Tuesday, April 8, 2025

Afetlerle Mücadelede En Büyük Güç: Bilinçli ve Dayanışmacı Toplum

Afetlere Hazırlık: Sadece Kurumların Değil, Hepimizin Meselesi

Afet yönetimi yalnızca teknik sistemler ve resmi kurumlarla sınırlı değil; toplumun bilinçlenmesi, dayanışması ve aktif katılımıyla gerçek anlamda etkili hale gelir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde verilen Afet Haberciliği dersinde, Mardin AFAD İl Müdürlüğü’nden bir yetkili sahadaki deneyimlerini paylaştı. Bu konuşma, afetlere hazırlığın yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de hayati önem taşıdığını bir kez daha ortaya koydu (UNDRR, 2022).

AFAD: Afet Yönetiminin Merkezinde

AFAD, 2009 yılında farklı kurumların birleşmesiyle kurulan ve Türkiye’nin afet yönetiminde en önemli rolü üstlenen bir yapı (AFAD, 2023). Görevi, afetlerden önce hazırlık yapmak, kriz anında hızlı müdahale etmek ve sonrasında toparlanmayı sağlamak. Sel, kaya düşmesi ve göç dalgaları gibi olaylara karşı planlamalar yapılırken, düzenli tatbikatlarla ekiplerin daima hazır olması sağlanıyor (AFAD, 2023).

Bu sistem sadece Türkiye için değil, afet riski taşıyan tüm bölgeler için de örnek niteliğinde. Çünkü etkili afet yönetimi, sadece kriz anında harekete geçmek değil, öncesinde bilinçli bir toplum oluşturmak anlamına geliyor (UNDRR, 2022).

Yerelden Küresele: Afetlerden Çıkarılan Dersler

Mardin’de büyük depremler nadiren yaşansa da, sel felaketleri ve göç hareketleri sıkça karşılaşılan olaylar arasında. AFAD yetkilisi, 2006’da gerçekleşen büyük bir sel felaketini anlattı: Çökmek üzere olan bir kerpiç evin çatısında mahsur kalan yaşlı bir çift ve torunları, ekiplerin zamanında müdahalesiyle kurtarıldı. Bu olay, afet anında hızlı ve yerinde müdahalenin hayat kurtardığını açıkça gösteriyor (Ergünay, 2006).

Bu noktada Mardin’in geleneksel taş evleri de gündeme geldi. Peki, bu yapılar depremlere karşı modern binalardan daha dayanıklı olabilir mi? Uzmanlar, yerel mimarinin modern çözümlerle harmanlanarak afetlere dayanıklı şehirler inşa edilebileceğini belirtiyor (World Bank, 2019). Bu fikir, kentsel planlama açısından dünya genelinde ilham verici bir yaklaşım sunuyor.

Hazırlık: Tatbikatlar ve Gönüllüler

Afetlere karşı en etkili hazırlıklardan biri düzenli tatbikatlardır. Yetkili, bu durumu şu sözlerle özetledi:

“Araba kullanmayı kitap okuyarak öğrenemezsiniz, direksiyona geçmelisiniz.”

Aynı prensip afet yönetimi için de geçerli. Tatbikatlar, hem ekipleri hem de toplumu gerçek bir kriz anına hazırlayarak, ani ve doğru müdahaleyi mümkün kılıyor (AFAD, 2023; UNDRR, 2022).

Öte yandan, gönüllüler afet yönetiminin görünmez kahramanları. Küresel araştırmalara göre, afetlerde ilk kurtarmaların %90’ından fazlası yerel halk tarafından yapılıyor (IFRC, 2020). Bu nedenle toplumun afet farkındalığını artırmak ve temel eğitimlerle güçlendirmek, her ülkede öncelikli bir adım olmalı.

