Türkiye’s Earthquake Report Card from 2016 to 2025
Introduction: A Country Dancing with Earthquakes
On March 13, 2016, I stood on stage in a seminar hall. With a microphone in hand, I felt a rising unease within me. As a professor of earthquakes and seismology, I had spent years studying fault lines, drawn maps in Japan, and seen systems in Canada. But that day, in a crowded hall in Istanbul, facing Türkiye’s earthquake reality, my voice trembled. “The issue isn’t just with the faults,” I said, “but in our minds, our buildings, and our systems” (Öncel, 2016). As I described the centuries-old dance of faults beneath the Sea of Marmara, I suggested using the public’s “I felt the earthquake” shouts like seismometers. The question “Why aren’t we ready?” echoed in the hall that day. Nine years have passed—shaken by the 2020 Sisam and 2023 Maraş earthquakes (Bozkurt et al., 2023). Now, in 2025, have we learned to live with earthquakes? This is the story of Türkiye’s earthquake report card.
2016 Warning: A Nation on Fault Lines
In 2016, Türkiye was blind to the reality of earthquakes. The energy of the North Anatolian Fault was known, seismic gaps in Marmara were ringing alarms (Öncel, 2016). “The mechanism of earthquakes is changing,” I said (Gutenberg & Richter, 1954). But the issue wasn’t in science—it was in unpreparedness. Buildings were crumbling, inspections were nonexistent, and the public was unaware. I had seen in Japan how buildings withstood earthquakes; in Türkiye, the 1999 rubble was still fresh in my mind (Erdik, 2020). I proposed the “Alo Deprem” hotline, suggested educating the public, and running drills (Öncel, 2016). “If we’re late in Marmara, it will be massive,” my warning was left hanging (Stein et al., 1997).
2025 and Beyond: Roadmap for a Resilient Future
Marmara is still waiting (Stein et al., 1997). My 2016 proposals remain on the table—let’s strengthen them in 2025:
Empowering the Public: In 2016, I called for “Alo Deprem”; in 2025, a mobile app is ready (Öncel, 2016).
Certification of Buildings: This is a standard in Japan; let’s begin in 2025 (UNDRR, 2022).
Set Up Early Warning Networks: It works in New Zealand; by 2025, it should be operational in Istanbul (Stirling et al., 2017).
Widespread Education: In 2016, I advocated for drills; by 2025, they should be mandatory every week (Erdik, 2020).
Reconcile with the Ground: In 2016, I emphasized soil; by 2025, every neighborhood should be analyzed (Boore, 2014).
Transparency in Earthquake Taxes: By 2025, transparent inspections are essential (Transparency International, 2023).
Conclusion: Can We Live with Earthquakes?
In 2016, I asked, “Why aren’t we ready?” (Öncel, 2016). In 2025, the question is, “Why are we waiting?” The cost of negligence has been written in the aftermath of Sisam and Maraş (Kalkan et al., 2021; Bozkurt et al., 2023). In Japan, earthquakes are a part of life—here, they’re a disaster (Hoshiba et al., 2011). Our science, our people, our roadmap are ready. If we don’t act in 2025, we might be writing this same piece amidst the rubble in 2030. But it’s not too late—if we start today, we can turn an earthquake into a disaster next door instead of a tragedy. The clock is ticking; it’s time to act!
Başlık: 2016’dan 2025’e Türkiye’nin Deprem Karnesi
Giriş: Bir Ülkenin Depremle Dansı
13 Mart 2016’da, bir seminer salonunda sahneye çıktım. Elimde mikrofon, içimde biriken bir huzursuzluk vardı. Deprem ve sismoloji profesörü olarak yıllarca fay hatlarını incelemiş, Japonya’da haritalar çizmiş, Kanada’da sistemler görmüştüm. Ama o gün, İstanbul’un kalabalık bir salonunda, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşirken sesim titriyordu. “Sorun sadece faylarda değil,” dedim, “zihinlerimizde, binalarımızda, sistemlerimizde” (Öncel, 2016). Marmara Denizi’nin altındaki fayların asırlık dansını anlatırken, halkın “depremi hissettim” çığlıklarını birer sismometre gibi kullanmayı önerdim. “Biz neden hazır değiliz?” sorusu, o gün salonda yankılandı. 9 yıl geçti—2020 Sisam, 2023 Maraş depremleriyle sarsıldık (Bozkurt et al., 2023). 2025’teyiz. Depremle yaşamayı öğrendik mi? Bu, Türkiye’nin deprem karnesinin hikâyesi.
