 |
| Prof. Dr.Nazif Gürdoğan |
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan hocamızın anısını yaşatmak ve onu anmak için bu takdim yazısını yazmak ve sevenleriyle paylaşmak, kendisi ile araştırma yapacaklara bir veri bırakmak için yazdım. Nazif hocamız, bilim dünyasına ve eğitime yaptığı katkılarla tanınan, yaşamı boyunca ilham veren bir liderdi. Onun anısını anmak, sadece bir vefa göstergesi değil, aynı zamanda bize bıraktığı değerlerin, fikirlerin ve projelerin önemini bir kez daha hatırlamak için bir fırsat.
Nazif hocamız, yalnızca akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda insanlara olan sevgisi ve samimiyetiyle de tanınırdı. Her aradığında “Nerelerdesin Ali Osman hoca?” diyerek içten bir selamlaşma yapar, bu basit ama anlam dolu sözleriyle iletişim kurmanın sıcaklığını hissettirirdi. Bir gün, Ankara'ya yaptığımız yolculuk sırasında, bu samimiyetin etkisini bir kez daha derinden hissettim. Arkadaşlarımdan, OSTİM Üniversitesi'nde düzenlenecek bir vefa toplantısından bahsedildiğinde, içimde bir sorumluluk duydum. O an, bu toplantının amacını ve Nazif hocamızın hayatımızdaki yerini daha iyi anlamaya başladım.
Konuşmamı hazırlamadan yola çıktım; ancak hocamızın hayatını ve katkılarını düşününce, doğaçlama bir konuşma yapmanın gerekli olduğunu anladım. Yol boyunca düşündüm ki, hocamızın asla kendini yüceltmediğini, kamu yararına yapılan çalışmalara verdiği önemi bildiğim için, bu konular üzerinde yoğunlaşmak gerekti. Nazif hocamız, her zaman kamu yararına olan projeleri desteklerdi. Yolculuğum sırasında, projeler hakkında sohbet ederken, onun klasik motivasyon cümleleri aklımda canlandı. “Sen hiç boş durmayı sevmezsin…” diyerek başladığı konuşmalar, çevresindekilere nasıl bir enerji verdiğini gösteriyordu.
Toplantı sırasında, Nazif hocamız hakkında konuşanların anlattığı hatıralar, onun ne denli değerli bir insan olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Kendisinin alçakgönüllülüğü, konuşmalarda başını eğişinden belli oluyordu. Amacım, Nazif Gürdoğan hocamızın başını öne eğdirmeyecek bir konuşma yapmak ve onun evrensel değerleri nasıl benimsediğini yansıtmaktı. Sonuçta, hocamızın beklentilerini karşılayabilmiş olmanın huzurunu yaşadım.
Nazif Gürdoğan hocamız, yaşamı boyunca sadece akademik bir lider değil, aynı zamanda bir insan yetiştirici olarak da bizlere ilham vermiştir. Onun ruhu, her zaman kalbimizde yaşayacak. Mekanı cennet olsun. Şimdi, düzenlenmiş konuşma metnini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teknik ve Yumuşak Becerilerin Önemi
Saygıdeğer Hocamız Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Vefalı Nesiller ve Değerli Katılımcılar,
Bugün burada, siz değerli katılımcılarla bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu anlamlı Vefa Toplantısı'nda sizlere hitap etme şansı bulduğum için teşekkürlerimi sunarım.
Konuşmamın ana temasını, günümüzün mühendislik dünyasında teknik becerilerin yanı sıra yumuşak becerilere de sahip olmanın kritik önemi oluşturmaktadır.
Teknik beceriler, mühendislik disiplininin temelini oluşturur ve kuşkusuz hayati bir öneme sahiptir. Matematik, fizik, kimya ve mühendislik bilimleri gibi alanlarda sahip olduğumuz bilgi ve beceriler, mühendislik problemlerini çözmek için gerekli araçları sağlar.
Ancak günümüzün rekabetçi ve sürekli değişen ortamında, sadece teknik becerilere sahip olmak yeterli değildir. Başarılı bir mühendis olmak için iletişim, takım çalışması, problem çözme, liderlik ve sunum gibi yumuşak becerilere de sahip olmak gerekmektedir.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan’ın Örnekliği
Bu noktada, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan'ın bir telefon görüşmesinde gösterdiği örnek, yumuşak becerilerin etkin kullanımına dair önemli bir ders niteliğindedir. Görüşme sırasında hocamızın, karşıdaki kişiyi dikkatle dinleme, empati kurma ve sorunun çözümüne yönelik adımlar atma gibi becerilerini gözlemledik. Bu beceriler, sadece mühendislik alanında değil, hayatın her alanında başarı için gereklidir.
