Friday, November 3, 2023

Depremler ve Okullar: Eğitim Kurumlarının Dayanıklılığı

Merhaba değerli öğrencilerim, bugün afet haberciliği dersinde özellikle depremler ve binaların bu depremlere karşı dayanıklılığını ele alacağız. Gelin ilk olarak 6 Şubat 2023 tarihli büyük depremler sonrasında hastanelerin durumunu inceleyelim. Amerika'dan gelen bilim insanları, dünyada ilk defa bu büyüklükteki depremlere karşı şehir hastanelerinin ayakta kalabilmesi üzerine incelemelerde bulunmuşlardır. Bu incelemeler sonucunda, Türkiye'nin şehir hastaneleri tam not almıştır. Peki, bu başarının arkasında ne yatıyor?

Sağlık Bakanlığımız, 2012 yılında bir kararla, 100 yatak kapasitesinden fazla olan tüm hastanelerde sismik izolatör kullanımını zorunlu hale getirdi. Sismik izolatör, depremin kuvvetini zeminden binalara geçişi sırasında büyük oranda filtreleyerek yapıların deprem etkilerini daha az hissetmesini sağlar. Özellikle şehir hastanelerimiz bu sistemi kullanarak, deprem sırasında operasyonlarını bile kesmeden çalışmalarını sürdürebilmiştir. Ancak, ne yazık ki bazı eski hastanelerimizde hasarlar gözlemlendi.

Bir diğer önemli konu ise okullar. Deprem yönetmeliklerimize göre hastane ve okul gibi kamu binalarının, normal konutlara göre %50 daha güçlü yapılmak zorunda olduğunu belirtmeliyim. Ancak ne yazık ki bu yönetmeliklere rağmen bazı okullarımızda eksiklikler veya uyumsuzluklar gözlemlendi. Örnek vermek gerekirse, son deprem sonrasında İstanbul'da 73 okul, riskli olduğu gerekçesiyle boşaltıldı. Bu durum, deprem yönetmeliklerimizin ne kadar mükemmel olursa olsun, denetimin ve uygulamanın da bir o kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, depremler karşısında binalarımızın dayanıklılığı, sadece yönetmeliklerle değil, bu yönetmeliklerin doğru uygulanmasıyla mümkündür. Yapı mühendislerimiz, yönetmeliklere uygun projeler geliştirirken, denetim mekanizmalarımızın da bu projelerin doğru bir şekilde hayata geçirilmesini sağlaması gerekiyor. Depremler ve binaların dayanıklılığı konusu sadece inşaat sektörünü değil, toplumun genel güvenliğini de ilgilendiren bir konu olup, bu dersimizde bu kritik meseleyi daha yakından inceleyeceğiz.





Depremler ve Binaların Dayanıklılığı


Merhaba değerli öğrencilerim, bugün afet haberciliği dersinde özellikle depremler ve binaların bu depremlere karşı dayanıklılığını ele alacağız.

Gelin ilk olarak 6 Şubat 2023 tarihli büyük depremler sonrasında hastanelerin durumunu inceleyelim. Amerika'dan gelen bilim insanları, dünyada ilk defa bu büyüklükteki depremlere karşı şehir hastanelerinin ayakta kalabilmesi üzerine incelemelerde bulunmuşlardır. Bu incelemeler sonucunda, Türkiye'nin şehir hastaneleri tam not almıştır. Peki, bu başarının arkasında ne yatıyor?

Sağlık Bakanlığımız, 2012 yılında bir kararla, 100 yatak kapasitesinden fazla olan tüm hastanelerde sismik izolatör kullanımını zorunlu hale getirdi. Sismik izolatör, depremin kuvvetini zeminden binalara geçişi sırasında büyük oranda filtreleyerek yapıların deprem etkilerini daha az hissetmesini sağlar. Özellikle şehir hastanelerimiz bu sistemi kullanarak, deprem sırasında operasyonlarını bile kesmeden çalışmalarını sürdürebilmiştir. Ancak, ne yazık ki bazı eski hastanelerimizde hasarlar gözlemlendi.

