Friday, August 9, 2024

İstanbul’da Deprem Riski: Binalarımız Ne Kadar Güvende?


İstanbul, Türkiye'nin en büyük şehri olarak, büyük bir deprem riski taşıyan bir bölgede bulunuyor. Prof. Dr. Ali Osman Öncel, bu konu üzerinde durarak, kentsel dönüşüm süreçlerinin önemini vurguluyor. Kentsel dönüşüm, özellikle hasar alma potansiyeli yüksek binalar üzerinde odaklanıyor ve İstanbul'un zemin kalitesi ve bina dayanıklılığı gibi önemli faktörleri dikkate alıyor. Zemin kalitesi, binaların deprem karşısındaki direncini doğrudan etkileyen kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Öncel'in belirttiği gibi, İstanbul'daki bina riskleri, "VS30" adı verilen bir ölçütle değerlendiriliyor. Bu değer, zeminin özelliklerini belirlemek ve binaların risk seviyesini ölçmek için önemli bir referans noktasıdır .

Deprem sonrası, binaların %40'ının zemin stabilite sorunları nedeniyle hasar görebileceği öngörülüyor . Özellikle Maltepe ilçesi, düşük "VS30" değerleri nedeniyle yüksek hasar riski taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin senaryo portalında bu risklerle ilgili bilgiler mahalle bazında bulunabiliyor, ancak bu bilgilere erişim için talep edilmesi gerekiyor.

Zemin kalitesinin yanı sıra, kentsel dönüşüm yasası ve bu yasanın içeriği de büyük önem taşıyor. Bu yasa, riskli alanlar ve yapıların durumunu belirlemek için bir listeleme sistemi içeriyor. Ancak, bu tür haritalama çalışmaları İstanbul dışındaki bölgelerde yeterince yapılmamış durumda. İstanbul'un bazı ilçelerinde, özellikle İstanbul Avrupa bölgesinde binlerce bina risk altında bulunuyor.

Prof. Dr. Öncel'in deneyimleri, depremlerin yıkıcı etkilerini ve zemin özelliklerinin önemini vurguluyor. Örneğin, 1999 Meksika City depreminde, binaların yüksekliği ve zemin özellikleri arasındaki uyumsuzluk büyük yıkımlara neden olmuştu . Bu yüzden, İstanbul'da yaşayanların zemin direnç durumunu ölçtürmeleri öneriliyor.

Sonuç olarak, İstanbul'un deprem riski ve hasar alma potansiyeli yüksek binalarla ilgili bilgiler, bilimsel verilere dayanıyor ve bu veriler, kentsel dönüşüm sürecinin daha etkin bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir. Zemin kalitesi ve "VS30" değerinin dikkate alınması, İstanbul'un gelecekteki deprem risklerini azaltmak için hayati öneme sahiptir.

RÖPÖRTAJ VİDEO VE ÇÖZÜMÜ
28 Şubat 2023


İstanbul’da Yer Sağlamlık Sorunları: Deprem Sonrası Yıkılma Riskleri

İstanbul için hazırlanan risk haritasına göre, binaların bir deprem sonrası yıkılma sebeplerinin yaklaşık %40'ı zemin sağlamlık durumundan kaynaklanmaktadır. Geriye kalan %60'lık kısım ise yapı kaynaklı sorunlardan dolayı meydana gelmektedir. Haritada mavi renkler zemin açısından kötü durumdaki alanları, kırmızı renkler ise en iyi duruma sahip alanları göstermektedir. 90.000 yıkılacak bina varsa, yapılması gereken en önemli adım, bu mavi alanlardaki binaları göz önünde bulundurmak olmalıdır.

Japonya Modeli: Kentsel Dönüşümde Zemin Dayanıklılığına Odaklanma

Japonya’da kentsel dönüşüm süreci bu tür haritalar kullanılarak gerçekleştirilmektedir. En kötü zeminlere sahip alanlardan başlanarak, binaların daha sağlam zeminlere taşınması sağlanmaktadır. Eğer kötü zemin üzerinde iyi binalar inşa edilmişse, bu binalar korunabilir, ancak yıkılacak binalar acilen boşaltılmalı ve daha sağlam bölgelere taşınmalıdır. Bu yaklaşım, özellikle Maraş'ta gördüğümüz gibi, bazı binaların yıkılmasına rağmen bazılarının ayakta kalmasındaki zemin etkisini de ortaya koymaktadır.

