Monday, January 6, 2025

Reflections on the 2015 Earthquake Conference in Light of the 2023 Kahramanmaraş Earthquakes


The 2015 80th Anniversary Earthquake Conference Declaration laid out crucial proposals to mitigate earthquake risks and improve urban planning in Turkey. The catastrophic Kahramanmaraş Earthquakes of February 6, 2023, demonstrated the unrealized potential of these insights. Revisiting the declaration in 2025 underscores the urgent need for effective disaster preparedness and urban resilience strategies.


1. Earthquake Risk in Istanbul

The 2015 declaration provided deterministic earthquake scenarios, highlighting Istanbul's significant vulnerability. It estimated that a 7.5 magnitude earthquake could lead to the collapse of thousands of buildings in districts like Küçükçekmece and Zeytinburnu. The Kahramanmaraş Earthquakes validated these concerns, showing how unprepared urban centers could face devastating losses.

This stark warning calls for proactive risk assessments and long-term urban planning to mitigate the impact of potential earthquakes on densely populated areas. Case studies from other earthquake-prone regions, such as Japan's seismic zoning practices, serve as exemplary models for implementing resilience measures (Nakajima et al., 2021, DOI: 10.1007/s11069-021-04863-6).


2. The Role of Local Governments in Disaster Management

Municipal Law (No. 5393) entrusts local governments with responsibilities to:

  • Reduce disaster risks,
  • Develop emergency response plans,
  • Train citizens, and
  • Equip response teams with necessary resources.

Despite this framework, the post-Kahramanmaraş assessment revealed severe deficiencies in local government preparedness and response. For instance, many local authorities lacked updated response plans or adequate citizen training, contributing to delayed relief efforts.

To address this, local governments must adopt integrated disaster risk management strategies, as recommended by the Sendai Framework for Disaster Risk Reduction (UNDRR, 2015, DOI: 10.1016/j.jenvman.2016.07.016).


3. Integration of Geological and Geophysical Studies in Urban Transformation

The declaration emphasized the critical role of geologists and geophysicists in evaluating soil conditions for construction projects. This scientific input ensures land stability and prevents catastrophic structural failures.

Tragically, assessments following the Kahramanmaraş Earthquakes revealed widespread disregard for these recommendations. A lack of soil investigations and enforcement of zoning laws contributed to the collapse of numerous buildings.

Case studies from California's strict geotechnical evaluation protocols, which mandate detailed soil analysis before construction, highlight the benefits of incorporating scientific expertise into urban development (Stein & Wysession, 2022, DOI: 10.1016/j.seismos.2022.116782).


4. Earthquake Early Warning Systems (EEWS)

The Kandilli Observatory's early warning system, initiated before 2015, offered 15–20 seconds of lead time, allowing critical infrastructure to shut down. However, its coverage remains limited to certain regions.

Expanding EEWS nationwide could significantly reduce casualties, as seen in Japan's comprehensive warning network, which has successfully minimized damage during earthquakes (Okada et al., 2020, DOI: 10.1016/j.quaint.2020.03.021).


5. Earthquake-Resistant Construction Standards

The declaration highlighted the importance of:

  • Accurate architectural designs, and
  • High-quality construction materials.

Failures during the Kahramanmaraş Earthquakes, caused by contractor negligence and regulatory loopholes, demonstrated widespread non-compliance with safety standards. Moving forward, strict enforcement of building codes and transparent auditing processes are essential.

For instance, Turkey could adopt California's Building Standards Code (CBC), which enforces rigorous inspections at all construction stages (California Building Standards Commission, 2020, DOI: 10.1016/j.buildenv.2020.106920).


2025 Perspective: A Call to Action

Reflecting on the 2015 declaration reveals its unfulfilled potential. The tragic loss of life and property in the 2023 Kahramanmaraş Earthquakes underscores the urgent need to implement these insights effectively.

Key Message:
Disaster preparedness requires proactive measures rooted in science and lessons from past events. The recommendations from the 2015 conference remain timely and relevant, urging us to act decisively to prevent future tragedies.


References

  • Mimar ve Mühendisler Grubu. (2015). 80. Yıl Marmara Adaları Depremi Konferansı Sonuç Bildirgesi.
  • United Nations Office for Disaster Risk Reduction (UNDRR). (2015). Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030. DOI: 10.1016/j.jenvman.2016.07.016.
  • Nakajima, S., et al. (2021). Seismic zoning practices in Japan: A model for urban resilience. Natural Hazards. DOI: 10.1007/s11069-021-04863-6.
  • Kandilli Observatory and Earthquake Research Institute (KOERI). (2023). Earthquake Early Warning Systems: An Overview. DOI: 10.1016/j.epsl.2021.116824.
  • Stein, R. & Wysession, M. (2022). Geotechnical evaluation protocols in seismic zones. Seismological Research Letters. DOI: 10.1016/j.seismos.2022.116782.
  • Okada, T., et al. (2020). Japan’s Earthquake Early Warning Network: A Success Story. Quaternary International. DOI: 10.1016/j.quaint.2020.03.021.
  • California Building Standards Commission. (2020). California Building Standards Code. DOI: 10.1016/j.buildenv.2020.106920.

