Tuesday, September 27, 2022

Deprem 101 I Ali Osman ÖNCEL

 

Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Sorularla Sismoloji söyleşimizi yapıyoruz bu tabi ki dersimizin bir final sunumu bir arkadaşınız bu dersleri bugüne kadar aldı almış olduğu bu derslerden sonra da kendisinden sizler için bu dersi bugün bu final dersi vermek istedim. Kendisi açıklama yapacak bir soru hakkında tabi bende bir yorum yapacağım. Yani bir açıklama bir yorum Elimize bir soru var arkadaşınız bir açıklama yapacak, bende bir yorum yapacağım. Bu şekilde yürüyeceğiz. Umarım faydalı olur bu dersleri kayıt ediyoruz bu dersleri açıyoruz amacımız istatistiksel sismoloji ya da jeofizik mühendisliği ile ilgili Herkesin ulaşabileceği bir kaynağı açık platformlarda sosyal platformlar dada paylaşarak jeofizik mühendisliği ile ilgili farkındalığı artırmak. Bir açıdan da tabi akademik bir proje yönü var birde sosyal proje yönü var demek ki proje içinde proje var. O nedenle arkadaşımız da bu çalışmaya Bayram demedik tatil demedik devam ettiriyoruz. Çünkü bunda bir kamu yararı görüyoruz evet soruyu ben şöyle okuyorum.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Şehirlere göre Sismik yada deprem riski tahminlerdeki değişime etki eden 5 N 1K faktörleri açıklayınız diye bir soru arkadaşımıza yönelttim. Demek ki genellikle sismik risk tahminleri ‘seismic risk’ ya da ‘earthquake risk’olarak da deprem tehlike risk tahminleri şehirler için ifadelendirilebiliyor. Tabi burada sismikten sonra risk geliyorsa bileceğim tabii ki kayıplardan bahsetmemiz lazım, insana karşılık gelen. Yıkımlardan bahsetmemiz lazım tabii ki binalara karşı gelen. O nedenle de sismik tehlike deniyorsa beklenen büyük tehlikenin olma sıklığı olma olasılığından bahsediyor. Ama Sismik ya da depremden sonra risk geliyorsa beklenen kayıplardan Deniz gerekir soru sorma tekniğinde genelde ya da bu risk ya da tehlike arasında farklı uygulama açısından bunu açıklamak istedim. Tabi sizlerde sorularınızı bizlerin bu sorularının altına yazabilirsiniz, diyerek arkadaşımızın sorunun cevabını vermesi için kendisine söz veriyorum buyurun.
Caner Tan: Şehirlere göre sismik deprem riski tahminlerinde ki değişimine etki eden 5N 1K sorusunu sorup bunları değerlendirmede bulunacağım. Ülkemiz bilindiği üzere Deprem ülkesi deprem ülkesinde de olabildiğince yapılan yapılar faylara ve risklere yönelik olmalıdır. Biz bunu en güzel şekilde nasıl açıklayabiliriz diye düşündüğümüzde 5N 1K kuralına göre kendimizce cevap vermeye çalışacağım.
Caner Tan: Şimdi ‘NE’ dediğiniz de burada 3 tane şehrimiz var Çanakkale İzmir ve Balıkesir özelinde düşünecek olursak. Bunlara etki eden faylar ya da etki eden sismik riskler nelerdir diye düşündüğümüzde bir yandan KAF güneyde Balıkesir’e uzanan fay kısımları. Kimi Batı Anadolu bölgesel fay etkileri göz önünde bulundurularak, buradaki fayların şehirlerimize ne gibi etkileri bulunduğunu düşünerek olası riskler göz önünde bulundurmak gerekir.
Caner Tan: NASIL dediğimizde Şehirlerin nüfus yoğunluğunun en fazla bu faylardan ve deprem riskinden nasıl nüfus yoğunluğunun nasıl etkileneceğini düşünmek gerekir. Olası yıkıcı etkilerde ona göre önlem alınması gerekir buraların.
Caner Tan: NEDEN dediğimizde etkilenen yapılar neden etkilenmekte bu yapılar bu faylara olan uzaklık nelerdir ve nasıl bir yapılaşma olduğu göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Caner Tan: Bu faylar NEREDE sorusuna soracağımız soruda da fayların şehirlere olan uzaklıkları Türkiye de bilindiği üzere 18 il merkezimizden fayların geçtiği bilinmekte. Bu 3 il özelinde de faylara olan uzaklıklar ne gibi riskler taşıyacağının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Caner Tan: NE ZAMAN sorusuna vereceğimiz cevap ise Balıkesir, İzmir ve Çanakkale özelinde faylar’ın özelliklerine göre beklenen depremler var. Balıkesir’de en son büyük deprem 1897 yılında olmuştur. Şu an da tahminlere göre İzmir ve Balıkesir de depremlerin dönüşüm periyodunda olduğu söylenmekte. Şehirlerin yapılaşmasına yönelik ya da olası riskleri azaltmaya yönelik NE ZAMAN sorusuna cevap vermesi gerekmektedir.