6 Şubat 2023 Depremleri ve Geleceğe Bakış

Bu dersin gerçekleşmesinden yaklaşık 10 ay sonra, 6 Şubat 2023’te Türkiye’de büyük depremler meydana geldi. Binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca kişi evsiz kaldı. Bu trajedi, hazırlığın, tatbikatların ve gönüllülerin önemini acı bir şekilde hatırlattı (AFAD, 2023).

2025 yılına gelindiğinde, afet yönetiminde yapay zeka, dronlar ve hızlı iletişim sistemleri gibi teknolojik yenilikler devreye girse de, değişmeyen tek şey şu:

Teknik çözümler önemli, ama asıl farkı yaratan toplumun dayanışması ve bilgisi (World Bank, 2019).

Sonuç: Afet Yönetimi Hepimizin Sorumluluğu

Bu ders bir gerçeği net bir şekilde ortaya koyuyor: Afetlere hazırlık yalnızca resmi kurumlara bırakılmamalı. İster Mardin’in taş evlerinde, ister dünyanın başka bir köşesinde olalım, afetlere karşı güçlü olmanın yolu bilinçli, dayanışmacı ve hazırlıklı bir toplumdan geçiyor.

Teknoloji bize destek olabilir, ancak afet yönetiminde asıl gücü, insanların birbirine duyduğu sorumluluk ve yardımlaşma oluşturur (IFRC, 2020).

Afetlere hazırlıklı bir toplum, daha güvenli bir geleceğin teminatıdır.


📚 Kaynakça

AFAD. (2023). Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Resmi Web Sitesihttps://www.afad.gov.tr/

Ergünay, O. (2006). Afet Yönetimi: Kavramlar, Planlama ve Uygulama. T.C. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yayınları.

International Federation of Red Cross and Red Crescent Societies [IFRC]. (2020). World Disasters Report 2020: Come Heat or High Water – Tackling the Humanitarian Impacts of the Climate Crisis Togetherhttps://www.ifrc.org/document/world-disasters-report-2020

UNDRR (United Nations Office for Disaster Risk Reduction). (2022). Global Assessment Report on Disaster Risk Reductionhttps://www.undrr.org/publication/global-assessment-report-disaster-risk-reduction-2022

World Bank. (2019). Building Urban Resilience: Principles, Tools, and Practicehttps://www.worldbank.org/en/topic/disasterriskmanagement/publication/building-urban-resilience


Mardin’den Gelen Deneyim: Taş Evler, Afet Planları ve Tatbikatlar

Sayın Müdürüm hoş geldiniz. Mardin bize bu kadar hiç yakın olmamıştı. Daha önce Mardin'deki okul müdürümüzü içimize kattık, şimdi de Mardin AFAD İl Müdürünü ağırlıyoruz.

Mardin’in afet durumu gerçekten merak uyandırıyor. Taş evlerle dolu bir şehir Mardin, ama bu taş yapılar acaba büyük depremlerde ayakta kalabildi mi? Bu evlerin yapısı Türkiye’deki depreme dayanıklı şehir modeli için ilham olabilir mi? Bu sorular eşliğinde katılımınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz.

Şimdi moderasyon için sözü, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden okul müdürümüz ve öğrencimiz Sayın Orhan Demir Hocam’a bırakıyorum.


Orhan DEMİR:
İyi akşamlar. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Doğal Afetler Risk Yönetimi Tezli Yüksek Lisans Programı’na hoş geldiniz. Genel Koordinatörümüz Sismoloji Profesörü Sayın Ali Osman Öncel hocamız öncülüğünde bu akşam aramızda bulunan Mardin AFAD İl Müdürümüz Sayın Davut ESEN’e de hoş geldiniz diyor, sözü kendisine bırakıyoruz.


Davut ESEN:
Teşekkür ediyorum, herkese saygılar sunuyorum. Hayırlı Ramazanlar diliyorum.


Orhan DEMİR:
Oruç vaktinde sizi geciktirdiğimiz için özür diliyoruz. Müsaadenizle, sizi biraz daha yakından tanıyalım istiyoruz. Davut ESEN kimdir?


