Wednesday, September 4, 2024

Girişimcilik ve Ar-Ge Yatırımlarının Önemi: Türkiye Ne Durumda?


3 Eylül 2024 tarihinde, Bilim Teknoloji Derneği'nin düzenlediği "Uluslararası Yatırım, Girişimcilik, Fizibilite, Finansal Verimlilik" konulu web semineri, katılımcılara girişimcilik ve Ar-Ge yatırımları üzerine önemli bilgiler sundu. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.'nin Genel Müdür Yardımcısı Metin Aras'ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlik, serbest muhasebeci mali müşavir ve bağımsız denetçi Hüseyin Göksu tarafından yönetildi. Bu yazıda, seminerde ele alınan konulara ve Türkiye'nin girişimcilik ekosistemine dair bazı önemli noktaları inceleyeceğiz.

Girişimcilik ve Ar-Ge Yatırımları

Web seminerinde, Ar-Ge yatırımlarının şirketlerin büyümesi ve sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulandı. Örneğin, General Motors'un yıllık gelirinin 350 milyar dolar olduğu ve bunun 30-35 milyar dolarının Ar-Ge'ye ayrıldığı belirtildi. Bu durum, Ar-Ge'nin yenilikçilik ve rekabet gücü üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Hall ve Lerner (2010) gibi araştırmalar, Ar-Ge harcamalarının şirketlerin piyasa değerini artırdığını ve uzun vadeli büyüme sağladığını ortaya koymaktadır.

Türkiye'deki Ar-Ge Teşvikleri

Seminerde, Türkiye'deki Ar-Ge teşviklerinin genellikle projelerin başlangıcında verildiği, gelişmiş ülkelerde ise tamamlandıktan sonra sağlandığı ifade edildi. OECD (2019) raporuna göre, Türkiye'nin Ar-Ge harcamalarının GSYİH'ye oranı, birçok Avrupa ülkesinin gerisindedir. Bu durum, Türkiye'nin Ar-Ge teşviklerini daha etkili bir şekilde yapılandırması gerektiğini gösteriyor.

Almanya'nın Başarılı Modeli

Almanya'daki girişimcilik destekleme modeli, Türkiye için örnek teşkil edebilir. Almanya'da girişimciler, projelerini sunarken %30 özkaynak bulundurmaları gerekmekte ve geri kalan %70'i düşük faizli kredi olarak almaktadırlar. Avrupa Komisyonu (2020) raporuna göre, bu tür destek mekanizmaları, girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırmakta ve yenilikçiliği teşvik etmektedir.

Eğitim ve Araştırma Kaynakları

Seminerde, Türkiye'deki üniversitelerin sınırlı kaynakları nedeniyle dünya genelinde ilk 100'e girememesinin nedenleri tartışıldı. Örneğin, MIT'nin yıllık bütçesi 10 milyar dolar civarındayken, Türkiye'deki üniversitelerin bu düzeyde bir bütçeye sahip olmaması, rekabet edebilirliklerini kısıtlamaktadır. Bu durum, üniversitelerin bilimsel üretimde geri kalmasına neden olmaktadır.

Beyin Göçü ve Nobel Ödüllü Bilim İnsanları

Aziz Sancar gibi Nobel ödüllü bilim insanlarının yüksek bütçeli laboratuvarlarda çalışmasının önemi vurgulandı. Sancar'ın çalıştığı laboratuvarın yıllık harcaması 2 milyon dolar civarındadır. Türkiye'deki üniversitelerin bu düzeyde destek sağlayamaması, beyin göçünü tersine çevirme çabalarını zorlaştırmaktadır. Araştırmalar, yüksek bütçeli Ar-Ge projelerinin ve destekleyici bir akademik ortamın, bilim insanlarının kariyer gelişiminde kritik bir rol oynadığını göstermektedir (Baldwin & von Hippel, 2011).

Sonuç

Türkiye'deki Ar-Ge yatırımlarının artırılması, teşviklerin daha etkili bir şekilde yapılandırılması ve üniversitelerin kaynaklarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu adımlar, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artırabilir ve beyin göçünü tersine çevirebilir.

Referanslar

  • Baldwin, C. Y., & von Hippel, E. (2011). Modeling a paradigm shift: From producer innovation to user and open collaborative innovation. Research Policy, 40(1), 1-8.
  • Hall, B. H., & Lerner, J. (2010). The financing of R&D and innovation. Handbook of the Economics of Innovation, 1, 609-639.
  • OECD. (2019). Research and Development Statistics.
  • Avrupa Komisyonu. (2020). European Innovation Scoreboard 2020.



