Monday, May 6, 2024

Tarihi Mekanlarda Ders: İlham Verici Bir Hikaye


Yıllarca önünden geçtiğim Türk Edebiyat Vakfı'nın kapılarını, yazar Cafer Vayni bey tarafından düzenlenen "Ustalara Vefa Paneli"ne katılmak için ilk defa aştım. Panelist olarak davet edilmesem belki de içeriğini görmeden ömrümü tamamlayacaktım.

Vakfın tarihi binası adeta edebiyat kokuyordu. Panel sırasında kubbeli yapıyı inceledim ve burada konuşulanlar kitap olsa, koca bir kütüphaneyi bile doldururdu diye düşündüm. Türk-Japon Dostluk Grubu üyesi Prof. Dr. Ahmet Cihan hocamız, Türk-Japon Yüzyılık Etkinlikleri kapsamında bir Japon Paneli düzenleme fikrini ortaya attı. Hemen Cafer Vayni beyi aradım, fakat aklıma daha da büyük bir proje fikri geldi.

Bu projenin temeli, öğrencilerimle final derslerini "final çalıştayı" kapsamında farklı mekanlarda yapma deneyimimizdi. Bu kapsamda Columbia Üniversitesi X Stüdyosu ve İstanbul Tasarım Merkezi'nin bulunduğu "Kadırga Özbekler Tekkesi"nde dersler yapmıştık.

Ustalara Vefa Paneline adını veren Nazif Gürdoğan hocamız, ileri yaşına rağmen hala doktora dersleri veriyordu. Önerim, "Nazif Gürdoğan ve Öğrencileriyle Doktora Dersi"nin halka açık olmasıydı. Bu model geliştirilerek "Halka Açık Üniversite Dersleri" kapsamında her eğitim döneminin bir haftası, Türk Edebiyat Vakfı gibi tarihi mekanlarda, ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen öğrenci ve üniversite derslerine katılmayı hayal eden insanlarla buluşabilirdik. Amacımız, yeryüzünün en güzel yerlerinden biri olan Sultanahmet'in havasını da teneffüs ettirmekti.

Yıllar sonra Kadırga'da büyümüş biri olarak panel sonrası Sultanahmet Meydanı'nı görmediğimi fark ettim. Üniversite dersleri, öğrenci ve halk birlikte yapılacak, "tarihi mekanlarda ders verenler" arşivine ismini yazdırmış ustaların sesleri "Türk Edebiyat Vakfı" gibi binaların kubbelerinde geleceğe iz bırakacaktı.

Proje önerimi sundum ve Nazif Gürdoğan hocamızın dediği gibi, "Elinde balın olsun arı Bağdat'tan gelir" sözüne binaen, balımı sunmuş oldum.

Bu hikayenin ilham verici yönü şu:

  • Farklı alanlardan gelen insanların bir araya gelmesiyle yeni fikirler ortaya çıkabilir. Paneldeki konuşmacıların fikirleri, final çalıştayları deneyimimizle birleşerek "Halka Açık Üniversite Dersleri" projesine dönüştü.
  • Tarihi mekanlar, eğitim ve kültürel faaliyetler için ilham kaynağı olabilir. Türk Edebiyat Vakfı'nın tarihi binası, bu projenin fikrini tetikledi.
  • Küçük bir fikir bile büyük bir değişime yol açabilir. Final derslerini farklı mekanlarda yapma fikri, "Halka Açık Üniversite Dersleri" projesine dönüşerek binlerce insanın ufkunu açabilir.

Umarım bu hikaye, sizleri de ilham verir ve kendi projelerinizi geliştirmenize teşvik eder.




No comments:

Post a Comment