Depremler yeryüzünün aktif kenar kuşaklarında meydana gelir. Modern sismoloji ile yeryüzünde sayıları yıllara göre artan deprem izleme cihazları ile jeofizik tehlike kuşaklarının yer ve büyüklükleri hassas olarak izlenebilmektedir. Deprem bir afet değildir, ancak depremi fiziksel bir tehlike kabul etmeden hazırlıksız yaşayan ülkelerde ki ihmalin sonucu olarak afete dönüşür. 6 Şubat 2023 Türkiye ve Suriye'de ölümlere neden olan mega-depremlerden sonra Azarbaycan'da hissedilen M5.4 depremi ile ilgili kısa bir not paylaşmak istedim.
Depremin meydana geldiği yer Azarbaycan'a yakın Caspean denizinde meydana gelen, sığ bir deprem. EMSC Dünya sismotektonik deprem verisi haritasına göre, depremin meydana gelmiş olduğu alanda önceden belirlenmiş bir deprem yok. Genel olarak, deniz içinde depreme neden olacak fayların tespiti için OBS tabanlı izleme gerekiyor. Meydana gelen deprem, OBS Tabanlı deprem izlemenin gerekliliğini gösteriyor. Haritaya bakıldığında Bakü'den Aşkabat'a doğru bir kırık sistemi tespit edilmiş fakat bu kırık boyunca son iki haftada kayıt edilen depremlerin olmaması, deprem olmadığını değil ancak depremlerin izlenmediğini gösterir. Caspean Denizi Deprem İzleme sistemi kurulmasının gerekliliğini akla getiriyor.
1960-2023 yılları arasında EMSC tarafından derlenmiş M>3.0 depremlere bakılırsa, bölgenin deprem tehlikesi açısından oldukça yüksek bir düzeyde olduğu, deprem üreten birbirinden bağımsız yapılarla ilişkili bağımsız deprem yığılmalarının varlığı dikkat çekmektedir. 1960 öncesi meydana gelen depremler, EMSC verisi içerisine dahil edilmediği için ayrıca tarihte meydana gelen büyük depremlerin incelenmesi bölge ülkelerinin depreme karşı direnç durumlarında iyileştirme yapmaları açısından yararlı olacaktır. Depremlerin uzay dağılımına bakıldığında, Azerbaycan'dan Türkmenistan'a uzanan birbirine paralel kırıklardan oluşmuş bir deprem fayları zonu olduğu görülür.
Bölgede depremlerin kırılma mekaniği derinliklere göre değişiyor, sığ depremlerin kırılma mekanizması düşey gerilmeli ve yatay gerilmeli olarak değişiyor. Sığ depremlerle ilgili kırılma mekanizması çözümü yapılan depremlerin sayısı (N=55), orta derinlikte depremlere göre (N=19) en az iki kat daha fazla. Bunun anlamı, bölgede daha sık olarak meydana gelen depremlerin sığ odaklı depremler olduğuyla açıklanabilir. Derin depremler çok yok fakat bir depremin çözümü verilmiş. Bugün meydana gelen depremin olduğu alanda, 1960 yılından günümüze kadar gelen depremler 150 km derinliğe kadar ulaşmaktadır.
Depremin neden oluğu şiddet dağılımına bakıldığı zaman, Bakü'de farklı şiddetlerde etkili olduğu görülmektedir. Bunun dışında, sahil kenarında yerleşim yerlerinde hissedildiği rapor edilmiştir. Vatandaş ihbar raporuna dayalı veri sistemi depremin etkileriyle ilgili oldukça önemli verileri sağlamaktadır fakat EMSC altyapısı hakkında bilgi sahibi olan kitlenin sınırlı olması nedeniyle, 664 kişinin katılımıyla ortaya çıkan 'Vatandaş Şiddet İhbarı' verilerinden depremin denizin her iki tarafından hissedilmiş bir deprem olduğunu gösteriyor. Depremin göreceli olarak derin ve denizde olması depremin şiddet etkisini sınırlayıcı olmuş olabilir. Deprem sonrası depremin olduğu alana sınır olan ülkelerde ki insanların internete erişimi oranında verinin ileriki günlerde güncellenmesi, daha büyük depremler için ortaya çıkacak kayıpların tahmini açısından önemli katkılar sağlayabilir.
Depremin şiddetin uzaklık ve büyüklük skalası depremin şiddet olarak ortalama 4 seviyesine yakınlarda çıktığını, uzak alanlara doğru ise şiddeti değerinin 2-3 arasında bir değerde kaldığını gösteriyor. Genel olarak, ortala şiddetin üstünde ve altında ki değerler yerin jeofizik direnç değişimi ve yapı mühendisliğiyle alakalı olarak değiştiği söylenebilir. Depremin şiddet olarak, 100 km uzaklıktan sonra 8 ve 7 düzeylerine yükselmesi önemli ölçüde hasar gören yapılar olduğunu açıklar.
Depremin şiddetin uzaklık ve büyüklük skalası depremin şiddet olarak ortalama 4 seviyesine yakınlarda çıktığını, uzak alanlara doğru ise şiddeti değerinin 2-3 arasında bir değerde kaldığını gösteriyor. Genel olarak, ortala şiddetin üstünde ve altında ki değerler yerin jeofizik direnç değişimi ve yapı mühendisliğiyle alakalı olarak değiştiği söylenebilir. Depremin şiddet olarak, 100 km uzaklıktan sonra 8 ve 7 düzeylerine yükselmesi önemli ölçüde hasar gören yapılar olduğunu açıklar.
Sonuç olarak, Depremin yeniden hesaplanmış büyüklüğü M5.3 ve derinliği de 56 km seviyesinde değiştiği farklı iki ajans tarafından rapor edilmiştir. Daha büyük (M>5.3) depremler ile bölgede depremin yıkım etki değeri olan şiddet değerleri değişebilir. Depremin meydana gelmiş olduğu alanda, deprem öncesi tespiti yapılmamış kırıkların olması bölgede ki deniz tabanı sismik araştırma ve izleme çalışmalarının başlatılmasının önemli olacağını gösterir.
No comments:
Post a Comment