Etkinlik Açıklaması: 

Uluslararası Yatırım, Girişimcilik, Fizibilite, Finansal Verimlilik

3 Eylül 2024 akşamı, Bilim Teknoloji Derneği'nin organize ettiği bir web semineri gerçekleştirildi. Etkinlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.'nin Genel Müdür Yardımcısı ve inşaat mühendisi Metin Aras konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıyı, serbest muhasebeci mali müşavir ve bağımsız denetçi Hüseyin Göksu yönetti.

Seminerde, uluslararası yatırımın önemi, girişimcilikte dikkat edilmesi gereken noktalar, fizibilite çalışmalarının etkisi ve finansal verimlilik üzerine kapsamlı bilgiler paylaşıldı. Katılımcılar, iş dünyasında başarıya giden yolda izlenmesi gereken stratejileri ve bu stratejilerin nasıl sürdürülebilir hale getirilebileceğini öğrendiler.

Bu tür etkinlikler, bilgi paylaşımı ve network oluşturma açısından büyük fayda sağlamaktadır. Eğer kaçırdıysanız, bu önemli konulara dair bilgileri kaçırmış oldunuz.

Web Semineri Not Özeti: 

Uluslararası Yatırım, Girişimcilik, Fizibilite, Finansal Verimlilik

Öne Çıkan Noktalar

  1. Temel İhtiyaçlar ve Üretim:

    • İnsanlık tarihi boyunca en temel ihtiyaç, hayatı sağlıklı ve güvenli bir şekilde sürdürebilmektir. Bu, en az tüketilecek kadar üretimi gerektirir.
    • Üretim fazlasını satmak, bağımsızlık ve zenginlik getirirken; daha az üretmek, başkalarına bağımlılığı artırır.
  2. İş Dünyasında Sürdürülebilirlik:

    • İş dünyasının temel hedefi, üretim, tüketim ve satış dengesini sürdürülebilir ve kârlı bir şekilde sağlamaktır.
    • Üretim çabaları, doğru yerde ve zamanda, doğru kişilerle yürütüldüğünde başarılı olur; aksi takdirde hüsran kaçınılmazdır.
  3. Girişimcilik:

    • Girişimci olmak, doğru sektörde, uygun şartlarda faaliyet göstermek demektir.
    • Başarılı girişimler; sektörel bilgi, tecrübe, pazar ihtiyaçlarının doğru analizi ve sürdürülebilirlik planları gerektirir.
    • Girişimcilik, ülkenin veya bölgenin kaderine ortak olmaktır.
  4. Yatırımcı Profili:

    • Yatırımcı, girişimcinin deneyim ve bilgi birikimine katkıda bulunan, sermaye sağlayan kişidir.
    • Yatırım yapacağı ülkenin veya bölgenin siyasi ve ekonomik durumunu, altyapı olanaklarını, yasal çerçevesini ve gelecekteki potansiyelini değerlendirir.
  5. Sürdürülebilir Başarı İçin:

    • Başarı, sadece kısa vadede değil, orta ve uzun vadede de sürdürülebilir olmalıdır.
    • Markaların başarıları, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi, tecrübe ve stratejik işbirliklerine dayanır.

Stratejik Yaklaşımlar:

  • Araştırma ve Geliştirme: Başarılı markalar, sürekli araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önem verir. Gerekirse üniversitelerle işbirliği yaparak bilimsel çalışmalara destek sağlar.
  • Esneklik ve Adaptasyon: Değişen piyasa koşullarına uyum sağlayabilen girişimciler ve yatırımcılar, geleceğin ihtiyaçlarına göre stratejiler geliştirirler.
  • Sektörel Uzmanlık ve Eğitim: Uzun vadeli başarının anahtarı, sektörel uzmanlık ve eğitimli iş gücüdür. Bu, markaların dünya çapında itibar kazanmalarını sağlar.

Sonuç:

Bu seminerde, girişimcilik ve yatırımcılık dünyasında başarılı olmanın temelleri anlatılmaktadır. Başarılı bir iş dünyası, sürdürülebilir karlılık, doğru bilgi ve stratejilerle inşa edilir. Uzun vadeli düşünmek, sektörün ve bölgenin dinamiklerini iyi analiz etmek, girişimci ve yatırımcıların en büyük avantajıdır.

No comments:

Post a Comment