Jeofizik mühendisliği, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde afet risklerini azaltmada hayati bir rol oynamaktadır. İstanbul gibi büyük şehirlerde, Prof. Dr. Ali Osman Öncel'in 6 Ekim 2012'de yaptığı konuşmada vurguladığı gibi, Afet Yasası'nın uygulanması ve kentsel dönüşüm projelerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, yapı güvenliğini artırmada kritik bir öneme sahiptir (Öncel, 2012). Ancak, bu konuşmadan sonra Türkiye, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı ve bu olaylar, yapı güvenliği ve afet yönetiminin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kentsel Dönüşüm ve Güvenli Yapılar
Kentsel dönüşüm, binaların güvenliğini sağlamak ve yaşam alanlarındaki riskleri azaltmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu süreçte Avrupa yapı standartları ve jeofizik mühendisliği yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulanması, güvenli yapıların inşa edilmesine olanak tanır. Örneğin, Şengül Uluocak ve arkadaşlarının (2016) Orta Anadolu'daki jeolojik ve jeofiziksel özellikleri inceleyen çalışması, kentsel dönüşüm projeleri için değerli veriler sağlamaktadır (Uluocak, Pysklywec, & Göğüş, 2016). Eğer bu tür veriler ve yöntemler, Kahramanmaraş depremleri öncesinde daha yaygın bir şekilde kullanılmış olsaydı, yıkımların boyutunu azaltmak mümkün olabilirdi.Denetim Süreci ve Jeofizik Mühendislerinin Rolü
Yapı denetim sürecinde jeofizik mühendislerinin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiği açıktır. Jeofizik mühendislerinin katkıları olmadan, yapı denetim firmalarının etkin bir denetim gerçekleştirmesi mümkün değildir. Aydın ve arkadaşlarının (2024) çalışmaları, afet sonrası gıda güvenliğini artırmak için kullanılan teknolojilere odaklansa da, afet sonrası iyileştirme çalışmalarında jeofizik mühendislerinin önemli bir rol oynadığını göstermektedir (Aydın, Yüceer, Ulugergerli, & Caner, 2024). Eğer Kahramanmaraş depremleri öncesinde bu denetimler daha sıkı yapılmış olsaydı, yıkımın etkisi önemli ölçüde azaltılabilirdi.
İşbirliği ve İletişimin Güçlendirilmesi
Meslek odalarının diğer kurumlarla işbirliği içinde olması ve iletişimi güçlendirmesi gerektiği özellikle vurgulanmaktadır. Bu işbirlikleri, jeofizik mühendisliği alanındaki gelişmelerin etkin bir şekilde uygulanmasına olanak tanır. Çakır ve Kutlu'nun (2023) çalışmaları, Orta Anadolu'daki yüzey dalgalarının faz ve grup hızlarını inceleyen yeni bir yöntem sunmaktadır. Bu tür bilimsel işbirlikleri, Kahramanmaraş depremleri gibi felaketlerin etkilerini azaltmada kritik rol oynayabilir (Çakır & Kutlu, 2023).
Sonuç
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri, Türkiye'nin deprem riski altındaki bölgelerinde yapısal güvenliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Prof. Dr. Ali Osman Öncel’in 2012’de yaptığı konuşmada önerdiği gibi, Afet Yasası'nın etkin bir şekilde uygulanması, kentsel dönüşüm projelerinin doğru jeofizik yöntemlerle yürütülmesi ve yapı denetimlerinin sıkı bir şekilde yapılması, bu tür yıkımların etkisini büyük ölçüde azaltabilirdi. Sonuç olarak, jeofizik mühendisliği ve bilimsel işbirlikleri, gelecekteki depremlerin etkilerini azaltmada kritik bir öneme sahiptir.
Referanslar
Aydın, A., Yüceer, M., Ulugergerli, E. U., & Caner, C. (2024). Improving Food Security as Disaster Relief Using Intermediate Moisture Foods and Active Packaging Technologies. Applied Food Research, 4(1), 1-10.
Çakir, Ö., & Kutlu, Y. A. (2023). A New Method for Selecting the Phase and Group Velocity Dispersion Curves of Rayleigh and Love Surface Waves: Real Data Case of Central Anatolia, Turkey. Indonesian Journal of Earth Sciences, 3(2), A795-A795.
Öncel, A. O. (2012, Ekim 6). Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendisi ve Odaların Katkıları. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi. https://www.jeofizik.org.tr/icerik/jfmo-istanbul-subesi-istanbul-valisi-huseyin-avni-mutlu-ile-gorusme-yapti-3014[4].
Uluocak, E. Ş., Pysklywec, R., & Göğüş, O. H. (2016). Present-day dynamic and residual topography in Central Anatolia. Geophysical Journal International, 205(1), 74-84.
