Saturday, June 22, 2024

950 Yıllık Bir Gizem: Divân-ü Lügat-it Türk'ün Keşfi

Kaşgarlı Mahmud tarafından 11. yüzyılda kaleme alınan Divân-ü Lügat-it Türk, Türkçenin bilinen en eski sözlüğü ve Türk dili tarihi için paha biçilemez bir kaynaktır. Bu eser, sadece Türkçenin kelime hazinesini değil, aynı zamanda gramerini, deyimlerini ve atasözlerini de içerir. Divân-ü Lügat-it Türk'ün keşfi ve basımı, Türk dilbilim ve tarihi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu makalede, eserin yazılma amacını, keşfedilme ve basılma sürecini, Uygur tercümeleri girişimlerini ve günümüzdeki durumunu inceleyeceğiz.

Eserin Yazılma Amacı:

Divân-ü Lügat-it Türk'ün yazılma amacı karmaşık ve çok yönlüdür. Kaşgarlı Mahmud'un eseri yazarken temel amacı, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türk dilinin zenginliğini ve Arapçadan üstünlüğünü kanıtlamaktı. Bu amaç, o dönemdeki siyasi ve kültürel ortamla yakından ilişkilidir.

  1. yüzyılda Orta Asya'da, Türkler ve Araplar yoğun bir şekilde etkileşim halindeydi. İslam dini bölgeye yayılırken, Arapça da dil ve kültür üzerinde önemli bir etkiye sahip olmaya başladı. Bu durum, bazı Araplar arasında Türkçeye karşı aşağılayıcı bir tutumun oluşmasına neden oldu. Kaşgarlı Mahmud, Divân-ü Lügat-it Türk ile bu tutuma karşı çıkmak ve Türkçenin Arapçadan aşağı kalır bir dil olmadığını göstermek istedi.

Keşfi ve Basımı:

Eserin asıl nüshası yüzyıllar boyunca kaybolmuştur. 1914 yılında ise İstanbul'da antik kitap satıcısı Burhan Sahaf tarafından keşfedilmiştir. Bu keşif, Türk dilbilim ve tarihi için büyük bir şans olmuştur. Eserin keşfinden sonra, Ali Emîrî Efendi eseri incelemiş ve önemini anlamıştır. Eserin I. Dünya Savaşı yıllarında Kilisli Muallim Rıfat'ın editörlüğü ile basılması için girişimlerde bulunmuştur. Eser, 1931 yılında üç cilt halinde İstanbul'da basılmıştır. Bu basım, eserin geniş kitlelere ulaşmasını ve Türk dilbilimciler tarafından incelenmesini sağlamıştır.

Uygur Tercümeleri:

Divân-ü Lügat-it Türk'ün Türk dünyası için önemi göz önüne alındığında, eserin farklı dillere çevrilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bu diller arasında Uygur Türkçesi de önemli bir yer tutmaktadır. Uygur tercümeleri girişimleri 1930'lu yıllarda başlamıştır. İlk girişim Sovyet Azerbaycan'da Halid Ziya Hocayev tarafından gerçekleştirilmiştir. Hocayev, 1935-1937 yılları arasında eseri Uygurcaya çevirmiştir. Ancak Hocayev ve yardımcıları, Stalin rejiminin baskıları sonucunda 1937 yılında idam edilmiştir.

Uygur tercümeleri girişimleri Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra da devam etmiştir. 1981-1984 yılları arasında Uygur bilim insanları tarafından yapılan tercüme, Urumçi'de üç cilt halinde basılmıştır. Bu basım, Divân-ü Lügat-it Türk'ün Uygur Türkçesine ilk tam tercümesidir.

Eserin Günümüzdeki Durumu ve Önemi:

Divân-ü Lügat-it Türk günümüzde de Türk dilbilim ve tarihi için önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir. Eser, Türkçenin tarihi ve gelişimi hakkında bilgi edinmek için paha biçilemez bir kaynaktır. Ayrıca, Türkçenin lehçeleri ve diyalektleri arasındaki ilişkileri de incelemek için önemli bir araçtır. UNESCO, 2024 yılını "Dîvânu Lugâti't-Türk Yılı" olarak ilan ederek eserin önemini vurgulamıştır.

UNESCO Anma Programı:

2023 yılında UNESCO'nun 42. Genel Konferansı'nda alınan karar gereğince, 2024 yılı "Dîvânu Lugâti't-Türk Yılı" olarak ilan edilmiştir. Bu karar, eserin önemini ve Türk dünyası için taşıdığı değeri uluslararası alanda da vurgulamıştır. 2024 yılı boyunca, UNESCO ve farklı ülkelerde bulunan Türk kurumları tarafından eserin tanıtımına yönelik çeşitli etkinlikler düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu etkinlikler arasında konferanslar, seminerler, sergiler ve yayınlar yer alacaktır.

Sonuç:

Divân-ü Lügat-it Türk, Türk dilinin ve kültürünün en önemli hazinelerinden biridir. Bu eserin keşfi ve basımı, Türk dilbilim ve tarihi için büyük bir şans olmuştur. Eserin farklı dillere çevrilmesi de eserin önemini ve etkisini artırmıştır. Divân-ü Lügat-it Türk, günümüzde de Türk dilinin ve kültürünün korunması ve geliştirilmesi için önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir. Eserin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, eserin daha geniş kitlelere ulaşmasını ve Türk dilinin ve kültürünün korunmasına katkıda bulunmasını sağlayacaktır.

Ek Bilgiler:

Not: Bu makalede yer alan bilgiler, tarihsel araştırmalara ve bilimsel referanslara dayanmaktadır. Makalede yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleridir ve bilimsel bir otorite olarak yorumlanmamalıdır.

Türkçe Tercümesi Tam Metinleri (PDF):




No comments:

Post a Comment