Thursday, August 31, 2023
Deprem Risklerinin ve Mülk Değerlemesi Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi
Wednesday, August 30, 2023
Beklenmedik Depremler: Türkiye’nin Sismik Gerçekleri ve Hazırlıklı Olmanın Önemi
29 Ağustos 2023 tarihinde, Türkiye'nin tam merkezinde 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu olay, ülkemizin farklı bölgelerinde hala aktif olan sismik hareketliliğin bir hatırlatıcısı oldu. Bir yıl sonra, bu deprem ve sonrasında yaşanan gelişmeler, bize depremlere karşı hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha gösterdi.
Jeofizik ve sismoloji, depremler gibi doğal afetlerin kaynağını ve etkilerini anlamamıza yardımcı olan önemli bilim dallarıdır. Türkiye, özellikle son yıllarda beklenmedik sismik aktivitelerle sıkça karşılaşmaktadır. Bu durum, jeofizik ve sismoloji bilimlerinin daha fazla araştırılmasını ve bu alandaki bilgilerin toplumla daha etkili bir şekilde paylaşılmasını gerektirmektedir.Depremin yeri ve etkisi, yerel yönetimlerin ve halkın bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olmasına büyük ölçüde katkı sağlar. Örneğin, Ankara ve Konya gibi bölgelerde yaşanan depremler, beklenmedik bir sismik aktiviteye işaret etmekte ve bu bölgelerin deprem riskinin yönetimi açısından daha dikkatli incelenmesi gerektiğini göstermektedir.
Bu yazıda, uluslararası kaynaklardan elde edilen bilgilerle birlikte, Türkiye'deki deprem riski ve bu riskin yönetimi hakkında daha fazla bilgi sunulacaktır. Modern jeofizik ve sismoloji teknolojileri, depremlerin nerede ve nasıl oluşabileceğini anlamamıza büyük katkıda bulunmaktadır, ancak her zaman beklenmedik depremlerle karşılaşma olasılığımız da vardır. Bu nedenle, her birimizin deprem tehlikesine karşı hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır.
Jeofizik ve Sismolojinin Önemi
Depremin Yerinin Önemi
Depremin meydana geldiği yerin belirlenmesi, potansiyel tehlikeleri anlamamız açısından kritik bir rol oynar. Modern teknolojiler, depremlerin yerini hassas bir şekilde tespit etmemizi sağlıyor. Örneğin, Avrupa Akdeniz Sismik Tehlike Modeli (ESHM-2020) tarafından sağlanan veriler, Türkiye'nin yanı sıra Romanya, Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerin de yüksek deprem riski taşıdığını göstermektedir. Bu tür veriler, yerel yönetimlerin ve halkın deprem tehlikesine karşı hazırlıklı olmasına yardımcı olur (Kriter Dergi, 2023).
Ankara'daki Yapıların Savunmasızlığı
Ankara'da yapılan araştırmalar, depreme karşı savunmasız yapıların oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Kasapoğlu'nun (2000) çalışmasında, Ankara'nın deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek büyük depremlerin etkileri detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu tür yapıların dayanıklılığı, depremlerin yıkıcı etkilerini azaltmada kritik bir faktördür. Ayrıca, yapıların zemin koşulları da önemli bir rol oynamaktadır; zayıf zeminler, depremlerin etkisini artırabilir.Konya'daki Beklenmedik Depremler
Konya, 1960-2023 yılları arasında düşük deprem riski taşıyan bir bölge olarak görülmüştür. Ancak son yıllarda, daha önce tespit edilmemiş diri kırık sistemlerinin varlığı, burada beklenmedik depremlere yol açmıştır. Bu durum, bölgenin jeolojik yapısı hakkında mevcut bilgilerin güncellenmesini gerektirmektedir (AFAD, 2021). Konya'nın alüvyon zeminleri, depremler sırasında sıvılaşma olaylarına neden olabilir, bu da yapısal hasara yol açabilir (JMO, 2023).
