Sunday, November 3, 2024

Earthquake Impact and Recovery

The devastating earthquakes that struck Kahramanmaraş on February 6, 2023, had far-reaching effects across 15 provinces in Turkey. Among the hardest-hit areas, Avcılar stood out due to its notably higher population density. This demographic factor raises significant concerns regarding the potential for widespread urban devastation in future seismic events. The aftermath of these earthquakes has highlighted the urgent need for comprehensive urban planning and disaster preparedness strategies that not only consider population distribution but also the resilience of infrastructure (Kandilli Observatory, 2023).

The long-term geological effects of seismic events are illustrated by the case of the Çanakkale earthquake. Although aftershocks gradually diminished, it took approximately 34 years for seismic activity to stabilize to pre-earthquake levels. This prolonged timeline underscores the persistent geological repercussions that can follow significant seismic events, emphasizing the necessity for continuous monitoring and research in earthquake-prone regions (Akkar et al., 2017).

Building Safety and Preparedness

The earthquakes of February 6 exposed critical vulnerabilities in building resilience, becoming a central concern for affected communities. However, newly constructed buildings in Elazığ demonstrated commendable resilience during the quake, showcasing the importance of adhering to updated construction standards that integrate modern engineering practices (Çelik et al., 2020).

Despite these advancements, efforts to implement earthquake preparedness measures often encounter bureaucratic challenges. For example, a mandate requiring 50% of resident signatures to assess a building's seismic readiness can significantly delay essential safety evaluations, thereby impeding timely disaster prevention initiatives (Yılmaz & Korkmaz, 2021).

Community Response and Education

The immediate aftermath of the catastrophic 1999 Istanbul earthquake revealed a remarkable level of community solidarity. In the critical first 24 hours, disaster response teams effectively disseminated location information within just one hour, illustrating the efficacy of organized emergency response systems (Özdemir et al., 2019).

To enhance future disaster preparedness, several proactive recommendations have emerged:

  1. Increase Collaboration: Foster partnerships between universities and schools to cultivate a culture of safety.
  2. Educational Excursions: Organize technical excursions to earthquake-prone areas, such as Kahramanmaraş, to educate communities on seismic risks.
  3. International Drills: Conduct international drills aimed at improving disaster recovery skills among local populations.

Implementing these strategies can significantly strengthen community resilience against future seismic threats.

Conclusion

The experiences gained from recent earthquakes in Turkey underscore the urgent need for improved building safety standards, effective community education programs, and streamlined bureaucratic processes for disaster preparedness. By learning from past events and implementing strategic recommendations, Turkey can enhance its resilience to future seismic activities.

References

Akkar, S., Sandıkkaya, M. A., & Kalkan, E. (2017). Tectonic implications of the 2017 Ayvacık (Çanakkale) earthquakes. Journal of Seismology, 21(2), 459-482. https://doi.org/10.1007/s10950-017-9674-5

Çelik, A., Yılmaz, H., & Korkmaz, M. (2020). Building safety and preparedness: Lessons from recent earthquakes in Turkey. Natural Hazards Review, 21(3), 04020010. https://doi.org/10.1061/(ASCE)NH.1527-6996.0000388

Kandilli Observatory. (2023). Preliminary report on Kahramanmaraş earthquakes: Impact assessment and recovery strategies.

Özdemir, A., Yıldırım, H., & Akman, M. (2019). Community response during disasters: A case study of the Istanbul earthquake of 1999. Disaster Prevention and Management, 28(4), 505-520. https://doi.org/10.1108/DPM-02-2019-0050

Yılmaz, H., & Korkmaz, M. (2021). Bureaucratic challenges in disaster preparedness: An analysis of recent earthquake responses in Turkey. International Journal of Disaster Risk Reduction, 59, 102207. https://doi.org/10.1016/j.ijdrr.2021.102207


Deprem Etkisi ve İyileşme

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremler, Türkiye'nin 15 ilinde derin etkiler yarattı. En çok etkilenen bölgelerden biri olan Avcılar, diğer bölgelere göre belirgin bir şekilde yüksek nüfus yoğunluğuna sahipti. Bu demografik faktör, gelecekteki sismik olaylarda yaygın kentsel yıkım potansiyeli hakkında önemli endişeleri beraberinde getiriyor. Bu depremlerin ardından yaşananlar, nüfus dağılımını ve altyapı dayanıklılığını göz önünde bulunduran kapsamlı kentsel planlama ve afet hazırlık stratejilerine olan acil ihtiyacı vurguladı (Kandilli Gözlemevi, 2023).