Davut ESEN:
1965 Mardin doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Adana’da, üniversite eğitimimi ise Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde tamamladım.
1990 yılında İlçe Sivil Savunma Memuru olarak göreve başladım. 2007 yılında İl Sivil Savunma Müdürü, 2009 yılında ise Mardin İl Afet Müdürü olarak atandım. Evli ve üç çocuk babasıyım.


AFAD Tatbikatları Neden Önemlidir?

Orhan DEMİR:
Sahada aktif bir görevde bulunuyorsunuz. AFAD tatbikatları hakkında bizlerle neler paylaşabilirsiniz?


Davut ESEN:
AFAD olarak afetlere ve olağanüstü durumlara hazır olmak için önceden planlamalar yapıyoruz. Eskiden çok sayıda ayrı plan vardı, ama bu planlar tek çatı altında birleştirildi ve artık Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) adını taşıyor. Her ilde de İl Afet Müdahale Planları hazırlandı.

Bu planların işe yarayıp yaramadığını görmek için yılda en az bir kez tatbikatlar yapıyoruz. Burada bir örnek vermek istiyorum:

"Birine kitapla araba kullanmayı öğretemezsiniz. Arabaya oturması gerekir."

Yani ne kadar anlatırsak anlatalım, uygulamaya geçmeden öğrenme olmaz. Bu yüzden tatbikatları çok önemsiyoruz.

Ne Tür Tatbikatlar Yapılıyor?

  • Masa başı tatbikatları (kurumsal koordinasyon ve senaryo temelli)

  • Saha tatbikatları (gerçek alanda, ekiplerle uygulama)

  • Tahliye tatbikatları

  • Arama-kurtarma tatbikatları

Bu tatbikatlara, sahada görevli tüm hizmet grupları katılıyor. Tatbikatlar sırasında eksikliklerimizi, koordinasyon hatalarını ya da iletişim problemlerimizi fark ediyoruz. Böylece gerçek bir afet anında daha az hatayla, daha etkin bir müdahale gerçekleştirme imkânı buluyoruz.


Orhan DEMİR:
Değerli katkılarınız için çok teşekkür ederiz Sayın Müdürüm.

Peki, şu anda yürütmekte olduğunuz projeler nelerdir?

– AFAD tatbikatları, bizim en temel uygulamalarımızdan biri. Görevlerimizi seferberlik, savaş hali ve afet zamanlarında eksiksiz yerine getirebilmek için planlamalar yapıyoruz. Eskiden bu planlar oldukça fazlaydı. Daha sonra tümünü sadeleştirip tek çatı altında birleştirdik ve adına Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) dedik. Bu çerçevede her il için İl Afet Müdahale Planları hazırlandı.

Bu planların ne kadar işlevsel olduğunu görebilmek için yılda en az bir defa tatbikat yapıyoruz. Şöyle örnek vereyim: Birine araba kullanmayı sadece kağıt üzerinde anlatırsanız, o kişi uygulamadan öğrenemez. Ne kadar “debriyaja bas, vitese al, yavaşça gaza bas” derseniz deyin, direksiyon başına geçmedikçe bu bilgi işe yaramaz.

Biz de afet olmadığı zamanlarda uygulamalı olarak hazırlık yapabilmek için tatbikatlar düzenliyoruz. Bunlar arasında masa başı tatbikatları, saha tatbikatları, tahliye, arama-kurtarma gibi uygulamalar yer alıyor. Tüm hizmet grupları görevlerini sahada ifa ediyor, bu sayede eksiklerimiz ortaya çıkıyor. Böylece gerçek bir afet anında en az hatayla nasıl müdahale edebileceğimizi test etmiş oluyoruz.


Gerçeği aratmayan deprem tatbikatları nasıl yapılıyor?

– Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında, ilimizin riskleri belirlenmiş durumda. Buna göre biz de bir senaryo hazırlıyoruz. Bu senaryo kapsamında kurumlara roller dağıtıyoruz. Tatbikatlar bazen haberli, bazen habersiz yapılıyor. Tatbikat süresince kurumların müdahale sürelerini ölçüyoruz ve hazırlık düzeylerini test ediyoruz.