Diri Kırık Sistemleri ve Sıvılaşma Riski
Diri kırık sistemlerinin varlığı, bölgedeki deprem riskinin daha önce düşünülenden daha yüksek olabileceğini göstermektedir. Risk yönetimi çalışmalarında, bu tür sistemlerin varlığına dikkat edilmesi önemlidir. Örneğin, 6 Şubat 2023'te Türkiye'de meydana gelen depremler, uluslararası veriler ışığında "asrın felaketi" olarak nitelendirilmiştir. Bu depremler, Türkiye'nin dayanıklılık kapasitesini artırma gerekliliğini ortaya koymuştur (Kriter Dergi, 2023).
Sonuç
Günümüz jeofizik ve sismoloji teknolojileri, depremlerin oluşabileceği yerleri ve sebeplerini anlamamıza büyük katkıda bulunmaktadır. Ancak, her zaman beklenmedik depremlerle karşılaşma olasılığımız vardır. Bu nedenle, Konya'daki gibi sürpriz depremler için hazırlıklı olmak önemlidir. Deprem tehlikesinin var olmadığı bir yer yoktur; sadece daha az veya daha çok risk taşıyan yerler vardır. Modern teknolojik araçlar kullanarak bölgenizdeki deprem tehlikesini araştırmak, bu riskleri minimize etmek için hayati önem taşımaktadır.
Referanslar
- AFAD. (2021). Konya İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP).
- JMO. (2023). KONYA RAPOR-7 GİRİŞ.
- Kasapoğlu, A. (2000). Ankara'nın Deprem Tehlikesi ve Riski Çalıştayı Bildiriler Kitabı. Gazi Üniversitesi.
- Kriter Dergi. (2023). Uluslararası Veriler Işığında 6 Şubat Depremleri.
Tuesday, August 29, 2023
Sarsılan Temeller: Deprem Riskini Anlamak ve Öngörülemeyene Hazırlanmak
Dünya çapındaki deprem risklerinin gerçeklerine ve önemli bir fark yaratabilecek temel önlemlere derinlemesine bir bakış.
Özet: 6 Şubat 2023'teki büyük depremden sonra net bir şekilde görüldü ki, her yer deprem tehlikesi altında olabilir; ancak hiçbir yer deprem riskinden tamamen muaf değildir. Büyük deprem tehlikesi taşıyan ülkeler için 6 Şubat depremi önemli bir uyarıdır. Tehlike altında olan şehirlerle risk altında olan şehirlerin sayısı arasında en az 10 kat fark vardır. Kahramanmaraş'ta meydana gelen deprem, merkez olarak Kahramanmaraş'ta olmuştur; fakat etkisi 10'dan fazla ilde hissedilmiş ve 10 milyondan fazla insanı etkilemiştir. Sonuç olarak, bir şehir depremden coğrafi olarak uzak olsa bile, hazırlıksız olduğunda büyük zarar görebilir.
Monday, August 28, 2023
Unveiling the Art of Paragraph Processing: Enhancing Your Essay Writing
Target audience: Students, Writers, Educators
In the realm of essay writing, a well-crafted paragraph is akin to a building block in constructing a sturdy edifice of thoughts and ideas. Each paragraph serves as a distinct entity, carrying its own weight while seamlessly connecting to the next. Welcome to our blog post, where we embark on a journey through the intricate art of paragraph processing and its profound impact on the overall quality of your essays.
Just as a skilled artist mixes hues to create a masterpiece, a proficient writer weaves sentences into paragraphs that flow harmoniously, fostering understanding and engagement. In this digital age, where information is abundant yet attention spans are fleeting, the ability to process paragraphs effectively is a skill worth honing.
Shaking Grounds: An Introduction to Seismology Basics
Target audience: Curious readers, students, and geoscience enthusiasts looking to deepen their understanding of the Earth's tectonic behavior.