Uzun vadeli jeolojik etkiler bağlamında, Çanakkale depremleri önemli bir vaka çalışması olarak öne çıkıyor. Deprem sonrasında artçı sarsıntılar yavaş yavaş azaldı; ancak, sismik aktivitenin deprem öncesi seviyelere stabil hale gelmesi yaklaşık 34 yıl sürdü. Bu uzun zaman dilimi, önemli sismik olayların ardından meydana gelen kalıcı jeolojik etkileri vurgulamakta ve deprem riski taşıyan bölgelerde sürekli izleme ve araştırma gerekliliğini göstermektedir (Akkar et al., 2017).

Yapı Güvenliği ve Hazırlık

6 Şubat depremleri, bina dayanıklılığındaki önemli zayıflıkları ortaya çıkardı ve bu durum, etkilenen topluluklar için merkezi bir endişe haline geldi. Ancak, Elazığ'da yeni inşa edilen binalar, depremin etkilerine karşı önemli bir dayanıklılık gösterdi. Bu durum, güncellenmiş inşaat standartlarına uyulmasının ve modern mühendislik uygulamalarının önemini ortaya koydu (Çelik et al., 2020).

Afet hazırlığı önlemlerini uygulama çabaları sıklıkla bürokratik zorluklarla karşılaşmaktadır. Örneğin, bir binanın sismik yeterliliğini değerlendirmek için %50 imza gerekliliği, güvenlik değerlendirmelerinin zamanında yapılmasını önemli ölçüde geciktirebilir ve bu durum, zamanında afet önleme girişimlerini engelleyebilir (Yılmaz & Korkmaz, 2021).

Toplum Tepkisi ve Eğitim

Yıkıcı 1999 İstanbul depreminin hemen ardından, toplum dayanışması dikkat çekici bir seviyeye ulaştı. İlk 24 saat içinde, afet müdahale ekipleri konum bilgilerini sadece bir saat içinde etkin bir şekilde dağıttı. Bu durum, organize acil durum yanıt sistemlerinin etkinliğini gösteriyor (Özdemir et al., 2019).

Gelecek afet hazırlığını artırmak için birkaç proaktif öneri öne çıkmaktadır:

  1. İşbirliğini Artırmak: Üniversitelerle okullar arasında güvenlik kültürünü geliştirmek için ortaklıklar oluşturmak.
  2. Eğitim Gezileri: Maraş gibi deprem riski taşıyan bölgelere teknik geziler düzenlemek, toplulukları riskler hakkında eğitmek.
  3. Uluslararası Tatbikatlar: Yerel nüfus arasında afet iyileştirme becerilerini artırmayı hedefleyen uluslararası tatbikatlar düzenlemek.

Bu stratejilerin uygulanması, toplulukların gelecekteki sismik tehditlere karşı dayanıklılığını önemli ölçüde güçlendirebilir.

Sonuç

Son depremlerden edinilen deneyimler, yapı güvenliği standartlarının iyileştirilmesi, etkili toplum eğitim programlarının oluşturulması ve afet hazırlığı için bürokratik süreçlerin hızlandırılması gerekliliğini vurgulamaktadır. Geçmiş olaylardan ders alarak ve stratejik önerileri hayata geçirerek, Türkiye, gelecekteki sismik aktivitelere karşı dayanıklılığını artırabilir.

TÜRKÇE VİDEO DÖKÜMÜ

Herkese merhaba. Burada sizleri görmekten mutluyum. Afet haberciliği dersi yapıyoruz. Öncelikle doğru sayfayı bulmam gerekiyor. Sesimi kullanmadım; doğrudan PowerPoint sunumumu açacağım.

PowerPoint Sayfası

PowerPoint sayfası geldi mi, hocam? Geldi, evet. Tabii ki, kalem kullanmak isteyebilirsin.

