Friday, July 28, 2023

Earthquake Awareness: Communication Tips

Özet: Yerbilimciler, felaket durumlarında, doğru ve kullanılabilir bilgi sağlama yetenekleri sayesinde, toplumun psikososyal stresini hafifletmede kritik bir rol üstlenebilir. Bilimsel bilgiye ek olarak, olumlu ve faydalı mesajlar göndererek topluluklara olan taahhütlerini ve anlayışlarını ifade ederler. Kriz zamanlarında, tutarlı mesajlar, anlaşılır görseller ve uygulamalı çözümlere yönlendirme önemli iletişim taktikleridir. Yerbilimcilerin odaklandığı nokta, bilimi bilgiye dönüştürme ve bu bilgiyi halkın kullanabileceği bir şekilde sunmaktır. Bilimsel bulguların anlaşılır bir dille sunulması ve muhtemel sorulara hazırlıklı olmak, etkili iletişim için önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Bilimsel İletişim, Bilim Referanslı İletişim, Bilimsel İletişimde Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar

Giriş
Bilimsel iletişim, deprem gibi konuları araştıran bilim insanlarının, doğru ve anlaşılır şekilde bilgileri konuşarak, yazılı olarak veya dijital platformlar aracılığıyla halka aktarmasıdır. Deprem durumunda, yerbilimcilerin görevi güvenli davranışları öğretmek ve toparlanma sürecine yardımcı olmaktır. Medya ilgisiyle, yerbilimciler hayati bilgileri risk altındaki kişilere ve kurtarma ekiplerine sağlar. Yerbilimciler, insanların güvenliğini sağlamak ve anlaşılır bilgi sunmak için önemli rol oynar. Risk ve kriz iletişimini bir sanat ve bilim olarak benimsemeleri gerekir.

Bilimsel iletişim, bilim insanlarının, depremler gibi konuları araştıran ve bu bulguları paylaşma sürecidir. Bilim insanları bu bilgileri konuşarak (örneğin konferanslarda veya basın açıklamalarında), yazılı olarak (bilimsel makalelerde) veya dijital platformlar aracılığıyla (internet siteleri veya sosyal medya) aktarır. Genellikle, bu bilgilerin sunumu ve kontrolü uzmanlar tarafından yapılır.

Özellikle doğal afetler gibi kriz durumlarında, halka bilimsel bilgilerin doğru ve anlaşılır bir şekilde sunulması büyük önem taşır. Mesela, büyük bir deprem meydana geldiğinde, yerbilimcilerin görevi, insanlara depremin ne olduğunu anlatmak, güvende kalmanın yollarını öğretmek ve bu bilgiyle hem güvenliklerini sağlamak hem de toparlanma sürecini hızlandırmak olur.

Depremler gibi büyük jeofiziksel olayların ardından ortaya çıkan medya ilgisiyle birlikte, yerbilimciler, halka, risk altında olan kişilere ve kurtarma ekiplerine hayati bilgiler sağlamak için ideal bir konuma sahip olurlar.

Deprem sonrası panik yaşayan insanlara, anlayabilecekleri ve kullanabilecekleri şekilde bilgi sunma becerisine sahip yerbilimciler, insanların kendilerinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlama konusunda önemli bir role sahip olabilirler. Bu, yerbilimcilerin, belirli bir bilim alanından gelen cevaplara takılıp kalmaktan ziyade, risk ve kriz iletişimini hem bir sanat hem de bir bilim olarak benimsemelerini gerektirir.


Yüksek Stres Altındaki Kişilerle İletişim Kurma
İnsanlar stres altında bilgiyi farklı işleyebilir. Merhamet, taahhüt ve iyimserlik içeren mesajlar daha etkili olur. Negatif bilgilere odaklanma eğilimindedirler. Sade, kısa mesajlar etkilidir (27/9/3 yaklaşımı). Şefkat, bağlılık, umutsallık (SBU) odaklı mesajlar önemlidir.