When our planet trembles, it whispers secrets about its internal dynamics. In these moments, the field of seismology comes alive. Seismology, rooted in the Greek words "seismos" (shake) and "logia" (study), is the scientific discipline dedicated to understanding these mysterious quivers of the Earth. From the sudden, jolting release of energy known as an earthquake to the ripples that dash across continents, known as seismic waves, seismology offers a window into the inner workings of our planet. It's not just about monitoring Earth's tantrums; it's about understanding the why, how, and what next. A crucial aspect of this study revolves around the fractures in Earth's crust, the fault lines, where tectonic plates often interact, leading to these seismic activities. Whether you've felt the ground shake beneath your feet or watched news footage of buildings swaying, you've witnessed the effects of seismic waves. Dive with us into the world of seismology as we explore these foundational concepts and unravel the mysteries that lie beneath our feet. If you're eager to comprehend the tremors of our world, you're in the right place.
Sunday, August 27, 2023
Gerçeği Ortaya Çıkarmak: Japonya'da Afet Haberciliğinin Şifresini Çözmek
Japonya'nın Medya Ortamında Afet Haberciliğinin Nüanslarını ve Etkilerini Keşfetmek
Bu blog yazısı medya çalışmaları, gazetecilik etiği, afet yönetimi ve Japon kültürü ile ilgilenen kişilere yöneliktir. Ayrıca medyanın kamuoyu algısını nasıl şekillendirdiğini ve kriz zamanlarında sorumlu haberciliğin rolünü merak eden herkese hitap edecektir.
Japonya'da medyanın afet haberciliği, depremler gibi doğal afetlerde özel iletişim sistemleri kullanarak kamuoyunu bilgilendirdiği belirtiliyor. Medyada sadece devlet tarafından onaylanmış uzmanların konuşma hakkı olduğu, herkesin kolayca medyaya çıkıp uzmanlık iddia edemediği vurgulanıyor. Japonya'da ilk 72 saat, deprem sonrası kurtarma için kritik öneme sahip. Ülkede binalarda sismik izolasyonun her binada olmadığı, özellikle yüksek binalarda bu teknolojinin kullanıldığı belirtiliyor. Japonya'da, afet durumunda binaların içinde kalmak daha güvenli olduğu ifade ediliyor. Moriwaki, eğitimin deprem karşısında kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Japonya'da bir Türk vatandaşı, deprem sırasında eğitimsizliğinin sonucu olarak balkondan atladı. Japonya'da "Deprem değil, binalar öldürür" yaklaşımı benimseniyor ve Türkiye'de binaların büyük bir kısmının kaçak inşa edildiği vurgulanıyor.
Gizli Riskler: Jeofizik Mühendisliği Gözetiminin İhmal Edilmesinin Etkisi
Şekil 2 Jeofizik mühendisliğini ihmal etmek, kaynak israfı, çevresel zarar, yanlış kararlar nedeniyle mali hatalar ve beklenmedik jeolojik tehlikeler gibi risklere yol açabilir. |
- Jeofizik mühendisliği, doğal kaynakların araştırılması ve geliştirilmesi için jeoloji ve mühendislik ilkelerini uygular. İşte bu konuda bazı öneriler:
- Jeofizik mühendisliği, doğal kaynakların potansiyelini belirlemek için jeolojik, jeofizik ve mühendislik verilerini kullanmalıdır.
- Yeraltı özelliklerini, petrol ve gaz rezervlerini, mineral yataklarını ve yeraltı su kaynaklarını belirlemek ve haritalamak için jeofizik mühendisliği teknikleri uygulanmalıdır.
- Jeofizik mühendisliği gözetiminin ihmal edilmesi, bir dizi riskle sonuçlanabilir. Bu nedenle, mühendislik uygulamaları sıkı bir şekilde gözlemlenmelidir.
- Araştırma ve geliştirme faaliyetleri önceden iyi planlanmalı ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır.
- Doğru ve eksiksiz veri toplamak, yanlış kararların önüne geçmek için kritiktir.
- Jeofizik mühendisliği, beklenmedik jeolojik tehlikeleri, heyelanları, depremleri ve selleri önceden tespit etmek için kullanılmalıdır.
- Doğal kaynakların araştırılması ve geliştirilmesinde, jeofizik mühendisliği risk yönetiminde kilit bir rol oynamalıdır.