Bir diğer önemli konu ise okullar. Deprem yönetmeliklerimize göre hastane ve okul gibi kamu binalarının, normal konutlara göre %50 daha güçlü yapılmak zorunda olduğunu belirtmeliyim. Ancak ne yazık ki bu yönetmeliklere rağmen bazı okullarımızda eksiklikler veya uyumsuzluklar gözlemlendi. Örnek vermek gerekirse, son deprem sonrasında İstanbul'da 73 okul, riskli olduğu gerekçesiyle boşaltıldı. Bu durum, deprem yönetmeliklerimizin ne kadar mükemmel olursa olsun, denetimin ve uygulamanın da bir o kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, depremler karşısında binalarımızın dayanıklılığı, sadece yönetmeliklerle değil, bu yönetmeliklerin doğru uygulanmasıyla mümkündür. Yapı mühendislerimiz, yönetmeliklere uygun projeler geliştirirken, denetim mekanizmalarımızın da bu projelerin doğru bir şekilde hayata geçirilmesini sağlaması gerekiyor.


Depremler, Trafik ve Okulların Durumu


Merhaba değerli öğrencilerim, bu haftaki dersimizde afetlerin ötesinde günlük yaşamın bir parçası olan trafik kazalarıyla depremleri karşılaştırarak, bunların bize nasıl bir perspektif sunduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca, deprem sonrası eğitim kurumlarının durumu üzerinde de duracağız.


Birçok insanın trafikte yaşadığı riskli anlara hepimiz tanığız. Özellikle bisiklet ya da motorsikletle ulaşım sağlarken yaşanan tehlikeler, trafik kurallarının ne kadar mükemmel olursa olsun, bu kurallara uyulmadığında başımıza neler gelebileceğini gösteriyor. Bu noktada, trafik kazalarında ölenlerin sayısını depremler sonucu yaşamını yitirenlerle karşılaştırdığımızda ilginç bir istatistikle karşılaşıyoruz: yüzyılda trafik kazalarında ve depremlerde ölenlerin sayısı hemen hemen başa baş. Bu, iki farklı olayın, ne kadar farklı da olsa, birçok insanın yaşamını nasıl etkileyebileceğini gösteriyor.


Gelelim deprem sonrası eğitim kurumlarına... Son yaşadığımız depremde birçok okulda hasar gözlendi. Özellikle bu okulların yapım yılları, hasar durumlarını belirlemek için önemli bir kriter olarak karşımıza çıkıyor. 1999 İzmit depremi sonrası deprem yönetmeliklerinde yapılan değişiklikler, okulların ne kadar dayanıklı olması gerektiği konusunda belirleyici oldu. Bu yüzden okulların yapım tarihleri, depreme karşı ne kadar dayanıklı oldukları konusunda bize fikir verebilir.


Deprem sonrası eğitim sürecinin nasıl devam ettiği de önemlidir. Bazı okullarda, öğrenci ve öğretmen kayıpları yaşandı. Diğer okullarda ise sadece maddi hasarlar oluştu. Bu okullarda eğitimin nasıl sürdüğünü, öğretmen ve öğrencilere nasıl destek verildiğini incelememiz gerekiyor.


Sonuç olarak, hem trafikte hem de depremlerde karşımıza çıkan riskler, bize hayatın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Ancak bu riskleri azaltmak için alabileceğimiz önlemler ve yapabileceğimiz düzenlemeler var. İster trafikte, ister bir deprem sonrası olsun, alınabilecek önlemler ve yapılacak düzenlemelerle bu riskleri minimuma indirebiliriz. Bu dersin amacı da tam olarak bu: Hayatta karşımıza çıkabilecek riskleri nasıl yönetebileceğimizi öğrenmek.