Yüksek gerilim altındaki kişilerle iletişim konusunda temel çalışmalar oldukça önemlidir (Covello, 2011; ), bu çalışma kapsamında kısa öneriler, Lamontagne and Flynn., (2014) tarafından aşağıda şekilde kısaca özetlenerek verilmiştir. Şöyle ki;
  • Büyük bir olaydan sonra, insanlar yüksek stres altında olabilir ve bu nedenle bilgiyi daha az stresli durumlardan farklı bir şekilde işleyebilirler.
  • İnsanlar, merhamet, taahhüt ve iyimserlik unsurlarını içeren mesajları daha kolay kabul ederler.
  • İnsanlar genellikle negatif bilgilere ("Bir başka deprem daha olacak") pozitif bilgilerden ("Binalar depremlere dayanacak şekilde tasarlanmıştır") daha çok odaklanır. Genellikle bir negatif mesajın etkisi, üç pozitif mesaja eşittir.
  • İnsanlar genellikle normalden daha az öğe hatırlayabilirler (tipik olarak sadece üç ila beş).
  • İnsanlar genellikle ilk duyduklarını en iyi hatırlar (ilklik), sonra son olanı (sonluk) ve son olarak aradaki materyali.
  • Bir olayın hemen sonrasında, net ve kısa mesajlar en etkilidir. Araştırmalar, en iyi mesajların genellikle en fazla 27 kelime kullanarak, en fazla 9 saniyede verildiğini ve en fazla üç mesaj içerdiğini göstermiştir (27/9/3 yaklaşımı).

Covello (2011), bu şablonları tek bir mesajda veya bireysel mesajlar setindeki unsurlar olarak tanımlasa da, SBU'ya (Şefkat, Bağlılık, Umutsallık) odaklanmak, yerbilimciler deprem sonrası dönemde ne söylediklerini ve ne yaptıklarını öngörürken faydalı bir düzenleme ilkesi sağlayabilir.

Şefkat, Bağlılık, Umutsallık (SBU)
Yerbilimcilerin, halka empatik ve kişisel bir şekilde iletişim kurabilme yetenekleri önemlidir. Şefkat, bağlılık ve iyimserlik mesajların kabulünü artırır. Kişisel hikayeler, bilgiyi daha erişilebilir kılar ve insanların deneyimlerini anlama önemlidir.

Yerbilimcilerin genel halka mesajları etkili bir şekilde iletmekte becerikli olmaları faydalıdır. Akademik iletişimden daha kişisel ve empatik bir iletişim tarzına geçiş yapabilmeleri gereklidir (Covello, 2011; Lamontagne ve Flynn, 2014). Bilimsel ve akademik ortamlarda, güvenilirlik genellikle akademik referanslardan kaynaklanır; ancak halk için güvenilirlik, insanların yaşamları ve deneyimleriyle bağlantı kurma kapasitemizden doğar. Stres altındaki insanlar, şunları içeren iletişimleri daha iyi kabul eder: şefkat (dinleyicinin yaşadıklarını anlama), bağlılık (ne yapacağınıza / ne yapılacağına dair güvence) ve iyimserlik (işlerin daha iyi olacağına dair inanç). Kişisel referanslarla hikaye anlatma, bilimi destekler ve bilgileri vatandaşlar için psikolojik olarak daha ulaşılabilir hale getirir. İnsanların deneyimlerini anlama ve alınacak aksiyonları onlara güvence verme, etkili iletişim için önemlidir.

Afetzedelerle Sürekli İletişimi Sürdürme
Yerbilimciler, basit terimlerle bilgi sağlayarak ve sürekli iletişim sağlayarak, depremler sonrası stresi azaltabilir. Görsel materyaller, bilginin etkili bir şekilde aktarılmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, güncellemelerin sürekli olarak sağlanması ve yerel gruplarla önceden bağlantıların kurulması önemlidir.

Yerbilimciler, halkla doğrudan iletişim kurarak, stresli durumlarda bile basit terimlerle olayları açıklama ve yerbilim verilerinin sınırlarını açıkça ifade ederek, bilinmezliği azaltıp güvenilirliklerini artırabilir.