2016 Uyarısı: Fay Hatları Üzerindeki Bir Ulus
2016’da Türkiye, deprem gerçeğine kördü. Kuzey Anadolu Fayi’nın enerjisi biliniyordu, Marmara’da sismik boşluklar alarm veriyordu (Öncel, 2016). “Depremlerin kırılma mekanizması değişiyor,” dedim (Gutenberg & Richter, 1954). Ama sorun bilimde değil, hazırlıksızlıktaydı. Binalar çürüktü, denetimler yoktu, halk bilinçsizdi. Japonya’da binaların depreme direndiğini görmüştüm; bizde ise 1999 enkazları hâlâ aklımdaydı (Erdik, 2020). “Alo Deprem” hattı önerdim, halkı eğitelim, tatbikat yapalım dedim (Öncel, 2016). “Marmara’da geç kalırsak, büyük olur,” uyarım havada kaldı (Stein et al., 1997).
2025 ve Ötesi: Dirençli Bir Gelecek İçin Yol Haritası
Marmara hâlâ bekliyor (Stein et al., 1997). 2016 önerilerim masada—2025’te güçlendirelim:
Halkı Güçlendirelim: 2016’da “Alo Deprem” dedim; 2025’te mobil uygulama hazır (Öncel, 2016).
Binaları Sertifikalandıralım: Japonya’da standart bu; 2025’te başlasın (UNDRR, 2022).
Erken Uyarı Ağı Kuralım: Yeni Zelanda’da çalışıyor; 2025’te İstanbul’da olmalı (Stirling et al., 2017).
Eğitimi Yayalım: 2016’da tatbikat dedim; 2025’te haftalık zorunlu olsun (Erdik, 2020).
Zeminle Barışalım: 2016’da zemin dedim; 2025’te her mahalle analiz edilsin (Boore, 2014).
Deprem Vergilerini Şeffaflaştıralım: 2025’te Şeffaf denetim şart (Transparency International, 2023).
Mikro Bölgeleme Zorunlu Olsun: 2025’te ruhsatlar haritaya uysun (Aki & Richards, 2002).
Deprem Teknokentleri Kuralım: 2025’te teknoloji üssü kuralım (UNDRR, 2022).
Gücüendirme Kredisi Verelim: 2025’te bina sahipleri desteklensin (World Bank, 2021).
Lojistik Merkezler Gücülensin: 2016’da eksikti; 2025’te 72 saat hazır olsun (IFRC, 2023).
Sonuç: Depremle Yaşamak Mümkün mü?
2016’da “neden hazır değiliz?” dedim (Öncel, 2016). 2025’te “neden bekliyoruz?” Sisam ve Maraş ihmallerin bedelini yazdı (Kalkan et al., 2021; Bozkurt et al., 2023). Japonya’da deprem hayatın parçası—bizde felaket (Hoshiba et al., 2011). Bilimimiz, halkımız, yol haritamız hazır. Eğer 2025’te harekete geçmezsek, 2030’da bu yazıyı bir enkaz başında yazabiliriz. Ama geç değil—bugün başlarsak, depremi felaketten komşuya çevirebiliriz. Saat işliyor; hareket zamanı!
Ek: Yazıya İlham Veren
Konuşmalardan Seçmeler
2016'daki seminerim, CapCut tarafından 20 parçaya ayrıldı ve bu yazı, o konuşmanın ruhundan doğdu. Aşağıda, CapCut'un belirlediği tüm bölümler, tam içerikleriyle ve makalenin temalarına ilham veren seçmeler olarak sunuluyor. Orijinal yayını izlemek için: https://youtu.be/P_wDUxRnW88.
