Tuesday, November 5, 2024

Building Resilient Schools: Lessons from Japan and Türkiye’s Earthquake-Resistant Architecture

 

In earthquake-prone Japan, schools serve as essential pillars of safety and resilience for communities. Following seismic events, these structures are more than educational spaces; they transform into critical gathering areas that offer shelter and resources. For decades, Japanese society has recognized the role schools play in disaster recovery, designing them meticulously to withstand powerful tremors. This approach ensures that schools remain intact as “unshakable fortresses” during crises, central to the nation’s community-based disaster response (Manca, Benczur, & Giovannini, 2017; DOI: 10.2760/635528).

Historical Context: Turkey’s “Stone Structure” Schools

Develi High School, Kayseri
Historically, Turkey also prioritized resilience in school construction through the “Stone Structure
Model.” This design philosophy embodied the belief that schools should be among the most robust buildings in a city, resilient enough to withstand significant earthquakes. A recent photograph of Develi High School in Kayseri is a reminder of Turkey’s dedication to earthquake-resistant architecture, symbolizing schools as “indomitable fortresses.” Such designs reflect a commitment to safeguarding educational spaces and creating structures that stand as symbols of safety and resilience for entire communities (Özdemir & Korkmaz, 2021; DOI: 10.1016/j.jobe.2021.103083).

Japan’s emphasis on building earthquake-resistant schools underscores the importance of implementing “Fortress Standard” construction in seismic regions. In Turkey, the tradition of resilient school structures represents a lost legacy that warrants revisiting. Modern engineering principles reveal that schools designed to endure natural disasters are more than protective measures; they are vital refuges during crises, significantly enhancing communities’ capacity to recover (Wang, Wu, & Zhang, 2023; DOI: 10.1061/(ASCE)CO.1943-7862.0001522).

The Role of Resilient Schools in Urban Planning

For urban planners and policymakers, prioritizing resilient school buildings transcends protective measures—it is an investment in the long-term stability and welfare of cities. Studies demonstrate that structures built with reinforced materials and advanced engineering principles not only have a reduced risk of collapse during earthquakes but also play a central role in facilitating organized disaster response and recovery (He et al., 2022; DOI: 10.3390/buildings12010056). For instance, Japanese schools often serve as primary recovery hubs, offering not only shelter and resources but also a sense of safety that is essential for restoring community morale after disasters (Shafieezadeh & Ivey Burden, 2014; DOI: 10.1016/j.retrec.2014.04.002).

Sustainable Resilience Design is a key focus area for urban planners, providing a model for globally replicable standards. By ensuring that schools provide safe spaces and function as recovery points, cities can benefit from quicker, more organized community responses in post-disaster contexts. Japan’s example demonstrates the value of community-centered resilience strategies, serving as a global model for reducing disaster-related human and economic losses (Malshani et al., 2022; DOI: 10.1016/j.ssci.2022.105198).

A Renewed Focus on Resilience in Turkey

Turkey’s historical “Stone Structure” schools reveal a longstanding architectural ethos centered on resilience—a standard worth revisiting, especially in light of recent earthquakes. Modern Turkish cities can benefit from reintegrating principles from traditional, resilient school construction with today’s advanced materials and techniques. This blending of historical knowledge with modern technology offers an innovative path forward in creating earthquake-resistant public infrastructure in Turkey and beyond (Özdemir & Korkmaz, 2021).

Path Forward: School-Centered Resilience for Disaster-Prone Communities

Exploring resilient construction practices in both Japan and Turkey offers valuable insights for researchers and policymakers. A “School-Centered Resilience” approach could transform school buildings into anchors of stability and safety, fostering more disaster-resistant communities. By combining advanced construction methods with community-centered disaster planning, schools can serve as unshakable pillars in urban landscapes worldwide, providing both immediate refuge and long-term stability (He et al., 2022; Wang et al., 2023). The result is a proactive path forward—one that prioritizes educational spaces not only for learning but also as enduring symbols of resilience and hope.