Yumuşak Becerilerin Uluslararası Deneyimlerdeki Yeri
Kanada'da edindiğim deneyimler de yumuşak becerilerin önemini açıkça ortaya koydu. Orada, birçok teknik beceriye sahip insanla tanışma fırsatım oldu. Ancak, yumuşak becerilere sahip olanların iş bulma ve kariyer yapma konusunda daha başarılı olduklarına şahit oldum.
Teknik becerilerle işe girilir, ancak yumuşak becerilerle yükselebiliriz. Yumuşak beceriler eksik olduğunda, en iyi teknik becerilere sahip kişiler bile iş yaşamında geride kalabilmektedir.
Sonuç: Başarı için Yatırım Yapılması Gereken Beceriler
Özetle, günümüzün mühendislik dünyasında teknik becerilerin yanında yumuşak becerilere de sahip olmanın kritik bir önemi vardır. Başarılı bir mühendis olabilmek için bu becerilere yatırım yapmak ve kendimizi sürekli geliştirmek son derece önemlidir.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan'ın bize göstermiş olduğu örneklerden ilham alarak, hep birlikte kendimizi geliştirmeye ve geleceğe hazırlamaya devam etmeliyiz.
Bu konuşmanın sizler için faydalı olmasını diliyor, tekrar saygılarımı sunuyorum.
5 Mart Yolculuğunun Önemi ve Yumuşak
Becerilerin Gücü
Geleceğe Yönelik Proje Çalışmaları
5 Mart’ta İstanbul’dan birlikte yola çıktık ve yol boyunca istişareler ve görüş alışverişinde bulunduk. Bu yolculuk, geleceğe yönelik önemli bir projenin başlangıcını temsil ediyordu.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan hocamız ile birlikte bu yolculukta bir proje üzerinde çalıştık. Amerika’daki bir üniversitenin dekanını ve Bilkent Üniversitesinde rektörlük yapan bir hocamızı arayarak, Ostim Üniversitesi öğrencilerinin projeye nasıl dahil olabileceklerini görüştük. Ayrıca, buraya gelmeden önce bir liseye uğradık ve oradaki lise öğrencilerinin gelecekte proje geliştirip geliştiremeyeceklerini değerlendirdik.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan hocamızın vizyonuyla geleceğe ve projeye odaklanmanın önemini bir kez daha görmüş olduk. Bu, ilk defa gerçekleştirdiğimiz bir kardeş okulu projesiydi ve öğrencilerin proje bazlı çalışmalarla nasıl gelişebileceğini gözlemledik.
Gençlere Yumuşak Becerilerin Aşılanması
Burada bizleri dinlemeye gelen genç öğrenci arkadaşlarımız, yumuşak becerilerin önemini Prof. Dr. Nazif Gürdoğan hocamızı izleyerek ve onun deneyimlerinden faydalanarak öğrenebilirler. Hocamızın karşılaştığı engelleri nasıl aştığını gözlemleyerek bu becerilerin iş ve sosyal yaşamda ne kadar değerli olduğunu görebilirler.
Akademisyenler olarak, bilginizi ve becerilerinizi gençlere yazarak ve projelerle aktarabilirsiniz. Bu, yalnızca teknik bilgiyi değil, aynı zamanda yumuşak becerilerin uygulanabilirliğini gençlere kazandırmak adına önemli bir adımdır.
Teknik Beceri ile Yola Çıkmak, Yumuşak Beceri ile Yükselmek
Teknik becerileriniz sizi Kanada gibi ülkelere kabul ettirebilir, ancak Kanada’da işe kabul edilmede yumuşak beceriler öne çıkar. Kanada'ya yeni gelen birinin, yumuşak becerilerde yetkin hale gelmesinin yaklaşık 6 yıl aldığı tahmin edilmektedir. Bu, teknik bilgiye ek olarak yumuşak becerilere sahip olmanın iş yaşamında başarılı olma yolunda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Unutmayalım: Teknik beceri sizi başlangıç noktasına götürür, ancak yumuşak beceri sizi hedefe ulaştırır.
Not Tutmanın Önemi ve Nazif Gürdoğan Hocamızın Örneği.
Nazif Gürdoğan hocamızın yazdığı gezi kitaplarının temelinde, yola çıkmadan önce Nuri Pakdil hocamızın eline kalem ve defter alarak not tutma alışkanlığı edinmesi yatar. Bu alışkanlık, zamanla bir dizi gezi kitabına dönüşen değerli bir süreci başlatmıştır. Bu örnekle, not tutmanın önemini ve nasıl kalıcı sonuçlar doğurabileceğini vurgulamak istiyorum.
