Tuesday, January 23, 2024

Depremin Şiddetini Belirleyen Faktörler ve Önlemler

Depremler, yer kabuğundaki ani hareketlerle oluşan doğal afetlerdir. Depremin şiddeti, birçok faktöre bağlı olarak değişir:

  • Depremin Büyüklüğü: Richter ölçeği ile ölçülür. Büyüklük arttıkça, şiddet de artar.
  • Depremin Derinliği: Depremin merkez üssünden yüzeye olan mesafedir. Derinlik arttıkça, şiddet azalır.
  • Bina Yapı Kalitesi: İyi tasarlanmış ve kaliteli malzemelerle yapılmış binalar, depremde daha dayanıklıdır.
  • Zemin Yapısı: Zeminin özellikleri deprem etkisini belirler. Zayıf zeminlerde, binalar daha fazla hasar görür.

Depremin Şiddetini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

  1. Depreme dayanıklı binalar inşa etmek için jeofizik zemin incelemeleri ve yapı denetimi yapılmalı.
  2. Mevcut binaları güçlendirmek için yapısal analizler ve güçlendirme çalışmaları yapılmalı.
  3. Deprem eğitimi alarak, deprem anında nasıl güvenli davranılacağı öğrenilmeli.

Önemli Noktalar:

  1. Depremin şiddeti, büyüklük, derinlik, bina kalitesi ve zemin yapısına bağlı olarak değişir.
  2. Depremin etkilerini azaltmak için dayanıklı binalar inşa etmek önemlidir.
  3. Deprem anında doğru davranışları bilmek, güvenlik açısından kritiktir.


Yapı Kalitesi ve Zemin Gücü: Depremde Bina Yıkımlarının İki Ana Nedeni


Depremler, dünya genelinde yaşanan doğal felaketler arasında önemli bir yer tutar ve ciddi can ve mal kaybına yol açabilir. Bu felakette bina yıkımlarının temelinde iki ana faktör bulunmaktadır:

1. Jeofizik Zemin Durumu:
Binaların konumlandığı zemin yapısı, deprem sırasında binaya etki eden yer ivmesini belirleyen kritik bir faktördür. Zayıf zeminlerde yer ivmesi daha yüksek olacağından, binalar daha fazla hasar görebilir veya yıkılabilir.

2. Yapı Kalitesi:
Binaların tasarımı, yapımı ve bakımı, depreme karşı direncini belirler. Yetersiz tasarım, kalitesiz malzeme kullanımı ve hatalı uygulamalar, binaların depremde yıkılmasına neden olabilir.

Avcılar'daki Örnek:
1999 Marmara Depremi'nde Avcılar ilçesinde meydana gelen yıkımların incelenmesi, binaların zemin yapısının zayıf olduğunu gösterdi. Ancak, zeminin sağlam olduğu bölgelerde bile bazı binaların ayakta kaldığı görüldü. Bu durum, yapı kalitesinin de önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.

Sonuç:
Depremde bina yıkımlarını önlemek için, zemin yapısı ve yapı kalitesinin her ikisinin de göz önünde bulundurulması gereklidir. Bu bağlamda, bina inşası ve güçlendirme süreçlerinde jeofizik zemin incelemeleri ve kaliteli yapı malzemelerinin kullanılması büyük önem taşımaktadır.

Referanslar:

  • Hürriyet Gazetesi, 20 Temmuz 2022, "Avcılar rapor kurbanı"
  • Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, "Deprem ve Binalar"

Etiketler: #Deprem #YapıKalitesi #JeofizikZemin #BinaYıkımı

Avcılar'ın Zemin Durumu ve Deprem Riski: Layman Tonlu Bir Analiz

Avcılar, İstanbul'un Anadolu yakasında konumlanan bir ilçedir. Çatalca'nın kuzeyinde, Arnavutköy'ün doğusunda, Büyükçekmece'nin güneyinde ve Marmara Denizi'nin batısında yer almaktadır.

Avcılar'ın Zemin Yapısı ve Deprem Riski

Avcılar, deprem riski yüksek bir bölgedir ve özellikle 1999 yılındaki Marmara Depremi'nde büyük hasar almıştır.


Zemin Yapısı:
Avcılar'ın farklı bölgelerinde zemin yapısı değişkenlik gösterir. Bazı bölgelerde kayalık zemin, depreme karşı dirençliyken, diğer bölgelerde heyelan tehlikesi bulunmaktadır.

1997 Yılı Araştırması:
İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Vakfı, 1997'de Avcılar Belediyesi'nin isteği üzerine bir araştırma yapmıştır. Ancak, 1999 depreminin ardından yapılan incelemeler, bu araştırmanın gerçek durumu tam olarak yansıtmadığını göstermiştir.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri:
Kahramanmaraş'ta 2023'te meydana gelen depremlerde, zemin incelemelerindeki denetimsizliğin önemli bir sorun olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı bölgelerde zeminin sağlam olduğu düşünülmesine rağmen, yine de büyük hasarlar yaşanmıştır.