Mardin doğrudan deprem bölgesi olmasa da bizde sel riski, kaya düşmeleri gibi tehlikeler mevcut. Ayrıca, geçmiş 10 yılda Suriye'den gelen göçler nedeniyle çok ciddi bir kriz yönetimi tecrübesi kazandık. Tatbikatlarla öğrenemeyeceğimiz pek çok şeyi bu göç süreci sayesinde sahada uygulayarak öğrendik. Zor zamanlardı ama çok şey kazandık.

Geçici barınma merkezleri olarak adlandırdığımız 3 kamp kurduk ve halen bu kampları aktif tutuyoruz. Allah göstermesin, ülkemizin başka bir yerinde bir olay olduğunda, barınma ihtiyacı doğarsa bu merkezleri hazır olarak kullanabiliriz.


Doğal afetler dışında başka kurtarma çalışmalarınız oluyor mu?

– Evet, oluyor. Özellikle trafik kazaları, kayıp vakaları, boğulma olayları gibi durumlara müdahale ediyoruz. Bu sayede personelimizi sürekli aktif tutmuş oluyoruz. Hatta bazen vatandaşlarımızdan ilginç talepler de geliyor: “Keçim dağa kaçtı, iniremiyorum; AFAD gelsin kurtarsın.” Gülümsetse de biz vatandaşın çağrısını önemsiyoruz.


Afet öncesi yapılan hazırlık çalışmalarından örnek verebilir misiniz?

– Elbette. Afetler her zaman yaşanmadığı için personelde zaman zaman bir gevşeme olabiliyor. Bu nedenle biz, onları sürekli hazır tutmak adına günlük, haftalık ve aylık eğitim programları uyguluyoruz. Bu eğitimlerde araç-gereç ve malzeme kontrolleri yapıyoruz.

Zaman zaman ben de kurumları arayıp sahte bir ihbar veriyorum, personel oraya intikal ederken onları gözlemliyorum. Böylece karşılıklı olarak kendimizi denetlemiş oluyoruz.


Peki, afet esnasında nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

– Bizim 7/24 açık olan bir “Afet ve Acil Durum Merkezimiz” var. Olaylar buraya ihbar ediliyor. Nöbetçi personelimiz olayı alır almaz arama-kurtarma timimiz harekete geçiyor. Eğer olay bizim gücümüzü aşacak düzeydeyse, en yakın destek ilimiz Diyarbakır’daki ekiple iletişime geçiyoruz. Orada 100 kişilik bir arama kurtarma ekibi var, bizimse Mardin’de 8 personelimiz var. Diyarbakır 1 saat mesafede, gerektiğinde hızlıca gelip bize destek oluyorlar.

Ayrıca Jandarma, Emniyet ve STK gönüllüleri de arama-kurtarma çalışmalarında bizimle birlikte hareket ediyor. Olay sona erdiğinde ise, gerekiyorsa iyileştirme çalışmaları başlatılıyor.


Hazırlığınız ve katkınız için tekrar çok teşekkür ederiz Sayın Müdürüm. Anlattıklarınız hem sahadaki gerçekliği hem de kurumsal refleksin önemini çok güzel ortaya koydu.

Unutamadığınız Bir Anınız Var mı?

– Evet, unutamadığım bir anım var. Daha AFAD kurulmadan önce, 2006 yılında Sivil Savunma Müdürüydüm. O dönemde arama-kurtarma faaliyetlerinden biz sorumluyduk. 30 Ekim 2006’da, özellikle Diyarbakır tarafında aşırı yağışlar meydana geldi. O kadar yoğundu ki, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi adeta ikiye bölündü. Ne biz Diyarbakır tarafına geçebildik ne de Diyarbakır’dan Mardin tarafına geçilebildi.