1. Erzincan Depremi: 1000 Yılın Felaketi! (03:43 - 04:20)
"Türkiye’de 1000 yılın depremi, 7.8 büyüklüğündeki Erzincan depremi, 26 Aralık’ta oldu. 50 yıl 1 ay sürede bu deprem için bir zaman geçti ve gönül isterdi ki böyle bir büyük deprem, dünyada 1000 yılın depremleri arasına giren böyle büyük bir depremden sonra… Bu depremde bir gecede 40,000 kişi hayatını kaybetti ve nüfusun büyük bir çoğunluğu da Erzincan kentini terk etti.”
Sosyal Medya Özeti: [Yok, ancak: "Erzincan depremi bize ne öğretti? #deprem"]
Yazıya İlham: Türkiye’nin deprem tarihine vurgu ve hazırlıksızlığın bedeli (Öncel, 2016).
2. 1992 Erzincan Depremi: İlk Keşifler ve Kırık Sistemleri! (06:56 - 07:57)
“92 yılı 13 Mart Erzincan depremi oldu. 653 kişi hayatını kaybetti, 3850 insanımız yaralandı ve 8000 bina ya yıkıldı ya da hasar gördü. 92 depremi önemli bir deprem çünkü 13 Mart’ta ben Erzincan’daydım, hocamla beraber ilk defa bir deprem sonrasına gitmiştik. Erzincan’da bu depremi meydana getiren kırık sonu keşfedildi. Kırık sistemi tespit edildi. Bu kırık sistemin adına Amerikalılar ‘failed’ dedi çünkü kar kışta… Karla örtülü olan mikolojik yapılar, havadan helikopterle Amerikalı yer bilimi uzmanları fayın girişini tespit ettiler ve orda biz onun adına ‘Amerikalılar fayık’ koymuştuk. Biz de tabii oradaki Hacısu’nun yukarısına çıkmış, evli dürbünle iyi ki de kırık sistemini tespit etmiştik.”
Sosyal Medya Özeti: [Yok, ancak: "Fay keşifleri neden önemli? #deprem"]
Yazıya İlham: Bilimsel çalışmalara atıf ve fay dinamikleri (Öncel, 2016).
3. Deprem Risk Yönetimi ve Afet Yönetimi: Kritik 72 Saat! (10:37 - 11:30)
“17 Ağustos 1999 depreminden sonra iyi ki yazımı yapmıştım, Marmara’da deprem. Yıllar sonra bu yazımı buldum. Baktım, önerilenler ortada ama bu önerilenler, ilgili yapılanlar ortada değil. İlginç yani, bir tarafta öneri paketi var, o paketi uygun çözüm paketleri yok, uygulama paketleri yok. 16 yıl geçmiş, o zaman genç bir doktordum. Maalesef uygulayıcılar olması lazım. Yani bir fikirleri, bilgileri uygulayanlar olursa Türkiye depreme hazırlanır ama olmazsa afete hazırlanır. Depreme hazırlanmayı ben şöyle düşünüyorum: Deprem öncesi hazırlık. Depremin öncesinde önemli bir hazırlık yapılması var. Bir de deprem anında ve sonrasında yapılması da lazım. Biz öncesi hazırlığa risk yönetimi diyoruz, esnasında ve sonrasındaki hazırlığa da afet yönetimi diyoruz.”
Sosyal Medya Özeti: "Kritik 72 saat için hazır mıyız? #depremhazırlık"
Yazıya İlham: “Lojistik Merkezler Güçlensin” önerisi ve hazırlık vurgusu (Öncel, 2016).
4. Japonya’dan Deprem Dersleri: Kobe ve Tsunami Duvarları! (14:53 - 15:52)
“Japonlar gibi yapmamız lazım. 1995 yılında Kobe depremi meydana geldi. Kobe depreminde deprem erken uyarı sistemi, depremi önceden belirleme teknolojisini kullanan Japonlar ne yaptı? O neden önemli, aynı zamanda 11 Mart Japonya depremini de burada anıyoruz, hatırlıyoruz. Onlar tabii ki su baskınıyla insanlar hayatını kaybetti. Tsunami duvarını, beklenen büyük deprem 8.2 diye tahmin etmişlerdi. Çünkü tarihte daha önce 9.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmediğini varsaydıkları için. 9.2 büyüklüğündeki bir depreme de tsunami duvarının 50 metre olması gerektiği için tabii ki su baskınını yapamadılar, durduramadılar, bir tsunami duvarı. Tsunamide riski varsa bir anda orada bir tsunami duvarı olması lazım. Büyükçekmece’de bir tsunami riski varsa o zaman bir tsunami duvarı olması lazım. Japonya’dan almamız gereken ders ya da risklidir.”
