Tuesday, March 11, 2025

Los Angeles and Istanbul: Earthquake Risk and the Real Estate Sector

Hello dear readers! Today, as a Seismology and Geophysics Professor with years of experience dealing with earthquakes, I will share how Los Angeles and Istanbul approach earthquake risk and its impact on their real estate sectors. Drawing on both scientific knowledge and my training in real estate consultancy and urban transformation, I will explore the differences between these two cities in terms of earthquake preparedness and their real estate markets.

Earthquake Risk: Shared Fate, Different Paths

Los Angeles and Istanbul are both major cities located on active fault lines and are no strangers to the devastating effects of earthquakes. Los Angeles is surrounded by local threats such as the Hollywood Fault and the Puente Hills Fault, with the 1994 Northridge Earthquake (6.7 Mw) being a painful reminder of this danger. Istanbul, on the other hand, is under the shadow of the North Anatolian Fault’s Marmara segment, with the 1999 Izmit Earthquake (7.4 Mw) still fresh in memory and the anticipated Marmara Earthquake looming. Scientific predictions suggest that Istanbul has a 62±15% chance of experiencing a major earthquake within the next 30 years, while Los Angeles faces a similar threat from the Puente Hills Fault.

Despite this shared fate, the approach to managing earthquake risk differs greatly between the two cities. Los Angeles systematically manages its risks, whereas Istanbul has not fully incorporated earthquake awareness into its real estate sector.

Los Angeles: A Real Estate Market Shaped by Earthquake Risk

In Los Angeles, earthquake risk is an integral part of the real estate market. Real estate agents undergo a mandatory 135-hour training program by the California Real Estate Department (DRE), where they learn about earthquake risk in great detail. Fault lines, liquefaction risks, and legal disclosure rules are core elements of the curriculum. Agents are required to provide a “Natural Hazard Disclosure Report” (NHD) with every transaction, which clearly indicates whether the property is located in an earthquake risk zone. Concealing such information can lead to lawsuits and loss of licenses.

In Los Angeles, earthquake risk directly affects property values. A study by Hauksson et al. (2019) found that homes in areas with high earthquake resilience (such as Hollywood Hills) are more expensive than those in areas at risk of liquefaction. This shows that homebuyers are factoring in earthquake risk when making real estate decisions.

Istanbul: Risk Exists, Awareness is Lacking

In Istanbul, the situation is quite different. During my real estate consultancy training, I didn’t hear a single word about earthquake risk. The “Real Estate Trading Authorization Certificate” curriculum focuses mainly on property registration and sales techniques. Although my Urban Transformation Consultancy training included some technical information on earthquake risk, it has not yet sufficiently impacted the real estate sector. Legally, real estate agents in Istanbul are not required to inform clients about earthquake risks, and there is no equivalent to the NHD report in place.

My Recommendations: From Science to Practice

Taking inspiration from Los Angeles, I propose the following steps for Istanbul:

  1. Educational Reform: Real estate agent training should include earthquake risk and soil structure information.
  2. Mandatory Disclosure: Implement a report system similar to the NHD in Los Angeles.
  3. Financial Incentives: Promote reinforcement incentives and specialized earthquake insurance.

These measures could make Istanbul a more earthquake-prepared city. As I continue to raise awareness on TV programs, I need your support in spreading the message!

Los Angeles ve İstanbul: 

Deprem Tehlikesi, Emlak Sektörü 

Bir Sismoloğun Bakış Açısı

Merhaba sevgili okurlar! Bugün, Sismoloji ve Jeofizik Profesörü olarak yıllardır depremlerle iç içe yaşayan biri sıfatıyla, Los Angeles ve İstanbul’un deprem tehlikesine nasıl yaklaştığımı sizlerle paylaşacağım. Ama sadece bilimsel bir gözle değil; aynı zamanda Gayrimenkul Danışmanlığı ve Kentsel Dönüşüm Danışmanlığı eğitimleri almış biri olarak, bu iki şehrin emlak sektöründeki farklılıklarını da masaya yatırıyorum. TV programlarında bu konuları tartışırken farkındalık yaratmaya çalışıyorum ve işte bu deneyimlerin ışığında, Los Angeles ile İstanbul’un deprem hikayesine dalıyoruz!


