Wednesday, April 23, 2025

23 Nisan: Bir Bayramdan Daha Fazlası


Bugün 23 Nisan. Türkiye’nin milli bayramlarından biri olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. Aynı zamanda bu tarih, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümünü simgeler. Fakat bu anlamlı günü sadece bir kutlama olarak değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için bir farkındalık günü olarak da değerlendirmeliyiz.

Çünkü ne yazık ki, dünyanın pek çok yerinde çocuklar hâlâ savaş, yoksulluk, afetler ve şiddet gibi nedenlerle temel çocukluk haklarından yoksun. 23 Nisan, bu çocukları hatırlamak, onlara umut taşımak ve elimizden gelen yardımı ulaştırmak için bir fırsattır.


Sur İçi İstanbul’da Bir Çocukluk

Benim çocukluğum, Sur İçi İstanbul’da geçti. Kadırga’dan yukarı doğru yürür, Çemberlitaş’tan Aksaray’a uzanırdım. Bu yolculuk, babamın dükkânına gidiş-geliş rutinimin bir parçasıydı. Her seferinde önümden geçtiğim o devasa yapı — o zamanlar üniversite sayısı çok azdı — İstanbul Üniversitesi’ydi. O bina, çocuk aklımla bile bana büyüklüğün ve ulaşılmazlığın sembolü gibi gelirdi.


Ticaretin İçinde Büyümek: Laleli ve Zabıtalar

İstanbul’un Laleli semtinde, Mesihpaşa Camii önünde dayımla birlikte küçük ticari girişimlerde bulunurduk. Bir şeyler alır, bir şeyler satardık. Ancak bazen zabıtalar gelir, elimizdeki tüm mallara el koyarlardı. Küçük yaşta girişimci ruhum böylece törpülenmişti. Dayım her zaman, “Kazancın onda dokuzu ticarettedir” derdi. Bu söz, zihnime çocukken kazındı.

Ama sokaklar bazen acımasızdı. Belki de bu yüzden, çocukken verdiğim bir kararla meslek lisesine gitmeye yöneldim.


Bir Bilezik: Meslek Sahibi Olma Fikri

O dönemlerin yaygın söylemiydi: “Herkesin kolunda bir bilezik olmalı.” Bilezikten kasıt, bir meslek sahibi olmaktı. Bu söz, hem ailemde hem çevremde sıkça dile getirilir, hayat yolculuğunun ilk adımı olarak görülürdü. Askeri liseler ve meslek liseleri sınavla öğrenci alır, bu da onların gözümüzdeki değerini artırırdı.

Ben de Gedik Paşa Ortaokulu mezunu olarak tercihimi bu yönde kullandım. O zamanlar arkadaşlarım, Pertevniyal Lisesi’ni tercih ederdi. Nedense o lise beni hiç cezbetmedi. Sınıfların bir kısmı bodrum katındaydı, dışarıdan içeri görünmüyordu. Belki de bu yüzden içimi karartmıştı.


1980'de Meslek Lisesi: Disiplin ve Dönemin Ruhu

1980 yılında meslek lisesine başladım. O yıllarda Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi atmosferin etkisi eğitim kurumlarına da yansıyordu. Her sabah, en az 10 dakikalık spor hareketleriyle güne başlardık. Saç kontrolleri yapılır, kurallara uymayanlar okuldan çevrilirdi. Disiplin, eğitimin bir parçasıydı. Ve evet, bu 23 Nisan’da, çocukluğuma dair tüm bu sahneler bir bir gözümde canlandı.


Çocuklara Umut: 23 Nisan’ın Gerçek Anlamı

Bir akademisyen dün katıldığım bir etkinlikte “Çocuk Üniversitesi Müdürü oldum” dediğinde içim ısındı. Çünkü çocukluğa dokunmak, geleceğe dokunmak demektir. Bugün, hem geçmişimi hatırladım hem de dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için dua ettim.

Bu 23 Nisan’da sadece kendi çocukluğumuzu değil, tüm çocukların çocukluk hakkını düşünelim. Eğitim, sevgi, oyun, güven, umut... Tüm çocuklar bu temel haklara sahip olmalı.

Unutmayalım, geleceğin umudu çocuklarımızdır. Onları korumak, onları yüceltmek ve onlara daha iyi bir dünya bırakmak hepimizin görevi.


Tüm Dünya Çocuklarının 23 Nisan'ı Kutlu Olsun

🎈 Bugün, tüm dünya çocuklarına umut ve sevgi dolu bir mesaj gönderiyoruz.
🎈 Bayram, sadece eğlenmek değil, birlikte büyümek ve birlikte güçlenmektir.

🎤 "Çocuklar için Afet Bilinci: 

TED Konuşmalarıyla Farkındalık





No comments:

Post a Comment