References

  • Manca, A. R., Benczur, P., & Giovannini, E. (2017). Building a scientific narrative towards a more resilient EU society: Part 1: A conceptual framework. Publications Office of the European Union. https://doi.org/10.2760/635528
  • Özdemir, S., & Korkmaz, M. F. (2021). Assessment of the seismic performance of existing school buildings using a case study in Turkey. Journal of Building Engineering, 35, 103083–103083. https://doi.org/10.1016/j.jobe.2021.103083
  • Wang, D., Wu, Y., & Zhang, K. (2023). Interplay of resources and institutions in improving organizational resilience of construction projects: A dynamic perspective. Engineering Management Journal, 35(4), 346–357. https://doi.org/10.1061/(ASCE)CO.1943-7862.0001522
  • He, Z., Wang, G., Chen, H., Zou, Z., Yan, H., & Liu, L. (2022). Measuring the construction project resilience from the perspective of employee behaviors. Buildings, 12(1), 56–68. https://doi.org/10.3390/buildings12010056
  • Shafieezadeh, A., & Ivey Burden, L. (2014). Scenario-based resilience assessment framework for critical infrastructure systems: Case study for seismic resilience of seaports. Reliability Engineering & System Safety, 132, 207–219. https://doi.org/10.1016/j.retrec.2014.04.002
  • Malshani, N. P., et al. (2022). Developing resilience for safety management systems in building repair and maintenance: A conceptual model. Safety Science, 145(1), 105198–105198. https://doi.org/10.1016/j.ssci.2022.105198

Depreme Dayanıklı Okullar: Japonya'nın Deprem Dirençli Altyapısından Dersler

Deprem riskinin yüksek olduğu Japonya'da okullar, sadece eğitim kurumları değil; aynı zamanda toplumlar için güvenliğin ve dayanıklılığın önemli birer unsuru olarak kabul edilir. Sismik olayların ardından bu yapılar, barınma ve kaynak sağlama noktalarına dönüşür, topluma güvenli bir toplanma alanı sunar. Japon toplumu, okulların afet sonrasında toparlanma sürecindeki önemini uzun zamandır kabul etmekte ve bu binaları titizlikle sarsıntılara dayanacak şekilde inşa etmektedir. Böylece, kriz anlarında toplumun “sarsılmaz kaleleri” olarak ayakta kalmaları sağlanır (Manca et al., 2017; DOI: 10.2760/635528).

Tarihsel Bağlam: Türkiye’de Dayanıklı Okul İnşaatı

Kayseri Develi Lisesi
Türkiye’de de geçmişte okullar, “Taş Yapı Modeli” ile inşa edilerek dayanıklılık ön planda tutulmuştur. Bu model, okulların bir şehrin en sağlam yapıları olması gerektiği düşüncesini yansıtır; okullar, büyük depremlere karşı koyabilecek şekilde tasarlanırdı. Kayseri Develi Lisesi’nin paylaşılan fotoğrafı, deprem dirençli taş okul mimarisine örnek teşkil eder ve eğitim yapılarının sağlamlığına verilen önemi gözler önüne serer (Özdemir & Korkmaz, 2021; DOI: 10.1016/j.jobe.2021.103083).

Japonya’nın “Kale Yapı Standartları” ile Türkiye’nin Geleneksel Yapı Modelleri

Japonya’nın depreme dayanıklı okul yapıları konusundaki yaklaşımı, sismik bölgelerde “Kale Standartlarında” yapı inşa etmenin önemini vurgularken; Türkiye’nin geleneksel dayanıklı okul yapıları ise unutulmuş bir miras olarak yeniden hatırlanmayı beklemektedir. Modern yapısal mühendislik prensipleri, afetlere dayanacak şekilde tasarlanan okulların topluma bir sığınak sağladığını ve kriz sonrasında hızlı toparlanmaya katkıda bulunduğunu göstermektedir (Wang et al., 2023; DOI: 10.1061/(ASCE)CO.1943-7862.0001522).

