki Hasarlar: Analiz ve Öğrenilen Dersler. Bu sunum, 1971 San Fernando depremi sonrasında meydana gelen hastane yapılarındaki hasarları incelemekte ve bu olaydan elde edilen bilgilerin gelecekteki deprem risklerini azaltma stratejilerine nasıl katkı sağlayabileceğini tartışmaktadır.
Depremle İlgili Şekiller: Sunumun başında, depremle ilgili şekiller incelenmiş, depremin hastane binalarındaki deformasyonları, şiddetleri ve kayıpları nasıl ortaya çıkardığı gösterilmiştir. Sunum, hastanelerin deprem etkisi altında çeşitli şekillerde hasar gördüğünü gösteren örnekler sunmaktadır. Kolonların dayanamaması, taşıyıcı sistemlerin yetersizliği ve yapısal olmayan hasarlar, hastanelerin depreme nasıl tepki verdiğini açıkça göstermektedir.
Farklı Hastanelerdeki Hasarlar: Farklı hastanelerde meydana gelen hasarlar, benzer şekillerle ve yapısal sorunlarla tekrar edildiği için vurgulanmıştır. Ayrıca, hastanelerin konumları ve yerel topografyanın, depremin etkilerini nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur.
Hasarın Analizi ve Sorular: Sunum, meydana gelen hasarın nedenlerini analiz etmekte ve hastanelerin yapısal ve fiziksel faktörlerden nasıl etkilendiğini incelemektedir. Tektonik etkenler, yapısal hasarlar ve yapısal olmayan hasarlar konularına odaklanarak, önemli sorular ortaya konmuştur.
Sunum, depremlere karşı hastanelerin direncini artırmak ve hasar riskini azaltmak adına yapılan düzenlemeleri ele almaktadır. Analiz sonuçlarına dayanarak, gelecekteki inşaat projelerinde dikkate alınması gereken önlemler ve yapısal güçlendirmeler üzerinde öneriler sunulmuştur.
No comments:
Post a Comment