- Jeofizik mühendisliği, potansiyel çevresel etkileri, hava ve su kirliliği ile toprak tahribatı gibi olumsuzlukları tespit edip hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin başarısı için jeofizik mühendisliği gözetiminin esastır.
- Doğal kaynakların araştırılması ve geliştirilmesinde jeofizik mühendisliği, olası riskleri belirlemeye ve azaltmaya yardımcı olabilir, bu da insanları ve mülkiyeti beklenmedik jeolojik tehlikelerden koruyabilir.
Çevre, İklim Değişikliği ve Şehircilik Bakanlığı'nın
12 Mayıs 2023 tarihli Yazısına İlişkin Değerlendirme
Yer Sarsıldığında: İstanbul'da Yaklaşan Deprem
İstanbul'da beklenen depremin derinlemesine analizi, potansiyel etkisi ve hazırlık ve önlemleri
İstanbul sakinleri, şehir planlamacıları, afet yönetimi yetkilileri ve deprem güvenliği ile ilgilenen herkes. İstanbul, Bizans'tan Konstantinopolis'e ve günümüzdeki evrimine uzanan zengin tarihiyle her zaman zamanın, direncin ve dönüşümün bir kanıtı olmuştur. Yine de bu şehrin büyüleyici sokaklarının altında ve Boğaz'ın nabız gibi atan ritminin yanı başında sessiz bir gerilim mayalanıyor. Sismik faaliyetler üzerine yapılan son çalışmalar, Türkiye'nin kültür başkentini yakında büyük bir depremin sarsabileceğini gösteriyor. Yaklaşmakta olan İstanbul depreminin inceliklerini anlamak sadece akademik bir egzersiz değil; milyonlarca sakini ve bu canlı metropolle bağlantısı olan herkes için hayati bir çaba. Fay hatları değiştikçe, farkındalığımız ve afete hazırlık stratejilerimiz de değişmelidir. Bilimi, olası sonuçları ve en önemlisi, ilgili her bireyin sarsıntılara karşı hazırlıklı olmak ve güvenliği sağlamak için atabileceği adımları keşfetmek için dalın.
Özet: Bu yayında, deprem uzmanı Profesör Doktor Ali Osman Öncel ile İzmir'deki 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından yaşananlar ve deprem süreçleri üzerine bir söyleşi gerçekleştiriliyor. Depremin aniden meydana gelip gelmediği, enerjinin birikimi ve deprem öncesi tespit edilebilirlik konuları ele alınıyor. Artçı sarsıntıların normal bir süreç olduğu, büyük depremlerin nasıl öngörülebileceği ve takip edilebileceği tartışılıyor. Ayrıca Marmara depremi konusunda tetiklemelerin etkisi ve deprem riskinin değerlendirilmesi üzerinde duruluyor.
Profesör Doktor Öncel, depremin ardından yaşanan artçı sarsıntıların zaman içinde azalarak normale döneceğini belirtiyor. Büyük depremlerin ardından beklenen büyüklükte artçı sarsıntıların meydana gelebileceğini ve bu durumun bağımlı depremler olarak adlandırıldığını ifade ediyor. Ayrıca Kaliforniya bölgesindeki artçı depremlerin büyüklük ve zaman tahminlerine nasıl tabi tutulabileceğini açıklıyor. Marmara depreminin tetikleme etkileri ve deprem sonrası deprem aktivitesinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konularında bilgi veren Profesör Doktor Öncel, büyük depremlerin bölgesel depremsellik durumunu etkilediğini ve diğer bölgelerde de değişikliklere neden olabileceğini ifade ediyor. Özellikle 1999 İzmit depreminin Yunanistan'daki depremsellikteki değişikliklere etki ettiğini örneklerle açıklıyor.
Son olarak, İstanbul'da beklenen büyük Marmara depreminin tahmini zamanlaması hakkında konuşan Profesör Doktor Öncel, tahminlerin olasılığa dayandığını ve kesin bir tarih vermenin mümkün olmadığını belirtiyor. Marmara Bölgesi'nde büyük deprem riskinin devam ettiğini ve bu riski minimize etmek için hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor. Yayın, deprem riskinin önemini ve toplumun hazırlıklı olmasının ne kadar kritik olduğunu vurgulayarak son buluyor.