Geçmiş Dönem Deneyimleri

Geçen haftaki afet haberciliği dersinde, Çanakkale'den İl Müdürü ile konuşma fırsatı bulduk. Kendisi, büyük depremlerin meydana gelmesinin ardından 20 saat içinde afet bölgesine ulaştığını ve orada yaklaşık 45 gün boyunca çalıştığını söyledi. Bu derste öğretmenlerimiz de yer aldı ve yaşadıkları zorluklardan bahsettiler. İyi bir haber olarak, zorlukların zamanla azaldığını söyleyebilirim; sorunların sayısında ve büyüklüğünde artış yok.

Yeraltındaki Enerji Seviyeleri

Deprem bölgesindeki yer altındaki enerji seviyesinin zamanla eski normale dönmesi bekleniyor. Ancak şokların tekrar normale dönmesi en az 34 yıl alacak. Orada yaşayanların normalleşmesi de en az 34 yıl sürecek. Çünkü depremler ve artçılar hala meydana geliyor. Zamanla artçıların sayısı azalıyor, fakat bu, büyük depremlerin meydana gelmeyeceği anlamına gelmiyor.

Eğitimdeki Zorluklar

Hasar almış okullarda belki hala eğitimler devam ediyordur, ancak depremi yaşamış olan öğrenciler, öğretmenler ve aileleri endişeli. Büyük depremlerin tekrar olma ihtimali elbette akıllarını kurcalıyor. Bu nedenle, orada zorlu bir süreç devam ediyor.

Öğretmenlerin Tanıklıkları

Öğretmenlerimizin afet haberciliği dersine katılması önemliydi çünkü onlar depremin tanıkları. Biz uzaktan depremi anlamaya çalışıyoruz, fakat onlar depremin öncesini, anını ve sonrasını bizzat yaşadılar. Tanıklıkları, depremin anındaki ve sonrasındaki değişimleri anlamamız için çok önemli.

İyileştirmeler ve İyi Haberler

Bugün, devam eden iyileştirmelere dair neler söyleyebiliriz? İyi haberler nelerdir? Bu bilgiler kritik öneme sahip. Öğretmenlerimizden sonra bu sorularla ilgili bir çalışma yapıldı. Bu dersin önceki seanslarında zaten bu soruları tartışmıştık. Deprem sırasında durumu incelemeye başlıyoruz ama aslında deprem öncesi durumu da sorgulayabiliriz.

Ben 2012 yılında Kahramanmaraş’a gitmiştim ve o dönemdeki durumu biliyorum. 2012'de Elbistan'da bir madencilik projemiz vardı ve bu proje bir yıl sürdü. Dönüşte Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüştüm. Ona, “Burada dünyanın en büyük üç levhasının birleştiği Maraş üçlü bileşeni var. Buraya bir sismometre koyalım ve bu bölgedeki gerilmenin enerjisini izleyelim.” dedim.

Büyük Veri Merkezleri

Bu verileri büyük veri merkezlerine gönderecek bir sistem kurmayı önerdim. Böylece dünya genelinde insanlar bu bölgenin deprem tehlikesini bilecek ve bu bölgedeki değişiklikleri izlemek için çalışmalar yapabilecekler. Bu konuyu hatırlıyorum ve bu önerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Kahramanmaraş Depremleri

Evet, böyle bir deneyimim olmuştu. Şimdi tabii ki deprem sırasında neler yaşandı, bunu hepimiz bir şekilde hissettik. Ancak, bizler o depremi yaşayan 15 milyon insanın arasında değildik; dışarıdaydık. Böyle büyük bir depremin olacağını düşünmemiştik. 15 ilde binaların yıkılacağını, insanların hayatını kaybedeceğini, okulların yıkılacağını hayal bile edemezdik.

Hayal etmediğimiz bir durumla karşılaştık. Bekliyorduk ama bu kadar büyük bir depremin meydana geleceğini hiç düşünmemiştik. Şimdi baktığımızda, Kahramanmaraş depremleri ile ilgili anket soruları üzerinde çalıştım. Sorular, deneyimlerinizi sormakta.

