Yola Çıkış ve İlk İzlenimler
Duayen jeofizik mühendisi Serhan Gören ile birlikte, öğleden sonra Çerkezköy 75. Yıl Ortaokulu’nda yapacağım konuşma için İstanbul’dan yola çıktık. Çerkezköy, benim için çok tanıdık bir yer değildi. Serhan Bey’in ulaşım konusundaki desteği sayesinde erkenden ilçeye ulaştık. Arabamızı okulun civarına park ettikten sonra yönetimi bilgilendirip yukarı doğru yürümeye başladık.
Yol üzerinde bir kalabalık dikkatimi çekti. Merkez olduğu belli olan bir meydana vardık ve burada Çerkezköy Belediyesi binasını gördük.
Belediye ile Samimi Bir Karşılaşma
Deprem risklerini azaltmaya yönelik çalışmalara dair bilgi almak ve tanışmak amacıyla belediyeye selam vermeye karar verdik. Kapıda görevli personele geliş nedenimizi açıklayınca, telefon numaramı not aldılar. Daha önceki TMMOB Jeofizik Mühendisleri İstanbul Şube Başkanlığı dönemimden edindiğim deneyimle, doğrudan “Başkanın Özel Kalemi ile görüşebilir miyim?” diye sordum. Şaşırtıcı bir hızla “Bekliyorlar” cevabını aldık ve bizi üst kata davet ettiler.
Belediye Başkanı toplantıda olduğu için kendisiyle görüşemedik; fakat bu, verimli bir diyaloğun önünü kesmedi.
Genç ve Dinamik Bir İmar Ekibi
Özel Kalem, bizi dinledikten sonra İmar Müdürü ve yardımcısını çağırdı. Karşımıza genç ve enerjik bir ekip çıktı. Sohbetimiz sırasında, 23 Nisan 2025’te meydana gelen M6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası İstanbul’da artan tedirginliği paylaştım. Onlar da ilçede, özellikle 1999 öncesi yapılmış yapıların tespit edilmeye çalışıldığını ve son 5 yılda yaklaşık 500 bağımsız birimin kentsel dönüşümle yenilendiğini aktardılar.
Belediye kadrosunda bir jeofizik mühendisinin görev aldığını duymak ise ayrı bir sevinç kaynağıydı. Bu, zemine dayalı risk analizlerinin bilimsel bir zeminde ele alındığını gösteriyor.
Konferans Fikri ve Geleceğe Dair İşbirliği Umudu
Belediyenin 600 kişilik büyük bir konferans salonu olduğunu öğrendiğimizde, okuldaki konferansın yalnızca öğrencilere özel olduğunu ve bu nedenle belediyenin haberdar olmadığını ifade ettiler. Bunun üzerine, dilerlerse ilçe sakinlerine yönelik "Doğal Afet Farkındalık Eğitimi" düzenleyebileceğimi belirttim.
Karşılıklı iyi niyetle yürüyen bu görüşmenin ardından birlikte hatıra fotoğrafı çektirdik. Çerkezköy’ün nüfusunun 200 bini aştığını, sanayinin bölgeye kaydığını ve gündüz-gece nüfus farkının oldukça dikkat çekici olduğunu da bu sohbet sırasında öğrendim.
Yeraltı Suları ve Endişeler
Ziyaret sırasında öğretmenlerin yer altı derelerine ve sanayinin yer altına atık su pompalaması konusuna dikkat çekmesi ise beni bilim insanı olarak düşündürdü. Yüksek basınçla yer altına enjekte edilen sıvıların neden olduğu indüklenmiş depremler, her ne kadar büyük olmasa da halk arasında korku ve endişeye yol açabiliyor. Bu durum, çevresel denetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Sonuç: Bilimle Yaklaşan Yerel Yönetime Güven
📍 “Bir ilçede başlayan bilinçli bir adım, bir gün birçok hayatın kurtulmasına vesile olabilir.”
No comments:
Post a Comment