Sunday, June 29, 2025

Deprem Gerçekliğiyle Barışmak: Çözümle Uyumun Mümkün Olduğu Bir Türkiye İçin





Deprem Gerçekliğiyle Barışmak: Çözümle Uyumun Mümkün Olduğu Bir Türkiye İçin

“I hope for nothing. I fear nothing. I am free.”Nikos Kazantzakis

Bu ifade, bireysel özgürlüğün felsefi bir özeti gibi görünebilir. Ancak sarsılan coğrafyalarda yaşayan milyonlar için, aynı zamanda zihinsel berraklık, kurumsal kararlılık ve bilimsel yaklaşımla şekillenmiş dirençli bir yaşamı inşa etmenin sembolü olabilir.


Yıkımın Gölgesindeki Direnç: TOKİ Konutları

6 Şubat 2023 depremleri, Türkiye’nin yapı envanteri açısından büyük bir turnusol kağıdı görevi gördü. Yıkımların yanı sıra ayakta kalan yapılar da vardı—bunların çoğu TOKİ tarafından inşa edilmişti. Bu projelerin başarı gerekçesi açıktı: zemin etüdüne dayalı planlama, merkezî denetim, yapı standardizasyonu ve müteahhit dışı kurumsal uygulama (Geylani, 2025). TOKİ’nin bu yaklaşımı, “tesadüfi değil, tasarımsal güvenlik” prensibiyle hayata geçirildi.


Şehir Hastaneleri: Sismik İzolasyonla Aktif Koruma

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi şehir hastaneleri, binlerce sismik izolatörle donatılmış; deprem anında bile hizmet vermeye devam edecek şekilde tasarlanmıştır. 2023 sonrası yapılan analizler, şehir hastanelerinin işlevini sürdürebilme kapasitesinin sadece mühendisliğe değil, aynı zamanda kurumsal bütüncül planlamaya dayandığını gösterdi.

Eğer bu model yalnızca sağlık sektörüyle sınırlı kalmaz; eğitim, barınma ve lojistik gibi alanları da kapsayacak biçimde “şehir haneleri” fikrine dönüşürse, Türkiye de Japonya benzeri bir “depremle birlikte yaşama” kültürünü inşa edebilir.


Singapur’dan Öğrenmek: HDB Modeli ve Kurumsal Süreklilik

Singapur’da kamu destekli konutlar (HDB), nüfusun %80’ini barındırır. Deprem riski düşük olmasına rağmen bu yapılar yüksek mühendislik standartlarında üretilir. Örnek alınması gereken temel unsur: piyasa koşullarına bırakılmamış, planlı ve denetlenmiş kurumsal yapılaşma sistematiği. Türkiye’de TOKİ bu açıdan benzer rolü üstlenebilir.


Yapı Endüstrisi: Mütahhitten Endüstriye Geçiş Zorunluluğu

Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla çok daha fazla sayıda müteahhide sahip olan Türkiye, niceliğin niteliğe dönüşmediği bir tabloyla karşı karşıya. Niteliksiz ve denetimsiz yapılaşma; afeti, felakete dönüştürüyor.

Prof. Dr. Özdogan Yılmaz’ın 2025 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde dile getirdiği şu ifade bu noktada anlam kazanıyor:

“Jeoloji sorunu, jeofizik çözümü gösterir.”
(Yılmaz, 2025, Mayıs. İstanbul Teknik Üniversitesi Konferansı)

Yani doğayla uyum, yalnızca teslimiyet değil; aynı zamanda bilimsel çözüm üretme kapasitesidir. Bu anlayış, yapı üretiminde kamusal denetim ve mühendislik aklıyla hareket eden kurumsal aktörleri zorunlu kılar.


Sonuç: Çözümle Yaşamak Mümkün

Depremler durmaz, ama yıkım kader değildir. Türkiye’de TOKİ gibi kurumların yaygınlaştırılması, şehir hastaneleri gibi çözümlerin hayatın her alanına entegre edilmesi ve “şehir haneleri” fikrinin hayata geçirilmesi, yalnızca bireysel güvenlik değil; toplumsal özgürlük anlamına gelir.

Çözümle uyum, özgürlüğün bir biçimidir—beklentisiz, korkusuz ama bilinçli ve kararlı bir yaşamın mümkün olduğunu hatırlatır.


Kaynakça

  • Geylani, Ö. (2025). Analyzing Cost Efficiency and Project Scope in Post-Disaster Housing: Reconstruction Cases of TOKİ in Türkiye. Buildings, 15(9), 1555. https://doi.org/10.3390/buildings15091555
  • Kazantzakis, N. (1963). Japan, China. Athens: Kazantzakis Publications.
  • Paton, D., & Johnston, D. (2017). Disaster resilience: An integrated approach (2nd ed.). Charles C Thomas Publisher.
  • Tierney, K. (2014). The social roots of risk: Producing disasters, promoting resilience. Stanford University Press.
  • UNDRR. (2025). Words into Action: Nature-based Solutions for Disaster Risk Reduction. https://www.undrr.org
  • Yılmaz, Ö. (2025, Mayıs). Jeolojik Sorunlara Jeofiziksel Çözüm Yaklaşımları [Konferans sunumu]. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul, Türkiye.

No comments:

Post a Comment