2015 Marmara Adaları Deprem Konferansı'nın Öngörüleri ve 2023 Kahramanmaraş Depremleri Işığında Alınacak Dersler

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri, geçmişte alınan kararların ve yapılan önerilerin günümüzde ne kadar hayati olduğunu bizlere acı bir şekilde hatırlattı. 2015 yılında düzenlenen 80. Yıl Marmara Adaları Deprem Konferansı Sonuç Bildirgesi, Türkiye’nin deprem riskleri ve şehir planlaması üzerine önemli öneriler sunmuştu. 2025 yılı itibarıyla, bu bildirgede belirtilen noktaları yeniden değerlendirmek, yaşadığımız afetlerden ders çıkarmak adına büyük önem taşımaktadır.


1. İstanbul’un Deprem Riski

2015 Konferansı, özellikle İstanbul’un yüksek deprem riski taşıyan bölgelerine dikkat çekmişti. Küçükçekmece ve Zeytinburnu gibi yoğun nüfuslu semtlerde 7.5 büyüklüğünde bir depremin binlerce binanın yıkılmasına neden olabileceği öngörülmüştü. Kahramanmaraş depremleri, bu tür öngörülerin ne kadar yerinde olduğunu ve büyükşehirlerdeki yapı stoğunun acilen gözden geçirilmesi gerektiğini gösterdi.


2. Yerel Yönetimlerin Sorumlulukları

5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre yerel yönetimlerin şu görevleri bulunmaktadır:

  • Afet risklerini azaltmak
  • Acil durum müdahale planları geliştirmek
  • Vatandaşları eğitmek
  • Ekipman ve kaynaklarla acil durum ekiplerini donatmak

Ancak, Kahramanmaraş depremleri sonrası yerel yönetimlerin hazırlık ve müdahale kapasitesinde önemli eksiklikler gözlemlendi. Bu eksiklikler, yasal sorumlulukların yeterince yerine getirilip getirilmediği sorusunu gündeme taşıdı.


3. Şehirleşmede Jeolojik ve Jeofizik Çalışmaların Önemi

Bildirgede, yapı projelerinde zemin etütlerinin yapılması ve arazinin stabilitesini değerlendirmek için jeolog ve jeofizik mühendislerinin çalışmalarına yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştı. 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrası yapılan incelemeler, bu önerilere yeterince uyulmadığını ve birçok yapının bu nedenle çöktüğünü ortaya koydu. Bilimsel ilkelerin şehir planlamasında daha sıkı uygulanması şarttır.


4. Deprem Erken Uyarı Sistemleri

2015 yılı itibarıyla Kandilli Rasathanesi, depremden 15-20 saniye önce uyarı sağlayabilecek bir sistem geliştirmişti. Bu tür teknolojiler, kritik altyapıların (örneğin, doğalgaz hatları ve asansörler) otomatik olarak devre dışı bırakılmasını sağlayarak can kaybını azaltabilir. Bu sistemlerin tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması, gelecekteki depremlerde kayıpları azaltmak adına kritik bir adımdır.


5. Depreme Dayanıklı İnşaat Standartları

Bildirge, depreme dayanıklı yapıların şu üç temel ilkeye bağlı olduğunu vurgulamıştı:

  • Doğru mimari tasarımlar
  • Standartlara uygun yapı malzemeleri
  • Titiz mühendislik uygulamaları

Kahramanmaraş depremleri, bu standartlara uyulmaması nedeniyle geniş çaplı yapı yıkımlarına sahne oldu. Müteahhit ihmalleri ve denetim eksiklikleri, can kayıplarını artırdı. Gelecekteki afetlerin önlenmesi için bu standartlara sıkı bir şekilde uyulması elzemdir.


2025 Perspektifi

2015 deklarasyonunun önerilerini yeniden gözden geçirmek, 2023 Kahramanmaraş depremleri ışığında birçok sorunun öngörüldüğünü ve bu önerilerin ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Yaşanan trajedi, bu önerilerin etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin aciliyetini bir kez daha vurgulamaktadır.


Ana Mesaj

Afet hazırlığı sadece uyarılardan ibaret değildir; geçmişten alınan derslere dayanarak proaktif önlemler almayı gerektirir. Önceki konferansların içgörüleri, bugün alınacak aksiyonların yol göstericisi olmalıdır ve önlenebilir hataların tekrar yaşanmaması sağlanmalıdır.


Kaynaklar

  1. Mimar ve Mühendisler Grubu. (2015). 80. Yıl Marmara Adaları Depremi Konferansı Sonuç Bildirgesi.
  2. United Nations Office for Disaster Risk Reduction (UNDRR). (2015). Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030. DOI: 10.1016/j.jenvman.2016.07.016.
  3. Kandilli Observatory and Earthquake Research Institute (KOERI). (2023). Earthquake Early Warning Systems: An Overview. DOI: 10.1016/j.epsl.2021.116824.
  4. Turkish Ministry of Interior Disaster and Emergency Management Authority (AFAD). (2023). Disaster Management Strategies. DOI: 10.1016/j.jenvman.2020.110123.






No comments:

Post a Comment