Thursday, May 15, 2025

Kumburgaz Fayı'nda 6.2 Büyüklüğünde Deprem ve Sismolojinin Gücü


📅 23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi’nde, Kumburgaz Fayı üzerinde meydana gelen Mw 6.2 büyüklüğündeki deprem, yalnızca bölgesel sarsıntılara neden olmakla kalmadı, aynı zamanda modern sismolojinin nasıl çalıştığını da gözler önüne serdi. Araştırmacı Frederik Tilmann, bu depremin Avrupa’daki sismik etkilerini görselleştiren dikkat çekici bir video paylaştı (Tilmann, 2025).


Deprem Dalgalarının Avrupa’daki Seyahati

Tilmann’ın paylaştığı videoda her bir nokta, bir sismik istasyonu temsil ediyor.

  • Renkler dikey hareketleri gösteriyor: kırmızı yukarı, mavi aşağı hareket anlamına geliyor.

  • Yatay dalgalar, abartılı grafik hareketlerle ifade ediliyor.

  • Görüntüler, uzun periyotlu filtre ile düzenlendiği için dalgalar daha belirgin izlenebiliyor.

Depremin merkez üssüne yakın istasyonlarda, sarsıntıların en yoğun hissedildiği görülüyor.
İstasyon noktalarının büyüklüğü, sarsıntının şiddetini yani ivmeyi (acceleration) yansıtıyor.

Depremin ardından dalgaların yayılımı şu şekilde gerçekleşiyor:

  • Önce W-fazı olarak adlandırılan, P dalgası eşdeğeri yayılıyor.

  • Bunu S dalgaları, ardından ise Love ve Rayleigh gibi yüzey dalgaları takip ediyor.

Depremin kaynak mekanizması, yani yatay kayma (strike-slip) tipi faylanma, dalgaların farklı bölgelerde farklı şekillerde algılanmasına neden oluyor. Örneğin:

  • Güney İtalya’da yatay hareketler baskın,

  • Alpler’de ise bu hareketler daha zayıf izleniyor.


Modern Sismolojinin Rolü: Yeryüzünü ve Gezegenleri Anlamak

Modern sismoloji, bu tip depremler sırasında oluşan cisim dalgalarını (P ve S dalgaları) kullanarak Dünya’nın iç yapısını keşfetmede devrim yaratmıştır (Lay & Wallace, 1995; Stein & Wysession, 2003).

Deprem dalgaları, Dünya’nın her yanına yayılırken modern sismometreler bu dalgaları kaydeder. Bu sayede:

  • Yer kabuğu, manto ve çekirdek dahil olmak üzere yerkürenin 3 boyutlu yapısı çıkarılabilir.

  • Ay, Mars ve Venüs gibi gezegenlerin iç yapıları da benzer yöntemlerle araştırılabilir.

Eğer bu depremler büyük sarsıntılar yaratmasaydı, yeryüzünün ve diğer gezegenlerin iç yapıları hakkında bilgi edinmek mümkün olmazdı.
Depremlerin taşıdığı enerji, adeta bu yapıların kapısını açan bir anahtar işlevi görmektedir.


Tilmann’ın Gözlemleri ve Teknik Detaylar

Tilmann, özellikle Güney İtalya’daki MARCO istasyonuna dikkat çekiyor:

  • Fay hattı doğrultusunda konumlandığı için P ve Rayleigh dalgaları zayıf,

  • Ancak S dalgaları ve yüzey dalgaları güçlü gözlemleniyor.

Depremin dalgaları bu istasyona 2 dakika 22 saniyede ulaşıyor.
S ve yüzey dalgaları ise 4. dakikada kaydediliyor.

📌 Videoda ayrıca, 13 dakika 20 saniyede (videonun 20. saniyesine denk gelir) Mw 5.2 büyüklüğünde bir artçı deprem fark ediliyor.

  • Bu artçının uzun periyotlu bileşenleri, ana depremin dalgaları arasında kaybolurken,

  • Kısa periyotlu verilerde daha net biçimde seçilebiliyor.

Tilmann, verilerin paylaşımı için ORFEUS ve Avrupa Plaka Gözlem Sistemi’ne teşekkür ediyor.
Videonun yüksek çözünürlüklü versiyonuna bu bağlantıdan ulaşılabilir.


Sonuç: Depremleri Dinlemek, Yerküreyi Anlamaktır

Bu tür görselleştirmeler ve analizler, sadece akademik çevreler için değil, toplumun deprem bilincinin artırılması açısından da büyük önem taşır.

Modern sismoloji, yalnızca depremleri kaydetmekle kalmaz; aynı zamanda gezegenlerin sırlarını ortaya çıkaran bir bilim dalıdır.

Deprem dalgaları, Dünya’nın iç yapısına dair en güçlü ipuçlarını taşır.

Bu nedenle, her büyük deprem aynı zamanda bilim için büyük bir keşif fırsatıdır.


📚 Kaynakça

Tilmann, F. (2025, April 25). The Mw 6.2 earthquake in the Marmara Sea on Wednesday (2025/04/23) [LinkedIn post]. LinkedIn. https://lnkd.in/exnphh72

Stein, S., & Wysession, M. (2003). An introduction to seismology, earthquakes, and earth structure. Blackwell Publishing.

Lay, T., & Wallace, T. C. (1995). Modern global seismology. Academic Press.

No comments:

Post a Comment