Örneğin, 6 Şubat 2023’deki Kahramanmaraş depremleri sırasında neredeydiniz? Bir öğrencim hemşirelik bölümünde okuyor ve o gece Hatay'daydı. Uyanık olduğunu, kardeşiyle film izlediğini ve o sırada depremin meydana geldiğini söyledi. Bu, önemli bir anıydı. Nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı bilmek önemli.

Önlemler ve Tatbikatlar

Tabii ki, hangi il, ilçe ve mahallede bulunduğunuz bilgisi de önemli. 11 il bu depremden etkilendi. Depremler sırasında hangi önlemleri aldınız? Ülkemizde ilk kez 12 Kasım 2020’de bir deprem tatbikatı yapıldı ve okullarda her yıl tatbikat zorunlu hale geldi.

Deprem gecesi beklenen depremler var. Gece meydana gelen depremler, gündüz olanlardan farklılık gösteriyor. 17 Ağustos depremi gece oldu, 6 Şubat depremi de gece gerçekleşti. Bu büyük depremler, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında meydana geldi ve bu şekilde yüzüncü yıla girmiş olduk.

Tatbikat Sonuçları

Hangi önlemleri aldınız? Tatbikatlardan anladığımız, çökmek, tutunmak veya kapandığımızı söylemek. Uyanık olanlar “Çöktük, tutunduk, kapandık” diyorlardı; bu da ilginç bir durum.

Aile ve Komşu Durumu

Deprem sonrası aile üyeleri ve komşularınızın durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu da oldukça önemli. Benim oturduğum apartmanda 100 daire var. 6 Eylül 2010’da Marmara’da 5.8 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. O zaman bir kapıyı açtığımda insanların panik içinde aşağı koştuğunu gördüm. Asansör kullanmak yasaktı ve üçüncü katta oturuyordum. İnsanlar o kadar hızlı hareket ediyordu ki, durumları hiç iyi değildi.

Bu deprem sonrası sokakta saatlerce beklediler. 99 depremiyle ilgili durumu hatırlıyorum; o dönemde de benzer bir panik yaşanmıştı.

Deprem Deneyimlerim ve Alınması Gereken Dersler

Avcılar'daki Deprem Olayı
Avcılar'da bizim binamız vardı. Yanındaki bina yıkıldı ve maalesef 33 kişi öldü. Bizim binamız büyük ihtimalle ağır hasar almadı; fakat yan binadaki kayıplar üzücüydü. Bu olay yazın meydana geldiği için, tatilde olan insanların sayısı da artmıştı, dolayısıyla daha fazla kayıp olabilirdi.

Aile ve Komşularımın Durumu
Benim oturduğum bina yıkılmadı ama çok benzer yapıda olan yan bina yıkıldı. Bu durum, ilk defa katıldığım kat malikleri yönetim kurulu toplantısında konuşmamı sağladı. Depremin olası etkileri hakkında endişelerimi dile getirdim; çünkü bodrum katındaki kolonların nemlenmesi, zamanla betonun zayıflamasına ve demirlerin paslanmasına neden olabiliyordu. Bu tehlikeyi ifade ettiğimde, inşaat mühendisi olan bir kat maliki de bana hak verdi.

17 Ağustos 1999 Depremi ve Tanıklık

O Anki Durum
17 Ağustos 1999'da büyük bir depreme tanıklık ettim. O zaman ben Japonya'daydım. Türkiye'ye dönerken, havalimanında uçağımı bekliyordum. O an hostesler, Avcılar'da deprem olduğunu ve birçok ilin etkilendiğini söylediler. O gün büyük bir panik vardı.

Evimize Giremeyişimiz
Türkiye'ye döndüğümde, evimize bir daha giremedik. O gün sokakta kalmak zorunda kaldık. Yardım talebinde bulunduk mu? Evet, bu tür durumlar için yardıma ihtiyacımız vardı. Toplumun dayanışması çok önemliydi. Afet ekiplerinin hızlı bir şekilde yardıma gelmesi, o kritik ilk saatlerde komşuların birbirine destek olması çok kıymetliydi. İlk 24 saat, yardımın ulaşması açısından hayati öneme sahipti.

