Saturday, March 23, 2024

Nereye Bakacağınızı Göstermek: En İyi Öğretmenlerin Sırrı

Merhaba sevgili takipçiler,

Bugün sizlerle "En İyi Öğretmenler Size Nereye Bakacağınızı Gösterir, Ne Göreceğinizi Söylemez" sözü üzerine düşüncelerimi ve kendi iki deneyimimi paylaşmak istiyorum.

Bu söz ilk bakışta kulağa hoş geliyor ve mantıklı görünüyor. Sonuçta, öğrenmenin en iyi yolu keşfetmek ve kendi deneyimlerimizden ders çıkarmak değil mi?

Ancak bu sözün bilimsel bir temeli var mı? Gerçekten de en iyi öğretmenler bize ne göreceğimizi söylemeden sadece nereye bakmamız gerektiğini gösterenler mi?

Bilimsel açıdan bakıldığında, bu sorunun cevabı net değil. Bu sözün doğruluğunu test etmek ve objektif kanıtlarla desteklemek zor. Hangi öğretmenlerin "en iyi" olduğunu objektif kriterlerle ölçmek ve bu sözün her zaman geçerli olduğunu kanıtlamak mümkün değil.

Ayrıca, aynı öğrenci ve öğretmenler için bile, farklı koşullarda "en iyi" öğretmen tanımı değişebilir. Bazı öğrenciler, öğretmenin açıkça ne göreceklerini söylemesine ihtiyaç duyabilir.

Kendi Hikâyelerim:

Birinci Hikaye:

Türkiye'den Edinburgh Üniversitesi'ne doktora çalışması için gittiğimde, üniversite ofisinde İngiliz masa arkadaşıma bir proje ile ilgili bir soru sormuştum. Kendisi bana sorunun cevabını doğrudan açıklamak yerine, cevabı bulabileceğim bir kitap ve makale listesini verdi. İlk başta biraz şaşırmıştım. Açık bir cevap ve rehberlik bekliyordum.

Ancak, biraz araştırma yaptıktan sonra, masa arkadaşımın bana neden kaynak gösterdiğini anladım. Kendim araştırma yaparak sadece sorunun cevabını bulmakla kalmamıştım, aynı zamanda konu hakkında daha derin bir bilgi edinmiş ve kendi bakış açımı geliştirme fırsatı yakalamıştım.

İkinci Hikaye:

Doktora çalışmam sırasında Danışman hocam Mandelbrot isimli bilim insanının kitabını önermişti. Bu kitabın orjinalinin KTÜ kütüphanesinde olduğunu da bahsetmişti. Verilen bilgi bununla sınırlıydı. Bir kitap ve bu kitaba ulaşacağım yeri göstermişti. Ben de kitabın fotokopisini KTÜ'den rica ederek edinmiştim. O zamanlar İstanbul Üniversitesinde internet yoktu, internet tabanlı araştırma yapamıyorduk. Kaynaklar kütüphanelerde bulunur ve fotokopileri alınırdı.

Bu iki deneyimin bana kattıkları:

  • Kendi başına araştırma yapmanın ve kaynak bulmanın önemini anladım.
  • Eleştirel düşünme ve analiz etme becerilerimi geliştirdim.
  • Daha özgüvenli hale geldim ve kendi öğrenme sürecimi yönetmeyi öğrendim.
  • Konu hakkında daha derin bir bilgi edindim ve kendi bakış açımı geliştirdim.

Sonuç olarak:

"En İyi Öğretmenler Size Nereye Bakacağınızı Gösterir, Ne Göreceğinizi Söylemez" sözü her zaman doğru olmasa da, üzerinde düşünmeye değer bir fikir sunuyor. Bu söz, öğretmenlerin sadece bilgi aktarımı yapan kişiler olmadığını, aynı zamanda öğrencilere kendi keşiflerini yapmaları için rehberlik eden kişiler olduğunu hatırlatıyor.

Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce ideal öğretmen nasıl olmalı? Yorumlarda paylaşın, birlikte tartışalım!





No comments:

Post a Comment