Harita Analizi: Mavi ve Kırmızı Renklerin Anlamı

İstanbul il risk haritasında binaların sayısal durumu renklerle gösterilmiştir. Yeşil renkli binalar, 20-50 yıl arası en sağlam olanları, kırmızı renkli binalar ise en riskli olanları göstermektedir. Bu veriler, 2009 yılından beri mevcut olmasına rağmen, yerin direnç durumuna göre düzeltme ve dengeleme maalesef yeterince yapılmamıştır.

İlçe İlçe Risk Değerlendirmesi: Gaziosmanpaşa’dan Adalar’a

İlçe bazında değerlendirildiğinde, Gaziosmanpaşa, Güngören ve Maltepe gibi ilçeler yüksek hasar riski taşımaktadır. Bazı ilçelerde mavi renkli alanlar bulunmamakla birlikte, sarı renkler genellikle kümülatif toplamları ifade etmektedir. Özellikle Zeytinburnu, Eyüp, Beykoz, Beyoğlu ve Ataşehir gibi ilçeler yüksek riskli alanlar arasında öne çıkmaktadır. Adalar ise zemininin daha dayanıklı olması nedeniyle daha düşük riskli bölgeler arasında yer alıyor.

Kentsel Dönüşümde Eksiklikler: Bilinen Risklere Rağmen Geciken Önlemler

İstanbul’u yönetenler, gerek yerel yönetimler gerekse valilik düzeyinde, hangi binaların nerede yıkılacağını bilmektedir. Ancak, bugüne kadar bu bilgiye dayalı olarak yeterli oranda dönüşüm ve değişim yapılamamıştır. İstanbul, bu birikime sahip olmasına rağmen, kentsel dönüşüm sürecinde eksiklikler gözlemlenmektedir. Kentsel dönüşüm yasası kapsamında yer alan riskli alan ve riskli yapı kavramları yalnızca İstanbul için geçerli olup, diğer şehirlerde bu tür bir haritalama ne yazık ki yapılmamıştır.

ÖNERİLEN YOUTUBE VİDEOLARI VE  ÖZETLERİ


İstanbul'da Ev Alacaklara: Deprem Riski ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

İzmir Depremine Genel Bakış:
Yakın zamanda İzmir'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, 115 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu olay, Türkiye'nin deprem gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi.

Binaların Zayıf Yönleri:
Yıkılan binaların çoğu, 1999 öncesinde inşa edilmiş ve o dönemin yetersiz deprem yönetmeliklerine göre yapılmıştı. Bu binalarda deprem yönetmeliklerine uyulmamış, özellikle kolonlarda yeterli demir kullanılmamış, bu da ciddi güvenlik sorunlarına yol açmış.

İstanbul'un Deprem Riski:
İstanbul, Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde yer aldığı için deprem riski taşıyor. Her ne kadar Japonya veya Kaliforniya kadar sık depremler yaşanmasa da, İstanbul'da ciddi bir tehlike mevcut.

Coğrafi ve Yapısal Riskler:
İstanbul'da özellikle 1980'lerden 2000'lere kadar inşa edilen binaların bulunduğu bazı mahalleler, zemin yapısı ve inşaat teknikleri nedeniyle daha fazla risk altında.

Kentsel Dönüşüm Çalışmaları:
İstanbul'da, riskli olarak tanımlanan yaklaşık 350.000 bina için kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor. Bu süreç, eski ve güvensiz binaların yenilenmesini hedefliyor.

Yeni Binalara Artan Talep:
Eski yapıların deprem riski taşıması, İstanbul'da yaşayanların yeni yapılara yönelmesine neden oldu. Bu eğilim, güvenlik kaygılarıyla daha da güçleniyor.

İyileştirilmiş İnşaat Yönetmelikleri:
Son 10-15 yılda, inşaat yönetmeliklerinde yapılan iyileştirmeler sayesinde yeni yapılan binaların güvenliği artırılmış durumda.

Güvenli Bölgeler:
Şişli ve Gaziosmanpaşa gibi bazı mahalleler, zeminin daha sağlam olması ve daha yeni yapıların bulunması nedeniyle daha güvenli olarak değerlendiriliyor.

Ev Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
İstanbul'da gayrimenkul yatırımı yapmadan önce, almayı düşündüğünüz mülkün deprem yönetmeliklerine uygunluğunu ve kalitesini mutlaka araştırın. Özellikle eski binalarda bu konuya dikkat etmek, olası riskleri minimize etmek açısından kritik öneme sahip.

Bu video, İstanbul'daki deprem risklerini ve özellikle eski binaların güvenlik sorunlarını vurgularken, emlak yatırımı yapmadan önce dikkatli olmanın önemini öne çıkarıyor.