Caner Tan: KİM sorusuna yerel yönetimlerden üst kademelere doğru gidildiğinde bu olası riskin azaltılabilmesi için, hem yerel hem de genel yönetimlerin sorunları belirleyerek çözüm üretmeleri sağlanmalıdır diye düşünüyorum. Teşekkür ederim.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Evet şimdi burada KİM sorusu önemli kim etkilenecek orada yaşayan insanlar etkilenecek. Tabi kî bu KİM olayı ile nüfusla alakalı bir popülasyon. Bu etkilenme yada risk dediğimiz zaman insan nüfusu ya da ‘kalabalıklık indeksi’ çok önemli. Mahalleden mahalleye kalabalık indeksi mesela İstanbul'da değişiyor. İstanbul'un ‘kalabalıklık indeksine’ göre ilçelerinin bir sıralaması var benzer şekildedir. Çanakkale İzmir Balıkesir de ilçeler var bu ilçelerin kalabalık indeksine göre büyükten küçüğe göre bir sıralaması var. Demek ki bir şehir içerisinde en çok riskle karşı karşıya kalan ilçeler, demek ki insan nüfusunun ya da kalabalıklığın artmış olduğu ilçeler. Demek ki riskin büyük olduğu ilçelerden demek ki başlamak lazım. Yani buradaki yerel ilçe yönetimlerden ne yapması gerekiyor? Bu tür risklerin azaltıcı ve çözümler üretmesi gerekiyor. Özellikle ‘Belediye Kanunu’nun bir maddesi bir şehirdeki ya da bir ilçedeki afet riskini azaltma görevini belediye yönetenlerine veriyor. Demek ki afet riskini azaltmanın bir yolu ‘Kapasiteyi Artırmak’ ne demek? Buradaki oradaki yerel yönetimin yapmış olduğu çalışmalar demek. Yani yerel yönetimler ne kadar hazırlık çalışması yaparsa kapasitedeki artmaya bağlı olarak beklenen risk düzeyinde de bir azalma meydana gelecektir. Demek ki bir şehir bir ilçeden oluşmuyor birden fazla ilçeler var her ilçenin başındaki yöneticilerin kapasitesi hazırlık vizyonuna bağlı olarak ne yapabiliyor? Bu risk artabiliyor ya da az alabiliyor. Kapasite dediğiniz bir ‘yönetici’ kapasitesinden bahsediyoruz. O yöneticinin sorumlu olmuş olduğu ilçedeki afet riskini azaltıcı ‘Kentsel Dönüşüm’ olabilir. Jeofizik merkezli imar ya da şehir planlamaya ağırlık vermesi olabilir. Ya da Jeofizik Mühendisliği ile ilgili olarak istenen yer mühendisi standartlarının denetimine ağırlık vermesi olabilir. Ya da ‘Yapı Mühendisliği’ ile ilgili olarak ‘Uluslararası standartlara Uyarlılık’ var mı? Bununla ilgili denetimdeki kaliteyi yükseltmiş olabilir yani en önemli kapasite artırımı bir defa denetimdir. Ne kadar ‘Denetim’ o kadar ‘Etkin Yönetim’ olayı ya da afet riskinin azaltma başarısı sağlanabilir. Tabi ki yöneten kimlerin başarısı kapasitesinin arttığı ya da artmasına bağlı orada yaşayan kimlerin de o riski o afeti daha düşük riskte geçilmesi geçirme olasılığı da ne oluyor artıyor.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Demek ki kim ‘yönetenler’ kimler ‘yaşayanlar’ diyeyim 2K olarak kim ayırırsak, demek ki bizler ne yapması lazım? Aslında biz seçtiklerimizi denetlememiz gerekir. Halk isterse yönetimdeki kapasiteyi artırabilir. Biz depremde yıkılacak bina istemiyoruz biz depremde afet riskini büyütecek zeminler üstünde ne bileyim yüksek katlı ya daha uygun ya da uyumlu olmayan yapılaşma istemiyoruz diyerek ne yapabilir? Oradaki yönetici kapasitesine artırabilir.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Demek ki yönetici kapasitesi ile orada yaşayan yönetilenlerin kapasitesi arasında etkileşimde ne yapabiliyor? Burada ki riskini azaltabilir zaten amacınız da burada ki sosyal sorumluluk Projesi olarak değerlendirmiş olduğumuzu bu çalışmada ki amaç da bu farkındalığı sağlamak.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Mesela ben Beylikdüzü'nde yaşayan bir akademisyen olarak mikro jeofizik haritası var mı? Kat yüksekliği intoleransı haritası yapıldı mı diye Beylikdüzü Belediyesi'ne dilekçe yazdım. Beni çağırdılar nedir bu kat yüksekliği intoleransı? Ben onları anlattım yani dedim ki ‘jeofizik zemindeki titreşim büyüklüğü’ ile ‘binanın titreşim büyüklüğü’ örtüşmemeli. Örtüştüğü anda depremin gücü artar oradaki hasar artar. Bu nedenle de kat yüksekliği intolerans haritası Vs30 haritası yapılarak gerçekten insanların yaşamış olduğu yerde ki Tehlikenin Mahalle ölçeğinde değişimini bilmesi hakkıdır diyerek, onları açıklamada bulunmuştum.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel: Bana gelen cevapta bir sonraki yılda ki bütçeye alındı dendi tabi bu dediğim 2017 senesinde idim bilemiyorum değişiklik oldu mu? Ama bizler yani o ‘Kimin’ içerisindeki bir ilçede yaşayan o ‘kimler’ bir dilekçeyle ne yapabiliriz. Taleplerimizi iletebiliriz ve riskin azaltılması yönünde aslında bizler bir talep oluşturarak o çalışmalarının başlanmasına katkıda bulunabiliriz. Evet diğer faktörleri arkadaşımız güzel açıkladığı için fazla onlara da değinmeyeceğim teşekkür ediyorum kendisini ve burada da kaydınızı durduruyoruz. Hepinize iyi günler.

No comments:

Post a Comment

Yaşam Bilimi ve İlimlerin Önemi: Geçmişten Günümüze

ARZIN YARATILIŞ SÜRESİ