Gençlikte Bağımlılık ve Toplumsal Kırılganlık: Afet Dirençliliği Bağlamında Bir Değerlendirme
Türkiye, 25 yaş altı bireylerde uyuşturucuya bağlı ölümlerde Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır (EMCDDA, 2024). Bu durum yalnızca bir halk sağlığı sorunu değil, aynı zamanda afetlere karşı toplumsal dirençlilik açısından da değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir kırılganlık göstergesidir. Bu yazı, bağımlılık olgusunu afet yönetimi ve doğa temelli dirençlilik çerçevesinde ele almayı amaçlamaktadır.
1. Afetler ve Psikososyal Kırılganlıklar
Afetler, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikososyal düzeyde de yıkıcı etkiler yaratmaktadır. Karanci ve Aksit (2000), afet sonrası bireylerde travma, kaygı ve yönsüzlük gibi durumların yaygınlaştığını ve özellikle genç bireylerin bu süreçte riskli davranışlara daha açık hale geldiğini belirtmektedir. Bu bağlamda, bağımlılık eğilimleri de afet sonrası toplumsal kırılganlıkların bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
2. Eğitim Sisteminde Erken Uyarı ve İzleme Eksikliği
Okullarda devamsızlık oranları, gençlerdeki davranışsal bozulmaların erken göstergesi olabilir. Avrupa’da birçok ülkede bu tür veriler, sosyal hizmet müdahaleleri için tetikleyici olarak kullanılmaktadır (ESPAD, 2024). Türkiye’de ise bu tür veri temelli erken uyarı sistemlerinin kurumsallaşmadığı görülmektedir (Kutlu, Örselli & Babahanoğlu, 2017).
3. Damgalanma ve Tedaviye Erişim Sorunu
Bağımlı bireylerin önemli bir kısmı, damgalanma korkusu nedeniyle tedaviye başvurmaktan kaçınmaktadır (Ögel, 2023). Bu durum, yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte dirençsizliğin sürmesine neden olmaktadır. Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi, tedaviye erişimin yaygınlaştırılması ve gizlilik temelli destek modellerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
4. Türkiye’de Kurumsal Destek: Yeşilay ve YEDAM’ın Rolü
Türkiye’de bağımlılıkla mücadelede en kapsamlı kurumsal destek Yeşilay tarafından sağlanmaktadır. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM), bağımlı bireylere ve ailelerine ücretsiz, anonim ve uzman temelli psikolojik destek sunmaktadır. 2025 yılı itibarıyla YEDAM’a yapılan başvuru sayısı 1,4 milyonu aşmıştır (Yeşilay, 2025). Ayrıca Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) ile farklı yaş gruplarına yönelik farkındalık temelli eğitimler yürütülmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Toplumsal dirençlilik yalnızca yapı stoğunun güçlendirilmesiyle değil, bireylerin ve özellikle gençlerin psikososyal dayanıklılığının artırılmasıyla mümkündür. Bu bağlamda:
- Afet sonrası psikososyal destek sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.
- Okullarda devamsızlık ve davranışsal veriler, erken uyarı sistemlerine entegre edilmelidir.
- Damgalamayı azaltıcı sosyal kampanyalar ve anonim destek modelleri geliştirilmelidir.
- Ulusal düzeyde veri temelli izleme sistemleri kurulmalıdır.
- Yeşilay ve benzeri kurumların erişilebilirliği artırılmalı, yerel yönetimlerle iş birliği güçlendirilmelidir.
Bu adımlar, yalnızca bağımlılıkla mücadeleye değil, afetlere karşı daha dirençli ve sağlıklı bir toplumun inşasına da katkı sağlayacaktır.
No comments:
Post a Comment