Thursday, June 19, 2025

Depremler ve Savaşlar: Fail Kim? Suç Kimde?

 





Depremler ve Savaşlar: Fail Kim, Suç Kimde?

Giriş

Son 30 yılda Türkiye'nin çevresi, sayısız savaşla ve büyük felaketlerle sarsıldı. Aynı dönemde Türkiye ise doğanın içindeki sarsıntılarla, yani depremlerle yüzleşti. Birinde insan insanı yıkarken, diğerinde doğa sarsıldı, insan hazır değildi. Peki ama asıl yıkımı kim yaptı? Suç kimde? Fail kim?


1. İnsan Eliyle Gelen Yıkım: Savaşlar

Türkiye’nin yakın çevresinde 1990’dan bu yana yaşanan savaşlar, yalnızca sınırları değil, toplumsal hafızayı da şekillendirdi:

  • Bosna Savaşı (1992–1995): Yaklaşık 100.000 ölüm
  • Irak Savaşı (2003–2011): 200.000’den fazla sivil kaybı
  • Suriye İç Savaşı (2011–...): 500.000’den fazla ölüm, 13 milyon yerinden edilmiş insan
  • Ukrayna-Rusya Savaşı (2022–...): Tahminen 1.5 milyon sivil ve askerî kayıp
  • Toplam ekonomik zarar: Trilyon dolarları aşan yıkım

Burada fail nettir: insan.


2. Doğa’nın Yenilenme Dili: Depremler

Türkiye'nin deprem tarihi ise doğanın sarsıcı, ama kaçınılmaz döngülerinden oluşur:

  • 1999 Marmara Depremi: 18.000+ can kaybı
  • 2023 Kahramanmaraş Depremleri: 53.000+ can kaybı, ekonomik zarar 150 milyar USD+
  • Toplamda: 70.000’in üzerinde can kaybı, 200 milyar USD’yi aşan maddi zarar

Ama burada fail kim? Doğa mı? Yoksa doğayı anlamadan, ona karşı duran insan mı?


3. 🌍 Belgesel Gibi Gerçekler

Bu ayrımı daha çarpıcı görmek için aşağıdaki anlatımı gözünüzde canlandırın:

Sahne 1: Kararmış gökyüzü, çatlamış toprak, savaş alanı.

“Yıkan hangisi? Savaş mı, deprem mi?”

Sahne 2: Savaş haritaları beliriyor: Ukrayna, Suriye, Irak...

“Fail belli: İnsan.”

Sahne 3: Yer kabuğu çatlıyor, levhalar dans ediyor.

“Ama depremler... Sadece yenilenmenin doğa dili.”

Sahne 4: Aynı depremde biri yıkılan, biri ayakta kalan iki bina.

“O hâlde suçlu sarsıntı değil; hazır olmayan insan mı?”

Sahne 5: AFAD-RED sistemleri, risk haritaları, kamu spotları.

“Türkiye’de barış zamanında sürdürülen en zorlu savaş: Depreme karşı mücadele.”

Final: Kamera şehir siluetine döner.

“Deprem doğar; insan ya bina olur… ya enkaz.”


4. Fail Meselesi: Doğa mı, İnsan mı?

Depremler “fail” değildir çünkü bir “niyet” taşımazlar. Yerin derinliklerinden gelen enerji, sadece doğanın kendini yenileme şeklidir. Oysa savaş, karar veren bir iradeden doğar; niyetlidir.

Ama depremdeki yıkımın gerçek faili de çoğu zaman hazırlıksız insandır. Doğanın hızına, kuvvetine ayak uyduramayan, tehlike haritalarını yok sayan, afet planlamasına yatırım yapmayan toplumlar...

“Doğada suç yoktur; sadece insanın ihmali vardır.”


5. Türkiye'nin Barıştaki Savaşı

Bugün Türkiye’de verilen bu mücadele, aslında teknikten öte kültürel bir dönüşümdür.

  • AFAD-RED gibi sistemlerle gerçek zamanlı müdahale becerisi
  • Kentsel dönüşüm ve yapı stoğu denetimleri
  • Risk temelli eğitim modelleri, toplumsal dayanıklılığı artırma çabaları

Bu savaşın ne ordusu var ne topu—ama her bireyin katkısı, gelecek kuşakların güvenliği demek.


Son Söz

Deprem, doğar.
İnsan, ya onunla uyum içinde yaşar—ya da onun ritmini görmezden geldiği için enkaz altında kalır.
Tarih bunu defalarca hatırlattı.

Peki biz hâlâ suçu doğada mı arayacağız?


No comments:

Post a Comment