Her bireyin hayatında, kariyerini şekillendiren dönüm noktaları vardır. Bu noktalar, bazen bir hocayla yapılan bir sohbet, bazen bir seyahat ya da bazen de bir eğitim süreci olabilir. 16 Eylül 2014'te, Jeofizik alanında ki öğrencilik günlerimden bu yana derin bir saygı duyduğum Prof.Dr. Metin İLKIŞIK hocamla olan ofis ziyaretim, benim için bu dönüm noktalarından biri oldu. Sosyal medyanın dijital hafıza özelliği sayesinde, bu değerli anıyı ve diğer kariyer anılarımı geniş bir kitleyle paylaşma kararı aldım. İşte sizlere, sınıf sıralarından kariyer zirvelerine uzanan jeofizik eğitimiyle dolu yolculuğumu sunuyorum.
Doçentlikten Dersliklere: Samimi ve Bilge Bir Hocanın Portresi
1985-1989 yılları boyunca İÜ Jeofizik Mühendisliği bölümünde öğrenciyken, Doçent unvanıyla İstanbul Üniversitesi'nde göreve başlamış olan hocamızdan uygulamalı jeofizik derslerini aldım. Samimi ve babacan tavırlarıyla bize sadece bilgi değil, aynı zamanda sıcaklık da sunardı. Derslerini kitaptan okuyarak değil, doğaçlama ve kendi profesyonel deneyimlerinden yola çıkarak anlatırdı. Ofisinin kapısı biz öğrencilere daima açıktı. Ziyaret ettiğimizde ilk karşılaştığımız cümle genellikle "buyrun oturun çocuklar" olurdu. Sorularımıza her zaman açıktı ve yanıtları kesin ve netti.
Destek ve Azimle Başarıya Ulaşmak: Bir Bitirme Projesinin Öyküsü
Bitirme projemin tez jürisinde İTÜ kökenli saygıdeğer hocam Metin İLKIŞIK bulunmaktaydı. İÜ Jeofizik Mühendisliği'nde okuduğum sıralarda bölümümüzde öğrencilere yönelik bir bilgisayar laboratuvarı mevcut değildi. Ancak bir arkadaşımın vesilesiyle projemi İTÜ Jeofizik Öğrenci Bilgisayar Laboratuvarı'nda yazma fırsatı yakaladım. Bu bağlamda, İTÜ'nün eğitimimde dolaylı da olsa büyük bir katkısı olduğunu vurgulamalıyım.
Dikkatli ve özenli bir şekilde hazırladığım bitirme projemde herhangi bir problem yaşamadım. Danışman hocam Prof.Dr. Ömer Alptekin, Ankara'daki jeofizik birimlerine benim için resmi yazı yazarak destek olmuştu. Bu yazı ile Ankara'daki ilgili kurumları tek tek ziyaret ettim. Tüm çabalarımın sonunda, Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nde, Jeofizik Dairesi Başkanı merhum Nevzat Büyükköse'nin yardımsever tutumuyla karşılaştım. Öğrendiğim üzere Alptekin hocamla eski sınıf arkadaşıydılar ve bu bağlantı sayesinde her türlü desteği sağlama sözü verdi. İnternetin yaygın olmadığı o dönemde, bu tür ilişkiler hayati önem taşıyordu.
Sayın Büyükköse, bana tünel güzergahlarında yapılan bir sismik kırılma verisi sağladı. Ayrıca Afet İşleri Müdürlüğü'nde 15 gün boyunca onun ofisinde çalışma şansı buldum. Bu deneyim, jeofizik mühendisliği alanında nitelikli bir bitirme projesi hazırlamam için bana büyük bir avantaj sağladı, dolayısıyla jüri karşısında kendime olan güvenim tamdı.
Sınav sırasında, hem Metin İlkışık hocam hem de danışman hocam Ömer Alptekin, projemi kendi bilgisayarımda yazmış olmamı vurguladılar. Zira, o dönemde bölümümüzde bilgisayar laboratuvarı bulunmuyordu ve bilgisayar dersleri sadece teorik olarak anlatılıyordu. Öğrenciler, projelerini önce elle yazıp daha sonra ücret karşılığında kırtasiyelerde yazdırıyorlardı.
Bitirme projemin Metin İlkışık hocam tarafından onaylanması, kariyerimdeki önemli anlardan biri olarak hafızamda yer edinmiştir.
