Friday, June 21, 2024

Yedisu Depremi ve Yedisu Segmenti'nin Sismik Boşluk Olarak Değerlendirilmesi

Yedisu Segmenti, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) doğu kesiminde yer alır ve son 230 yıldır büyük bir deprem üretmemiş olmasıyla dikkat çeker. Bu makalede, Yedisu'nun sismik geçmişi, özellikle 1784'teki yıkıcı deprem incelenerek, Yedisu Segmenti'nin sismik boşluk olarak değerlendirilmesinin bilimsel temelleri tartışılacaktır. Ayrıca, bölgede gelecekte büyük bir depremin olasılığı ve bu olasılığı destekleyen çeşitli uluslararası çalışmalar ele alınmaktadır.

Giriş:

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), dünya üzerindeki en aktif fay hatlarından biridir ve Türkiye'nin kuzeyinden geçmektedir. Bu fay hattının doğu kısmında yer alan Yedisu Segmenti, 230 yıldır büyük bir deprem üretmemiştir ve bu nedenle sismik boşluk olarak kabul edilmektedir. Tarihsel veriler ve çeşitli bilimsel araştırmalar, Yedisu Segmenti'nin önemli depremler üretebileceğini göstermektedir. Bu makale, bu segmentin sismik riskini anlamak amacıyla tarihi veriler, jeolojik araştırmalar, paleosismolojik çalışmalar ve jeofiziksel izleme bulgularını bir araya getirmektedir.

Tarihsel Bağlam: 1784 Yedisu Depremi

23 Temmuz 1784'te Yedisu'da meydana gelen deprem, 7.8 büyüklüğünde tahmin edilmektedir ve bölgedeki yıkıcı etkileriyle bilinmektedir. Deprem, Erzurum, Elazığ ve Tunceli gibi civar illeri de etkileyerek büyük bir yıkıma yol açmıştır. Tarihi kayıtlar, can kaybını 10.000 ile 20.000 kişi arasında tahmin etmekte ve binlerce kişinin yaralandığını belirtmektedir. Camiler, kaleler ve diğer önemli yapılar yıkılmış, yollar, köprüler ve su şebekesi gibi altyapı unsurları büyük zarar görmüştür. Bölge halkı büyük bir travma yaşamış ve birçok insan evlerini terk etmek zorunda kalmıştır.

Sismik Boşlukların Tanımlanması: Bilimsel Değerlendirme

Sismik boşluklar, uzun süre boyunca deprem üretmeyen ve bu nedenle birikmiş enerjiye sahip olan fay hatları olarak tanımlanır. Yedisu Segmenti'nin 1784'ten bu yana sessiz kalması, bu segmentin sismik boşluk olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Sismik boşlukların belirlenmesinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  1. Tarihi Deprem Katalogları: Geçmişte meydana gelen depremlerin büyüklüklerini, tarihlerini ve yerlerini göstererek bölgenin sismik geçmişine dair önemli bilgiler sunar.
  2. Jeolojik Araştırmalar: Fay hatlarının fiziksel özelliklerini ve hareket desenlerini inceleyerek gelecekteki deprem potansiyelini değerlendirir.
  3. Paleosismolojik Çalışmalar: Geçmişte meydana gelen depremlerin izlerini inceleyerek deprem tekrarlama periyotları hakkında bilgi verir.
  4. Jeofiziksel İzleme: GPS ve sismik görüntüleme gibi ileri teknolojilerle fay hattındaki mevcut hareketleri ve stres birikimini izleyerek olası depremleri tahmin etmeye yardımcı olur.

Uluslararası Araştırmalar ve Bulgular:

Birçok uluslararası makale, Yedisu Segmenti ve Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) üzerine detaylı araştırmalar yapmıştır. İşte bazı önemli çalışmalar:

  1. Yedisu Sismik Boşluğu'nda Deprem Risk Analizi. Yedisu Sismik Boşluğu'nda b-değerleri, Coulomb gerilme değişiklikleri ve S-dalgası hızları incelenmiştir. Varto Fay Zonu ve Kargapazarı-Yedisu Segmentlerinde yüksek gerilmeler ve düşük b-değerleri bulunmuştur. Bu bölgeler, önümüzdeki on yılda yüksek deprem riski taşımaktadır (1).
  2. Yedisu Sismik Boşluğu ve Kaynarpınar Depremi: Yeni Fay Zonunun Önemi. 14 Haziran 2020'de meydana gelen Mw 5.9 büyüklüğündeki Kaynarpınar depremi, Kuzey        Anadolu Fay Zonu'nun Yedisu Sismik Boşluğu boyunca gerçekleşti. Bu olay, yeni tanımlanan ve  N70E yönünde uzanan Kaynarpınar-Yuvaklı Fay Zonu'nu ortaya çıkardı. Bu bölge, Kuzey             Anadolu Fay Zonu'nun doğusunda önemli bir rol oynuyor ve Quaternary döneminde belirgin sağ yanal hareketi taşıdığı anlaşıldı (2). 
  3. Yedisu Fayının Paleosismik Geçmişi ve Gelecekteki Deprem Potansiyeli. Kuzey Anadolu Fayı'nın Yedisu Sismik Boşluğu'ndaki paleosismik geçmişini anlamak için yapılan        çalışmalar, Balaban Sarıkaya'da en az beş yüzey faylanma depreminin kanıtlarını ortaya koydu. Bu        depremlerden ikisi 1784 ve 1583 yıllarındaki tarihi olaylarla ilişkilendirildi. Yedisu Segmenti'nin            gelecekte Mw ~7.2 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli olduğu öne sürülmektedir (3). 