Sosyal Medya Özeti: "Japonya’dan dersler: Erken uyarı ve tsunami! #deprem"
Yazıya İlham: Japonya karşılaştırması ve “Erken Uyarı Ağı Kuralım” önerisi (Öncel, 2016).
5. Deprem Bilimi: Avrupa’nın Açık Verileri! (16:25 - 16:59)
“Evde planlar o kadar belli ki artık ulaşabiliyorsunuz, artık oynayabiliyorsunuz. Avrupa’nın deprem katalogları açılmış, görüyorsunuz. Sonunda depremin tarih detayları, sağında da tarihi yerleri ve dokunduğunuz zaman bu depremlerle ilgili çalışma yapan insanlar ve bunların vakaları gözüküyor. Artık deprem bir gerçek olacak mı, olmayacak mı diye konuşmanın bir anlamı yok. Ne zaman olacak diye sormanın bir anlamı yok. Dünya artık ne zaman diye sormuyor, dünya nerede diye soruyor, dünya etkisi zeminde ne olur diye soruyor.”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem bilimi verileri açık olmalı! #deprembilimi"
Yazıya İlham: Bilimsel uyanış ve risk analizi vurgusu (Öncel, 2016).
6. Avcılar’daki Fay Hakkında İlginç Gerçekler! (23:59 - 24:25)
“Şu anda Doçentoğlu yüksek lisansözü budur, Avcılar’daki ve zemin durumu ilginçleri, yıkılan binaları domino taşları gibi takip ediyor ve o fayı keşfediyor. Demek ki fayın canlısı da cansızı da bizim için tehlikeli. Tabii Büyükçekmece’de. Bilemiyoruz nerden, canlı fay yani, canlı fay denize de, cansız fay nerde, onu görmemiz lazım. Büyük bir şans yani şey oluyor, şey.”
Sosyal Medya Özeti: [Yok, ancak: "Faylar her yerde! #deprem"]
Yazıya İlham: Zemin ve yapı stoğu sorunu, “Zeminle Barışalım” fikri (Öncel, 2016).
7. Deprem Büyüten Zeminler ve Kentsel Yenileme! (25:13 - 25:37)
“Deprem büyüten zeminler ya da deprem şiddetini büyüten yapılar, onları belirleyeceğiz. Onları ne yapacağız, yeniden şehri planlayacağız. Kentsel yenileme diyenler var, kentsel dönüşüm diyenler var. İkisi de aynı şekilde. Kenti yenilememiz lazım. Sakınım oranlarından ya da sakıncalı binalardan taşınmamız lazım tabii. Kentsel dönüşüm yasası 2 tane kavram var: Risk alan ve riskli yapı.”
Sosyal Medya Özeti: "Zeminler depremi büyütür! #kentseldönüşüm"
Yazıya İlham: “Zeminle Barışalım” ve kentsel dönüşüm vurgusu (Öncel, 2016).
8. Halkın Deprem Raporlaması ve Tehlike Haritası! (27:35 - 28:26)
“Depremden sonra halk ne yapıyor? Alo ben depremi hissettim diyor, onun basit bir şeyi o. Alo deprem hattı kurulması gerekir, her belediyenin kurulması gerekir. Her belediye aslında 0 maliyetle ‘ben depremi hissettim’ raporuyla ki 234,000 kadar köye kadar her biri uyarı harita çıkardılar. Demek ki iyi ki yaptım, felsefi olarak her şey bir şekilde olacak. Hatta belediyeler araştırmakla kaybedilmemesi lazım, ne olursa olsun açık bir iletişim.”
Sosyal Medya Özeti: "Halkın depreme dair bilgisi çok önemli! #depremraporu"
Yazıya İlham: Afet yönetiminde halkın rolü ve veri toplama (Öncel, 2016).
