Tuesday, July 18, 2023

Mars'a Gitmek İsteyen Girişimci!

Çok para kazanmak, işçilere düşük maaş vermekle değil, onları mutlu etmekle olur. Düşük maaşla çalışan mutsuz insanlar sizi sadece bir şehirden diğerine götürebilir. Ama ben Mars'a gitmek istiyorum.  Elon Musk


İstanbul Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek lisesinden mezun olduğum 1983 yılında, fabrikada asgari ücretle çalışmaya başladım. Alman arabası parçaları üreten bir fabrikadaydım ve cihazların tamamı Almanya'dan getirilmişti. Türk işçisinin emeğinden düşük yararlanmak gibi bir düşünce olduğunu söyleyebilirim, çünkü aynı fabrikada Almanya'da çalışan işçinin daha yüksek ücret aldığını ve maliyetin daha yüksek olduğunu düşünebiliriz.

Meslek lisesinde Tesviye bölümünü bitirdim ve sınavla girmiştim. Gedikpaşa Ortaokulu'nu bitirenler Pertevniyal Lisesi'ne sınavsız olarak girebiliyorlardı. Yetiştiğim dönemde "elinde bileziği olsun" şeklindeki bir söz sürekli kulağıma çalınırdı. Bu nedenle meslek lisesi sınavına girdim ve aynı dönemde Kuleli Askeri Lisesi sınavlarına da katılmıştım. "Asker olursa kurtulur, sağlam işi olur" şeklindeki düşüncenin etkisiyle askeri sınavlara girdim. Küçük yaşlardan itibaren, sağlam bir işe ve elimde bileziklere sahip olmam gerektiği düşüncesiyle yetiştirildim. Babam emekçi bir insandı ve ayakkabı imalatında usta seviyesindeydi, ancak açtığı iş yeri zarar ederek kapanmıştı.


Sonuç olarak, elinde bilezik sahibi bir makine teknisyeni olarak fabrikada asgari ücretle çalışmaya başladım. 1983-1984 yıllarında aylık 12,000 TL alıyordum ve fabrika yemek veriyordu. Çalıştığım cihazlar yüksek teknolojiye sahip otomasyonlu makinelerdi.

İlk kullandığım cihaz "Azdırma" olarak bilinen aslında otomatik freze cihazıydı. Silindir demir malzeme üzerinde dişli açıyordu. Fabrikanın müdürü Besmi Bey, saygın bir insandı ve halen Kadırga'da yetişmiş olmamdan kaynaklı olarak bir keresinde "eli arkasında bağlı yürürken gördü" diyerek bana uyarıda bulunmuştu. Ne anlama geldiğini tam olarak anlayamadım ama yıllar sonra bir belediye başkanının "Türbe ziyareti ederken eli arkasında" yürürken görüntülenmesi beni düşündürmüştü. Bu tarz alışkanlıklarımızın yetiştiğimiz ortamdan kaynaklandığını fark ettim.
Fabrikada çalışırken, otomatik planya makinasında çalışan bir büyük iş arkadaşım vardı ve benim Azdırma cihazıyla açtığım dişli çarkları alıp planyadan geçiriyor ve yüzeyi temizliyordu. İlginç olan, mezun olduğum meslek lisesinde otomatik cihazlar görmeden mezun olmuş olmamdı, fakat çalıştığım fabrikada bütün cihazlar otomasyona bağlıydı.

Bir süre sonra, otomatik planyada çalışan büyük iş arkadaşım işten ayrıldı veya ayrılmak zorunda kaldı. Ben de Azdırma cihazında çalışırken ilave olarak planya cihazında da çalışmaya başladım. İş yüküm artmış ve sorumluluklarım çoğalmıştı, ancak aynı ücreti alıyordum. Artan işle birlikte ücretin artmadığı durumu dikkat çekiciydi. Fabrikada, vasıfsız bir mesai arkadaşımın ortalığı süpürdüğünü görüyordum ve o da asgari ücret alıyordu. Vasıflı işte makina başında çalışıyor olmakla, ortalığı temizlikten sorumlu olmak arasında hiçbir fark yoktu!

Daha sonra, başka bir taşlama cihazında çalışan bir mesai arkadaşımla tanıştım. İş yoğunluğu ve zorluğumuz aynıydı. O, meslek okulu mezunu değildi, ancak en azından teknik eğitim almış biriydi ve benimle aynı işi yapıyordu.

Fabrikada tanıştığımız insanlarla genellikle "kaç para maaş alıyorsun?" şeklindeki muhabbete sıkça girerdik. Bir gün ona da sordum ve aldığı cevap beni şaşırttı, çünkü "18,000 TL" alıyordu. Herkesin aynı ücreti aldığını düşünerek şaşırdım ve "neden siz daha fazla alıyorsunuz?" diye sordum. Aldığım yanıt ilginçti çünkü o, "pazarlık yaptım, 18,000 TL'ye anlaştım" dedi.

Anladım ki ücretlendirme de hak ölçüsü yok, pazarlık yapan daha yüksek ücret alabiliyor, yapmayan ise asgari ücretle devam ediyordu. Bir süre sonra, fabrika müdürüne giderek "Bana müsaade, ayrılmak istiyorum" dedim. O ise "olmaz, öyle birden ayrılmak, biraz önceden haber vermen gerekirdi" dedi. İlginç olan durum ise neden ayrıldığımı ve ücretle ilgili sorun olup olmadığını hiç sormamıştı. Mezuniyet sonrası çalıştığım ilk SGK'lı işimden ayrılma nedenim eşit işe eşit ücret alamamamdı.

Elon Musk tarafından söylendiği ifade edilen "işçinin alın terinden kısarak kazanılmaz, ancak kaybedilir" sözü önemli bir tavsiyedir.

No comments:

Post a Comment