Büyük bir depremin ardından günler veya haftalar sürebilen halkla sürekli iletişim, bir iletişim veya halkla ilişkiler uzmanı yardımıyla sürdürülmelidir. İletişim uzmanları, depremler hakkında genel bilgiler, artçı şokların kaydedildiği alan incelemelerine ilişkin ilerleme raporları ve haber eksikliğinden kaçınılmaz olarak ortaya çıkan temelsiz dedikoduları önlemek için günlük haber öğeleri sağlayabilir. Ayrıca, sosyal medya aracılığıyla sürekli bir varlık sağlayabilirler. Bu kişi, düzenli aralıklarla iç brifingler düzenlenen bilim insanları ekibi ile koordinasyon halinde çalışmalıdır. Bilgi sağlama konusunda sürekli güvenilir bir yüz/sesin olması, bağlılık ifade eder ve güven vericidir.

Alan araştırması yapılıyorsa, halk ile yerbilimciler arasındaki doğrudan iletişim (örneğin, halka açık sunumlar, toplum hizmeti etkinlikleri) olumlu bir etki yaratabilir. Bu etkinliklerde, görsel materyallerin (örneğin, basitleştirilmiş ve görsel olarak çekici diyagramlar ve modeller) sözlü bilgiden daha büyük bir psikososyal etkisi vardır. Vurgu, hasar resimlerinde olmamalı, daha ziyade insanların kendi savunmasızlıklarını azaltmak için alabilecekleri olumlu eylemler üzerinde olmalıdır. Düşük okuma ve anlama seviyelerinde anlaşılabilir ve uygun dillerde yazılı materyaller mevcut olmalıdır. Grup toplantıları için, basitleştirilmiş ve görsel olarak çekici diyagramlar, levha tektoniği ve depremlerin derinliği gibi zor kavramları ve süreçleri anlamayı kolaylaştırabilir. Sesli görsel materyaller (fotoğraflar, animasyonlar, videolar) ve ölçekli modeller, deprem süreçlerini, deprem etkilerini ve acil durum hazırlığı kavramlarını bir olay meydana gelmeden önce göstermek için geliştirilmelidir. Depremin ardından günler boyunca, artçı şoklar, alan incelemeleri ve günlük haber öğeleri gibi yeni olaylara dair güncellemeler sağlanmalıdır. Elektronik iletişim çağımızda, halkla iletişim kurma konusunda birçok olanak bulunmaktadır. İdeal durum, bir olaydan önce yerel gruplar, medya ve acil durum örgütleri ile önceden var olan bağlantıları içerir.

Halkı Güçlendirecek Pozitif Mesajlar Yaymak
Deprem sonrası, insanlar durumları ve ne yapacakları hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar. Yerbilimciler, durumu açıklayabilir ve olumlu eylemleri teşvik edebilirler. Bu, stresi hafifletir ve insanların durumları üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlar. Yerbilimciler, ayrıca, normal reaksiyonları teyit ederek ve acil durum önlemlerini destekleyerek rahatlama sağlarlar.


Deprem sonrası ilk saatlerde, şok geçiren topluluk hem gerçekçi bilgilere hem de pratik tavsiyelere ihtiyaç duyar. Bu durumda, insanlar üç sorunun cevabını ararlar: (1) Ben iyi miyim?  (2) Sevdiklerim ne durumda? (3) Ne yapmalıyım? Yerbilimciler, bu sorulara cevap verme ve ne olduğunu açıklama konusunda yardımcı olabilirler. Kendi için, ailesi için ve toplumu için olumlu eylemleri teşvik etmek, stresi azaltır ve umudu artırır. Eylem, çaresizlik hissini azaltır ve kişinin kendine güven duygusunu geliştirir ki bu, fiziksel ve psikososyal iyileşme sürecinde önemli bir adımdır. İnsanların bir ölmeleri yerine hayatta kalan biri olmalarına yardımcı olacak bazı ek hazırlık eylemlerini içeren mesajlar da verilebilir. İnsanların kendi yaşamlarının ve kaderlerinin bir kısmını kontrol etmelerini sağlar. İnsanlara, güvendiklerini azaltacak bazı eylemler hakkında hatırlatmalar yapmak (sallanan objeleri kaldırmak, el feneri almak gibi), insanları aktif olmaya teşvik eder. Güçlü bir olay karşısında kendi kaderini kontrol etme hissi, fiziksel ve psikososyal iyileşme yolunda önemli bir adımdır. Ek olarak, yerbilimciler, insanlara reaksiyonlarının normal olduğunu hatırlatarak, deneyimlerini onaylayarak, temel bilgi sağlayarak, sosyal ağındaki kişilerle konuşmalarını teşvik ederek ve birey, aile ve topluluk acil durum hazırlık önlemlerini destekleyerek insanlara rahatlama sağlayabilirler.