Deprem Riski: Ortak Kader, Farklı Yollar

Los Angeles ve İstanbul, depremle şekillenmiş iki metropol. Los Angeles, Hollywood Fayi ve Puente Hills Fayi gibi yerel tehditlerle çevrili; 1994 Northridge Depremi (6.7 Mw) bunun acı bir kanıtı. İstanbul ise Kuzey Anadolu Fayi’nın Marmara segmentinin gölgesinde; 1999 İzmit Depremi (7.4 Mw) ve beklenen Marmara Depremi riski kapıda. Bilimsel tahminler, her iki şehrin de büyük bir sarsıntıya gebe olduğunu söylüyor: İstanbul’un 30 yıl içinde ciddi bir depremle karşılaşma olasılığı %62±15, Los Angeles’ta ise Puente Hills Fayi benzer bir tehlike barındırıyor.

Bu ortak kader, iki şehrin depremle başa çıkma tarzını eşitlemiyor. Los Angeles riski sistematik bir şekilde yönetirken, İstanbul’da bu bilinç emlak sektörüne tam oturmamış.


Los Angeles: Depremle Şekillenen Bir Emlak Pazary

Los Angeles’ta emlakçılar, California Emlak Departmanı’nın (DRE) 135 saatlik lisans eğitiminde deprem riskini enine boyuna öğreniyor. Fay hatları, sıvılaşma riski ve yasal ifşa kuralları müfredatın temel taşları. Her işlemde "Natural Hazard Disclosure Report" (NHD) adlı bir rapor zorunlu; bu, evin deprem risk bölgesinde olup olmadığını açıkça gösteriyor. Riski gizlemek, dava ve lisans kaybıyla sonuçlanıyor.

Deprem riski, emlak değerlerini de doğrudan etkiliyor. Hauksson ve arkadaşlarının (2019) çalışması, deprem dayanıklılığı yüksek bölgelerdeki evlerin (Hollywood Hills gibi) riskli bölgelere (sıvılaşma alanları gibi) kıyasla daha pahalı olduğunu kanıtlıyor.


İstanbul: Risk Var, Farkındalık Eksik

İstanbul’da ise tablo bambaşka. Gayrimenkul Danışmanlığı eğitimimde deprem riskinden tek kelime duymadım; “Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi” müfredatı tapu işlemleri ve satış teknikleriyle sınırlı. Kentsel Dönüşüm Danışmanlığı eğitimimde ise deprem riskine dair teknik bilgiler alsam da, bu bilgiler emlak sektörüne yeterince yansımıyor. Yasal olarak emlakçıların müşteriyi bilgilendirme zorunluluğu yok; Los Angeles’taki NHD benzeri bir rapor ise hayal.


Önerilerim: Bilimden Pratiğe

Los Angeles’tan ilham alarak, İstanbul için şu adımları öneriyorum:

  1. Eğitimde Dönüşüm: Emlakçıların eğitimi deprem riski ve zemin yapısını içermeli.

  2. Bilgilendirme Zorunluluğu: Los Angeles’taki NHD gibi bir rapor sistemi şart.

  3. Finansal Teşvikler: Güçlendirme teşvikleri ve özel deprem sigortaları yaygınlaşmalı.

Bu adımlar, İstanbul’u depreme daha hazır bir şehir yapabilir. TV’de bu farkındalığı yaymaya devam ederken, sizin de desteğinize ihtiyacım var!


Kaynakça (APA Formatında SCI Yayınlar ve Bilimsel Çalışmalar)

  • Hauksson, E., Yang, W., & Shearer, P. M. (2019). Community fault model and seismicity of Southern California. Bulletin of the Seismological Society of America, 109(1), 219-237.

  • Field, E. H., Jordan, T. H., & Jones, L. M. (2017). The potential of earthquake early warning in Southern California. Science Advances, 3(3), e1601766.

  • Bohnhoff, M., Bulut, F., Dresen, G., & Ellsworth, W. L. (2016). Reassessment of the 1999 İzmit earthquake fault plane using relocated seismicity. Geophysical Journal International, 207(2), 1292-1300.

  • Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (2018). Marmara bölgesi sismik tehlike analizi. Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.





No comments:

Post a Comment