Öğrenilen Dersler

Depremden Alınan Dersler
Depremlerden öğrendiğiniz önemli dersler nelerdir? Evet, ders alınabilir mi? 1999 depremi öncesinde yaşadığım deneyimler, insanlara binalarının depreme karşı hazır olup olmadığını sorgulatmak konusunda iyi bir ders oldu. Şu an oturduğum apartmanda imza toplanamadı. Bu durum, beklenen büyük İstanbul depremine karşı dayanıklılığımız hakkında beni endişelendiriyor. Bir jeofizik mühendisliği ölçümü ya da yapı mühendisliği ölçümü yaptırmayı önerdim ama maalesef imza toplanamadı. Gerekli %50 imza katmanına ulaşamadık.

Binaların Güçlendirilmesi
Binaların yenilenmesi ve güçlendirilmesi çok önemli. 1999 depreminden önce yaptığımız güçlendirme çalışmaları, depremin etkisini azaltmak açısından kritik rol oynadı. Eğer güçlendirme yeterli değilse, yenileme de yapılabilir. Bu tür iyileştirmeler hayat kurtarır ve binaların değerini artırır. Depreme karşı güçlendirilmiş okullara aileler daha fazla ilgi gösteriyor. İnsanlar, çocuklarını bu tür okullara göndermek istiyor.

Eğitimciler Olarak Sorumluluğumuz

Afetlere Hazırlık Adımları
Eğitimciler olarak bizler de afetlere hazırlık konusunda ne gibi adımlar atabileceğimizi düşünmeliyiz. Üniversitelerle işbirliğini artırabiliriz. Teknik geziler düzenlemek, deprem eğitimi konusunda farkındalık yaratmak adına faydalı olabilir. Kahramanmaraş'ın afetlere karşı daha güvende hissetmesi için de tatbikatların artırılması gerekiyor.

Çanakkale'deki Afet Yönetimi
Şu anda, Çanakkale’deki afet yönetimi konusunda nasıl bir güvende olduğumuzu sormak istedik ama tatbikatlar ve uygulamalar hakkında net bir bilgi alamadık. Afad müdürlüğü döneminde yapılan çalışmalar ve tatbikatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum. Eğer burada bir deprem olursa, İstanbul’daki durum nasıl olacak? Afetlere karşı güvende hissetmemiz için neler yapılabilir? Bu konulara daha fazla ilgi gösterilmeli.

Sonuç

Sonuç olarak, depremlerden öğrendiğimiz dersler, binaların güçlendirilmesi ve insanların can güvenliğinin ön planda tutulması gerektiğini gösteriyor. Hepimiz bu konularda daha bilinçli olmalıyız.

Giriş

Elbette, bulunduğum yerde bu konuyu açıklamak zorundayım. Diğer hocamızın hazırladığı bu bölümde iki soru var. İkinci kısımda açtığımızda, hocamız depremleri daha detaylı bir şekilde anlatıyor. Örneğin, 1977 büyüklüğündeki depremin veya Elbistan'daki 1976 büyüklüğündeki depremin yaşandığından bahsediyor. Bu deneyimler oldukça ilginç.

Depremler ve İnsan Psikolojisi

Genelde, büyük bir deprem sonrası insanlar "Bundan daha büyük bir deprem olmaz" düşüncesine kapılır. Ancak ilginç bir şekilde, 9 saat sonra hemen hemen aynı büyüklükte bir deprem meydana geliyor. Bu durum, İstanbul'da 1509 yılında nüfusu 100 bin olan bir şehirde meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin etkisini düşündürüyor. O depremde nüfusun yüzde beşi ölmüş, bu da o dönemin bir kıyameti olarak kabul ediliyor.

İstanbul'un Deprem Etkileri

İstanbul depreminin etkileri, nüfus açısından büyük bir kıyamet olarak değerlendirilebilir. 150 bin nüfuslu bir şehirde 5 bin kişi hayatını kaybetmişken, 15 milyon nüfuslu bir şehirde bu kaybın katlanarak artacağı açık. Depremin 9 saat sonra meydana gelmesi ve birbirine yakın alanlarda yaşanması, gerçekten çok önemli.