9. Deprem ve Bina Güvenliği: Kentsel Planlamanın Önemi! (30:11 - 31:05)
“İstanbul’daki yapıları, binaları konuştuğumuzda binalar bir depreme ne kadar dayanıklı? Bu sorunun cevabı çok önemli. Çünkü İstanbul’un tarihi yapıları da var, modern yapıları da var. Özellikle eski yapılar, deprem güvenliği açısından oldukça tehlikeli olabilir. Yani binalar çok eski olduğunda malzeme de zamanla bozulur. O yüzden kentsel planlamada bu konuda daha dikkatli olmamız gerekiyor. Şehirleri, deprem riskine göre tasarlamalıyız. Binaların dayanıklılığı, sadece inşaat malzemeleriyle değil, yapısal bütünlükle de ilgili. Yani binaların sağlamlığı, duvarlardan çatıya kadar her bir katmanın doğru yapıldığından emin olmak gerekiyor.”
Sosyal Medya Özeti: "Binaların dayanıklılığı çok önemli! #depremgüvenliği"
Yazıya İlham: Kentsel planlamanın depremle ilişkisi ve bina güvenliği (Öncel, 2016).
10. Deprem Eğitimi ve Toplumsal Farkındalık! (33:07 - 33:52)
“Depremden korunmanın en iyi yolu, bilinçli olmaktır. Bu yüzden deprem eğitimi gerçekten çok önemli. İnsanlar deprem hakkında ne kadar bilgi sahibi olursa, o kadar hızlı hareket edebilirler. Mesela, deprem sırasında nasıl davranılacağı, hangi yerlerde güvenli olunacağı ve hangi eşyaların sabitlenmesi gerektiği gibi konular. Her okulda, her işyerinde, her mahallede bu tür eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Toplum olarak hepimizin bilinçli olması, bu tür felaketlerin daha az kayıpla atlatılmasını sağlar. Eğitimler, hazırlıklar, tatbikatlar… Bunlar hayati öneme sahip!”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem eğitimi hayat kurtarır! #depremfarkındalık"
Yazıya İlham: Toplumsal eğitim ve farkındalık oluşturma (Öncel, 2016).
11. Depremlerle İlgili Sosyal Medya ve Teknolojinin Rolü! (36:45 - 37:12)
“Günümüzde sosyal medya, depremlerle ilgili çok önemli bir araç haline geldi. Deprem anında, insanlar hemen sosyal medya üzerinden durumu bildiriyor, başkalarına yardımcı olabiliyor. Örneğin, deprem sonrası hasar gören yerler hakkında bilgi paylaşılabiliyor. Bu tür sosyal medya kullanımı, insanların bilgiye ulaşmasını hızlı hale getiriyor. Aynı zamanda, depremle ilgili erken uyarılar ve bilgiler de sosyal medya üzerinden yayılabiliyor. Teknoloji burada çok önemli bir rol oynuyor çünkü deprem öncesinde, anında ve sonrasında hızlı bir şekilde bilgi akışı sağlanabiliyor.”
Sosyal Medya Özeti: "Sosyal medya, depremde hayat kurtarabilir! #depremteknolojisi"
Yazıya İlham: Sosyal medya ve teknoloji ile afet yönetimi (Öncel, 2016).
12. Yerel Yönetimlerin Deprem Yönetimindeki Rolü! (39:23 - 40:01)
“Yerel yönetimler, depreme karşı hazırlıklı olmalı. Çünkü her bölgenin deprem riski farklıdır. Yerel yönetimlerin, deprem riski yüksek olan bölgelerde altyapıyı güçlendirmesi, yapılaşmayı denetlemesi, tatbikatlar yapması ve halkı bilgilendirmesi gerekiyor. Bunun için çok iyi bir iletişim ağı kurmak şart. Ayrıca, deprem sonrası yaraların sarılması, enkaz kaldırma çalışmaları ve geçici barınma alanları sağlanması gibi önemli görevler de yerel yönetimlere düşüyor. Yerel yönetimlerin afetlere hazırlıklı olması, büyük bir fark yaratabilir.”
Sosyal Medya Özeti: "Yerel yönetimler, depremde kritik rol oynar! #depremhazırlık"
Yazıya İlham: Yerel yönetimlerin afet yönetimi ve rolü (Öncel, 2016).