İTÜ'de bitirme projesi yazmam, kurum destekli bitirme projesi yazmam ve özellikle kamp stajını Balıkesir DSİ'de uygulamalı saha jeofiziği olarak Çanakkale'nin köylerinde değerli mühendis Şahin Cengiz bey nezaretinde tamamlamam gibi faktörler sonucunda, yüksek lisans yaparak uzmanlaşmak istedim. İngilizcem vardı, bu açıdan yüksek lisans çalışmaları açısından bir önemli fırsattı çünkü liseyi bitirdikten sonra hem fabrikada tekniker olarak çalışmış hem de ingilizce öğrenmiştim. Bunun sonucunda, üniversiteye girdiğimde ingilizce dil sınavlarından başarı sağlayarak muaf sayılmıştım, aslında bakılırsa muaf olmak yerine daha ileriye taşıyacak ingilizce dersleri almayı beklerdim.
Yüksek Lisans Yolculuğum: Kararlılık, Destek ve Teknolojik İlerlemeler
Yüksek lisans çalışmamı, Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Ömer Alptekin hocamın destekleyici tavsiyeleriyle başlattım. Seçmekte olduğum dersler arasında, Prof. Dr. Metin İLKIŞIK hocamın Spektral Analiz dersi öne çıkıyordu. Hocamız, bölümümüzün alt katında bulunan unix sistemli bir bilgisayarda uygulamalar yapmamız için bize yazılımlar sağlamıştı. O dönemde, San Fernando Depremi üzerine yaptığımız bir analiz ödevi sayesinde, uygulamalı eğitime olan ilgim daha da arttı.
Yüksek lisans sınavıma hazırlanırken Metin İlkışık hocamın önderliğini takip ederek, maaşımla ilk bilgisayarımı satın aldım. Hocamız, akademik çalışmalarında proje bütçesi ile ilk bilgisayarını alarak öncülük etmişti. Bu yol gösterici deneyim sayesinde, ben de BAP destekli bir bilgisayar almayı hedefledim.
O zamanlar, masaüstü bilgisayarlar oldukça maliyetliydi. Proje hazırlığımı tamamladığım sırada BAP Müdürü, bir tıp profesörü, beni proje hakkında bilgi almak üzere çağırdı. Projenin detaylarına girdikten sonra "Ne istediğini anladım ama maalesef tam bir bilgisayar sağlayamayız." yanıtını aldım. İlk projem, bu sebeple reddedildi. Ancak, bilgisayar parçaları alınarak bir bilgisayar oluşturma yöntemini öğrendim.
Sonrasında İTÜ Uçak Mühendisliği'nden bir arkadaşımın yardımıyla bilgisayarı taksitlerle satın aldım. O dönem, birçok kişi parçaları birleştirerek bilgisayar yapıp satıyordu. Özellikle markalı bilgisayarların yüksek maliyetli olduğu bu yıllarda bu yöntem oldukça yaygındı.
Bilgisayarımda, yurt dışından yazışarak temin ettiğim Fortran tabanlı 'Sismik Tehlike Analizi Yazılımı' ile çalışmaya başladım. Gerekli verileri, Kandilli'den merhum Balamir Üçer hocadan temin ettim. "Deprem İstatistiği" konulu yüksek lisans tezimi, birçok değerli hocamın katkılarıyla tamamladım. Avcılar'da yeni bir fakülteye taşındığımız o yıllarda, kıymetli hocam Selçuk Sipahioğlu'nun ofisini paylaşma şansını buldum.
Tez sınavım sırasında jürimde, Metin İlkışık hocamız ve Ömer Alptekin hocamızın yanı sıra bölümden başka bir hocamız da yer alıyordu. Tez çalışmamda, Metin hocamın kılavuzluğu ve katkısıyla başarıya ulaştım.
Bilimsel Makalelerle Aydınlanan Doktora Yolculuğu: Metin İlkışık'ın Vizyonu
Metin İlkışık hocamızın rehberliğinde doktora derslerine başladığımızda, ilk dersimiz benim için oldukça aydınlatıcı oldu. Hocamız, derste bizlere prestijli dergilerde yayınlanan bilimsel makalelerle geldi. Derste bir makaleyi seçip üzerinden detaylı bir şekilde anlattı. Bu, bir bilimsel makaleyi doğrudan bir hoca tarafından işlediğimiz ilk dersimizdi. Kafamda, "Her ders için ayrı bir makale üzerinden mi ilerleyeceğiz?" şeklinde bir düşünce oluşmaya başlamıştı. Ancak hocamız, makaleleri aramızda paylaştırarak, sonraki haftalar için dersi anlatma görevini bize verdi. Metin İlkışık hocamızın Kuzey Amerika Üniversitelerinin doktora ders modelini temel alarak benimsediği bu yaklaşım, hepimiz için oldukça öğreticiydi. Hocamız, makale temelli bir sunum ve final projesi verdi. Bu deneyim, benim ilerleyen yıllarda öğretim üyesi olarak derslerimi bu model üzerinden yapmama ilham verdi. Zira, bilimsel makale merkezli ders yaklaşımı, öğrenmeyi, sorgulamayı ve tartışmayı teşvik ediyor. İlkışık hocamızın doktora sürecimizde bize kazandırdığı bu perspektif, eğitim anlayışımı derinden etkileyen en kıymetli vizyonlardan biri oldu.