Not Tutmanın Temel Beceriler Arasındaki Yeri
Kanada’da NorthQuest College ve McEwan Üniversitesi’nde, Kanada’ya yeni gelenler için verilen ilk eğitimlerden biri not tutma teknikleri üzerine olmaktadır. Özellikle Teksas Not Tutma Tekniği bu becerilerin başında gelir ve derslerde kullanılması teşvik edilir.
Derslerde Not Tutmanın Önemi
Derslerimde, maalesef öğrencilerin çoğu defter ve kalem getirmeden ders dinlemeye çalışıyor. Katılımın zorunlu olmadığı durumlarda, belki de birçoğu derse dahi gelmeyebilir. Öğrencilerime sık sık şu tavsiyeyi veriyorum:
"Defter ve kalemle geliniz, notlar alınız, anlamadıklarınızı not ediniz ve sorular sorunuz. Aksi halde, ders sizin için sıkıcı hale gelir. Burası bir tiyatro veya sinema değil; ben de burada stand-up gösterisi yapmıyorum. Not tutarak, önemli kısımları kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya daha kolay aktarmanız mümkün."
Ancak, yapılan son araştırmalara göre, Türkiye’de öğrencilerin %60’ının dersleri aktif olarak dinlemediği ortaya çıkıyor ve bu durum oldukça üzücü.
Not Tutmanın Faydaları
Peki, not tutmak ne işe yarar?
- Düşünmenizi sağlar ve anlamadığınız kısımları kenara not ederek, daha sonra bunlar üzerinde araştırma yapmanıza olanak tanır.
- Dikkat ve konsantrasyonunuzu artırır, derse odaklanmanızı sağlar.
- Bilgilerin daha iyi organize edilmesine yardımcı olur, konuları daha net anlamanızı sağlar.
- Öğrenilen bilgilerin hafızada daha uzun süre kalmasını destekler.
Kalem ve Defter: Öğrenimin Vazgeçilmez Araçları
Bu nedenle, her zaman bir defter ve kalem bulundurmanızı tavsiye ediyorum. Bu iki basit araç, öğrenim yolculuğunuzda sizi daha ileriye taşıyacak, bilgiyi kalıcı hale getirecektir.
İki Önemli Beceri: Soru Sorma ve Hedef Odaklı Olma.
1. Soru Sorma
Öğrencilerime genellikle "açık uçlu sorular sorma" ödevleri veririm. Bu tür sorular, düşünme ve analiz etme yeteneklerini geliştirir. Örneğin:
"Bu mikrofon neden siyah? Acaba iletişim kalitenizi artırmak için daha kaliteli bir mikrofon seçmeniz mümkün mü?"
Bu tür sorular, öğrencilerin olaylara farklı açılardan bakmasını sağlar. Soru sorma becerisi, sadece öğrenme sürecini derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda gelişime de katkıda bulunur.
2. Hedef Odaklı Olma
Bir diğer önemli özellik de hedef odaklı olmaktır.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan hocamızla birlikte, İstanbul'un en batı ucu olan Beylikdüzü'nden hareket ederek İş Dünyası-Üniversite ziyaretlerine katıldık. İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna gitmek her zaman kolay olmasa da bazen hedeflerimize ulaşmak için zorlu yolları göze almamız gerekir.
Bu ziyaretler, bize hedef odaklı çalışmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Görüştüğümüz sanayiciler ve iş dünyası temsilcileri ile tanışma fırsatı bulduk ve bu sayede, üniversite imkanları olmasa dahi proje üretebileceğimizi fark ettik.
Hedef odaklı olmak, projelerde mesafe ve zaman engellerini aşmamıza olanak sağlar ve başarının kapılarını aralar.
Sonuç olarak, hem soru sorma becerisi hem de hedef odaklı olma, öğrenim ve iş dünyasında başarı için kritik öneme sahiptir. Bu beceriler, sadece akademik dünyada değil, hayatın her alanında da yol gösterici olur.
Öğrenci Motivasyonu ve Etkili Ders İşleme: Örnek ve Öneriler
Öğrenci ile İlişki Kurma
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, derslerinde öğrencilerle güçlü bir ilişki kurmaya önem verir. Bu bağ, öğrencilerin derse daha fazla katılmasını ve öğrenme süreçlerinin daha verimli hale gelmesini sağlar. Öğrencilerle iyi bir ilişki, sınıf atmosferini iyileştirir ve onların motivasyonunu artırır.