YAYIN KAYDI
2 KASIM 2020
Evet, sevgilisi izleyenlerimiz deprem uzmanı Profesör Doktor Ali Osman Öncel bizimle birlikte. Sevgili hocam, hoş geldiniz yayınımıza. Teşekkür ederiz. Şimdi, bir anda oldu diyoruz, yani deprem bir anda oldu. Gerçekten öyle midir? Bu deprem önceden tespit edilemez mi? Bir deprem olduktan sonra neredeyse bine yakın artçı sarsıntı var. Bütün bunlar normal mi? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremi, aslında bir anda olması için uzun yıllar enerjinin birikmesi gerekiyor. Uzun yıllar biriken bu enerji, depremin meydana gelmesi için oradaki yerdeki fayın direncini yenebilir. Enerji bırakıldığı zaman deprem enerjisi ya tamamını ya da bir kısmını açığa çıkarır. Hadi, 6.6 büyüklüğünde AFAD kurumunun vermış olduğu gibi, zaten bir halde 6.9 büyüklüğünde devasa bir deprem 25 saniye içinde meydana gelir. Daha önceden tespit edebilir miyiz? Aslında daha önceden tespit edebiliriz. Bu büyük depremleri nasıl tespit ediyoruz? Büyük deprem oluşacak fay sistemlerinin yerini tespit ederiz. Bu yerlerdeki fay sistemleri üzerinde ne yapabiliriz? Depremi takip etmeye başlarız. Gerçekten bir büyük deprem öncesinde de, yüzbinlerce ya da milyonlarca deprem öncesinde meydana geliyor. Bu depremler hakkında bilgiler verildi. Daha önceden tespit etmek mümkün değil. Fakat bizim 1999 İzmit depreminden önce yaptığımız çalışmalar, İzmir'de büyük deprem öncesi küçük deprem aktivitelerinden iki buçuk yıl öncesinde deprem aktivitesi artışını gösteriyor. O nedenle her fayın özel olarak incelenmesi, gözlem altına alınması ve gerçekten önceki yıllara bakıldığında bir artış varsa, yakın dönemde depremleri önceden tespit edebiliriz.
Evet, peki artçı sarsıntılar kaç gün daha, ne kadar daha devam edebilir hocam? Çünkü bölge insanı şu anda evlerine girmekte zorlanıyor, korkuyor. Ne zaman normale dönebilir bu sarsıntılar? Ne zaman son bulur?
Bu konuda rehberlerin bir yazısı var. Video ekranında, Omori yasasına göre bu deprem yapısına göre artçı sarsıntılar her gün sayıları azalarak, deprem öncesindeki normal düzene döner. Bu sarsıntıları yaşıyoruz ve buna tepki veriyoruz. Yaklaşık bu büyüklükteki bir depremin artçı sarsıntı süresi, pencere yöntemine göre uzunluğu gün mertebesinde verilebilir. Yani bir yüz günlük süreçte bu bölgedeki sarsıntılar meydana geliyor. Ancak bu büyüklükteki bir depremden sonra en büyük artçı sarsıntı nedir? Örneğin, 5.9 büyüklüğünde büyük artçı depremler beklenebilir. Bu büyük artçı sarsıntılar ya da onunla bağlantılı depremler diğer ismiyle bağımlı depremlerdir. Zaman ve büyüklük olarak bu depremlerin olasılıkları tespit edilebilir.
Özellikle Kaliforniya bölgesinde, son 24 saat içerisinde artçı depremin oluşum olasılığı belirtiliyor ve bu olasılıkları büyüklük ve zaman olarak tahmin edebiliriz. Günlük deprem tahmin algoritması uygulayarak, bu depremin nerede ve hangi dağılımda olabileceği belirlenebilir. 24 saat içinde hangi bölgede depremin olma olasılığı nedir, bu videoda bağımlı depremlerin durumunu ele alarak bu sorunun cevabını bulabiliriz.
