Benzer bir deneyimi 2009-2010 yıllarında Edmonton'da yaşadım. O dönem oturduğum sitede bir gün ziller çalmaya başladı. Herkes hızla apartman girişinde toplandı ve ne olduğunu anlamaya çalıştı. Kısa bir süre sonra bunun bir yangın tatbikatı olduğu açıklandı. Bu, Kanada’da karşılaştığım üçüncü beklenmedik tatbikat deneyimiydi.
Türkiye’ye döndüğümde ise bu tür
bir hazırlık kültürünün ne kadar eksik olduğunu fark ettim. Ne çalıştığım
kurumda ne de yaşadığım binalarda böyle bir tatbikata denk geldim. Kanada
dışında, ansızın yapılan bir tatbikatla karşılaşmadım.
Afetlere Hazırlık ve Tatbikat
Kültürü
Tatbikatlar, afet anında ne
yapacağımızı bilmediğimiz o kritik dakikaları yönetmemizi sağlar. Hazırlıklı
olmayan bir toplumda, küçük bir olay bile büyük bir felakete dönüşebilir. Tatbikat
kültürünün olmadığı binalar ve kurumlar, yalnızca bireylerin değil, tüm
toplumun güvenliğini riske atar.
Özellikle Türkiye gibi afet riski
yüksek bir ülkede, yangın, deprem ve diğer afetler için tatbikatların düzenli
yapılması bir lüks değil, zorunluluktur. Ne yazık ki, geçmişte yaşadığımız
trajediler, hazırlık eksikliğinin ne kadar ağır sonuçlar doğurduğunu
göstermiştir. 2003 Bingöl depreminde yıkılan bir okulda hayatını kaybeden
öğrenciler ve bir yurtta çıkan yangında küçük kardeşlerimizin yanarak can
vermesi, hepimiz için unutulmaz dersler barındırıyor.
Bugünün Dünyasında
Tatbikatların Rolü
2001'den bu yana teknolojide
büyük ilerlemeler kaydedildi. Akıllı bina sistemleri, erken uyarı mekanizmaları
ve daha sofistike yangın alarm sistemleri yaygınlaştı. Ancak teknoloji ne kadar
ilerlerse ilerlesin, tatbikat yapılmayan bir bina hâlâ büyük bir risk
taşır.
Kanada’da yaşadığım bu tatbikat
deneyimleri, felaketlerin boyutunu küçültmek için disiplinli bir hazırlığın ne
kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Türkiye’de bu konudaki
farkındalığın artırılması ve tatbikatların rutin hale getirilmesi gerekiyor.
Ne Yapabiliriz?
- Bina Yöneticilerine Çağrı: Apartmanlarda
yangın alarm sistemi olup olmadığını kontrol edin ve yılda en az bir kez
tatbikat yapılmasını talep edin.
- Kurumlara Öneriler: Çalışanlarınıza
düzenli tatbikat yaptırın. Bu yalnızca bir yasal zorunluluk değil, hayat
kurtarır.
- Bireysel Sorumluluk: Ailenizle birlikte
bir afet planı oluşturun ve düzenli olarak uygulayın.
Sonuç
Afetlere hazırlık yapmamak,
felaketin şiddetini artırır. Bugün, tatbikat kültürü geliştirmek, hem
bireysel hem toplumsal olarak bir sorumluluktur. Binalarımızda, kurumlarımızda
ve hayatımızda bu kültürü yaygınlaştırmalıyız. Çünkü felaketler beklenmedik bir
anda kapımızı çalar ve hazırlıklı olanlar hayatta kalır.
Siz de bugün yaşadığınız bina
veya kurumda tatbikat yapılması için bir adım atın. Unutmayın, hazırlık
hayat kurtarır.
Not:
Bu yazı, 30 Kasım 2016'da kaleme
alınan bir hatıranın güncel bilgilerle zenginleştirilmiş bir versiyonudur.
Anlatılan olaylar 2001, 2009-2010 yıllarında Kanada’da yaşanmıştır.
Bugün, bu deneyimlerden ders alarak geleceği daha güvenli kılmak için adım
atabiliriz.
Have You Ever Participated in a Fire Drill?
Reflections on Fire Drills and Disaster Preparedness
In 2001, while working as a
Post-Doctoral researcher in Ottawa, Canada, I had the opportunity to
participate in a fire drill training organized for the staff at the Canadian
Earthquake Center. It was an experience I’ll never forget. The fire alarm rang
suddenly, and we were all caught off guard. We looked at each other, confused
and a bit anxious, as we hadn’t been informed beforehand that it was a fire
drill. We followed the instructions and made our way outside using the
emergency stairwells.
Then, in 2007, I experienced
another fire alarm in Edmonton, Canada. This time, it was in the apartment
building where I was living. On a freezing night, with temperatures dropping to
-30°C, the alarm went off unexpectedly. Without hesitation, all the residents
gathered outside, waiting in the cold until we were informed that the alarm had
been triggered by mistake. It was a challenging, yet important reminder of how
essential it is to be prepared for emergencies.
Having spent over 25 years
working and living in one of Turkey’s largest institutions, I’ve never
witnessed a fire drill at either the workplace or the building I resided in.
I’m not sure how many institutions or buildings in Turkey have fire alarm systems,
but I’ve never lived in a building or worked in an institution with an early
fire warning system in place.
We know that in societies
unprepared for disasters, the impact of calamities tends to be more severe.
However, societies with preparedness drills and early warning systems can
reduce the severity of disasters. One of the most impactful incidents that shook
me occurred years ago, after the 2003 Bingöl Earthquake, where I witnessed the
heartbreaking deaths of students in a school collapse. Even more devastating, I
later learned that young students had tragically perished in a fire at a
dormitory. These events serve as constant reminders of how crucial it is to be
prepared for the unexpected.
For a safer and more resilient
future, I believe we must prioritize preparation and early warning systems.
Let’s ensure that no more lives are lost due to preventable disasters. May
those responsible be held accountable, and may we all work towards creating a
society that values safety and preparedness.
If you're reading this, remember: it's never too late to start preparing, and every drill, no matter how small, could save lives.
No comments:
Post a Comment