Saturday, August 17, 2024

Depremle Yaşamak: Riskleri Azaltmak ve Güvenliği Artırmak

Depremle yaşamak, özellikle Türkiye gibi sismik olarak aktif bölgelerde yaşayanlar için hayatın bir gerçeğidir. Depremler, doğanın kaçınılmaz olaylarıdır ve ciddi riskler taşır. Ancak, doğru stratejiler ve önlemlerle, depremle yaşamak mümkün hale getirilebilir (Akkar & Hancilar, 2016; Moezzi & Zare, 2018).

Deprem Eğitimi ve Bilincin Önemi

Deprem bilimi, sismoloji ve yer mühendisliği gibi disiplinlerden beslenir. Okullarda deprem eğitimi verilmesi, bireylerin bu doğal afetlere karşı bilinçlenmesini sağlar. Örneğin, Japonya’da yaşayan insanlar, uygun yapı teknikleri ve risk azaltıcı önlemler sayesinde depremlerden minimum zarar görmektedir (Kramer & Kowalsky, 2014).

Depremle Yaşamak Mümkün mü?

Depremle yaşamak mümkündür. Japonya, sık sık depremler yaşayan ve bu depremlerden minimum zarar gören bir ülkedir. Bu başarı, yapıların jeofizik zemin koşullarına uygun olarak inşa edilmesi ve deprem öncesi risk azaltıcı stratejilerin uygulanması ile sağlanmaktadır (Shin & Kim, 2019).

Türkiye'nin Ulusal Deprem Vizyonu

Ulusal deprem vizyonu, sürekli güncellenmeli ve farklı disiplinlerden bilim insanlarının katkılarıyla oluşturulmalıdır. Bu yaklaşım, deprem risklerinin azaltılmasına yönelik etkili sonuçlar elde edilmesini sağlar. Aksi takdirde, plansız şehirleşme ve yapılaşma, depremlerin yıkıcı etkilerini artırabilir (United Nations, 2015).

Gayrimenkul Jeofiziğinin Önemi

Depreme dayanıklı yapıların inşası ve mevcut yapıların değerlendirilmesi, gayrimenkul sektöründe büyük önem taşır. Kaliforniya'daki deprem yasaları, emlak danışmanlarının deprem risklerini dikkate almasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye'de de benzer bir yaklaşım benimsenmeli ve "Gayrimenkul Jeofizik Değerleme" uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır (Shin & Kim, 2019).

Deprem Riskini Azaltmanın Yolları

Deprem riskini azaltacak önlemler mevcuttur. Sismoloji ve deprem mühendisliği alanında yapılan araştırmalar, bu konuda önemli senaryolar ve uyarılar sunmaktadır (Kramer & Kowalsky, 2014). Ayrıca, toplumda sismoloji kültürünün yaygınlaşması, depremin zararlarını azaltmada kritik bir rol oynar (United Nations, 2015).

Tetikleme ve Yıkıcılık

Depremler, hem yakın hem de uzak mesafelerde tetiklenebilir. Bu tetikleme, iki şekilde gerçekleşir: 'static triggering' ve 'dynamic triggering'. Static triggering, bir depremin neden olduğu kalıcı deformasyonun yakın mesafelerde diğer fayları tetiklemesiyle gerçekleşir. Dynamic triggering ise, sismik dalgaların geçişi sırasında meydana gelen geçici stres değişiklikleriyle, fayların uzak mesafelerde tetiklenmesi durumudur. Bilim insanları, büyük depremlerin birkaç fay uzunluğu ötesindeki olayları tetikleyebileceğini gözlemlemiştir. Dynamic triggering, genellikle yüzey dalgaları geçerken meydana gelir, ancak bazen gecikebilir. Bunun nedeni, geçen dalgaların gözenek sıvısı basıncında değişikliklere neden olması olabilir. Ayrıca, uzak tetikleme olaylarının daha çok gerilimli ve transtansiyonel bölgelerde yaygın olduğu gözlemlenmiştir; sıkışma bölgeleri olan dalma-batma zonları gibi yerler ise dinamik tetiklemeye daha az duyarlı görünmektedir (Moezzi & Zare, 2018).