İstanbul'da Deprem Riski: Kıyılardaki Bölgeler ve Zemin Kalitesi


İstanbul'un Deprem Riski:
Marmara kıyılarına yakın yerler depremde en fazla şiddete maruz kalacak bölgeler arasında.

Büyüklük vs. Şiddet:
Depremin büyüklüğü sabit kalır, ancak şiddeti yerel zemin koşullarına göre değişir.

Zemin Kalitesi:
Kıyılardaki yapay dolgu alanlar deprem sırasında daha fazla hasar görebilir.

Zemin Özellikleri:
Kalitesiz zeminler (killi, siltli, kumlu) deprem etkisini artırır.

İvme ve Hız:
Depremin hızı ve ivmesi, zemin özelliklerine bağlı olarak değişir; hızlı ivme zararı artırır.

Yer Çözünürlüğü:
Deprem bölgelerinde, yapıların dayanıklılığı zemine bağlıdır.

Gözlem Önerisi:
İstanbul'un haritası incelenerek yüksek riskli bölgeler belirlenebilir.

Deprem Algısı:
Farklı yerlerde yaşayan insanlar depremin etkisini farklı hisseder.

Jeolojik Faktörler:
İstanbul'un jeolojik yapısı, deprem hasarını etkileyen önemli bir faktördür.

Mühendislik Kalitesi:
İnşaat mühendisliği hizmetleri ve malzeme kalitesi, yapıların dayanıklılığında büyük rol oynar.


Türkiye'de Deprem Gerçeği: İstanbul ve Gelecek Riskler

1. Deprem Durumu:
Türkiye, büyük bir felaket yaşıyor; yıkımlar ve hasarlar ciddi boyutlarda.

2. Yapı Uygunluğu:
Depremlerden ders alınmıyor; yerleşime uygun olmayan alanlarda yapılaşma devam ediyor.

3. Deprem Tehlikesi:
Aktif fay haritaları güncellenmeli; geçmiş verilerde hatalar mevcut.

4. İstanbul’un Durumu:
İstanbul, büyük depremler açısından risk taşıyor; zemin ve bina kalitesi önemli.

5. Zemin ve Bina İnşaatı:
Zemin etütleri ve mühendislik hizmetlerinin önemi vurgulanıyor; yanlış yapılaşma risk oluşturuyor.

6. Geçmiş Depremler:
Türkiye, tarihsel olarak büyük depremlere maruz kalmış; geçmiş veriler ders alınmasını sağlıyor.

7. Gelecek Riskler:
Güneyde büyük depremler bekleniyor; özellikle Hatay ve Malatya riskli bölgeler.

8. Deprem Öncesi Hazırlık:
Deprem öncesi halkı bilgilendirmek ve önlemler almak gerekli.

9. Uluslararası İşbirlikleri:
Doğal felaketlerle mücadele için uluslararası işbirlikleri önem kazanıyor.

10. Bilimsel Çalışmalar:
Jeofizik ve mühendislik alanında disiplinler arası çalışmalar yapılmalı; doğru verilere ulaşılmalı

References (Referanslar)

  1. Allen, T. I., & Wald, D. J. (2009). On the use of Vs30 for seismic site classification. Earthquake Spectra, 25(1), 1-20. https://doi.org/10.1193/1.3050274
  2. Heath, L. S., Wald, D. J., & Allen, T. I. (2020). Global Vs30 mosaic: A new model for estimating shear-wave velocity. Earthquake Hazards Program. U.S. Geological Survey. https://doi.org/10.3133/ofr20191129
  3. IOP Publishing. (2018). Earthquake hazard analysis using Vs30 data in Palu. IOP Conference Series: Journal of Physics: Conference Series, 979(1), 012054. https://doi.org/10.1088/1742-6596/979/1/012054
  4. Okay, H. B. (2020). A new Vs30 prediction strategy taking geology into account for seismic site conditions in Turkey. METU Graduate School of Natural and Applied Sciences. https://open.metu.edu.tr/bitstream/handle/11511/99454/HakanBoraOkay-MsThesis_Final.pdf
  5. Palemón-Arcos, L., Gómez-Arredondo, C. M., & Damas-López, D. A. (2020). Subsoil seismic characterization through Vs30 for future structural analysis and design with soil-structure interaction. Natural Hazards and Earth System Sciences, 20(10), 2657-2675. https://doi.org/10.5194/nhess-2020-194




No comments:

Post a Comment