Friday, January 19, 2024

Sivil Toplum Kuruluşları İçin Etkili Değerlendirme Yöntemi: 60 Saniyelik Videolar

Sivil toplum kuruluşları olarak yaptığımız çalışmaları daha etkili bir şekilde duyurmak ve geleceğe taşımak için yenilikçi yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Bu amaçla, toplantılarımızın ardından 60 saniyelik değerlendirme videoları çekmeyi öneriyoruz.

Bu videolar, ziyaretin amacını, elde edilen sonuçları ve gelecek için yapılması gerekenleri kısa, öz ve net bir şekilde ifade ederek, çalışmalarımızı daha geniş bir kitleye duyurmamızı ve geleceğe daha etkili bir şekilde hazırlanmamızı sağlayacak.


Liselerde Bilim Şenlikleri


Liseler, öğrencilerin bilime olan ilgisini ve yeteneklerini geliştirmek için çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Bu etkinliklerden biri de bilim şenlikleridir. Bilim şenlikleri, öğrencilerin bilimsel projelerini sergileme, yeni bilgiler öğrenme ve diğer öğrencilerle etkileşim kurma fırsatı sunmaktadır.

Wednesday, January 17, 2024

Milyonlarca Depremin İzini Sürmek

2021 yılında, Uluslararası Sismoloji Merkezi (ISC), dünya çapında meydana gelen 637.605 depremi araştırdı. Bu depremlerin neredeyse 60.000'i, Uluslararası Sismoloji Merkezi (ISC) tarafından incelendi ve 45.320'si doğru yere yerleştirildi.

637.605 deprem, devasa bir veri yığını. Bu verileri tek tek incelemek imkansızdı. Bu yüzden, özel tasarlanmış programlar tarafından depremlerin önemli noktaları çıkarıldı. ISC de bu önemli noktalara bakarak, depremlerin nerede olduğunu ve büyüklüğünü anlamaya çalıştı.

Bazen depremler hemen çözülüyordu. Mesela, bir depremin yeri ve büyüklüğü, sismometrelerden gelen verilerle kolayca belirlenebiliyordu. Ama bazıları gerçek bir bulmacaydı. Bir deprem, birden fazla yerde hissedilmişse, hangisinin hangi deprem olduğunu nasıl anlayacaktık?

İşte o zaman, depremlerin yeri ve büyüklüğünü belirlemek için kullanılan beceri devreye girdi. Veriler tekrar tekrar incelendi, farklı kaynaklarla karşılaştırıldı ve mantık yürütme yeteneği kullanıldı. Sonunda, doğru sonucu bulundu ve depremler doğru yerlere yerleştirildi.

Bu süreçte tam 8.539.484 aşama kullanıldı. Evet, doğru okudunuz! Her depremi çözmek için, ortalama 13 aşamadan geçildi. Ama her aşamada, deprem biraz daha iyi anlaşıldı ve doğru yere yerleştirmeye yaklaşıldı.

2021 yılındaki çalışmalar, dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmemize yardımcı oldu. Depremlerin yerlerini doğru tespit etmek, hazırlıklı olmamızı ve insanları korumamızı sağlıyor. Bu da bilimin gücünü ve ISC ekibinin becerisini gösteriyor!

Kısaca:

  • 637.605 deprem araştırıldı.
  • 60.000 deprem incelendi.
  • 45.320 deprem doğru yere yerleştirildi.
  • 8.539.484 aşama kullanıldı.

Referans:




Deprem Tehlikesi mi, Riski mi? Bilmeniz Gereken Önemli Fark!

Hepimiz depremlerin korkutucu olduğunu biliriz. Ama bazen karmaşık terimler kafamızı karıştırabilir. Tehlike mi, risk mi derken kaybolabiliriz. Bu gönderide, bu iki kavramı basitleştirerek, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için nasıl hazırlanabileceğimizi açıklayacağım.