13. Deprem Sonrası Psikolojik Destek ve Yardım! (42:06 - 42:47)
“Deprem sonrası psikolojik destek de en az fiziksel yardım kadar önemli. İnsanlar, büyük bir felaket yaşadıktan sonra psikolojik olarak ciddi travmalar yaşayabilir. Bu durumda, profesyonel psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları, insanların duygusal olarak toparlanmalarına yardımcı olmalı. Deprem sonrasında kaybolan sevdiklerinin acısı, yıkılan evlerin verdiği stres… Bunlar, insanların ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilir. Deprem sonrasında psikolojik destek ekiplerinin hazır olması gerekiyor. Ayrıca, toplumun deprem psikolojisi konusunda da eğitilmesi şart.”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem sonrası psikolojik destek önemli! #deprempsikolojisi"
Yazıya İlham: Psikolojik destek ve afet sonrası yardım (Öncel, 2016).
14. Deprem ve Afet Farkındalık Günleri: Toplumun Rolü! (45:11 - 45:45)
“Her yıl belirli günlerde deprem farkındalık haftaları ve günleri kutlanıyor. Bu, toplumsal bilinçlenmeyi artırmak için çok önemli bir fırsat. Deprem farkındalığı konusunda eğitimler, seminerler, tatbikatlar yapılarak insanların bilinçlendirilmesi sağlanmalı. Bu tür organizasyonlar, sadece bilgi edinmeyi değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da artırır. Bu farkındalık günleri, insanların afetlere karşı nasıl hazırlıklı olması gerektiğini öğrenmeleri için çok değerli bir araç.”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem farkındalık günü: Hazır mıyız? #depremfarkındalık"
Yazıya İlham: Farkındalık günleri ve toplumsal dayanışma (Öncel, 2016).
15. Deprem Bilinci ve Eğitimle Geleceğe Hazırlık! (47:35 - 48:22)
“Deprem bilinci, toplumun her kesimine yayılmalı. Çocuklardan yaşlılara kadar herkesin, deprem konusunda eğitim alması gerekiyor. Okullarda, işyerlerinde, hatta evde bile deprem eğitimi verilmeli. Çünkü her birey, deprem anında ne yapacağını bilirse, o kadar güvenli oluruz. Ayrıca bu eğitimler, sadece bilgilendirme değil, aynı zamanda kişisel hazırlıkları da içeriyor. Evlerde deprem çantası hazırlamak, güvenli alanları belirlemek gibi basit ama çok önemli adımlar var. Bu şekilde, depreme karşı toplumsal dayanıklılığı artırabiliriz.”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem bilinci, geleceğimizi güvence altına alır! #deprembilinci"
Yazıya İlham: Deprem eğitimi ve toplumsal hazırlık (Öncel, 2016).
16. Deprem Anında Sağlık Hizmetleri ve İlk Yardım! (50:11 - 51:02)
“Deprem anında sağlık hizmetlerinin hızlı ve etkin bir şekilde sunulması çok kritik. Enkaz altında kalanlara müdahale, yaralıların hızlıca hastaneye ulaşması gibi konularda sağlık personelinin hazırlıklı olması gerekiyor. İlk yardım eğitimleri de bu süreçte çok önemli. Çünkü bir kişinin hayatını kurtarmak, sadece acil bir müdahaleye bağlı olabilir. O yüzden depremden önce, sağlık çalışanları ile halk arasında güçlü bir işbirliği sağlanmalı. İlk yardım konusunda herkesin temel bilgiye sahip olması, büyük fark yaratabilir.”
Sosyal Medya Özeti: "İlk yardım eğitimi, depremde hayat kurtarır! #depremilkyardım"
Yazıya İlham: Deprem anında sağlık hizmetleri ve ilk yardım (Öncel, 2016).
17. Deprem Sonrası Yeniden Yapılanma ve Ekonomik İyileşme! (52:36 - 53:12)
“Deprem sonrası sadece fiziksel değil, ekonomik iyileşme de çok önemlidir. Deprem, şehirlerdeki altyapıyı, evleri, işyerlerini yıkabilir. Bununla birlikte, ekonomiyi canlandırmak için hükümetin yapması gereken birçok şey var. İnsanların işlerine geri dönmesi, esnafın tekrar iş yapabilmesi ve evlerin onarılması için ciddi bir finansal destek sağlanmalı. Ayrıca, iş gücü kaybı yaşanmışsa, yeniden iş gücü oluşturulmalıdır. Ekonomik iyileşme süreci, sadece maddi değil, toplumsal açıdan da büyük bir öneme sahiptir.”