YAYIN KAYDI
6 EKİM 2012
Afet Yasası'nın Önemi ve Gecikmesi
Afet Yasası'nın yıllardır savunduğumuz bir konu olduğunu ve neden henüz çıkmadığını sorguladığımızı ifade etmek isterim. Elbette böyle bir yasa eksiklikler, hatalar veya maksadı aşan yönleri içerebilir. Ancak amacımız, insan hayatını ve malını korumaktır. İstanbul gibi dünyada deprem riski taşıyan şehirlerde, bu tür yasaların hayata geçmesi gereklidir. Tehlikeleri değiştiremeyiz, ancak riskleri azaltmak elimizdedir. İstanbul, deprem riski bakımından öne çıkan şehirlerden biridir ve bu riski en aza indirgemek için çaba göstermeliyiz.
Kentsel Dönüşüm ve Güvenli Yapılar
Kentsel dönüşümün gerekliliği, binaların güvenliği ve yaşam alanlarımızdaki riskleri azaltma düşüncesi savunulması gereken bir yaklaşımdır. Avrupa yapı standardı kodları gibi yönergeleri kullanarak, jeofizik mühendisliği yöntemleriyle binaların güvenliğini belirlemeliyiz. Ne yazık ki, bu terimler ve kavramlar ülkemizde tam anlamıyla benimsenmemiştir. Afet Yasası'nın kabulünden sonra, kentsel dönüşümü nasıl gerçekleştireceğimiz ve mühendislik disiplinlerinin bu süreçteki rolü üzerinde durmalıyız.
Depremin Gecikmesi ve Fırsatları Değerlendirme
Bugün tartışmamız gereken, depremin ne zaman olacağı değil, neden henüz olmadığıdır. Bilimsel varsayımlara göre depremin olması gerekiyordu ancak henüz gerçekleşmedi. Bu gecikmeyi ülkemizin, insanlarımızın ve geleceğimizin lehine kullanmamız gerektiğine inanıyorum.
Denetim Süreci ve Jeofizik Mühendislerinin Rolü
Denetim konusunda odaların dışlanması ve yapı ve denetim kurumlarına geniş yetkilerin verilmesi gibi konuları da ele almalıyız. Jeofizik mühendislerinin bu süreçte daha fazla rol alması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle bu konunun düzeltilmesi gerekmektedir. Jeofizik mühendisi olmadan yapı denetim firmalarının nasıl çalışacağı, denetimleri nasıl yapacağı konusu da önemlidir.
İşbirliği ve İletişimin Önemi
Bu tür toplantıları düzenlemeye devam etmeliyiz. Her meslek odasının, özellikle kentsel dönüşümle ilgili olan kurumlara ve bakanlıklara ziyaretlerde bulunması önemlidir. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı ziyaret ettik. Yüksek bürokratlardan alt düzeye kadar çeşitli yetkililerle görüşme fırsatı bulduk. Ahmet Ercan Hocamız ve yönetimimizle, kaygılarımızı ve endişelerimizi dile getirdik. Eğer adım atarsak, karşı taraftan da adımlar gelecektir. Daha fazla işbirliği ve yakın temas, iyi niyetle çıkan yasaların daha etkili bir şekilde hayata geçmesine yardımcı olacaktır.
Eğitim ve Proje Geliştirme
Biz şu anda yapı jeofiziği ve yapılaşma jeofiziği konularında eğitim vermek üzere bir proje geliştirmekteyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu dönüşümü nasıl gerçekleştirebileceğine dair bir plan hazırlıyoruz. Odaların proje üreten kurumlar olarak faaliyet göstermesi, ülkemizin geleceği açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. Her ne kadar çıkacak yasalarda eksiklikler olabileceği düşünülse de, iyi niyetle ortaya çıkan yasaların düzeltilmesi mümkündür. Bizler bugüne kadar, farklı belediyeleri ve yönetimleri ziyaret ederek ülkemizin yararına olan projeleri ve mesleğimizin getirilerini anlatarak çalıştık. Bu yaklaşım, diğer odaların da benimsemesi gereken bir modeldir.
Afet Riskini Azaltmak İçin Dönüşüm Gerekliliği
Ülkemizde afet riskini azaltmak için bir dönüşüme ihtiyaç vardır. Bireylerin haklarına saygı göstererek ve onları ikna ederek bu dönüşümü başarabiliriz. Okullarda eğitimler vererek, projeler üreterek ve etkili iletişim yöntemleri kullanarak hükümete destek olmalıyız. Sonuç olarak, deprem kaçınılmaz bir gerçektir ve bunun farkındayız. Van depreminde olduğu gibi milyonlarca insanın sokağa çıkması ve binaların kullanılamaz hale gelmesi kaçınılmazdır. İçine güvenle girebileceğimiz binalar ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için Afet Yasası'nın etkili bir şekilde uygulanması ve projelendirilmesi gerekmektedir.
Son olarak, bu toplantının düzenlenmesine öncülük eden İstanbul Barosu'na teşekkür ederim. Saygılarımı sunuyorum.
No comments:
Post a Comment