Monday, January 15, 2024

Deprem Bilimi: Basitçe Anlatıyoruz

Depremler, dünyanın her yerinde meydana gelen doğal afetler olabilir. Bu yıkıcı olayları anlamak için, deprem bilimi hakkında bazı temel bilgilere sahip olmak önemlidir.

Deprem Tehlike Analizi

Deprem tehlike analizi, depremlerin bir bölgedeki olasılığını ve şiddetini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilgiler, depreme dayanıklı yapılar tasarlamak ve riskleri değerlendirmek için kullanılır.

Deprem tehlike analizi, deprem bölgelerinin haritalanmasını ve belirli bir alandaki toprağın ne kadar hareket edebileceğinin tahmin edilmesini içerir. Bu bilgiler, depremlerin ne sıklıkta ve ne şiddette meydana gelebileceğini tahmin etmek için kullanılır.

Doruk Yer Sarsıntısı Hızı (PGA)

Doruk yer sarsıntısı hızı (PGA), bir deprem sırasında toprağın yaşadığı en büyük ivmeyi ifade eder. Bu, G'ler (yerçekimi ivmesi) cinsinden ölçülür. Yüksek PGA, daha güçlü bir sarsıntı anlamına gelir.

PGA, deprem tehlike analizinde önemli bir faktördür. Bu, depremin yapıları nasıl etkileyeceğini tahmin etmek için kullanılır.

Spektrum İvmesi (SA)

Spektrum ivmesi (SA), bir deprem sırasında belirli bir titreşim frekansında bir yapının yaşadığı en büyük ivmeyi temsil eder. Farklı titreşim frekanslarına dayanabilecek yapılar tasarlamak için önemlidir.

SA, deprem tehlike analizinde de önemli bir faktördür. Bu, depremin yapıların farklı kısımlarını nasıl etkileyeceğini tahmin etmek için kullanılır.

Layman Tonlu Benzetmeler

Bu kavramları basitleştirmek için, gündelik hayattan benzetmeler ve ilişkilendirilebilir senaryolar kullanabiliriz.

Deprem Tehlike Analizi

Deprem tehlike analizini, kötü adamların nerede takıldığını ve yumruklarının ne kadar güçlü olabileceğini bilmek için bir süper kahraman mimar gibi düşünebilirsiniz. Bu bilgiler, binalarınızı kötü adamların saldırılarına dayanacak şekilde inşa etmek için kullanılır.

Doruk Yer Sarsıntısı Hızı (PGA)

PGA'yı, bir salıncakta olduğunuzu ve rüzgarın şiddetli olduğunu hayal ederek anlayabilirsiniz. Salıncağın en büyük, en korkutucu salınımı PGA gibidir. Bu, salıncağı fırlatacak kadar güçlü bir sarsıntıdır.

Spektrum İvmesi (SA)

SA'yı, oyun alanınızda farklı boyutlarda ve uzunluklarda salıncakların olduğunu hayal ederek anlayabilirsiniz. Her salıncak rüzgara farklı şekilde tepki verir. SA, belirli bir boyuttaki veya uzunluktaki bir salıncağın, rüzgarın farklı yönlerinden gelen rüzgarlara nasıl tepki vereceğini söyler.

Sonuç

Deprem bilimi, karmaşık bir konudur. Ancak, bu temel kavramları anlamak, depremlerin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Referanslar




Bilimsel Kentsel Risk Yönetimi

Güvenli Şehirler İçin 5 Önemli Kural

Deprem, sel, heyelan gibi doğal afetler, şehirlerimiz için büyük riskler oluşturmaktadır. Bilimsel kentsel risk yönetimi, bu riskleri azaltmak için uygulanan bir dizi önlemdir.