Motivasyonu Artırma
Motivasyon eksikliği, öğrenim sürecinde ciddi bir engel oluşturur. Bu sorunu çözmek için aşağıdaki yöntemler etkili olabilir:
Ders içeriğini ilgi çekici hale getirmek: Gerçek hayattan örnekler, interaktif uygulamalar ve farklı öğrenme tarzlarına uygun materyaller kullanmak, öğrencilerin derse olan ilgisini artırır.
Dışarıdan uzmanların katkısı: Derslere alanında uzman kişilerin davet edilmesi, öğrencilere yeni perspektifler kazandırır ve bilgilerini pekiştirir.
Uyku Sorunu ve Kral Fahd Petrol ve Mineral Üniversitesi Örneği
Bazı öğrencilerin derslerde uyuyakalması, uyku düzenlerinde bir sorun olabileceğinin göstergesidir. Kral Fahd Petrol ve Mineral Üniversitesi örneğinde olduğu gibi, bu tür sorunlar ele alınarak çözüm yolları geliştirilebilir.
Uyku Sorununun Çözümü İçin Öneriler:
Uyku hijyenine dair bilinçlendirme çalışmaları: Öğrencilere yeterli ve kaliteli uyku için gerekli koşullar hakkında bilgi verilerek uyku düzenlerinin düzelmesine destek olunabilir.
Ders programı ve ödev yoğunluğunun gözden geçirilmesi: Yoğun ders ve ödev programlarının uyku saatlerine uygun hale getirilmesi, öğrencilerin dinlenmeleri için gerekli süreyi bulmalarını sağlar.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan'ın Ders İşleme Özellikleri.
Öğrencilerle Diyaloğa Girme
Dersler, tek yönlü bilgi aktarımından ziyade karşılıklı bir diyalog içinde işlenir. Bu yaklaşım, öğrencilerin daha aktif katılımını sağlar ve onların sorular sorarak öğrenmelerine olanak tanır.
Öğrenci Merkezli Yaklaşım
Dersin içeriği ve işlenişi, öğrencilerin ihtiyaç ve ilgi alanlarına göre şekillendirilir. Gürdoğan, derslerini öğrencilerinin öğrenim hedeflerine uygun hale getirerek onların motivasyonunu artırır.
Dışarıdan Uzman Katılımı
Alanında uzman kişileri derslere davet ederek öğrencilere farklı perspektifler kazandırır. Bu sayede öğrenciler, derse farklı bir gözle bakabilmekte ve bilgiye daha kapsamlı bir şekilde ulaşabilmektedirler.
Pandemi ve Uzaktan Eğitim
Pandemi dönemi ile birlikte uzaktan eğitim zorunlu hale geldi ve yaygınlaştı. Gürdoğan, uzaktan eğitim sürecinde de derslerini etkili bir şekilde işleyerek öğrencilerine destek olmuştur. Uzaktan eğitim araçlarını etkili kullanarak öğrencilerin motivasyonunu korumayı başarmıştır.
Sonuç
Eğitimde öğrenci motivasyonu ve etkili ders işleme, başarının temel anahtarlarından biridir. Prof. Dr. Nazif Gürdoğan’ın dersleri, bu konuda önemli bir örnek teşkil etmektedir. Öğrenci ile ilişki kurma, motivasyonu artırma ve dersleri daha etkili hale getirme konusunda kullanılan yöntemler, başarılı bir eğitim süreci için kritik öneme sahiptir.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan'ın Başarıları ve Örnek Alınacak Özellikleri
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan’ın akademik ve profesyonel yaşamındaki başarıları, hem üniversite öğrencileri hem de iş dünyası için önemli bir örnek teşkil eder. Gürdoğan’ın moderasyon yeteneği, üniversite ve iş dünyası iş birliklerine olan katkısı ve yenilikçi teknolojiye olan ilgisi, çok sayıda başarıyı ve etkili bir liderliği ortaya koymaktadır.
Webinarlarda Moderasyon Yeteneği
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, düzenlediği webinarlarda etkili moderasyon yeteneği ile diğer akademisyenlere örnek olmaktadır. Webinar sürecinde dikkat ettiği noktalar:
- Güncel konuları özenle seçmesi ve titizlikle hazırlanması.
- Konuşmacıyı sunmadan önce konuya dair önemli bir giriş yapması.
- Katılımcılara söz hakkı vermesi ve onların katkılarını önemsemesi. İlk yarım saatten sonra her katılımcıya tek tek söz vererek, karşılıklı etkileşimi teşvik eder.
Bu yaklaşımıyla Gürdoğan, dış dünyayla etkileşim sağlamanın önemini ortaya koyar.