Yedisu'da Gelecekte Büyük Bir Deprem Olasılığı:

Yedisu Segmenti'nin sismik boşluk olarak değerlendirilmesi, bu bölgede büyük bir deprem olma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermektedir. Bilim insanları, bu depremin 7'den büyük bir büyüklüğe sahip olabileceğini ve her an meydana gelebileceğini tahmin etmektedirler. Ancak, depremin tam olarak ne zaman ve hangi büyüklükte meydana geleceğini kesin olarak tahmin etmek mümkün değildir. Biriken tektonik stres, böyle bir olayın yakın zamanda gerçekleşebileceğini işaret etmektedir​​.

Hazırlık ve Önlemler:

Bölgenin potansiyel riski göz önüne alındığında, yerel yetkililer ve sakinlerin kapsamlı deprem hazırlık önlemleri alması gerekmektedir. Bu önlemler şunları içermelidir:

  • Acil Durum Kitleri: Su, yiyecek ve tıbbi malzemeler gibi temel ihtiyaçları içeren kitlerin bulundurulması.
  • Yapısal Güçlendirme: Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi.
  • Deprem Tatbikatları: Halkın acil durumlara hazırlıklı olması için düzenli tatbikatlar yapılması.
  • Acil Durum Planları: Deprem senaryoları için açık ve uygulanabilir planlar geliştirilmesi ve duyurulması.

Sonuç:

Yedisu Segmenti, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın doğu kesiminde 230 yıldır büyük bir deprem üretmemiş olması nedeniyle dikkat çekmektedir. Yedisu'nun sismik geçmişi ve gelecekteki deprem potansiyeli, yapılan çeşitli bilimsel araştırmalar ve tarihsel veriler ışığında değerlendirilmektedir. 14 Haziran 2020'de meydana gelen Mw 5.9 büyüklüğündeki Kaynarpınar depremi, bölgenin aktif sismik karakterini vurgulamış ve yeni tanımlanan Kaynarpınar-Yuvaklı Fay Zonu'nu ortaya çıkarmıştır.

Tarihsel olarak, Yedisu Segmenti 1784'teki yıkıcı depremle büyük bir yıkıma uğramış ve bu olay, segmentin önemli bir deprem potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir. Paleosismik araştırmalar, bölgede en az beş büyük yüzey faylanma depreminin meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu segmentin 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu öne sürülmektedir.

Sonuç olarak, Yedisu Segmenti'nin sismik boşluk olarak kabul edilmesi, bu bölgede biriken tektonik stresin gelecekte büyük bir deprem olasılığını artırdığını göstermektedir. Bu nedenle, yerel yetkililer ve halk, olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Acil durum kitleri, yapısal güçlendirme, deprem tatbikatları ve acil durum planları gibi hazırlıklar, bölgenin sismik riskine karşı alınabilecek önemli adımlardır.

Yedisu Segmenti'nde büyük bir depremin ne zaman meydana geleceğini kesin olarak tahmin etmek mümkün olmasa da, bilimsel veriler ve tarihsel kayıtlar, bu riskin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bu bilinçle, bölgenin deprem hazırlıklarını artırmak, olası can ve mal kayıplarını en aza indirmek için kritik öneme sahiptir.

Referanslar

  1. Alkan, H., Öztürk, S., & Akkaya, İ. (2023). Yedisu Sismik Boşluğu'nda b-değerleri, Coulomb gerilme değişiklikleri ve S-dalgası hızları. Pure and Applied Geophysics, 180(9), 3227-3248. Springer International Publishing. https://doi.org/10.1007/s00024-023-03342-7
  2. Akbayram, K., Kıranşan, K., Varolgüneş, S., Büyükakpınar, P., Karasözen, E., & Bayık, Ç. (2023). Multidisciplinary analyses of the rupture characteristic of the June 14, 2020, Mw 5.9 Kaynarpınar (Karlıova, Bingöl) earthquake reveal N70E‑striking active faults along the Yedisu Seismic Gap of the North Anatolian Fault Zone. International Journal of Earth Sciences, 112(489–509). https://doi.org/10.1007/s00531-022-02256-4
  3. Zabcı, C., Akyüz, H. S., & Sançar, T. (2017). Palaeoseismic history of the eastern part of the North Anatolian Fault (Erzincan, Turkey): Implications for the seismicity of the Yedisu seismic gap. Journal of Seismology, 1-19. Springer Netherlands. DOI: 10.1007/s10950-017-9673-1


Anahtar Kelimeler: Yedisu Segmenti, Kuzey Anadolu Fay Hattı, sismik boşluk, deprem riski, 1784 Yedisu depremi, deprem hazırlığı, jeofiziksel izleme, paleosismoloji.


 


No comments:

Post a Comment