Diyarbakır Valisi, bizim Valimizi arayarak, Mardin tarafında kalan bir köyde ciddi sıkıntı olduğunu ve oraya acil şekilde ulaşmamızı rica etti. Ekibimi alıp hemen olay yerine gittik. Köyün ortasından dere gibi bir sel akıyordu ve su çok hızlıydı. Tam derenin ortasında kerpiçten bir ev vardı. İçeride bir dede, bir nine ve iki torun çatıya çıkmış yardım bekliyorlardı. Köyde elektrik yoktu, çevreyi aydınlatmaya çalıştık ama zamanla yarışıyorduk. Her yeni dalga kerpiç duvarları biraz daha eritiyordu, yüreğimiz ağzımızdaydı.

Vali Bey’i arayıp bağırarak, “10 dakika içinde buraya iş makineleri ulaşmazsa 4 canı kaybedeceğiz!” diye haber verdim. Hemen yakındaki karakoldan bir kepçe geldi. Kepçenin ağzıyla yaşlıları ve çocukları tek tek çatıdan aldı. İnanın, biz oradan ayrılmadan ev tamamen çöktü. Ne olduğunu anlayamadık, nereye gitti nasıl oldu göremedik. İlk kez o gün kurumumuzun gerçekten işe yaradığını kendi gözlerimle gördüm. Daha önce hep kâğıt üstünde, tatbikatlarda kalıyordu. O gün, onları kurtarmış olmak hayatımın en anlamlı anılarından biridir.


2021 Türkiye Afet Eğitim Yılı Hakkında Neler Söylemek İstersiniz?

– 2021 yılı, İçişleri Bakanlığı tarafından “Afet Eğitim Yılı” olarak ilan edildi. Bu kapsamda büyük bir eğitim seferberliği başlatıldı. Amacımız; toplumda farkındalık oluşturmak, insanların yaşadıkları coğrafyadaki afet risklerine karşı bilinçli olmalarını sağlamak. İnsanların afet sırasında kendilerini koruyabilmeleri ve oluşabilecek zararları en aza indirebilmeleri için çabalıyoruz.

Ancak bir şanssızlık yaşandı: pandemi nedeniyle yüz yüze eğitimlere yeterince gidemedik. Bu nedenle köy köy dolaşıyor, taziye evlerinde, camilerde ve okullarda eğitimler vermeye çalışıyoruz. Öğrenci ve öğretmenlere EBA üzerinden ulaşmaya, üniversitemizle yaptığımız protokol ile çevrimiçi eğitimler sunmaya çalışıyoruz.

Ama biliyoruz ki, uzaktan eğitim ne kadar yaygın olsa da, yüz yüze eğitimler çok daha etkili. Bu nedenle, pandemi vakalarının azalmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında tekrar yüz yüze eğitimlere ağırlık vermeyi planlıyoruz.

Mardin’de fazla deprem olmasa da, sel olaylarında ciddi zararlar görüyoruz. Yazın ayrıca ilk yardım eğitimleri vermeyi planlıyoruz. Çünkü burada insanlar yazın çatılarda, damlarda, tahtlarda uyuyorlar. Bir çocuk düştüğünde, boğazına bir şey kaçtığında ya da yılan sokması gibi acil durumlarda, ambulans gelene kadar ailelerin ne yapması gerektiğini bilmeleri çok önemli.

Eğitim ekibimizde 1 eğitim uzmanı, 8 arama-kurtarma teknisyeni ve eğitim almış diğer personellerimiz var. Bu yıl Türkiye genelinde 51 milyon kişiye ulaşılması hedefleniyor. Bizim ilimizin nüfusu yaklaşık 850 bin, biz de en az 550 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Belki bire bir eğitim veremeyeceğiz ama:

  • Şehir meydanlarında hareketli billboardlar ile kısa filmler

  • Resmi kurumların web sitelerinde afet bilgilendirme videoları

  • Radyo programları ile halka ulaşmaya çalışıyoruz.

