Monday, November 25, 2024

Ottawa'ya Yolculuk: Kanada'da Yeni Bir Hayat Başlangıcı

Kanada'nın başkenti Ottawa, Ontario eyaletinde yer alıyor ve ülkenin parlementosuna ev sahipliği yapıyor. NRCAN bursunu kazandıktan sonra, ailemle birlikte bu güzel şehre gitme fırsatım oldu. Ancak, work permit (çalışma izni) süreci oldukça zorlu geçti ve tüm vize işlemlerimizi Ankara’daki Kanada Büyükelçiliği üzerinden yapmamız gerekiyordu.

Kanada'ya ilk adım attığımızda, NRCAN Seismology ofisi yakınlarındaki bir otelde ilk birkaç günümüzü geçirdik. Danışmanım John Adams, beni Çinli bilim insanı Shutian Ma ile aynı odaya yerleştirmişti. Shutian, ev bulma konusunda çok yardımcı oldu ve sonunda şehir merkezine yakın bir "one bedroom" daire bulmayı başardık. Bu, Kanada’da yaşamaya ve çalışmaya başlama yolculuğumuzun başlangıcıydı.

Başlangıçta, work permit ile çalışmaya başladığım için, ilk 3 ay boyunca devlet sağlık sigortası kapsamına girmiyordum. Bunun için özel sağlık sigortası yaptırmam gerekti, ki bunu yaptık. Kanada'da ev kiraladığınızda, kira bedeline elektrik, su ve ısınma giderleri dahil oluyor. Yani, bir kira ödeyerek tüm yaşam giderlerini karşılayabiliyorsunuz. Yanılmıyorsam, Frank Street’te oturuyorduk. İlk gün kapıyı açtığımızda, karşı komşumuzda Türkçe konuşan bir çift vardı. Onlara nasıl öğrendiklerini sorduğumda, Türkiye'den göç eden Ermeni bir aile olduklarını söylediler.

Ottawa gerçekten güzel bir şehir ve en çok aklımda kalan yerlerden biri, public library yani merkezi kütüphane oldu. Kütüphanenin açılma saatleri yaklaşırken, kapısında evsiz insanlar da bekliyordu. O yıllarda, kütüphanede iş arayanlar için çok sayıda bilgisayar vardı ve genelde iş başvurularını bu bilgisayarlar üzerinden yaparlardı. O dönemde, ilk okul öncesi eğitim alan çocuğum Elgin Public School’a gitmeye başlamıştı. Ayrıca, yeni doğmuş bir bebeğimizle Kanada’da yaşamaya ve adapte olmaya çalışıyorduk.

Eşimle birlikte, Kanada'ya gitmeden önce Türkiye’de yoğun İngilizce kursları almıştık. Kanada, göçmen dostu bir ülke olduğu için, şehir içi ulaşımı ilk kez kullanmaya başladığımda, belediye otobüsü şoförünün başı türbanlı bir Hintli erkekti. O dönemde, Türkiye'de türban yasağı olduğu için, aklımdan “iyi ki Türkiye’de değilsin, türban yasağına takılabilirdin” diye geçirmiştim.

Kanada, gerçekten çok kültürlü bir ülke. Burada çalışmak için, İngilizce bilmek yeterli olmuyor; aynı zamanda Fransızca bilmek de şart. Kanada’daki kamu sektöründe başvurular için bilingualism yani iki dil bilme politikası uygulanıyor. Bu, Fransızca ve İngilizce bilmeyen kişilerin kamu sektöründe çalışmasının zor olduğu anlamına geliyor. Ancak, Fransızca ve İngilizce öğretimi burada oldukça zorlu bir süreçti; çünkü her iki dilde de öğretim yapmak kolay değildi. Bu nedenle, iki dili birden konuşabilen kişi sayısının oldukça az olduğunu duyuyordum.

Bugün, 23 yıl sonra aklımda kalan bu önemli anıları ve gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Bu süreçte yaşadıklarımız, Kanada'da yaşamaya ve çalışmaya başladığımız ilk yıllar, bana oldukça değerli deneyimler kazandırdı.

Reflections on My Experience in Canada: 

From Immigration to Adaptation

Ottawa, the capital of Canada, is located in Ontario, where the country's parliament is situated. After I won the NRCAN scholarship in Canada, I had the opportunity to go with my family. Completing the work permit process wasn’t easy, and all visa procedures were carried out through the embassy in Ankara.

When we first arrived in Canada, we spent the first few days in a hotel close to the NRCAN Seismology office. My advisor, John Adams, had arranged for me to share the room with a Chinese scientist, Shutian Ma. Shutian was a great help in finding a place for us. Eventually, we found a one-bedroom apartment in the city center, and that's how our experience of living and working in Canada began.

Since I started working with a work permit, the government didn't cover health expenses for the first three months, or 90 days, so I was required to get private insurance, which we did. In Canada, when you rent a house, the rent includes electricity, water, and heating costs, so by paying the rent, you get the opportunity to live there.

If I remember correctly, we lived on Frank Street. On our first day, when we opened the door, a couple who spoke Turkish greeted us. I asked them how they learned Turkish, and they told me they were an Armenian family who had migrated from Turkey. Ottawa is a beautiful place, and what stood out to me the most was the public library, known as the central library. As the opening time approached, homeless people would wait outside. The library had many computers back then, and people looking for jobs would use them to apply for positions. At that time, our child, who was going to kindergarten, attended Elgin Public School, while we were also trying to live in Canada with our newborn.

Before going to Canada, my wife and I took intensive English courses in Turkey. As is well known, Canada is a country of immigrants. I remember the first time I took a city bus; the driver was a male, Sikh, wearing a turban. At that time, there was a turban ban in Turkey, and I thought to myself, "It's good that this couldn't happen in Turkey."

Canada is an immigrant country, but in the Canadian government, knowing English alone is not enough to apply for a job. French was also a requirement; the bilingualism policy required candidates applying for public sector jobs to speak both languages. Learning a foreign language was also challenging there—teaching English to French-speaking Canadians and French to English-speaking Canadians was not easy. As a result, it was said that there weren't many people who knew both languages. After 23 years, I wanted to share some of my notes that have stayed in my mind.


Navigating Canada's Housing Market: 

Insights for Newcomers





No comments:

Post a Comment