Ross S. Stein tarafından verilen webinara katıldım, harika bir sunumdu. En son kendisini 2003 yılında AGU'da vermiş olduğu sunumda dinlemiştim. Deprem iletişimi konusunda bir duayen bilim insanı. Toplantı esnasında tuttuğum notları blogger hesabıma aktardım. Teşekkürler.
Ross Stein, deprem bilimi sismoloji üzerine çalışan bir Jeofizik uzmanı. Yıllarca, Amerika Yerbilimleri Servisi'nde çalıştı. Türkiye'de rahmet Aykut Barka ile birlikte yazmış olduğu, 'Kuzey Anadolu Fay Depremleri' ile ilişkili 'Depremlerin Tetiklemesi' konusunda ki makalesi binlerce atıf aldı. Kuzey Anadolu Fayı ve San Andreas Fayı benzerliği bilinen ve çok sayıda makalede atıf alan bir gerçekti. Ross Stein tarafından dün verilen sunumda, Kaliforniya'da San Andreas fayının benzeri olan fay benzerliğini bir adım ileriye taşıdı, ve Kaliforniya'da Doğu Anadolu Fayına benzer olabilecek ve her an 6 Şubat depremlerine benzer kırılmaya neden olabilecek kırıkları gösterdi.
Türkiye'de ki Anadolu Fayları ile Kaliforniya Fayları benzerliği önemli, herkes Kuzey Anadolu Fayı'nda son kırılmamış boşluğunda depremle harekete geçmesini beklerken, beklenmeyen büyüklükte çifte büyük M>7.5 deprem beklenen yerde meydana geldi.
Beklenen yerde beklenmeyecek büyüklükte bir deprem ile birlikte, deprem ile yakın civarda ikincil kırık sistemlerinde yükselen deprem tehlikesi ezberleri bozdu. Ross Stein tarafından söylenen en belirgin söz, 'kırıklar bizim istediğimiz yönde hareket etmek zorunda' değil tespiti çok önemli, çünkü bir noktaya deprem beklentisi yüksek olduğu için kilitlenen ülkede, başka bir noktada deprem kilitleri kırabilir ve umulmayan büyük depremlere neden olabilir.
Ross Stein deprem iletişimi konusunda en iyi uzmanlardan birisi, kendisi ile Japonya'da tanışmıştım, kendisine konuşmalar öncesi hazırlanma sürecinin nasıl olduğunu sormuştum. Ross, 'çok sayıda practice talk yaptığından' bahsetmişti. Sunum kalitesi ve içerikleri her zaman yüksek, sunum dili oldukça yalın, sakin ve etkileyici. Genç bilim insanlarının, 'deprem iletişimi' konusunda ondan öğreneceği çok özellik var.
Toplantı sırasında ilgimi çeken konuları twitter hesabımdan paylaştım ve bir açıdan not almaya kendimi zorladım. Toplantının youtube videosu yayınlanacak. Toplantı notlarım aşağıda.
- Kırık sistemlerinin benzerliği inanılmaz, değil mi? Benzerlik olmasına bağlı olarak, Amerika ve Türkiye bilim insanları arasında ki bilimsel iletişim ve ortak çalışmanın Türkiye'de deprem bilimi çalışmalarına çok katkısı oldu.
- Tekrarlama süresi 1800 yıl olan depremlerden birini yaşadı, Türkiye! Sıra, Kaliforniya'da mı? Çok uzun zamanlarda meydana gelen depremler hakkında maalesef bilgimiz yeterli değil, depremler olduktan sonra ülkede ki deprem gerçeğinin tahmin edilenin çok üstünde olduğunu kabul etmek durumunda kalıyoruz.
- Stress Shadow (1998) yılında keşfedilmiş bir kavram, bu açıdan 'Gerilme Düşümü' olan mavi alanlarda, artçı depremler düşük. Depremler birbirine gerilim yüklerken, gerilimin alıyor. Gerilimin düşürüldüğü alanlarda çok önemli.
- Günlerdir, Göksun'da meydana gelen depremleri duyuyoruz, çünkü bu alanda 'Gerilme Yükselimi' depremlerin oluşumunu yükseltiyor. Hiç bir şey tesadüf değil!
- Deprem kodlarına göre binalar yapılsa dahi, kritik yapılar için öngörülen deprem kuvvetine aşan maksimum yer ivmesi gözlendi ve yıkımlar kaçınılmaz hale geldi! O zaman, deprem kodunda ki eksikliklerin düzeltilmesi çok ivedi bir durum değil mi? Türkiye'de TDBY-2018 deprem kodunun üstünde gözlenen deprem şiddeti, eski deprem kodlarına göre yapılan binalarla birlikte yeni deprem koduna göre yapılan binaların neden ayakta kalmadığını açıklıyor. Bölgesel deprem kodlarına ihtiyaç var!
- Kahramanmaraş Türkoğlu'nda gözlenen yıkım ve zemin ilişkisi çok net! Zemin Vs30 veri tabanlarında güncelleme şart, aksi durum benzer depremlerde yıkıma neden olacak hem Türkiye'de hem USA'de! İnşaatçılar günah çıkartıyorlar, 1999 depreminden önce hiç zemini dikkate almadık diyerek fakat bu itiraf anlamına gelmiyor mu?
No comments:
Post a Comment