Thursday, September 5, 2024

Marmara Bölgesi'nin Deprem Tarihi ve Sismik Boşluklar


Tarihler 10 Eylül 1509'u gösterdiğinde, İstanbul büyük bir felaketle sarsıldı. Yaklaşık 5000 kişinin hayatını kaybettiği bu deprem, şehirdeki birçok tarihi yapının yıkılmasına neden oldu. Osmanlı arşivlerine "Küçük Kıyamet" olarak geçen bu büyük sarsıntı, Adalar açıklarında gerçekleştiği tahmin edilen ve Marmara Denizi'nde büyük yıkımlara yol açan bir olaydı. Yıkılan surlar ve zarar gören binalar, şehrin yeniden inşasında büyük bir çaba gerektirdi (Mazlum, 2011).

Bu harita, Marmara Denizi altındaki Kuzey Anadolu Fayı segmentini göstermektedir. Siyah çubuklar, 1912'de Tekirdağ yakınlarında ve 10 Eylül 1509'da İstanbul ve çevresinde meydana gelen büyük deprem kırılmalarını temsil etmektedir. Bu olaylar, fay hattı boyunca devam eden sismik aktivitenin bir parçasıdır ve İstanbul ile İzmit gibi şehirler için risk oluşturmaktadır. Oklar, fayın hareket yönünü göstererek, zamanla biriken gerilime dikkat çekmektedir. (Kaynak: Ambraseys, N. N. (2000). 1500'den Günümüze Marmara Denizi’nin Sismisitesi (Türkiye). Geophysical Journal International, 141(3), F1-F6.)

Tarihsel Depremler ve Sismik Boşluklar:
Tarih boyunca İstanbul’da yaşanan büyük depremler, kentin hem fiziki yapısını hem de sosyoekonomik durumunu önemli ölçüde etkilemiştir. 1509 depreminden sonra, bilim insanları özellikle Marmara Denizi'nde sismik boşlukların varlığı üzerinde durmaktadır. Sismik boşluklar, uzun bir süre boyunca önemli bir deprem aktivitesi yaşanmayan, ancak fay hattı üzerinde büyük bir stres birikiminin gerçekleştiği alanlar olarak tanımlanır. 1509 depreminden 1912 Tekirdağ depremine kadar geçen süre zarfında Marmara Denizi'nde büyük bir deprem aktivitesi görülmemiştir. Bu durum, fay hattının uzun süreli stres biriktirdiğine dair önemli ipuçları vermektedir (Parsons, 2004).

Bu harita, 1500 ile 2000 yılları arasında Marmara Denizi ve çevresinde meydana gelen büyük depremleri göstermektedir. Siyah noktalar, büyük depremleri, beyaz noktalar ise daha küçük depremleri temsil eder. 1509176619121999 gibi tarihlerde meydana gelen büyük depremler, Kuzey Anadolu Fayı boyunca biriken enerjiyi ve bu bölgenin deprem riski altında olduğunu göstermektedir. Harita, geçmişte yaşanan bu depremlerin İstanbul ve çevresindeki potansiyel tehlikeye işaret eder. (Kaynak: Ambraseys, N. N. (2000). 1500'den Günümüze Marmara Denizi’nin Sismisitesi (Türkiye). Geophysical Journal International, 141(3), F1-F6.)

1912 Tekirdağ Depremi:
9 Ağustos 1912’de Tekirdağ açıklarında meydana gelen yaklaşık 7.3 büyüklüğündeki deprem, Marmara Denizi'nin batısında geniş çaplı hasara neden olmuştur. Deprem, İstanbul'da doğrudan büyük bir yıkım yaratmasa da Marmara'daki sismik aktivitelerin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu olay, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerindeki devam eden stres birikimini gözler önüne sererken, Marmara Bölgesi'nde potansiyel risklerin varlığına dair önemli kanıtlar sunmaktadır (Ambraseys & Finkel, 1990).

İstanbul'un Tarihi Depremleri ve Yeniden İnşa Süreçleri:
İstanbul, tarihte birçok büyük depremle yüzleşmiş ve her seferinde yeniden inşa edilmiştir. 1766 depremi, şehirdeki camiler, saraylar ve surların büyük bir bölümünün yıkılmasına neden olmuş, 1894 depremi ise özellikle Galata ve Eminönü bölgelerinde ciddi tahribata yol açmıştır. Bu depremler, şehrin sosyo-ekonomik yapısını yeniden şekillendirmiş ve İstanbul halkı, her seferinde büyük bir mücadele ile yaralarını sarmıştır (Angell, n.d.).