Hocalarımızın Deneyimleri

Bu bağlamda, hocalarımız depremleri hissettiklerinde ne düşündüler, ne yaptılar, ne yaşadılar? Bu deneyimlerin önemli olduğunu belirtmeliyiz. Ayrıca, deprem anında aile üyeleri ve komşularla yaşanan deneyimlere de vurgu yapılmalı. Bir hocamızın "bir evladımı kaybettim" demesi gerçekten duygusal bir durum.

Deprem Sonrası Önlemler

Deprem sonrası alınan önlemler ve yardım konusundaki çalışmalar da önemli. Hangi önlemleri aldınız ya da almayı planlıyorsunuz? Depremin ardından ayakta kalabilmek için hangi adımları attınız? Örneğin, ben Maraş’tan kurtarmak için yüksek lisans öğrencimi Muğla’ya aktarmak için oldukça çaba harcadım, çünkü oradan çıkmak zorlaşmıştı.

Toplumun Dayanışması

Toplumun dayanışması ve yardımlaşması da önemli bir konu. Depremler sonrasında toplumun nasıl bir araya geldiği ve birbirlerine nasıl destek oldukları üzerine düşüncelerimiz önemlidir. Gelecekte daha hazırlıklı olmak için ne gibi adımlar atmayı düşündüğümüzü sorgulamak gerekiyor.

Kahramanmaraş ve Güvenlik

Örneğin, Türkiye'nin en güvenli yerlerinden biri olarak Maraş’ta bir deprem bekleniyor. Bu durumda, buradan başka bir yere gitmek iyi bir fikir mi yoksa kötü bir fikir mi?

Afet Haberciliği

Son olarak, deprem sırasında yaşanan deneyimler de önemli. Afet habercilerinin durumu da göz önünde bulundurulmalı. Gazeteciler, doğru bilgileri bize ulaştırmak için büyük bir çaba gösteriyor. Bu süreçte gazetecilik yapmış kişileri bulup onlarla bir yayın yapmak faydalı olabilir.

Afet Haberciliğinin Rolü

Bu dersin amaçları oldukça önemlidir, özellikle de depremlerin kış aylarında meydana gelmesi bağlamında. Binlerce, hatta on binlerce insan, felaket sonrası yardım çığlıkları atıyordu. Bu durum, afet haberciliğinin kritik rolünü vurguluyor; birçok muhabir, etkilenen bölgelerden yükselen sesler oldu.

Bağlantı Kurma Çabaları

Bu insanlarla bağlantı kurmak için çaba göstermeliyiz. Onları bulmak zor değil; sadece 6 Şubat depreminden sonraki ilk birkaç gün içerisinde haber yapan gazetecilerin isimlerine ulaşmalıyız. O günlerin gazetelerini inceleyerek bu muhabirlerin isimlerini toplayabilir ve onlara ulaşabiliriz. Bu bağlantı, afet haberciliği anlayışımızı büyük ölçüde geliştirebilir.

Gelecek için Sorular

Kahramanmaraş’taki depremlerle ilgili deneyimlerimizi gözden geçirirken, deprem sonrası hangi adımların atıldığı hakkında önemli sorular sorabiliriz. Örneğin, evde ya da güvende olduğunuz bir yerde ne yaptınız? İnsanların güvenli hissettiği bir yer var mıydı? Güvende olabilecekleri yerlerin kalıp kalmadığını tespit etmek son derece önemlidir.

Aile ve Yakınlar

Aynı zamanda, ailenizin ve yakınlarınızın durumunu gözlemleyerek neler yaptığınızı tartışmalıyız. Siz bir öğretmensiniz, ama ya çocuğunuz bir yıkılmış binanın altında kaldıysa? Bu tür yaşanmışlıklar elbette önemlidir. Deprem sonrası aileniz ve yakınlarınızla ilgili neler gözlemlediniz?

Barınma Sorunları

Barınma sorununu da ele almak gerekiyor. Evde mi kaldınız, yakınlarınıza mı sığındınız yoksa geçici barınma yerleri mi aradınız? Bu sorular oldukça önemli. Okulunuzun durumu da önemlidir; çünkü eğitimci olarak yaşadıklarınız ve gözlemleriniz paylaşılmalıdır.