Dayanıklılığın Güçlendirilmesi: Türkiye'nin Depreme Hazırlık ve Bina Güvenliği Taahhüdü
Konu: Türkiye, jeolojik aktiviteleriyle bilinen bir bölgede, depreme hazırlık ve bina güvenliği zorunluluğunu benimsemiş bir ülkenin en iyi örneğidir. Avrupa ve Asya'nın kesişme noktasında yer alan Türkiye'nin eşsiz coğrafyası, onu sismik bir sıcak noktaya yerleştirmekte ve farklı büyüklükteki depremlere karşı savunmasız hale getirmektedir. Bununla birlikte, ülkenin afet riskini azaltmaya yönelik proaktif yaklaşımı, yenilikçi teknolojilere yaptığı yatırımlar ve toplum direncini artırmaya
yönelik kararlılığı, keşfedilmeye değer kapsamlı bir depreme hazırlık stratejisinin önünü açmıştır.
Hedef kitle: Bu blog yazısı afet yönetimi, inşaat mühendisliği, şehir planlama ve kamu güvenliği ile ilgilenen geniş bir kitleye yöneliktir. Türkiye gibi depreme yatkın bir ülkenin hazırlıklı olma, vatandaşlarını koruma ve doğanın öngörülemeyen güçlerine karşı altyapısını güçlendirme stratejilerini nasıl geliştirdiğini anlamak isteyen kişilere hitap edecektir. İster öğrenci, ister bu alanda çalışan bir profesyonel ya da ilgili bir vatandaş olun, bu yazı Türkiye'nin sismik zorluklar karşısında dayanıklılık yolculuğuna dair değerli bilgiler sağlayacaktır.
Özet: 24 yıl sonra Marmara depremi üzerine yapılan bir programda, konuklar ve stüdyo katılımcıları, depremin etkilerini ve hazırlıkları tartıştılar. Programda, Marmara depreminde hayatını kaybeden ve yaralanan insan sayılarına dikkat çekildi. Aynı zamanda, İstanbul'un önemi ve deprem riskleri vurgulandı. Profesyoneller, kentsel dönüşümün önemi, ancak yavaş ilerlemesi ve halkın duyarlılığının gerekliliği üzerinde durdular. Yeni yapıların dayanıklılığını artırmak için önlemlerin ve denetimlerin önemine vurgu yapıldı. Katılımcılar, depremin ne zaman olacağını tahmin edememekle birlikte, bilimsel çalışmaların riskleri ve olasılıkları incelediğini belirttiler. Kentsel dönüşüm yasasının zorlukları ve yapıların uygun malzemelerle inşa edilmesi gerekliliği üzerine de konuşuldu. Program, deprem farkındalığını artırma ve riskleri azaltma gerekliliğine odaklandı.
YAYIN KAYDI18 Ağustos 2023
Tuesday, August 22, 2023
Kayseri Sarız’da M4.7 Depremi!
6 Şubat 2023'teki depremler Doğu Anadolu Fay Zonu'nda bilinmeyen kırıkları harekete geçirdi. Sismolojik veriler, bilinmeyen kırıkların da büyük depremler üretebileceğini ortaya koydu. Son 50 yılda, Kayseri Sarız'da sakin bir bölge olmasına rağmen, son M4.7 depremi bu yanıltıcı algıyı kırdı. Depremlerin şiddet ve derinlik değerlerinde farklılıklar olabilir. Vatandaşların raporlarına göre, bu depremin 400 km'ye kadar etkisi var. Bölgede daha büyük depremler meydana gelebilir; ancak bu konuda daha fazla veriye ihtiyaç vardır.
Monday, August 21, 2023
Çanakkale'de Spontane Bir Etkinlik: 17 Ağustos'un Hatırası
Belediye ve Üniversite İşbirliği
Ziyaretim öncesinde, Çanakkale Belediyesi yardımcısını da ziyaret etmiştim. Belediye başkanına “İsterseniz deprem semineri verebilirim ya da 17 Ağustos’a özel bir açıklama yapabilirim. Kültür etkinliği olarak paylaşabilirsiniz,” dedim. Bu önerim, 17 Ağustos 2021 tarihine denk geliyordu.