Gelecekteki Depremlere Hazırlık:
Tarih boyunca Marmara Bölgesi'ni etkileyen depremler, gelecekteki potansiyel tehlikeler hakkında önemli dersler vermektedir. 1509 ve 1912 depremleri arasında kalan sismik boşluk, günümüzde hala aktif bir risk oluşturmaktadır. Deprem riski altındaki bölgelerin belirlenmesi ve modern teknolojilerle desteklenen sismik analizler, Marmara Denizi'ndeki fay hattı üzerindeki stres birikimlerini daha net bir şekilde ortaya koyacaktır. Yapılacak olan bu çalışmalar, Marmara Bölgesi'nin gelecekteki büyük depremlerden korunmasına katkı sağlayacaktır.

Kaynakça:

  • Ambraseys, N. N., & Finkel, C. (1990). The Seismicity of Turkey and Adjacent Areas: A Historical Review. Cambridge University Press.
  • Parsons, T. (2004). Recalculated probability of M ≥ 7 earthquakes beneath the Sea of Marmara, Turkey. Journal of Geophysical Research: Solid Earth, 109(B5).
  • Angell, E. (n.d.). Sismik Şehir Manzarası: İstanbul’un Tarihinde Depremler. BBC News Türkçe.
  • Mazlum, D. (2011). 1766 İstanbul Depremi – Belgeler Işığında Yapı Onarımları. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yayınları.

EKLER








Marmara Denizi'nin Sismik Geçmişi: 

Ambraseys ve Jackson'ın Çalışması

Marmara Denizi bölgesindeki depremselliği anlamak, özellikle son yıllarda artan sismik aktiviteler ve gelecekteki deprem riskleri açısından oldukça önemlidir. Ambraseys ve Jackson (2000), 1500 yılından bu yana bölgedeki depremleri inceleyerek, bu bölgenin neden böylesine tehlikeli bir deprem hattı olduğunu ve geçmişte neler yaşandığını detaylı bir şekilde ele almışlardır.

Bu çalışmada, 1999 İzmit ve Düzce depremleri başta olmak üzere, Marmara Denizi'ndeki sismik aktiviteyi anlamaya yönelik önemli sorulara yanıt aranmaktadır. Özellikle 20. yüzyılın diğer dönemlere göre daha aktif olduğu ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın bölgede büyük bir sismik risk oluşturduğu vurgulanmıştır.

Ambraseys ve Jackson'ın çalışması, Marmara bölgesindeki tarihsel depremlerin dağılımını, fay hatları ile ilişkisini ve gelecekte olası depremler için bir öngörü sağlamaktadır. Bu önemli çalışma, Marmara bölgesinde yaşayanlar için deprem tehlikesinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

(Kaynak: Ambraseys, N. N., & Jackson, J. A. (2000). Seismicity of the Sea of Marmara (Turkey) since 1500. Geophysical Journal International, 141, F1-F6.)

ÖZET 

Marmara Denizi'nde 

1500'den Bu Yana Sismisite

Bu makale, Marmara Denizi'ndeki depremlerin 1500'den günümüze kadar olan tarihini incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, 1999 yılında İzmit ve Düzce'de meydana gelen depremler sonrası bölgedeki sismik tehlikeyi anlamak ve Marmara bölgesindeki uzun vadeli depremsellik ile ilgili soruları yanıtlamaktır.

Ana Sorular

Makalede şu temel sorulara yanıt aranmaktadır:

  1. 20. yüzyıldaki depremsellik, Marmara bölgesinin uzun vadeli depremselliğini temsil ediyor mu?
  2. Büyük depremlerin uzun dönem dağılımı, geç Kuvaterner dönemdeki bilinen faylarla nasıl ilişkili?
  3. 1999 depremleri, İstanbul'a zarar veren önceki depremlerle nasıl karşılaştırılabilir?
  4. Faylar boyunca meydana gelen sismik kayma, bölgedeki tüm tektonik hareketleri açıklayabilir mi, yoksa kayda değer bir 'aseismik' (deprem olmadan) kayma da var mı?