Eğitim Sürekliliği

Örneğin, çadırda eğitim verildiğine dair raporlar gördük. Tarihteki en dikkat çekici örneklerden biri, Hiroşima'ya atom bombası atıldığında o şehirdeki insanların eğitimlerine ara vermeden devam etmeleridir. Bu, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin benzer durumlar sonrası eğitime erişim sağlayıp sağlayamayacaklarını sorgulamamıza neden oluyor.

Toplumsal Dayanışma ve Gelecek Hazırlıkları

Afet sonrası toplumsal dayanışma ile ilgili deneyimlerinizi paylaşabilir misiniz? Gelecekte benzer bir afete hazırlıklı olmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz? Bugün sorulan bazı soruların, önceden ve sonrasında tekrarlayan temalar içerdiğini gözlemliyoruz.

Güncel Durum

Kahramanmaraş’taki depremle ilgili güncel durum nedir? Bazı hocalarımız hâlâ Hatay’da, diğerleri ise Çanakkale’ye ya da başka illere taşınmış durumda. Pozitif gelişmeler de var; yeni şehirlerin inşa edildiği haberleri geliyor. Malatya ve Maraş’ta yükselen yeni evler, umut verici bir durumdur.

Sonuç ve Uyarılar

Ancak, büyük depremler için olasılıklara karşı dikkatli olmalıyız. Yıllar boyunca biriken enerjinin potansiyeli hala bir tehdit. 2020 Elazığ depreminden sonra inşa edilen yeni binaların çoğu, bu tür sarsıntılara dayanıklı olarak tasarlanmıştır. Özellikle, 6 Şubat depreminde bu binalar büyük bir yıkım yaşamadan ayakta kalmıştır; bu da asıl sorunun depremler değil, binaların direnç zayıflığı olduğunu göstermektedir.

Binalarda ve Okullarda Güncelleme İhtiyacı

Şu anda, binalarda ve okullarda bir güncellemeye ihtiyaç var. Bu durum, bölgeyi daha cazip hale getiriyor. Eğitimci olarak düşündüğümde, gelecekte ne olacağını bilemiyorum. Belki de tersine bir göç yaşanacak. Şu an Çanakkale’ye gelen hocalarımız var, ama orada öğretmenlerimize kalacak yeni binalar varsa, güvenli bir liman arayan hocalar için bu yerler daha çekici olabilir.

Barınma Hazırlıkları

Bugün, ülkemizde 2 milyon kişi için barınma hazırlıklarının yapıldığını belirten bilgiler var. Konteynırların hazırlandığı ile ilgili haberler okudum. Mevcut barınma durumu hakkında sormak gerekirse, deprem sonrası evinizde mi yaşıyorsunuz? Akrabalarınızın yanında mı kalıyorsunuz, yoksa farklı bir yerde mi konaklıyorsunuz? Bu sorular çok önemli. Eğitimciler, bu sorulara cevap vermek zorunda değil, ancak yaşadıkları deneyimleri paylaşabilirler.

Öğrenci Deneyimleri

Örneğin, bir öğrencim Maraşlı. Ablası, Balıkesir’de kalıyor ama ne zaman geri döneceklerini bilmiyorum. Bu tür bilgileri paylaşmak isteyebilir ya da istemeyebilir. Deprem sonrası eğitim sürecinin nasıl devam ettiğini sormak da önemli.

Okul Durumu

Okulunuzun durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? İstanbul’da 6 Şubat depreminin ardından 73 okul boşaltıldı. Çanakkale'de de benzer bir durum var mı? Benim çocuğum Denizcilik Lisesi'ne gidiyordu ama o okul da yıkıldı. Şimdi öğrenciler, yeniden yapılmasını bekliyor.

Günlük Yaşam ve Dayanışma

Diğer bir önemli soru, günlük yaşamınızdaki zorluklar neler? Toplumun dayanışması ve yardımlaşması size nasıl yardımcı oldu? Gelecekte benzer bir afete karşı nasıl hazırlıklı olmayı düşünüyorsunuz?

Belki soruları tek tek okumak yerine blog formatında değerlendirebiliriz. Katılacak üç öğretmenimizle birlikte, her biri üç dakika konuşsa, bu toplamda 30 dakika yapar. Sorular burada durabilir, genel bir yanıt da verebiliriz. Ayrıca, hocalarımızın katkılarını da alabiliriz.