İletişimdeki Zorluklar
Yerbilimciler, artçı sarsıntılar ve binaların sismik dayanıklılığı gibi konuları ele alırken zorluklar yaşar. Bilgiler ve yanılgılar halka iletilebilir. İnternet, doğru bilgilere erişim sağlar. Gelişmiş ülkelerde, binalar depreme dayanıklıdır ve insanların güvende kalmasını sağlar. Medya ile iyi ilişkiler, doğru bilgilendirme için önemlidir.

Yerbilimciler için artçı sarsıntılar, binaların sismik dayanıklılığı, yanılgılar ve asılsız dedikodular gibi konular, iletişim zorluklarını oluşturur. Bir depremden sonra, yerbilimcilerin genellikle halka verdiği mesajlar arasında artçı sarsıntılar da yer alır. Artçı sarsıntılar, zaten şok geçiren insanların hissettiği veya olası artçı sarsıntılar nedeniyle stresli oldukları bir dönemi uzatır. Stres birikimlidir ve sürekli olarak hissedilen deprem krizi, stresi uzun bir süre boyunca yoğunlaştırır ve artırır. Bu stres, bazı insanların bölgeyi terk etmeyi düşünmelerine bile neden olabilir. Yerbilimciler artçı sarsıntıları önleyemez (veya tahmin edemez) ancak onların ne anlama geldiğini açıklayabilir ve yanılgıları düzeltebilirler (örneğin, depremlerin önceden tahmin edilebileceği miti).

Günümüz dünyasında, herkes internete birkaç tuş vuruşu mesafededir. Bir olayın ardından yoğun medya kapsamı olacaktır ancak ne yazık ki bu kapsam her zaman doğru ve yardımcı olmayabilir. Çoğu gelişmiş ülkede, insan hayatını korumak için binaların çökmesini önlemeyi amaçlayan depreme dayanıklı standartlar vardır ancak bu genel olarak bilinmez ve bu yüzden birçok kişi, önerilen "çök, kapan, tutun" uygulamasını yapmak yerine deprem sırasında dışarı koşmayı tercih eder. İnsanlara, konutlarının ve ofislerinin depreme dayanıklılığını artırmaları ve bu binaların içeriğini hatırlatmak önemli olabilir.

Bazıları, yerbilimcilerin depremler hakkındaki bilinmezlikleri ortadan kaldıracağını ve kesin, hatta yanıltıcı, ifadelerle güvence arayacağını düşünebilir. Bu potansiyel yanılgıları bilerek, yerbilimciler, yanlış inançları ele alacak ve doğru ve duyarlı bilgiler sağlayacak şekilde iletişimlerini düzenleyebilir. Bu ve diğer iyi nedenlerden dolayı, medya ile önceden kurulan ilişkiler, doğru beklentileri teşvik etmeye ve gerçek bir olayda kafa karışıklığını ve yanılgıları azaltmaya yardımcı olabilir. Bu ilişkiler, uzman olmayan kişiler tarafından oluşturulan dedikoduların etkisini de azaltabilir. Yerel medya ve yerel işbirlikçileri bilgilendirmek önemlidir, çünkü bu, halkı karıştıracak ve stresi artıracak yanıltıcı yorumların riskini azaltır.