Tectonics: Kuzey Anadolu Fayı

Kuzey Anadolu Fayı (KAF), Karadeniz ile Orta Anadolu plakaları arasındaki önemli bir fay hattıdır ve batıya doğru Marmara Denizi'nde birkaç dala ayrılmaktadır. Kuzey Anadolu Fayı, yüzyıllar boyunca birçok büyük depreme neden olmuştur. Fay boyunca sağ yönlü doğrultu atımlı faylanmalar ve kıyılarda normal faylanma mekanizmaları gözlenmiştir.

Tarihsel Depremler

Makale, 1500 yılından itibaren Marmara Bölgesi'nde Ms ≥ 6.8 büyüklüğündeki tüm depremleri incelemektedir. Ancak, 1500'den önceki dönem için veriler eksik ve tutarlı değildir. Tablo 1, 1500'den 2000 yılına kadar meydana gelen büyük depremleri listeler. Özellikle 1509, 1719, 1766 ve 1999 yıllarındaki depremler büyüklük açısından dikkat çekicidir.

   TABLO 1

1500-2000 Yılları Arasında Marmara Bölgesi'ndeki Büyük Depremler (Ms ≥ 6.0)

Bu tablo, Marmara bölgesinde 1500 ile 2000 yılları arasında meydana gelen ve büyüklüğü 6.0 ve üzeri olan depremleri içermektedir. Bu depremler, bölgedeki önemli sismik aktiviteyi anlamak için derlenmiştir. Özellikle Ms ≥ 6.8 olan depremler için veri tamdır, ancak daha küçük olan depremler için eksiklikler olabilir. Verilen konumlar, makroseismik bölgenin merkezlerini göstermekte olup yaklaşık doğruluktur.

Açıklamalar:

  • Ms: Yüzey dalgası büyüklüğü
  • Ma₀ ve Mb₀: Depremlerin hesaplanan moment değerleri (dinamik kuvvetin bir ölçüsü)
  • Mobs₀: Gözlenen moment değerleri
  • L: Beklenen fay kırılma uzunluğu (km)
YılTarihBüyüklük
(Ms)
Konum
(Enlem)
Konum
 (Boylam)
Fay Kırılma
Uzunluğu (km)
150910 Eylül7.240.928.774
155610 Mayıs7.240.327.866
171925 Mayıs7.440.729.8102
17376 Mart7.040.127.349
17542 Eylül6.840.829.236
176622 Mayıs7.140.829.058
17665 Ağustos7.440.526.690
185528 Şubat7.140.128.659
189410 Temmuz7.340.729.680
19129 Ağustos7.340.727.284
19354 Ocak6.440.527.637
195318 Mart7.140.027.455
195726 Mayıs7.240.631.066
196722 Temmuz7.240.730.771
199917 Ağustos7.440.730.098


Önemli Notlar:

  • 1509'dan 1999'a kadar Marmara Denizi çevresindeki önemli depremler bu tabloya dahil edilmiştir.
  • Büyüklüğü 6.8 ve üzeri olan depremlerde veriler tamdır, ancak daha küçük depremler için bazı eksiklikler olabilir.
  • Her depremin tahmini fay kırılma uzunluğu, yer kabuğunun hareket miktarı ile ilişkilendirilmiştir.

Bu tablo, Marmara Bölgesi'nin sismik riskini anlamak için önemli bilgiler sunmaktadır.


20. Yüzyıl Depremselliği

20. yüzyıl, Marmara Bölgesi'nde olağanüstü bir sismik aktivite göstermiştir. Bu yüzyılda 5 adet Ms ≥ 7 deprem meydana gelmiştir. Ayrıca, bölge tarihsel olarak belirli dönemlerde büyük depremler açısından sessiz kalmıştır. Özellikle 1556-1719 ve 1766-1855 yılları arasında Ms ≥ 6.8 büyüklüğünde depremler kaydedilmemiştir.