İşte bilimsel kentsel risk yönetimi için 5 önemli kural:

  1. Göçme riskini büyütecek zeminler üzerindeki yıkılacak binaları önceden tespit edin. Bu binalar, deprem veya diğer doğal afetlerde büyük hasar görebilir ve can kaybına neden olabilir.
  2. Riskli binaları riskli zeminler üzerindeki binalardan kentleri temizleyin. Bu, riski azaltmanın en etkili yollarından biridir.
  3. Göçme riski düşük yersel zeminlerde yapılaşmayı teşvik edin. Bu, şehirlerimizi doğal afetlere karşı daha dayanıklı hale getirecektir.
  4. Kat yüksekliklerinin rezonans riskine bağlı değişken olmasını sağlayın. Bu, binaların doğal afetlerde daha az hasar görmesini sağlayacaktır.
  5. Şehir merkezlerinde zayıf zeminlerde zayıf binaların trafik depremiyle tedricen yıkılmalarını beklemeyin. Bu, büyük bir risk oluşturmaktadır.

Bu kuralların uygulanması, güvenli şehirler inşa etmemize yardımcı olacaktır.

#Güvenlik #Şehirleşme #KentselRisk

Referans: Öncel, A.O. 2017. Bilimsel Kentsel Risk Yönetimi

Sunday, January 14, 2024

1999 Kocaeli Depremi Sonrası İstanbul Deprem Hazırlıkları


Referans
1. Deprem Riski ve Master Plan Hazırlanması

  • 1999'da yaşanan yıkıcı 7.6 büyüklüğündeki Kocaeli depremi sonrası bilimsel çalışmalar, İstanbul'da 30 yıl içinde olası büyük bir deprem riskini ortaya koydu (Parsons et al., 2000).
  • Bu tehlike uyarısıyla İstanbul Valiliği, 2003 yılında "İstanbul Deprem Master Planı"nı hazırlattı (Boğaziçi Üniversitesi ve diğ., 2004).

2. Öncelikli Hedef: Kamusal Binaların Güçlendirilmesi

  • Master Plan'ın önemli bir ayağı, okullar, hastaneler ve kamu binaları gibi kamusal yapıların incelenmesi ve güçlendirilmesidir.
  • Bu amaçla 2006 yılında İstanbul Valiliği ve Dünya Bankası ortaklığında ISMEP (İstanbul Sismik Güçlendirme ve Rehabilitasyon Projesi) başlatıldı.
  • 2006-2013 yılları arasında ISMEP kapsamında yaklaşık 2500 bina öncelikli olarak tanımlandı, 840'ına acil müdahale kararı verildi. Bu binaların yaklaşık 600'ü okul binasıydı (ISMEP, 2014) (Şekil 7.1).

3. Başarı Öyküsü: Güvenli Okullarda 1.5 Milyon Öğrenci

  • Daha yakın bir raporda (İPKB, 2020), ISMEP kapsamında İstanbul'da 1135 okul binasının güçlendirildiği veya yeniden inşa edildiği belirtiliyor. Bu sayede yaklaşık 4 milyon metrekarelik okul alanı depreme karşı güçlendirilmiş, 1.5 milyondan fazla öğrenci daha güvenli binalarda eğitim alabiliyor.

Referans

  • Kitap: Why Do Buildings Collapse in Earthquakes? Building for Safety in Seismic Areas
  • Yazarlar: Robin Spence ve Emily So
  • Yayınevi: Wiley Blackwell
  • Yayınlanma Tarihi: 2019

Deprem Büyüklüğü ve Şiddeti

Depremler, yer kabuğunda meydana gelen ani ve şiddetli sarsıntılardır. Depremler, yer kabuğunun altındaki tektonik levhaların hareketinden kaynaklanır.

Deprem büyüklüğü (M), depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsüdür. Büyüklük arttıkça, depremin kaynağında açığa çıkan enerji de artar. Deprem büyüklüğü, Richter ölçeği veya moment büyüklüğü gibi çeşitli yöntemlerle ölçülebilir.