Spontane Bir Etkinlik
Önerim kabul edildi ve hemen stüdyoya geçtim. Arkamda, Çanakkale’yi simgeleyen güzel bir duvar resmi vardı. Bu resim, şehirle ilgili kültürel bir bağ kurarak konuşmama hoş bir arka plan oluşturuyordu. 17 Ağustos depreminin anısına yönelik kısa bir konuşma yaptım. Depremin önemini ve binaların dayanıklılığı konusundaki bilgileri paylaştım.
Sosyal Medyada Paylaşım
Konuşma, anlık bir gelişme olarak düzenlenmişti ve belediyenin sosyal medya hesaplarında yayımlandı. Bu spontane etkinlik, 17 Ağustos’un yıldönümünde önemli bir kültürel hatıra olarak kaydedilmiş ve toplumun deprem konusundaki bilinçlenmesine katkıda bulunmuştu. Bu olay, topluma olan bağlılığımı ve afet yönetimi konusundaki bilgiyi paylaşma arzumun güzel bir örneği oldu.
Sunday, August 20, 2023
Marmara Ereğlisi'nde M3,8 depremi
Bugün Marmara Ereğlisi'nde meydana gelen M3.8 büyüklüğündeki deprem, Marmara Denizi bölgesinde bir ilk veya son deprem olmayacak. Çünkü son 20 yıllık deprem verilerine (2003-2023, M>2.9) göre Marmara Denizi'nin kuzey kolunda sıkça depremler meydana gelmiştir. Bu veriler, deprem tehlikesinin belirli bölgelerde sistematik bir düzen içinde devam ettiğini göstermektedir.
Friday, August 18, 2023
Yeşil Perde Tekniği
Uzaktan eğitim dönemi boyunca yeşil perde tekniğine dair araştırmalar yürüttüğüm bir süreçte, yeşil kumaşların perdecilerde bulunup bulunmadığını sorgulamıştım. Araştırmalarım sonucunda, bu kumaşları internet üzerinden kolayca sipariş edebileceğimi fark ettim. Dün ise TVNET yayınları için 'Yeşil Oda' adlı bir programda ayakta yayın yaptık. Aslında gerçek dünyada yeşil bir alanda duruyorduk, ancak ekrana yansıyan görüntüde farklı renklerle kaynaşıyorduk. Bu deneyim, yayıncılıkta yeşilin gücünü ve etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Farkındalık oluşturmak amacıyla bu deneyimi paylaşmak istedim.
Friday, August 4, 2023
Faults and Earthquake Energy Relationship
Thursday, August 3, 2023
Post-earthquake risk management and preparedness
Wednesday, August 2, 2023
Solutions Strategies of Türkiye Against Earthquakes
Depremler, kaçınılmaz doğa olayları olup etkileri en aza indirilebilir. Yapıların inşasında hafif malzemeler ve sismik izolatör sistemlerin kullanılması, deprem zararlarını azaltabilir. Ekonomik sonuçları hafifletmek adına, deprem riskinin düşük olduğu bölgelere yerleşim teşvik edilebilir ve işini kaybedenler ekonomiye geri kazandırılmalıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nın kentsel dönüşüm ve dayanıklı kamu binaları inşası çalışmaları, Türkiye'nin depremlere hazırlıklı olmasında kritik rol oynamaktadır. Bu önlemler, Türkiye'nin gelecek depremlere daha iyi hazırlanmasını ve deprem zararlarına karşı mücadelede örnek olmasını sağlar.
Earthquake Risk and Soil Quality
Tamamını okumak için TIKLA |
Deprem riskinin azaltılması için şehir planlamalarının deprem kırılma fiziğine ve zemin kalitesine uygun yapılması önemlidir. Zemin kalitesi Vs30 ölçümleri ile belirlenir. Betonarme, ahşap, karma ve yığma olmak üzere dört bina yapısı vardır ve depreme dayanıklılıkları farklıdır. Deprem riskini azaltmak için bina inşasında sismik izolatörler kullanılır. Sismik izolatörler, deprem dalgalarının binanın üst seviyelerine çıkmasını önler ve sarsıntı şiddetini düşürür. Türkiye'de 100'den fazla yatak kapasiteli tüm hastanelerin sismik izolatör bulundurması zorunludur.