Sismik Kayma ve GPS Verileri

Makale, Marmara bölgesindeki yıllık sağ yönlü kaymayı hesaplamaktadır. Bölgedeki yıllık sismik kayma, 15.3 mm/yıl ile 26 mm/yıl arasında değişmektedir. Bu hesaplamalar, GPS verileriyle karşılaştırıldığında (yaklaşık 22 mm/yıl), büyük ölçüde tektonik hareketlerin depremlerle ilişkili olduğunu göstermektedir. Ancak, 500 yıllık bir süre uzun vadeli sismik hareketi hesaplamak için yeterli olmayabilir.

Sessiz Bölgeler

Marmara Denizi'nin kuzeybatısındaki ve Bursa'nın doğusundaki bazı bölgelerde, son 500 yılda önemli bir deprem kaydedilmemiştir. Bu bölgelerde geç Kuvaterner dönemde aktif olan faylar bulunmaktadır, ancak son 500 yılda bu faylarda büyük depremler meydana gelmemiştir.

Sonuçlar

  1. 20. yüzyıl, Marmara Bölgesi'nde olağanüstü derecede aktif olmuştur.
  2. Kuzeybatı Marmara ve Bursa'nın doğusundaki fay hatları, son 500 yılda büyük depremler üretmemiştir.
  3. İstanbul çevresindeki tarihsel depremler, deniz açıklarında olmuş ve kara üzerindekilere kıyasla daha küçük olmuştur.
  4. 500 yıllık sismik veri, bölgede yıllık kayma hızını büyük ölçüde karşılamaktadır. Ancak bu süre, uzun vadeli moment salınımı oranını doğru bir şekilde hesaplamak için yeterli olmayabilir.

Bu çalışma, Marmara Denizi'ndeki depremselliği anlamak ve gelecekteki olası tehlikeleri değerlendirmek için tarihsel verilerden yararlanmaktadır. Bölgedeki fayların hareketliliği ve deprem potansiyeli, büyük bir deprem riski taşıdığını göstermektedir.


Marmara Denizi'nin 

Son 2000 Yıldaki Sismik Aktivitesi

Bu makale, N. Ambraseys tarafından hazırlanan ve Marmara Denizi bölgesindeki son 2000 yıllık depremselliği inceleyen bir çalışmadır. Özellikle tarihsel kayıtlar ve enstrümantal veriler incelenmiş, bölgenin sismik hareketleri derinlemesine ele alınmıştır. Ambraseys'in çalışması, Marmara Denizi bölgesinde meydana gelen büyük depremler ve bu depremlerin uzun vadeli etkilerini anlamaya yönelik bir rehber sunmaktadır.

Önemli Bulgular

  • Marmara Denizi bölgesi, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) üzerinde yer almakta olup, tarih boyunca çok sayıda büyük depreme ev sahipliği yapmıştır.
  • Son 2000 yıllık dönemde, Marmara bölgesindeki büyük depremlerin sıklığı, 20. yüzyılın enstrümantal dönemindeki verilerle karşılaştırıldığında daha azdır.
  • Marmara Denizi bölgesindeki sismik moment salınımı, bölgenin her yıl yaklaşık 1.6-2.4 cm'lik bir kayma hızına sahip olduğunu göstermektedir. Bu veri, GPS ölçümleriyle uyumludur.
  • Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi'nin doğusunda dar ve yerel bir fay karakterine sahipken, batısında üç ana dala ayrıldığı gözlenmiştir.

Marmara Bölgesinin Sismik Tarihi

Marmara bölgesi, tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi ve geçiş noktası olmuştur. Bu nedenle, bölgeye ait tarihsel deprem kayıtları oldukça eskiye dayanmaktadır. Ancak, özellikle 1. yüzyıldan itibaren kayıtlar daha güvenilir hale gelmiştir. Bölgenin sismik aktivitesi, KAF'ın hareketleriyle yakından ilişkilidir ve tarih boyunca bölgedeki kentler bu depremlerden etkilenmiştir.

Fay Hattı ve Deprem Mekanizmaları

Marmara Denizi'nin altındaki fay hatları, doğrultu atımlı ve yer yer normal faylanmalar göstermektedir. Bu faylar, deniz tabanında çeşitli havzalar oluşturarak bölgenin sismik yapısını belirlemektedir. Özellikle, Tekirdağ Havzası ve Çınarcık Havzası, aktif sismik bölgeler arasında yer almakta ve büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir.