Amacımız, afet olmadan önce bu farkındalığı kazandırmak. Eğer bunu başarırsak kendimizi başarılı sayacağız. İnşallah bu konuda başarılı oluruz.

Müdürüm, son bir soruyla sizi rahatsız edeceğiz.

AFAD gönüllüsü ne demek? Neden bir AFAD gönüllüsü olmalıyım?
AFAD gönüllüsü olursam ne tür çalışmalar ve faaliyetler beni bekliyor?

Aslında en çok gönüllünün bizim ülkemizden çıkması gerekiyor. Çünkü istatistiklere göre, arama-kurtarma çalışmalarında enkaz altından veya diğer olaylarda kurtarılanların yalnızca %5’i profesyonel arama kurtarmacılar tarafından kurtarılıyor. Geri kalanların tamamı ise olay yerine en yakın halk, komşular ve çevredeki insanlar tarafından kurtarılıyor.

Halkımız zaten yardımsever ve bu tür çalışmalara destek olmak istiyor. Madem ki kurtarma çalışmalarında en büyük rolü halk oynuyor, o zaman bu insanlara eğitim vererek onları daha bilinçli hale getirebiliriz. Zaten hepimiz birer gönüllüyüz, ancak biraz daha eğitim ve bilgilendirme ile gönüllülerimizi daha etkili birer arama-kurtarma çalışanı haline getirebiliriz.

Gönüllü kişi, hiçbir maddi menfaat beklemeden, tamamen kendi isteğiyle afet ve acil durum çalışmalarına katılan kişidir. Ne kadar çok gönüllümüz olursa ve onları ne kadar iyi bilgilendirirsek, kurtarma çalışmalarında o kadar başarılı olabiliriz. Böylece, enkaz altından kurtarılan kişiler daha az zarar görerek hayatta kalabilir.

AFAD Gönüllülük Sistemi son birkaç yıldır aktif olarak devam ediyor. Ancak burada önemli bir eksiklik var: Gönüllülerin yasal güvencelerinin oluşturulması gerekiyor. Örneğin, bir gönüllü arama-kurtarma çalışmasına katıldığında yaralanırsa veya zarar görürse, bunun karşılanabileceği bir yasal düzenleme yapılmalı. Bu konuda çalışmaların sürdüğünü biliyoruz, ancak en kısa sürede tamamlanması büyük önem taşıyor. Bu düzenlemeler sağlandığında, gönüllülük sistemimizi daha güçlü hale getirmiş olacağız.

Çok teşekkür ediyorum. Sözü, Genel Koordinatörümüz Prof. Dr. Ali Osman Öncel hocamıza bırakıyorum.

Ben teşekkür ediyorum.

Öncelikle teşekkür ediyorum. AFAD müdürüme ve İstanbul'da radyomuzun çok değerli yapımcısı Hilal Hanım’a... Gerçekten, bir tarafta afetin içinde, bir tarafta haberin içinde iki değerli konuğumuzu bir araya getirdik.

İlk defa böyle dışa açık bir yayın yapıyoruz. Arkadaşlarımız, afet habercisi olmak istiyorlar. Hilal Hanım’ın açtığı yolda, Mardin'de, Ankara'da, Eskişehir'de, Çanakkale'de afet haberciliği yapmak istiyorlar. Oradaki yerel radyolarda, Hilal Hanım’ın oluşturduğu soru setinden faydalanıyoruz.

Afet Bilimi ve Sismoloji ile bu soruları içerik ve şekil olarak daha ileriye nasıl taşıyabiliriz diye düşünüyoruz. Kendi soru setlerimizi hazırlıyoruz ve elimizde artık bir Afet ve Sismoloji Soru Bankası oluşuyor. Amacımız, aynı soruları tekrarlamak değil; afet bilimi, sismoloji ve jeofizikte bu soruları daha bilimsel ve evrensel düzeye çıkarmak. Bu soru bankasını, tüm AFAD müdürleriyle paylaşabiliriz. Sizler de bu soruları kullanabilir, üniversitelerdeki uzmanlardan bölgesel afetlerle ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Örneğin, Mardin'deki afet durumunu en iyi Mardin'deki uzmanlar bilir. Ben, Mardin’i bilmediğim için oradaki insanlara afet bilimi ve sismolojiyi en doğru şekilde anlatamam.