Depremler ve Riskler Üzerine Sorular


Değerli öğrenciler, bu haftaki dersimizde depremler ve riskler hakkında önemli soruları incelemeye devam ediyoruz. Geçmiş dersimizde depremlerin trafik kazalarıyla karşılaştırılması ve deprem sonrası eğitim kurumlarının durumu üzerinde durmuştuk. Şimdi ise, bu konulara ilişkin daha fazla detaylı soruları ele alacağız.


  1. Depremde neredeydiniz ve hangi şehirdeydiniz?
    • Bu soru, deprem anında nerede olduğunuzu ve hangi şehirde bulunduğunuzu öğrenmemiz için önemli bir başlangıç noktasıdır. Ayrıca, bu konuda enlem ve boylam gibi konum bilgilerini paylaşabilecek misiniz?
  2. Hangi mahalledeydiniz?
    • Deprem anında bulunduğunuz mahalle veya semt hakkında daha spesifik bilgiler sağlayabilir misiniz? Bu, hasarın dağılımı ve mahalle bazında etkileri anlamamıza yardımcı olacaktır.
  3. Depremin etkileri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
    • Deprem sırasında yaşadıklarınızı ve etkilerini anlatmanız, depremin şiddeti ve türü hakkında fikir edinmemize yardımcı olacaktır.
  4. Zeminle yapı ilişkisi hakkında bilgilendirme yapabilir misiniz?
    • Deprem sonrası yapılar ile zemin arasındaki ilişki önemlidir. Bu konuda bilgi sağlayabilir misiniz?
  5. Barınma sorununu nasıl çözdünüz?
    • Deprem sonrası barınma sorunları önemlidir. Siz ve çevrenizdeki insanlar, barınma sorununu nasıl çözdünüz?
  6. Çanakkale'ye depremden ne kadar sonra geldiniz ve neden tercih ettiniz?
    • Deprem sonrası farklı bölgelere olan hareketlilik ve tercihler hakkında bilgi vermeniz önemlidir. Çanakkale'ye olan tercihinizi açıklayabilir misiniz?
  7. Deprem sırasında öğrenci veya öğretmenler olarak eğitim kurumlarına nasıl yardımcı oldunuz?
    • Deprem sonrası eğitim kurumlarının durumu ve bu kurumların öğrencilere ve öğretmenlere sağladığı destek hakkında bilgi verebilir misiniz?
  8. Deprem size ne öğretti?
    • Depremler sırasında yaşadıklarınızdan ve sonrasındaki deneyimlerinizden edindiğiniz öğretiler nelerdir? Bu deneyimler sizin ve toplumun riskleri nasıl daha iyi anlamanıza yardımcı oldu?

Bu sorular, deprem ve afet haberciliği konularında daha fazla bilgi ve perspektif kazanmamıza yardımcı olacak. Geçmiş deneyimlerimiz, gelecekte daha iyi hazırlıklı olmamıza katkı sağlayabilir.


Deprem Anında ve Sonrasında Deneyimler ve Gözlemler


Değerli öğrenciler, bu dersimizde deprem anında ve sonrasında yaşananları, deneyimleri ve bu deneyimlerin analizini nasıl yapacağımızı konuşacağız. Bu derste, gerçek hayattan öğretmenlerin deneyimlerini kullanarak öğrencilere somut bir öğrenme ortamı sağlama amacımız var.


  1. Deprem sırasında ve sonrasında yaşananlar:
    • Deprem anında neredeydiniz ve hangi şehirdeydiniz? Bu, olayın coğrafi dağılımını anlamamız için çok önemlidir.
    • Sonrasında nereye gittiğiniz? Evinize geri dönebildiniz mi? Eğer dönemediyseniz, nerede kaldınız?
  2. Depremin Etkileri:
    • Deprem sonrası yaşantınızda hangi değişiklikler oldu? Bu, depremin bireyler üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerini anlamamız için kritiktir.
  3. Dersin Uygulama Yöntemi:
    • Öğretmenlerden alınan geri dönüşlerle oluşturulmuş bir soru havuzu oluşturacağız. Bu soruları belirli tur ve zaman dilimlerinde kullanarak, her öğretmenin eşit süreyle deneyimlerini paylaşmasını sağlayacağız.
    • Her turda belirli kategorideki soruları kullanarak, sistematik bir analiz yapma imkânı elde edeceğiz.
    • Öğrencilere verilecek olan süreleri belirli bir düzen içerisinde dağıtarak, her öğretmenin eşit miktarda konuşmasını sağlamak amacımızdır.
  4. Analiz ve Sonuçlar:
    • Her tur sonrası, öğretmenlerin verdiği cevapları analiz ederek hangi depremde ne gibi farklılıklar yaşandığını değerlendireceğiz.
    • Sonuç olarak, bu analizlerin afet haberciliği ve toplumun bu tür olaylara hazırlıklı olmasında nasıl bir katkı sağlayabileceğini tartışacağız.