Yöntem

Kriz zamanlarında, doğru bilgiyi halka vermek, onları doğru davranışlara yönlendirmek ve durumu net bir şekilde açıklamak önemlidir. Ayrıca hikaye anlatımı ve bilinçlendirme de önemlidir. Kriz durumlarında iletişim için denenmiş taktikler bulunmaktadır. Bu taktikler, Lucy Jones tarafından ortaya konulmuştur.

Bilim referanslı iletişim neden gereklidir?

Doğal afetler gibi kriz zamanlarında, bilimsel bilgiyi halka anlatmak çok önemlidir. İşte bu durumlarda yapılması gerekenler:

  1. İnsanları doğru davranışlara yönlendirmeliyiz. Soğukkanlı ve akıllıca hareket etmelerine yardımcı olmalıyız.
  2. Bilimsel bilgileri paylaşmalıyız. İnsanları eğitmeli ve onları bilgilendirmeliyiz.
  3. Ne yapıldığını veya ne yapılması gerektiğini açıklamalıyız. İnsanların durum hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamalıyız.
  4. Bir hikaye anlatmalıyız. Bu, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
  5. Özellikle depremler gibi önemli durumlar hakkında insanları bilinçlendirmeliyiz. Kriz durumlarında, insanlar doğru ve gerçek bilgilere ihtiyaç duyarlar.
Bilimsel iletişimin hedefleri

Kriz durumlarında, insanların riski doğru anlamalarını sağlamak, uzmanların rollerini belirlemek, medyanın odaklandığı konuları anlamak ve gerçekçi, etkili mesajlar vermek önemlidir.
  1. İnsanların riski doğru bir şekilde anlamalarına yardımcı olmak.
  2. Kriz durumlarında, uzmanların rolünü halka anlatmak.
  3. Medyanın hangi konulara veya kişilere odaklandığını daha iyi anlamak.
  4. Gerçekçi ve etkili mesajlar vermek.
Bilimsel iletişim yaparken dikkat edilmesi gerekenler
Olumlu tutumları teşvik etmek, gereksiz korkuları önlemek, belirsizliği azaltmak ve bilgileri anlaşılır hale getirmek, kriz durumlarında bilimsel iletişimin etkin olması için önemlidir. Koruma ve yardım bilgilerini içermeli, şeffaflık ve akıcılık sağlanmalıdır.
  1. Negatif yaklaşımlar yerine, olumlu ve yapıcı tutumları teşvik edin.
  2. Riskin fazla abartılmaması ve gereksiz korku yaratmaması için dikkatli olun.
  3. Konuşmalarımızın, insanların bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak şekilde olması gerekiyor.
  4. Mümkün olduğunda, olasılıklar yerine sıklıkları (frekansları) kullanın.
  5. İnsanların kötü sonuçlardan kolayca etkilenebileceğini unutmayın.
  6. Bilgi ve verilerin nereden geldiğini açıkça belirtin.
  7. Medyada yer alan tüm haber ve yorumları analiz edin.
  8. Açıklamalarınızda belirsizliği azaltın. Belirsizlik, genellikle kafa karışıklığına ve korkuya yol açar.
  9. Güven verici bilgiler paylaşarak, korkuyu azaltın.
  10. Verilen bilginin anlaşılabilir olmasına dikkat edin. Açıklık ve gerçeklik, bilimsel iletişimde çok önemlidir.
  11. Koruma, kurtarma ve yardım faaliyetlerini de içeren bilgiler verin.
  12. İyi bir mesaj verebilmek için, bir olayı özümsemek, anlamak ve eylem planı oluşturmak gibi adımları takip edin.
  13. Şeffaf ve akıcı olun. Unutmayın, insanlar anlaşılır olanı dinlemeyi tercih eder.

Sonuç
Yerbilimciler, bilgilerini ve güvenilirliklerini kullanarak felaket durumlarında önemli bir rol oynayabilirler. Etkilenen topluluklara doğru bilgi sağlayıp, stresi azaltabilirler. Bilimsel iletişimde tutarlılık, anlaşılır görseller, uygulamalı çözüm önerileri ve sonuç odaklılık önemlidir. Yerbilimciler, bilgiyi halka net bir şekilde iletmeli ve muhtemel sorulara hazırlıklı olmalıdır.