Üniversite ve İş Dünyası Çalışmaları
Gürdoğan, üniversite ile iş dünyası arasındaki iş birliğini güçlendirme amacına büyük bir önem verir. Son zamanlarda İstanbul-Ankara arasında yapılan yolculuklarda, iş dünyasında çalışan kişilerle kapsamlı görüş alışverişleri yapılmıştır. Bu süreçte dikkat çeken bazı noktalar:
- İş dünyasının uygulama ve ürün odaklı bakış açısı, akademinin bilgi odaklı yaklaşımından farklıdır.
- Gürdoğan’ın sık sık örnek verdiği Silikon Vadisi gibi örneklerde, Stanford Üniversitesi sağda, Silikon Vadisi solda ve Berkeley Üniversitesi bulunmaktadır. Bu yerleşim, üniversite ile iş dünyasının yan yana olması gerektiğine dair çarpıcı bir örnektir.
Bu örnekler, üniversite ve iş dünyasının birleşmesi gerekliliğini vurgulamaktadır.
Singularity Üniversitesi ve Üniversite-İş Dünyası İş Birliği
Singularity Üniversitesi, geleceğin teknolojilerini ve bu teknolojilerin insanlığın gelişimini nasıl etkileyeceğini inceleyen önemli bir kuruluştur. Bu üniversitenin amacı, insanlığın karşılaştığı en büyük zorluklara teknolojik çözümler bulmak ve farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getirerek iş birliğini teşvik etmektir.
80/20 Kuralı
Singularity Üniversitesi’nde kullanılan 80/20 kuralı, iş birliğine dair etkili bir örnektir:
- 100 kişilik ekipte 80 kişi özel sektörden, 20 kişi akademiden oluşur.
- Bu ekip, beş gün boyunca bir araya gelerek bilim insanlarını dinler, sorular sorar ve iş dünyası modelleri geliştirir.
Singularity Üniversitesi’nin Programları
Üniversitenin, teknolojiyi ve iş dünyasını birleştiren çeşitli programları bulunmaktadır:
- Executive Program: Özel sektör liderlerine geleceğin teknolojileri hakkında bilgi verir.
- Exponential Medicine: Sağlık sektöründeki teknolojik gelişmeleri inceler.
- Global Solutions Program: Küresel sorunlara yönelik teknolojik çözümler geliştirmeyi hedefler.
- Artificial Intelligence & Robotics: Yapay zeka ve robotik alanındaki gelişmeleri ele alır.
Ostim Üniversitesi ve İş Dünyası
Ostim Üniversitesi’nin iş dünyasıyla kurduğu iş birliği sayesinde:
- Akademik bilginin özel sektöre aktarılması kolaylaşır.
- Özel sektör ihtiyaçlarına yönelik yeni çözümler geliştirilir.
Asistanlıktan Profesörlüğe ve İş Dünyasına
Asistanlar, profesörlük ve iş dünyası arasında köprü görevi görebilirler. Bu sayede:
- Akademik bilginin özel sektöre aktarımı daha kolay hale gelir.
- Yeni iş modelleri ve girişimler ortaya çıkar.
Önemli Noktalar
- Üniversite ve özel sektör arasındaki iş birliği, geleceğin teknolojilerinin geliştirilmesi için önemlidir.
- Singularity Üniversitesi’nin 80/20 kuralı, bu iş birliğinin etkin bir örneğidir.
- Asistanlar, akademik bilgi ile özel sektör arasında bir köprü kurarak yeni iş fırsatları yaratabilirler.
Sonuç: Öğrendiklerimiz ve Geleceğe Dair Düşünceler
Saygıdeğer Hocam Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, değerli katılımcılar ve vefalı nesiller,
Bu anlamlı Vefa Toplantısı'nda sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duydum. Hocamızdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşma fırsatı bulduğum için minnettarım.
Bugün Burada Öğrendiklerimiz
Hocamızdan Aldığımız En Değerli Ders
Gençlere Tavsiyelerim
- Kendinizi geliştirmeye ve geleceğe hazırlamaya devam edin.
- Teknik becerilerinizin yanı sıra yumuşak becerilere yatırım yapmayı ihmal etmeyin.
- Soru sormaktan ve net hedefler belirlemekten çekinmeyin.
- Farklı disiplinlerden insanlarla iletişim kurun ve iş birliği yapın.
Sevgili hocamız Prof. Dr. Nazif Gürdoğan’a bize gösterdiği örneklerden, paylaştığı bilgi ve deneyimlerden ötürü sonsuz minnettarım.
Saygılarımla,
No comments:
Post a Comment