Depremler Neden Bu Kadar Çok Can Alıyor? Mühendislik ve Kentsel Planlama Açısından Bir Bakış
🧱 Deprem, Risk ve Can Kaybı: Ne Öğrendik?
-
Dünya genelinde, son bin yılda 13 milyon kişi, yalnızca son yüzyılda 2,7 milyon kişi depremler nedeniyle hayatını kaybetti.
-
Türkiye’de ise 100.000 kişiden fazla insan deprem kaynaklı olarak yaşamını yitirdi.
-
Bu veriler, depremin değil, hazırlıksızlığın ve yapı güvenliğindeki eksikliklerin ölüme yol açtığını gösteriyor.
📊 Sıkışıklık İndeksi Nedir, Neden Önemli?
Sıkışıklık indeksi, bir kilometrekareye düşen kişi sayısını ifade eder. Örneğin:
-
İstanbul’da bu değer 17.000 kişi/km²,
-
Tunceli gibi şehirlerde bu oran çok daha düşüktür.
👉 Aynı büyüklükteki bir deprem, farklı kentlerde çok farklı sayıda can kaybına neden olabilir. Çünkü nüfus yoğunluğu ne kadar yüksekse, bir binanın çökmesiyle etkilenen insan sayısı da o kadar fazladır.
🌍 Zemin Kalitesi Her Şeydir
Deprem sırasında zemin, yapının kaderini belirler.
-
Sıvılaşma olan yerlerde zemin adeta bataklığa döner, binalar yana yatabilir veya çöker.
-
Sağlam zeminlere oturan binalar ise çoğunlukla daha iyi performans gösterir.
🏢 Yüksek Yapılar mı, Yatay Yerleşim mi?
Dikey yapılaşma, özellikle İstanbul gibi metropollerde binlerce kişinin aynı yapıda yaşaması anlamına gelir.
-
Yüksek yapı = yüksek risk.
-
Yatay kentleşme = yayılmış, daha az yoğunluklu yerleşim = daha az risk.
🔧 Mühendislik Çözümleri ile Ne Yapabiliriz?
-
Taban yalıtımı gibi teknolojilerle yapı sarsıntıdan daha az etkilenebilir.
-
Enerji sönümleyici sistemler, yapının esnekliğini artırarak yıkımı engelleyebilir.
-
Zemin etüdü, inşaat öncesinde yapılmalı; her bina zemine uygun tasarlanmalıdır.
📚 Tarihten Ders: 1509 ve 2023
-
1509 İstanbul Depremi: “Kıyamet-i Suğra” olarak anılır. O dönemde bile ciddi kayıplar yaşanmıştı.
-
2023 Kahramanmaraş Depremleri: Modern yapıların çökmesiyle 50 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Bu iki olay, bin yıllık fark olmasına rağmen aynı hataların tekrarlandığını gösteriyor.
✅ Ne Yapmalı?
-
Kentleşme planları, yalnızca nüfus artışına göre değil, deprem tehlikesine göre yapılmalı.
-
Yapı denetimi bağımsız, teknik ve sıkı olmalı.
-
Toplum bilinci artırılmalı: herkes binasında hangi zemin üzerinde oturduğunu bilmeli.
🎯 Sonuç
Depremler engellenemez. Ancak bilimle, mühendislikle, planlamayla ölümleri azaltmak elimizde. Kentlerimizi risk değil, direnç üzerine kurarsak gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakabiliriz.
📎 Ek Kaynaklar (APA 7 Formatında)
-
Kramer, S. L. (1996). Geotechnical earthquake engineering. Prentice Hall.
-
FEMA. (2020). NEHRP Recommended Seismic Provisions for New Buildings and Other Structures.
-
CEN. (2004). Eurocode 8: Design of structures for earthquake resistance. European Committee for Standardization.
-
Öncel, A. O. (2025). Kentsel deprem riski üzerine mühendislik bakış. Mühendislik Sismolojisi Notları.
No comments:
Post a Comment