Yerbilimciler, doğrudan bir felaket durumunda ilk yardım sağlayıcıları olmasalar da, bilgileri ve güvenilirlikleri sayesinde bu tür durumlarda aktif ve önemli bir rol üstlenebilirler. Etkilenen topluluklara doğru ve kullanılabilir bilgi sağlama yetenekleri, psikososyal stresin azaltılmasında kilit bir rol oynayabilir. Yerbilimciler, bu zorluğu kabullenmeli ve yerel topluluğun çeşitli ihtiyaçlarını tanımaya, bilgilerini genişletmeye ve halka daha etkili yollarla hizmet etmeye açık olmalıdır. Bilimsel bilgiye ek olarak, yerbilimciler, etkilenen topluluklara karşı taahhütlerini ve anlayışlarını yansıtan olumlu ve faydalı mesajlar gönderebilir. Hatta orta büyüklükte bir deprem olduğunda bile, bu bilgileri ve güvenilirliklerini kullanarak, daha büyük bir felaket durumunda bireylerin, ailelerin, toplulukların ve ulusların fiziksel ve psikososyal toparlanmasına olumlu bir etki yapabilirler. Yerbilimciler, bilimi bilgiye dönüştürme ve bilgiyi de insanların kullanabileceği hale getirme yeteneğine sahiptir.

Kriz durumlarında, özellikle doğal afetlerde, etkili bilimsel iletişim için belirli taktikler izlenmelidir. Mesajlar tutarlı olmalı, çünkü çeşitli kaynaklardan gelen tutarlı bilgi güvenilirliği artırır. Görseller, özellikle pozitif ve anlaşılır olanlar, bilgiyi iletmekte büyük rol oynar. İnsanların uygulamalı çözümlere yönlendirilmesi, örneğin bir deprem tatbikatı yapmalarının teşvik edilmesi, etkilidir. Risklerden çok sonuçlara odaklanmak da önemlidir. Bilimsel bulgular açık ve anlaşılır bir dille sunulmalı, görsel ve veri araçlarıyla desteklenmeli ve sonunda halka net bir mesaj verilmelidir. Bunun yanı sıra, muhtemel sorulara hazırlıklı olmak için konuşmanın önceden planlanması faydalı olacaktır.

Kaynak:  
  1. Covello, V. T. (2011). Risk communication, radiation, and radiologicalemergencies: Strategies, tools, and techniques, Health Phys. 101,no. 5, 511–530
  2. Gürül ve Oncel, 2015. Deprem odaklı iletişimin esasları.
  3. Lamontagne and Flynn., 2014. Communications in the Aftermath of a Major Earthquake: Bringing Science to Citizens to Promote Recovery, Seismological Research Letters 85(2):561-565
  4. Mileti, D. S., and L. A. Peek (2002). Understanding individual and socialcharacteristics in the promotion of household disaster preparedness,in New Tools for Environmental Protection: Education, Information,and Voluntary Measures, P. Stern (Editor), National AcademiesPress, Washington, D.C., 127–132. 
  5.  Referans sunum

En Yüksek Pozitif Etki İçin Mesaj Nasıl Oluşturulur?
Lamontagne and Flynn., (2014), deprem sonrası halkla iletişim için en iyi uygulamalara dayanarak, önceden belirlenmiş bir mesaj önermiştir (Ek 1). Bu mesaj örneği, giriş açıklamalarında 27/9/3 yaklaşımını kullanıyor. Eğer daha fazla zamanınız varsa, mesajın geri kalanını da okuyabilirsiniz. Mesaj alıcılarının muhtemelen büyük bir olayın stresi altında olabileceği düşünülerek, belirli bir ton kullandılar.