Sosyal Medya Özeti: "Yeniden yapılanma, deprem sonrası en önemli adım! #depremiyileşme"
Yazıya İlham: Ekonomik iyileşme ve yeniden yapılanma (Öncel, 2016).
18. Depremin Doğal Bir Gerçek Olduğunu Unutmamalıyız! (55:02 - 55:45)
“Deprem, doğal bir olaydır, ama ne yazık ki hepimiz için büyük bir tehlike oluşturur. Bu yüzden depremi sadece bir felaket olarak görmek yerine, ona karşı hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamalıyız. Unutmayalım ki, deprem değil, hazırlıksızlık öldürür. Bu yüzden herkesin, her zaman ve her yerde hazırlıklı olması gerekiyor. Bizim sorumluluğumuz, depreme karşı alacağımız önlemlerle can ve mal kaybını en aza indirmektir. Bu, sadece bilimsel bilgiyle değil, toplumsal bir sorumlulukla da yapılması gereken bir şey.”
Sosyal Medya Özeti: "Deprem doğal bir gerçektir, ama hazırlık bizden! #depremhazırlık"
Yazıya İlham: Deprem gerçeği ve toplumsal hazırlık (Öncel, 2016).
19. Gelecekte Deprem Bilincini Nasıl Geliştirebiliriz? (58:22 - 59:05)
“Geleceğe baktığımızda, deprem bilincinin daha da artması gerektiğini görebiliyoruz. Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, deprem tahminleri ve erken uyarı sistemleri de gelişiyor. Ancak bu teknolojik yeniliklerle birlikte, insanlara deprem bilincini kazandırmak da önemli. Eğitim, seminerler, medya kullanımı ve yerel yönetimlerin düzenlediği projelerle toplumsal farkındalık artırılabilir. Gelecekte depremle daha etkili bir şekilde mücadele edebilmek için hep birlikte, bu bilinci toplumun her kesimine yaymamız gerekiyor.”
Sosyal Medya Özeti: "Gelecekte deprem bilinciyle daha güçlü olacağız! #gelecekdeprem"
Yazıya İlham: Deprem bilincinin geleceği ve toplumsal farkındalık (Öncel, 2016).
20. Deprem Psikolojisi ve Toplumsal Dayanışma! (59:45 - 1:00:30)
“Deprem sonrası psikolojik etkiler, insanlar üzerinde derin izler bırakabilir. Korku, travma, kayıplarla başa çıkma ve güven arayışı gibi duygusal süreçler çok yaygın görülür. Bu nedenle, deprem sonrası psikolojik destek çok önemlidir. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve psikologlar, depremzedelere yardımcı olmak için aktif bir şekilde çalışmalıdır. Toplumsal dayanışma ve yardım, insanların yeniden hayata tutunabilmesi için çok kritik bir faktördür. İnsanların birbirine yardımcı olması, dayanışma kültürünün gelişmesi, uzun vadede toplumun daha dirençli olmasını sağlar.”
Sosyal Medya Özeti: "Toplumsal dayanışma, deprem sonrası iyileşmede en önemli faktördür! #toplumsaldayanışma"
Yazıya İlham: Deprem sonrası psikolojik destek ve toplumsal dayanışma (Öncel, 2016).
Sonuç: Depremle Mücadelede Toplumsal Dayanışmanın Önemi!
Sonuç olarak, depremler, büyük felaketler olmasına rağmen hazırlıklı olmak ve toplumsal dayanışma ile büyük kayıpların önüne geçilebilir. Bu süreçte, bilimsel bilgiler, teknolojik yenilikler ve eğitimler önemli bir rol oynar. Deprem bilincinin artırılması, sağlam yapılar, güçlü sağlık hizmetleri, yerel yönetimlerin etkili çalışmaları ve toplumsal psikolojik destek ile gelecekte depremlerden daha az zarar görebiliriz. Unutmayalım ki, deprem değil, hazırlıksızlık öldürür!
No comments:
Post a Comment