Tarihsel Depremler

Makale, son 2000 yılda Marmara Denizi'nde meydana gelen büyük depremleri sıralamaktadır. 1509 İstanbul depremi, bu depremler arasında en çok dikkat çekenlerden biridir. Ancak, bu depremin büyüklüğü modern yazarlara göre abartılmış olabilir. Ambraseys bu depremi yeniden inceleyerek, aslında o kadar büyük olmadığını ve daha çok İstanbul'a yakınlığı nedeniyle büyük ilgi gördüğünü öne sürmektedir.

Uzun Vadeli Deprem Tehlikesi

Bölgedeki uzun vadeli deprem tehlikesini anlamak, özellikle İstanbul gibi yoğun nüfuslu alanlar için hayati önem taşımaktadır. Tarihsel veriler, büyük depremlerin geçmişte Marmara bölgesinde nadiren meydana geldiğini göstermektedir. Ancak, bu durum gelecekte olası büyük depremler riskini azaltmamaktadır.

Sonuç

Bu çalışma, Marmara Denizi bölgesinde son 2000 yıllık sismik aktiviteleri inceleyerek, bölgenin deprem riski ve tarihsel depremleri hakkında önemli bulgular ortaya koymaktadır. Çalışmanın sunduğu ana sonuçlar şunlardır:

  1. Tarihsel veriler, Marmara Denizi'nin kuzey sahili boyunca, Gelibolu Yarımadası'ndan İzmit Körfezi'ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fayı'nın denizaltı segmentinde büyük bir deprem meydana gelmediğini göstermektedir. Bu durum, bu fay boyunca büyük bir kırılmanın olmadığını işaret eder.

  2. Son 2000 yıllık deprem verileri, bölgedeki yıllık 2.2 ± 0.3 cm'lik sağ yönlü fay kaymasını büyük ölçüde karşılamaktadır. Bu, bölgedeki tektonik hareketlerin büyük oranda depremlerle bağlantılı olduğunu gösterir.

  3. Trakya bölgesinde neredeyse hiç büyük deprem kaydedilmemiştir ve Marmara Denizi'nin güney kesiminde sismik aktivite oldukça düşük kalmıştır. Bu durum, bölgedeki bazı alanların sismik olarak daha sakin olduğunu gösterir.

  4. Uzun vadeli verilere dayalı analizler, büyük depremlerin kısa dönemli enstrümantal verilere dayanan tahminlere göre daha seyrek meydana geldiğini ortaya koymaktadır.

  5. Kısa dönemli gözlemler, depremlerin maksimum büyüklüğünü genellikle olduğundan fazla tahmin etmekte ve bu durum, deprem tekrarlama süresi kavramını belirsizleştirmektedir.

  6. Sismik aktivitenin bölgesel ve uzun dönemli değişkenliği, özellikle kısa dönemli gözlemlere dayanarak yapılacak deprem tehlikesi değerlendirmelerini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, kısa vadeli verilere dayalı risk tahminleri yetersiz olabilir.

  7. Marmara Denizi bölgesinde sismik aktiviteler, zaman zaman belli bölgelerde ve dönemlerde kümelenme eğilimi göstermektedir. Bu kümelenme, bölgedeki deprem riskinin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken önemli bir faktördür.

  8. İstanbul'a yakın Marmara Denizi'ndeki tarihsel depremler, bölgenin doğusundaki Kuzey Anadolu Fayı'nda veya batısındaki Ganos-Akdeniz bölgesinde meydana gelen depremlerden daha küçük olmuştur.

Bu sonuçlar, Marmara Denizi bölgesinde deprem riskinin değerlendirilmesi için uzun vadeli tarihsel kayıtların ve sismik kümelenme gibi faktörlerin önemini vurgulamaktadır. Kısa vadeli gözlemlerle yapılan tahminler, bölgenin gerçek deprem riskini tam olarak yansıtmayabilir.

(Kaynak: Ambraseys, N. (2002). The Seismic Activity of the Marmara Sea Region over the Last 2000 Years. Bulletin of the Seismological Society of America, 92(1), 1-18.)











No comments:

Post a Comment

The Cost of Staying True: The Struggle Between Humanity and Conscience 🌿

"It doesn't matter how good a person you are; you will be seen as the worst person the moment you make your first mistake." 📜...