Kent Planlamasında Dayanıklı Okulların Rolü

Kent plancıları ve karar vericiler için dayanıklı okul binalarına öncelik vermek, yalnızca bir güvenlik önlemi değil; aynı zamanda şehirlerin uzun vadeli istikrarı ve refahı için bir yatırımdır. Yapılan araştırmalar, güçlendirilmiş malzemeler ve gelişmiş mühendislik prensipleriyle inşa edilen yapıların, sadece çökme riskinin düşük olmasıyla kalmadığını, aynı zamanda örgütlü afet müdahalesi ve toparlanma süreçlerinde merkezi bir rol oynadığını göstermektedir (He et al., 2022; DOI: 10.3390/buildings12010056).

Tarihsel Dersler ve Günümüzdeki Yansımaları

Araştırmalar, eğitim binalarının dayanıklılık gözetilerek tasarlandığı durumlarda toplumların afetlere karşı daha hazırlıklı olduğunu göstermektedir. Örneğin, Japonya’daki topluluklarda afet sonrası toparlanma üzerine yapılan bir çalışma, okulların birincil toparlanma merkezi olarak hizmet verdiğini, barınma ve kaynak sağlayarak daha etkili topluluk tepkilerini mümkün kıldığını ortaya koymaktadır (Shafieezadeh & Ivey Burden, 2014; DOI: 10.1016/j.retrec.2014.04.002). “Sürdürülebilir Dayanıklılık Tasarımı” üzerine odaklanarak, bu standartları küresel olarak benimseyen şehirler, okulların hem güvenli alanlar sağladığı hem de afet sonrası toparlanma noktaları olarak kritik bir işlev gördüğü yeni bir çerçeve oluşturabilirler.

Türkiye’deki “Taş Yapı” okul binalarına gösterilen tarihsel özen, dayanıklılık merkezli bir mimari yaklaşımı yansıtır ve son depremler ışığında bu mirasa yeniden önem verilmesi gerektiğini işaret eder. Geleneksel tasarımlardan alınan dersleri, modern inşaat teknolojisiyle birleştirerek Türkiye ve ötesinde deprem dirençli kamu altyapısında yeni bir döneme adım atılabilir (Malshani et al., 2022; DOI: 10.1016/j.ssci.2022.105198).

Sonuç: Geleceğe Yönelik Bir Yol

Japonya’daki dayanıklı inşaat uygulamaları ile Türkiye’nin geleneksel modellerini inceleyerek, araştırmacılar ve karar vericiler, okulların topluluk merkezli bir dayanıklılık unsuru olarak güçlendirilmesi yönünde standartlar geliştirebilir. Bu yaklaşım, “Okul Merkezli Dayanıklılık” konseptinin, afet riski taşıyan bölgelerde topluluklara daha güvenli yapılar sunma ve insan kayıplarını azaltma konusunda önemli katkılar sağlayabileceğini ortaya koymaktadır.

Kaynakça

  • Manca, A.R., Benczur, P., & Giovannini, E. (2017). Building a scientific narrative towards a more resilient EU society: Part 1: A conceptual framework. Publications Office of the European Union. https://doi.org/10.2760/635528
  • Özdemir, S., & Korkmaz, M.F. (2021). Assessment of the seismic performance of existing school buildings using a case study in Turkey. Journal of Building Engineering, 35, 103083–103083. https://doi.org/10.1016/j.jobe.2021.103083
  • Wang, D., Wu, Y., & Zhang, K. (2023). Interplay of resources and institutions in improving organizational resilience of construction projects: A dynamic perspective. Engineering Management Journal, 35(4), 346–357. https://doi.org/10.1061/(ASCE)CO.1943-7862.0001522
  • He, Z., Wang, G., Chen, H., Zou, Z., Yan, H., & Liu, L. (2022). Measuring the construction project resilience from the perspective of employee behaviors. Buildings, 12(1), 56–68. https://doi.org/10.3390/buildings12010056
  • Shafieezadeh, A., & Ivey Burden, L. (2014). Scenario-based resilience assessment framework for critical infrastructure systems: Case study for seismic resilience of seaports. Reliability Engineering & System Safety, 132, 207–219. https://doi.org/10.1016/j.retrec.2014.04.002
  • Malshani Nethmin Pilanawithana et al., (2022). Developing resilience for safety management systems in building repair and maintenance: A conceptual model. Safety Science, 145(1), 105198–105198 https://doi.org/10.1016/j.ssci.2022.105198

No comments:

Post a Comment