İstanbul’da Depreme Hazırlık: Ne Kadar Hazırız?
Giriş: Bir Deprem Ülkesinde Yaşamak
Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul, büyük bir depremin gölgesinde yaşıyor. 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve on binlerce can kaybına neden olan Kahramanmaraş depremleri, bize bir kez daha “hazırlıklı olmanın” ne kadar hayati olduğunu gösterdi.
Bu yazıda, 2021 yılında İstanbul AFAD İl Müdürü ile yapılan bir söyleşi üzerinden, İstanbul’un afetlere hazırlık durumunu, son yaşanan felaketlerin ışığında yeniden değerlendiriyoruz. Aynı zamanda 2025 itibarıyla atılan adımlar ve eksik kalan noktalar da masaya yatırılıyor.
İstanbul’un 2023 Öncesi Afet Hazırlığı
İstanbul’da 2023 öncesi birçok önlem alınmıştı:
-
5.600 toplanma alanı belirlenmişti. Ancak Fatih ve Zeytinburnu gibi eski mahallelerde bu alanların erişilebilirliği sorgulanıyordu.
-
Yaklaşık 3 milyon kişi için geçici barınma alanları planlanmıştı.
-
Milyonlarca kişiye afet farkındalık eğitimi verilmişti.
-
Dronlar ve deprem izleme istasyonları, teknolojik altyapıya katkı sağlıyordu.
Ayrıca, kentsel dönüşüm çalışmaları gündemdeydi. Fakat bu çalışmaların çoğu, Kadıköy gibi görece daha az riskli fakat rantı yüksek bölgelerde yoğunlaşıyordu. Oysa uzmanlar, Avcılar gibi zemin açısından daha riskli bölgelerin öncelikli olması gerektiğini vurguluyordu.
“Deprem öldürmez, yanlış yapılar öldürür” ifadesi, söyleşide en çarpıcı mesajlardan biriydi.
Bu görüş, literatürde de sıkça vurgulanmaktadır. Örneğin, Bilham (2019), kentleşme ve yapı stoğunun kalitesizliğinin, gelişmekte olan ülkelerdeki depremlerde ölüm oranlarını ciddi şekilde artırdığını ortaya koymuştur.
📚 Bilham, R. (2019). Seismic risk and structural vulnerability in developing nations. Nature, 575(7781), 592–595. https://doi.org/10.1038/s41586-019-1762-7
Maraş Depremleri Sonrası Gerçeklerle Yüzleşmek
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremler, sadece bir doğa olayı değil; aynı zamanda bir ihmal felaketi olarak da kayıtlara geçti.
-
Toplanma alanlarının eksikliği, organizasyon sorunlarına yol açtı.
-
Kentsel dönüşümün riskli bölgelerde yapılmaması, büyük kayıplara neden oldu.
-
Teknoloji kullanan arama-kurtarma ekipleri (örneğin dron destekli keşifler ve yapay zekâ destekli sistemler) hayati rol oynadı.
Bu noktada, Zhu ve arkadaşları (2020) tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli hasar tespit algoritmaları, afet sonrası müdahale süresini ciddi şekilde kısaltan örnekler arasında yer alıyor.
📚 Zhu, J., Li, Z., & Wang, H. (2020). Rapid building damage detection using post-earthquake satellite imagery and deep learning. Remote Sensing, 12(4), 631. https://doi.org/10.3390/rs12040631
2025 ve Sonrası: Umut Var mı?
2025 itibarıyla bazı olumlu gelişmeler göze çarpıyor:
-
Yapay zekâ ve dron teknolojisi, afet yönetiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
-
İstanbul’da en riskli mahallelerde kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandı.
-
Toplum temelli afet hazırlığı, gönüllülük ve tatbikat yoluyla yaygınlaştırılmaya başlandı.
Bu dönüşüm, bilimsel literatürde de önerilen bir yaklaşıma karşılık geliyor. Kapucu ve Garayev (2011), topluluk katılımının afetlere dirençli kentler inşa etmekte en etkili stratejilerden biri olduğunu belirtmektedir.
📚 Kapucu, N., & Garayev, V. (2011). Collaborative decision-making in emergency and disaster management. International Journal of Public Administration, 34(6), 366–375. https://doi.org/10.1080/01900692.2011.561477
Sonuç: Afetler Kaçınılmaz, Ama Kayıplar Değil
Söyleşide verilen mesajlar, Maraş depremleriyle birlikte daha da anlam kazandı. Aslında hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var:
🔹 Farkındalık eğitimlerine katılmak,
🔹 Gönüllü olmak ve çevremizi bilinçlendirmek,
🔹 Riskli bölgeler için yetkililere çağrıda bulunmak,
🔹 Ve en önemlisi, bilime kulak vermek.
Afetler önlenemez. Ama iyi bir planlama, doğru yapılaşma ve toplumsal dayanışmayla can kayıplarını en aza indirmek mümkün.
Kaynaklar (APA 7)
-
Bilham, R. (2019). Seismic risk and structural vulnerability in developing nations. Nature, 575(7781), 592–595. https://doi.org/10.1038/s41586-019-1762-7
-
Kapucu, N., & Garayev, V. (2011). Collaborative decision-making in emergency and disaster management. International Journal of Public Administration, 34(6), 366–375. https://doi.org/10.1080/01900692.2011.561477
-
Zhu, J., Li, Z., & Wang, H. (2020). Rapid building damage detection using post-earthquake satellite imagery and deep learning. Remote Sensing, 12(4), 631. https://doi.org/10.3390/rs12040631
No comments:
Post a Comment