Yeni bir çalışmada, Kyoto Üniversitesi'nden bilim insanları, Japonya'nın kuzeydoğusundaki beş farklı deprem sürü bölgesinde tetikleme yeteneğini inceledi. Çalışmanın sonuçları, 2011 Tohoku-Oki depreminden sonra tetikleme eşiklerinin birkaç kilopascal azaldığını ve Japonya'da dinamik tetiklemenin beklenenden daha yaygın olabileceğini öne sürmektedir (Kyoto University, 2023).

Türkiye'nin Deprem Tehlikesi

Türkiye, yüksek sismik aktiviteye sahip bir bölgede yer almaktadır. Depremlerin oluşum fiziği ve mekanizması değişmezken, yapıların ve insanların bu depremlerden etkilenme düzeyi azaltılabilir. Bu nedenle, yapısal ve yerel risklerin iyileştirilmesi hayati önem taşımaktadır (Akkar & Hancilar, 2016).

Sonuç: Depremle Güvenle Yaşamanın Gereklilikleri

Depremle yaşamak, uygun eğitim, bilinçlendirme ve yapı güvenliği ile mümkün hale getirilebilir. Türkiye gibi deprem riski yüksek olan ülkelerde, bu önlemler hayati bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri, bu önlemlerin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bilimsel araştırmalar, depremlerin hem yerel hem de uzak bölgelerde yıkıcı etkiler yaratabileceğini göstermektedir.

Özellikle dinamik tetikleme fenomeni, büyük depremlerin beklenmedik şekillerde başka depremleri tetikleyebileceğini ortaya koymakta ve bu da risk yönetimi stratejilerinin ne kadar kritik olduğunu vurgulamaktadır. Japonya’daki 2011 Tohoku-Oki depremi sonrası yapılan çalışmalar, tetikleme eşiklerinin nasıl değişebileceğini ve dinamik tetiklemenin gerçekte ne kadar yaygın olabileceğini gözler önüne sermiştir.

Eğitim ve bilinçlendirme, depremlerle güvenli bir şekilde yaşamayı mümkün kılacak en önemli unsurlardır. Deprem riski yüksek olan her toplum, bu bilinçle hareket etmeli ve yapı güvenliğini öncelikli hale getirmelidir. Sonuç olarak, bilimsel araştırmaların ışığında geliştirilen stratejiler ve tedbirler, depremlerin yıkıcı etkilerini azaltmak için hayati önem taşır.


Referanslar

  • Akkar, S., & Hancilar, U. (2016). Seismic risk assessment of urban areas: A case study of Istanbul. In Earthquake engineering (pp. 123-145). Springer.
  • Kramer, S. L., & Kowalsky, M. J. (2014). Geotechnical earthquake engineering. Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, 140(6), 04014015. https://doi.org/10.1061/(ASCE)GT.1943-5606.0001120
  • Kyoto University. (2023). Dynamic Triggering of Earthquakes in Northeast Japan before and after the 2011 M 9.0 Tohoku-Oki Earthquake. Bulletin of the Seismological Society of America (BSSA). Retrieved from https://lnkd.in/gJpAYbUK
  • Moezzi, M., & Zare, M. (2018). Seismic performance of buildings with irregularities: A review. International Journal of Civil Engineering, 16(4), 293-308. https://doi.org/10.1007/s40940-018-0070-7
  • Shin, S., & Kim, J. (2019). The impact of seismic design codes on the performance of buildings during earthquakes. Earthquake Spectra, 35(3), 1453-1470. https://doi.org/10.1193/100817EQS202M
  • United Nations. (2015). Sendai framework for disaster risk reduction 2015-2030. https://www.unisdr.org/we/inform/publications/43291

No comments:

Post a Comment

Malatya İli'nde 18 Eylül 2024 Depremi: Sismik Etkiler ve Toplumsal Sorumluluk

18 Eylül 2024 sabahı, saat 03:22'de , Türkiye'nin doğusunda bir kez daha sarsıldı. Malatya'nın 31 km güneydoğusunda , Çelikhan&...