Deprem şiddeti (I), depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin bir ölçüsüdür. Şiddet arttıkça, depremin yeryüzünde hissedildiği yerdeki sarsıntının şiddeti de artar. Deprem şiddeti, Mercalli ölçeği veya Modified Mercalli ölçeği gibi çeşitli yöntemlerle ölçülebilir.

Deprem büyüklüğü ve şiddeti arasındaki fark, ölçme yöntemlerinin farklı olmasından kaynaklanır. Deprem büyüklüğü, depremin kaynağında açığa çıkan enerjiyi ölçerken, deprem şiddeti, depremin yeryüzünde hissedildiği yerdeki etkisini ölçer. Bu nedenle, deprem büyüklüğü ve şiddeti, aynı deprem için farklı değerlere sahip olabilir.

Örneğin, 7 büyüklüğündeki bir deprem, merkez üssüne yakın bölgelerde şiddetli hasara neden olabilirken, merkez üssünden uzak bölgelerde hissedilmeyebilir. Bu durumda, depremin büyüklüğü 7 olsa da, depremin şiddeti, merkez üssüne yakın bölgelerde yüksek, merkez üssünden uzak bölgelerde ise düşük olacaktır.

Deprem büyüklüğü ve şiddeti, depremlerin etkilerini değerlendirmek için kullanılan önemli ölçülerdir. Deprem büyüklüğü, depremin potansiyel gücünü gösterirken, deprem şiddeti, depremin gerçek etkilerini gösterir. Bu nedenle, depremlerin etkilerini değerlendirmek için her iki ölçüyü de birlikte kullanmak gerekir.

Laymen tonuyla açıklamak gerekirse, deprem büyüklüğü bir depremin ne kadar güçlü olduğunu, deprem şiddeti ise bir depremin ne kadar hissedildiğini gösterir. Deprem büyüklüğü, depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsüdür. Deprem şiddeti ise depremin yeryüzünde hissedildiği yerdeki sarsıntının şiddetinin bir ölçüsüdür.

Deprem şiddeti, depremin merkez üssüne olan mesafeye ve zeminin jeofizik direncine bağlı olarak değişebilir.

  • Depremin merkez üssüne olan mesafe arttıkça, deprem dalgaları daha zayıflar. Bu nedenle, merkez üssünden uzak bölgelerde deprem şiddeti genellikle daha düşüktür.
  • Zeminin jeofizik direnci ise, deprem dalgalarının yayılmasını engelleme veya yumuşatma yeteneğidir. Jeofizik direnci yüksek olan zeminler, deprem dalgalarını daha iyi emer ve bu nedenle deprem şiddetini azaltır. Jeofizik direnci düşük olan zeminler ise, deprem dalgalarını daha iyi iletir ve bu nedenle deprem şiddetini artırır.

Bu nedenle, uzak bölgelerde jeofizik direnci düşükse, deprem şiddeti yüksek olabilir. Bu, deprem dalgalarının daha az zayıflayarak uzak bölgelere ulaşması ve daha fazla hasara neden olmasından kaynaklanır.

Yakın bölgelerde ise, jeofizik direnci yüksekse, deprem şiddeti düşük olabilir. Bu, deprem dalgalarının daha fazla zayıflayarak yakın bölgelere ulaşması ve daha az hasara neden olmasından kaynaklanır.

**Şiddet, yer ve yapının direnç değişiminin fonksiyonu olduğu için, bu değişimler şiddeti de değiştirebilir. Örneğin, bir yapının sağlamlığı arttıkça, deprem şiddeti azalır. Bu, yapının deprem dalgalarına karşı daha dirençli olmasından kaynaklanır.

Benzer şekilde, bir zeminin jeofizik direnci arttıkça, deprem şiddeti azalır. Bu, zeminin deprem dalgalarını daha iyi emmesinden kaynaklanır.**

Referans:





The Cost of Staying True: The Struggle Between Humanity and Conscience 🌿

"It doesn't matter how good a person you are; you will be seen as the worst person the moment you make your first mistake." 📜...