Doktora eğitimim sırasında derslerim tamamlandıktan sonra, Amerika'dan Yüksek Lisansını tamamlamış olan Süleyman Nalbant hocamızla aynı ofiste çalışmaya başladık. Yüksek hedefim, doktora eğitimimi yurt dışında sürdürmekti; ancak bu konuda nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyordum. Süleyman Nalbant hocam, "Guest Researcher" olarak yurt dışında deneyim kazanabileceğimi belirtti. Bu fikir, doktora yolumu şekillendirdi. Konuyla ilgili akademik yazışmalar için Ömer Alptekin hocam ve Süleyman Nalbant hocamın kılavuzluğu paha biçilemezdi. O dönemde, iletişim genellikle mektup yoluyla yapılıyordu. Edinburgh Üniversitesi Jeofizik Bölümüne başvurduğumda, benden bir proje önerisi ve İngilizce yeterlilik belgesi talep ettiler. Hazırladığım projeyi ve dil kursundan aldığım İngilizce yeterlilik belgesini sunarak İskoçya'ya gitme fırsatı buldum. İskoçya'da geçen günlerim, unutulmaz anılarla dolu bir başka hikaye olabilir. Doktora tez çalışmamı tamamladığımda, tez savunmamı Metin İlkışık, Ömer Alptekin ve Balamir Üçer hocalarımla gerçekleştirdim. Savunma sonrası Balamir Üçer hocam, "Rahatladın mı Ali Osman?" diye sordu. O an, doktora unvanını kazandığımın farkına vardım.
İngilizce Bilgisi: Akademik Kariyerin Yükselmesinde Bir Anahtar
Doktora programı sırasında Metin İlkışık hocamızın danışmanı olan Kazım Ergin hocamızın dersini alma fırsatım oldu. Bir gün İlkışık hocamız ders sırasında sordu, 'Kazım hocanın doktora dersini açmak için bir kişiye ihtiyacı var, kim olmak ister?' Aniden, 'ben olmak isterim' diye cevap verdim. İyi ki Kazım Ergin hocamızın dersini aldım çünkü bu ders İngilizce olarak veriliyordu ve İTÜ'deki doktora eğitimimde beni önemli ölçüde ileri seviyelere taşıdı. İlkışık hocamızın rehberliği altında, İTÜ'nün kurucularından ve Rektörlüğünü yapmış olan bu değerli hocadan ders almak büyük bir fırsattı. Bu fırsatın en büyük nedenlerinden biri, üniversiteye İngilizce bilgisiyle giriş yapmış olmamdı, çünkü o dönemde İngilizce bilen öğrenci sayısı oldukça azdı. Akademik kariyerimde Jeofizik bilimine katkı sağlayan çalışmalarımda genel İngilizce bilgim büyük bir avantaj oldu, teknik İngilizceyi ise sadece mesleki derslerle ilerletebildim
Doktora Yılları: Akademik Yükseliş ve Yurt Dışı Macerası
Sonuç:
Jeofizik eğitimimin başından sonuna kadar olan bu yolculukta, birçok değerli hocamın rehberliğini ve desteklerini deneyimledim. Doçentlikten dersliklere kadar olan bu süreçte, bilimsel araştırmaların yanı sıra insan ilişkilerinin ve mentorluk anlayışının da ne kadar önemli olduğunu gördüm. İTÜ, İÜ ve diğer akademik kurumlarla olan etkileşimim, meslek hayatımda bana eşsiz fırsatlar sundu. Jeofizik eğitimimde sadece teorik bilgiler değil, aynı zamanda araştırma, sorgulama ve eleştirel düşünme yetenekleri kazandım. İngilizce bilgimin de kariyerimde açtığı kapılar sayesinde uluslararası bir perspektife sahip oldum. Tüm bu deneyimlerin ışığında, genç jeofizikçilere ve akademik hayatta ilerlemek isteyen herkese şunu söylemek isterim: Bilgiye ve eğitime duyduğunuz tutku, sizi her zaman doğru yöne yönlendirecektir. Ve unutmayın, başarının arkasında her zaman bir takım, bir mentor ya da bir destekçi vardır.
No comments:
Post a Comment