Bugün iki arkadaşımız afet haberciliği yaptı. Hilal Hanım, performanslarını nasıl buldunuz?

İki arkadaşımız da ilk kez canlı yayında sorular hazırladılar ve sordular. Dikkatimi çeken nokta, Cansu’nun konuşmaya dahil olamamasıydı. Programı tek bir soruyla bitirecekti. Sizce daha agresif mi olmalı, nasıl bir yaklaşım sergilemeli?

Hilal A: Aslında, konuklu programlarda en önemli şey konuşkan bir konuk olmasıdır. Bazı konuklar, sorulara tek cümleyle yanıt verip susuyorlar. Biz de cevap alabilmek için aynı soruyu farklı yöntemlerle sormak zorunda kalıyoruz. Ben de biraz fazla konuştum, bunun farkındayım. Ama sorular gayet yeterli ve başarılıydı. Eminim ki soru havuzunuzda çok daha iyi sorular da vardır.

Afet haberciliği ve gazetecilik, uzmanlık gerektiren bir alandır. Bu yüzden, küçük de olsa bir eğitim alınması gerektiğini düşünüyorum. Sizler bu işin uzmanları olarak, bizlerin sadece tezler, makaleler ve haberler okuyarak ya da videolar izleyerek öğrendiğinden çok daha önemli noktaları vurgulayacaksınız. O yüzden bu soru havuzunun çok değerli olduğunu düşünüyorum.

Hilal Hanım, 2021 yılı "Afet Eğitim Yılı" ilan edildikten sonra podcast'lerinizin kullanım oranı arttı mı? Tıklanma sayısında bir artış var mı? AFAD müdürlerini bu arşiv hakkında bilgilendiriyor musunuz?

Gerçekten müthiş bir hazine oluşturmuşsunuz. Arkadaşlarımız anlattıkça, uzmanların cevaplarının ve soruların ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.

“Böyle bir bilgilendirme 81 ilin AFAD İl Müdürlüklerine yapıldı mı?”

Çünkü böyle 26 bölümlük bir programı hazırlamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ben de Çanakkale’den geldim, sizin programınıza katılmak için epey uğraştım. Ses kaydı var, hazırlığı var, konuk gelişi var, götürüşü var… Bu nedenle sormak istiyorum:

İçişleri Bakanlığı’yla bir iş birliği yaptınız mı?
“Elimizde böyle 26 bölümlük bir afet eğitimi podcast yayını var” dediniz mi, yoksa sadece bekliyor musunuz?


Hilal Hanım (HA):
Hayır, böyle bir reklam ya da resmi bilgilendirme yapmadık.
Program yayınlandığında sadece radyoda tanıtım dönüyordu.

Ama geçen yıl, pandemiden hemen önce, İstanbul Radyosu ile AFAD arasında bir işbirliği başladı.
İstanbul AFAD, kendi stüdyosunu kurdu ve biz ayda iki defa oraya giderek yayın yapacaktık.
Ancak pandemi başlayınca stüdyolarımıza kapanmak zorunda kaldık.
Yayını telefonla yapıyoruz artık.

AFAD’la olan bu iş birliği şu an askıya alındı.
Ne zaman devam edeceğiz, belli değil.
Ama dediğiniz gibi, siz bu işin uzmanı olarak daha net görüyorsunuz.
Bu yayınların daha çok insana ulaşması için bir çalışma yapılabilir.
Ben de bunun öncüsü olmaya çalışacağım, sizi haberdar ederim.