Son olarak, değerli öğretmenlerimizin de bu konuda deneyimlerini ve görüşlerini paylaşmasını bekliyoruz. Özellikle deprem anında ve sonrasında yaşanan deneyimler, afet haberciliği için çok değerlidir. Bu deneyimler, hem bireylerin hem de toplumun bu tür olaylara nasıl daha iyi hazırlanabileceğine dair derinlemesine bir anlayış sağlar.


Deprem Anında ve Sonrasındaki Öğretmen Deneyimleri

Merhaba değerli öğrenciler, bugünkü dersimizde deprem anında ve sonrasındaki öğretmen deneyimlerine odaklanacağız. Bu derste, Zeliha Ertuz ve Ali Osman Öncel'in katkılarıyla gerçek hayattan deneyimleri kullanarak öğrencilere somut bir öğrenme ortamı sağlama amacımız var.
  1. Deprem Anında Yaşananlar:
    • Öğretmenlerimizden duyduğumuz kadarıyla, deprem anında neredeydiler ve binanın içerisindeki davranışları ne oldu? Bu, deprem sırasında gerçekleşen tepkilerin analizi için önemlidir.
  2. Deprem Sonrası Tepkiler:
    • Deprem sonrasında neler yaşandı? Kurtulduklarında nasıl barınma çözümleri buldular? Depremin hemen sonrasındaki aşamaları ve şu anki yaşamlarını nasıl şekillendirdikleri konusu üzerine odaklanacağız.
  3. Dersin Uygulama Yöntemi:
    • Öğretmenlerimiz tarafından önerilen bir soru havuzu oluşturulacak. Soruları belirli tur ve zaman dilimlerinde kullanarak, öğretmenlerimizin eşit süreyle deneyimlerini paylaşmasını sağlayacağız.
    • Deprem esnasındaki, sonrasındaki ve şu anki durumları anlatmalarını bekliyoruz. Bu soruları 3 aşamalı olarak gruplayacağız: Deprem esnasında, deprem sonrası ve şu anki durum.
  4. Sonuç ve Öneriler:
    • Depremde yaşananlar, özellikle öğretmenler için çok önemli bir konudur. Ali Osman Öncel'in belirttiği gibi, özellikle yeni bir yere taşınan öğretmenlerin yaşadığı zorluklar ve psikolojik etkiler çok önemlidir.
    • Öğrencilerin ve öğretmenlerin yaşadığı travma ve psikolojik etkiler, deprem bölgesinden diğer bölgelere taşınanlar için de geçerlidir. Bu konuda nasıl bir destek sağlanabilir, neler yapılabilir üzerine konuşacağız.

Değerli öğretmenlerimiz, sizden bu konuda deneyimlerinizi, önerilerinizi ve gözlemlerinizi paylaşmanızı bekliyoruz. Sizlerin bu deneyimleri, afet haberciliğinin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor. Bu deneyimleri, öğrencilerimize ve topluma nasıl daha iyi aktarabileceğimiz konusunda sizden gelecek önerilere açığız. Bu ders, hepimizin katkılarıyla daha verimli hale gelecektir.


No comments:

Post a Comment

Yaşam Bilimi ve İlimlerin Önemi: Geçmişten Günümüze

ARZIN YARATILIŞ SÜRESİ