Tuesday, August 1, 2023
Selçuklu'da M4,8 depremi
Konya'da yaşanan depremin, önceden belirlenmiş ve işaretlenmiş bir fay hattının dışında, bilinmeyen bir fay sistemi yakınlarında gerçekleştiği belirlendi. Depremin büyüklüğü, Amerikan Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS) tarafından revize edilerek 4.8 magnitüde indirildi. USGS'den alınan verilere dayanarak, bu depremin oluşum şekli incelendiğinde, depremin dikey (yukarı-aşağı) yönde bir gerilmeyle bağlantılı olduğu ve bu gerilmenin açılmaya (yer kabuğunun çatlaması ve ayrılması) yol açtığı belirlendi. Deprem, oldukça geniş bir alanda hissedildi ve hatta İstanbul'da bile insanlar tarafından algılandı.
Depremle Başa Çıkma Stratejileri
Tamamını okumak için TIKLA |
Türkiye, deprem kuşağı üzerinde bulunduğu için deprem riski yüksektir. Depremlere hazırlıklı olmanın yolu, zeminin jeofizik özelliklerini ve yapıların dayanıklılığını doğru bir şekilde değerlendirmekten geçer. Yeni yapılar deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmeli ve mevcut yapılar da uygun güçlendirme teknikleriyle güvence altına alınmalıdır. Bu süreçte, bireysel ve toplumsal deprem bilinci oldukça önemlidir. Ayrıca, depremlerin ne zaman ve nerede meydana geleceğini önceden belirlemek için Kandilli Rasathanesi ve AFAD gibi kurumların verileri kullanılabilir. Son olarak, büyük bir deprem meydana geldikten sonra da büyük bir deprem riski olduğu unutulmamalı ve gereken önlemler hızla alınmalıdır.
Earthquake Resilience Strategies
Türkiye, yüksek deprem riski taşıyan bir ülkedir ancak yapılar genellikle bu riski dikkate alınarak inşa edilmez. Depremle yaşamayı öğrenmeli ve binalarımızı depreme karşı daha güçlü hale getirmeliyiz. Japonya, depreme karşı alınacak önlemler konusunda bir model oluşturabilir; özellikle sismik izolasyon teknolojisi, depreme dayanıklı yapılar oluşturmanın etkili bir yoludur. Türkiye'de de bu teknoloji ve diğer güçlendirme yöntemleri kullanılarak binalar depreme karşı daha dirençli hale getirilmelidir. Önlem almak ve hazırlıklı olmak, depremin zararını en aza indirme ve can kaybını önleme yolunda en etkili stratejidir.
Earthquake Safe Building Strategies
Tamamını okumak için TIKLA
Depremler ve diğer felaketler, binalarda önemli hasarlara neden olabilir. Bu zararları önlemek için yüksek kaliteli malzemelerin kullanılması ve sismik izolatörlerin eklenmesi gereklidir. Türkiye ve Japonya, deprem önlemlerini geliştirme konusunda önemli adımlar atmışlardır. Türkiye'de yeni hastaneler sismik izolatörler ile donatılırken, Japonya'da daha kapsamlı önlemler alınmaktadır. Bu durum, felaket durumunda alınacak önlemlerin belirlenmesi konusunda bize değerli bilgiler sunar.
-
17 Ağustos 2016'da veda etmek zorunda kaldığım İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'ne bugün, ...
-
Üzgünüm ki bir yıl önce, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde çifte şok yaşandı: M7.8 ve M7.5 Kahraman Maraş depremleri . Bu olay, 11 önemli il...
-
Deprem, doğal afetler arasında en yıkıcı olanlardan biridir. Depremin etkileri, sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda toplumları da d...