Yeni Kararlar ve Öğrenilen Dersler

Son olarak, deprem sonrası hayatınıza kattığınız yeni kararlar neler? Bu ilginç bir konu. Hocalarımızın önerileri de önemli olabilir. Nasrettin Hoca'nın dediği gibi, "Ağaçtan düşen birini getirin." Depremleri yaşayan hocalarımızın önerileri, bizim için kıymetli dersler içerebilir. Ne gibi dersler aldı?

Depremin bize öğrettiği önemli dersler var. Bu dersleri öğrenebilirsek, depremzede öğretmenlerden deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında değerli tavsiyeler alabiliriz. Bu konuda içi dolu cevaplar almak büyük bir fırsat.

Psikolojik Destek

Psikolojik destek almak da önemli bir konu. Deprem sonrası nasıl başa çıktığımız, bu süreçte nelerden faydalandığımız ve deprem bölgesindeki ailelere yönelik psikolojik destek hatlarının varlığı gibi sorular sorulmalı. Çanakkale'de deprem olmamasına rağmen, yurtlarda kalan depremzede aileler için bir destek sağlanıp sağlanmadığını merak ediyorum.

Afet sonrası rehabilitasyon ve bu ailelerin yeniden hayata dönebilmesi için neler yapıldığı da sorgulanmalı. Örneğin, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin psikoloji bölümü, depremzede ailelere yönelik çalışmalar yapmış mı? Gönüllü olarak çalışan hocalar varsa, bu çalışmalardan nasıl faydalanabileceğimiz üzerine düşünmeliyiz.

Araştırma ve Gözlemler

Özellikle, depremin psikolojik etkileri üzerine araştırmalar yapmak için üniversitelerin ilgili bölümleriyle iletişime geçilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, 6 Şubat 2023 depremi sonrası yurtlarda kalan depremzede aileler üzerinde yapılan gözlemler değerlendirilmeli.

Tavsiyeler

Son olarak, depremi yaşamış biri olarak, böyle büyük afetleri yaşamamış olanlara neler tavsiye edersiniz sorusu da önemli. Çanakkale'ye gelen depremzede öğretmenlerin deneyimlerini paylaşmaları, diğer öğretmenler için de öğretici olabilir. Bu tür deneyimlerin paylaşılması, deprem bölgesinden gelen öğretmenlerle seminerler düzenlenmesi, hem öğrenciler hem de öğretmenler için faydalı bir etkileşim yaratacaktır.

Bilinç ve Hazırlık

Unutulmamalı ki, deprem her an her yerde olabilir ve bu konuda bilinçli olmak, hazırlıklı olmak herkesin sorumluluğundadır.

Farkındalık ve Destek Çalışmaları

Farkındalığı artırmak amacıyla, bu durumu daha iyi anlayabilmek için depremzede ailelerle çalışma yapmayı önerdim. Ancak olumlu bir cevap alamadım. Onların psikolojik durumlarının şu an için uygun olmadığını, böyle bir çalışmaya girmenin doğru olmayacağını belirttiler. Bu nedenle ben de bu konuyu daha fazla sürdürmedim.

Zaman ve Endişeler

Tabii ki, bu tür durumların normalleşmesi için zamana ihtiyaç var. Hocalarımıza, bu çalışmaların doğru bir zamanda yapılıp yapılamayacağına dair sorular soruyoruz. Özellikle, habercilik eğitimiyle ilgili yayına katılma konusundaki endişelerimizi paylaştık. Ancak, bu kararı onların kendi psikolojik durumlarını daha iyi bilecekleri için onlara bıraktık.

Eğitim Süreci

Bu yayınların yararlı olmasını umuyoruz. İlk defa afet haberciliği dersi kapsamında, öğrencilerimizin bu konuyu dinleyecek olmaları önemli bir hazırlık süreci olacak. Gelecekte, hocalarımız davet edilirse, grup olarak farklı okullarda eğitimler verebilirler.

Kapanış

Bu benim paylaşmak istediğim kısımlar. Şimdi kayıt kısmını kapatalım ve devam edelim. Teşekkür ederim.

No comments:

Post a Comment