EK-1

Ana Mesaj
Adım *** ve ben *** üniversitesinde bir sismologum. Birkaç dakika önce hepinizin hissettiği deprem birçoğumuz için korkutucu oldu. Önümüzdeki birkaç saat, artçı sarsıntılar hissedeceğimiz zorlu bir süreç olacak. Kendimize ve diğerlerine önem vererek, daha önce birçok bölgede yapıldığı gibi bu zor dönemi atlatacağız.
Az önce, *** km uzaklıktaki *** şehrinde büyüklüğü *** olan bir deprem oldu ve bu nedenle güçlü sarsıntılar hissettik. Bu tür büyük depremler çok nadir olsa da, etrafta zarar oluşabilir. Bir süre daha artçı sarsıntılar olabilir. Endişelenmeyin, birçok kişi bu durumla başa çıkmıştır ve siz de başarabilirsiniz.

Şimdi önemli bilgiler vereceğim:
  1. Etrafınızdakilerin yardıma ihtiyacı olup olmadığını kontrol edin. Eğer ilk yardım bilgisine sahipseniz, mümkün olduğunca yardım edin veya en azından yaralılara yanlarında olduğunuzu söyleyin. Ciddi yaralanmalar durumunda 911'i arayın veya yardım isteyen bir işaret bırakın.
  2. Çocuklarınız varsa, yanlarında kalarak nasıl hissettiklerini sorun ve onlara her şeyin iyi olacağını söyleyin. Onlar size güveniyorlar, onlara rahatlatıcı sözler ve jestlerle destek olun.
  3. Unutmayın, kendinize de özen gösterin ve zaman zaman mola verin. Bu süreçler stresli ve zorlayıcı olabilir.
  4. Evinizi ya da binanızı kontrol edin ve güvenli görünmüyorsa, muhtemelen güvenli değildir. Binayı tahliye edin ve güvenilir bir kişi tarafından kontrol edilip güvenli olduğu belirtene kadar uzak durun. Asansörleri kullanmaktan kaçının, eğer güvenli oldukları belirtilmişse merdivenleri kullanın.
  5. Enkazın etrafında yürümek gerekiyorsa, özellikle kırılmış camlar konusunda dikkatli olun. Yere düşen elektrik tellerinden uzak durun ve gaz sızıntısı olabileceğinden şüpheleniyorsanız binayı hemen terk edin. Mümkünse, güvenlik için hasarlı bölgelerden uzak durun ve acil durum ekiplerine öncelikli erişim sağlayın. Eğer mümkünse araç kullanmaktan kaçının, sürmeyin.
  6. Eğer deprem bölgesine yakınsanız, bir süre daha artçı sarsıntılar olabilir. Bu normaldir ve Dünya'nın kabuğunun yeniden dengelemeye çalışmasından kaynaklanır. Artçı sarsıntılar genellikle orijinal depremden daha küçük olur ve zamanla daha az sıklıkla olur.
  7. Eğer hissederseniz, artçı sarsıntılar bazı eşyaların düşmesine neden olabilir veya hasarı artırabilir. Eşyaları düşme potansiyeline karşı uygun şekilde yerleştirerek etkilerini azaltabilirsiniz. Deprem anında kendinizi korumak için yere (zemine) düşün, sağlam bir şeyin altına saklanın, kafanızı ve boynunuzu kollarınızla koruyun ve saklandığınız şeye sıkıca tutunun. Çök, kapan ve tutun.
  8. Kuruluşumuz deprem durumunu takip ediyor ve güncellemeler yayınlıyor. Bu istasyonu dinleyebilir veya websitesi .................'yı ziyaret edebilirsiniz.
  9. Endişelenmeyin, bilgi alıp güvende olmak için biz buradayız. Her şey yoluna girecek. Size yardımcı olmak için buradayız. Sizi seviyoruz ve destekliyoruz. Her zaman bize gelip sorularınızı sorabilirsiniz.

No comments:

Post a Comment

Orta Türkiye'deki 4.6 Büyüklüğündeki Deprem: Etkiler ve Vatandaş Katılımı

  Deprem Özeti: Büyüklük: 4.6 Bölge: Orta Türkiye Derinlik: 8 km Konum: 38.149°; 37.919° Kaynağa olan uzaklık: Malatya'ya 41 km gün...