Mardin AFAD Müdürümüz yayından haberdar oldu artık.
Biz zaten bu podcast yayınları olmasa derslerimizi tamamlayamayacaktık neredeyse.
Gerçekten çok işimize yaradı.


Sayın İl Müdürüm, siz ne düşünüyorsunuz?

20 dakikalık 26 bölümden oluşan bir arşiv var.
Japon uzman, danışman hocam, psikolog, ruh bilimci…
Bu programlar hap bilgi şeklinde afet eğitimi veriyor.
İstanbul Radyosu'nda yayınlandı.
Bu yayını vesile bilerek, böyle bir programın varlığını size bildirmiş olduk.

Mardin için nasıl bir proje çıkar?


AFAD Mardin İl Müdürü:
Bu yıl eğitim seferberliğinin yanında çok önemli bir çalışmamız daha var:
İl Afet Risk Azaltma Planı – İRAP.
Tüm illerde bu planlar hazırlanıyor.

Geçmişte hep afet olduktan sonra harekete geçiyorduk.
Ama şimdi AFAD olarak önceden plan yapıyoruz.
İl bazında “Ne tür afet olabilir?”,
Bunların risklerini azaltmak için ne yapılabilir?
Hangi kurum ne zaman neyi yapacak?
Bunları planlıyoruz.
Bu çalışma geçen yıl 7 pilot ilde yapıldı, bu yıl geri kalan 74 ilde tamamlanacak.

Üniversiteleri, meslek odalarını, özel kurumları çağırıyoruz.
Yeter ki fikir versinler.
Ama ne yazık ki bazı kurumlar sessiz kalıyor.
“Geçmişte ne oldu?” deyince bile cevap alamıyoruz.

O yüzden böyle hazır içeriklere biz balıklama atlarız.
Bizim için büyük bir kaynak olur.


Katılımcı:
Ama Sayın Müdürüm, o içeriğe ulaşmanız için Hilal Hanım’dan istemeniz gerekiyor.
Bize bir link gönderdi, öyle öğrendik.
Google’da aratınca çıkmıyor, öyle kolay bulunabilir bir içerik değil.


Hilal Hanım (HA):
“Türkiye Gerçeği Deprem Podcast” diye Google’a yazıldığında çıkıyor ama
duyurusu yapılmadığı için kimsenin haberi olmaz, haklısınız.


Katılımcı:
Sayın Müdürüm, AFAD İl Müdürlerinin bir WhatsApp grubu vardır.
Hilal Hanım şimdi oradan paylaşırsa, 81 il birden duyar, sorun kalmaz.

Benim de YouTube kanalımda tüm ders videolarım var.
Afet haberciliği, sismoloji, afet yönetimi dersleri…
Bunları istediğiniz kadar kullanabilirsiniz.
Hepsi açık kaynak.

Her hoca böyle yapmıyor. Biz derslerimizi ve projelerimizi açık yapıyoruz.
Öncelikle bu programa katıldığınız için çok teşekkür ediyorum.


Hilal Hanım’la Beylikdüzü’nde yaşıyoruz, iftar vakti yaklaşıyor.
Katılımınızdan dolayı herkese çok teşekkür ediyorum.

Mardin için bize düşen bir görev olursa her zaman ulaşabilirsiniz.
Pandemi bize ulaşılabilir olmayı öğretti.
Önceden geliş-gidiş zordu ama şimdi teknolojiyi öğrenince uzaktan eğitim çok kolaylaştı.

Bu sayede hocamız üniversitemize öğrenci olabildi.
Önceden Çanakkale’ye gelmesi gerekiyordu.

Pandeminin böyle faydaları da var.
İnşallah bu teknolojik imkânları değerlendirelim.
Ses ve görüntü kalitesi mükemmel.
Yayını YouTube’a yüklemek istiyorum, izninizle.

Herkese iyi akşamlar, katılımınız ve emekleriniz için teşekkür ediyorum.

No comments:

Post a Comment

Doğa Afetleri Farkındalık Eğitimi