Sonuç:
Avcılar'ın zemin yapısı farklılık göstermektedir, bu da deprem riskinin heterojen olduğunu gösterir. Ancak, denetimsizlik ve eksik standartlar, depremlerin yıkıcı etkilerini artırmaktadır.

Öneriler:

  1. Zemin incelemelerinde denetim mekanizması güçlendirilmelidir.
  2. Zemin incelemeleri, uzman ve bağımsız kuruluşlar tarafından yapılmalıdır.
  3. Standartlar belirlenmeli ve bu standartlara uygun ölçümler yapılmalıdır.

Bu önerilerin hayata geçirilmesi, deprem riskini azaltmaya ve insanların can güvenliğini sağlamaya yardımcı olabilir. Yerden başlamayan denetim, afetlerle başa çıkabilmek adına önemlidir."

Referans


  • Yazar: Hürriyet Gazetesi
  • Yayınlanma Tarihi: 20 Temmuz 2022
  • Yayınlanma Yeri: hurriyet.com.tr
  • Başlık: Avcılar rapor kurbanı
  • İçerik:

Avcılar, İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan bir ilçedir. İlçenin kuzeyinde Çatalca, doğusunda Arnavutköy, güneyinde Büyükçekmece, batısında ise Marmara Denizi bulunmaktadır.

Avcılar, deprem riski yüksek bir bölgedir. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi'nde ilçede büyük hasar meydana gelmiştir.

1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Vakfı, Avcılar Belediyesi'nin talebi üzerine ilçenin zeminini araştırmak üzere bir çalışma yapmıştır. Bu çalışma sonucunda, Avcılar'ın birçok mahallesinin zemin yapısının kayalık olduğu ve depreme karşı dayanıklı olduğu tespit edilmiştir.

Ancak, 1999 depreminden sonra yapılan araştırmalarda, 1997 yılında yapılan araştırmada tespit edilen kayalık zemin yapısının doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Depremde, Avcılar'ın birçok mahallesinde büyük hasar meydana gelmiştir.

Hürriyet Gazetesi'nin 20 Temmuz 2022 tarihli haberine göre, Avcılar Belediyesi'nin 1997 yılında yaptırdığı zemin araştırması raporunda, bazı mahallelerde heyelan tehlikesi bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, bu rapor dikkate alınmamış ve bu mahallelerde çok katlı binalar inşa edilmiştir.

Bu durum, 1999 depreminde Avcılar'da büyük hasar meydana gelmesinin önemli bir nedeni olarak gösterilmektedir.

Deprem Riski Altındaki Şehirler: Dunedin ve İstanbul

 

Dunedin ve İstanbul'un deprem riski açısından karşılaştırılması, bu iki şehrin coğrafi konumları, yapısal önlemler, toplum bilinci ve afet hazırlıkları gibi faktörleri inceleyerek çeşitli önemli perspektifler sunabilir. İşte bu karşılaştırmanın yararlarından bazıları:

  1. Coğrafi Konum ve Tektonik Aktivite: Dunedin ve İstanbul, farklı coğrafi bölgelerde yer almaktadır. Deprem riski, yerel tektonik aktivite ile doğrudan ilişkilidir. Karşılaştırma, her iki şehirdeki tektonik koşulları ve deprem olasılıklarını değerlendirerek bu riski anlamamıza yardımcı olabilir.

  1. Afet Hazırlıkları ve Acil Durum Planları: İki şehirdeki yerel yönetimlerin ve toplumların afet hazırlıkları, acil durum planları ve altyapı güçlendirme çalışmaları karşılaştırılabilir. Bu, her iki yerel yönetimin depremle başa çıkma yeteneklerini değerlendirmemizi sağlar.


  2. Toplum Bilinci ve Eğitimi: Deprem riskine karşı toplumun bilinci ve eğitimi, afet durumlarında halkın nasıl tepki vereceğini belirleyebilir. İki şehir arasındaki toplum bilinci farklılık gösterebilir ve bu, deprem hazırlıkları için önemli bir faktördür.


  3. Yapısal Dayanıklılık: Şehirlerdeki binaların depreme karşı dayanıklılığı, yapısal önlemlerin ne kadar etkili olduğunu gösterir. Bu karşılaştırma, her iki şehirdeki bina standartlarını ve güçlendirme çalışmalarını değerlendirebilir.


  4. Deprem Sigortası ve Finansal Hazırlık: İki şehirdeki deprem sigortası uygulamaları ve finansal hazırlıklar karşılaştırılabilir. Bu, deprem sonrası maddi kayıpları karşılamak için toplumun ne kadar hazır olduğunu gösterir.

Bu tür bir karşılaştırma, her iki şehir ve diğer benzer coğrafi bölgeler için daha iyi afet hazırlığı ve risk azaltma stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu, afet bilimcileri, yerel yönetimler ve topluluklar için önemli bir bilgi kaynağı olabilir.

Dunedin, Yeni Zelanda'nın Güney Adası'nda bulunan bir şehirdir. Güneydoğu sahilinde yer alır ve Otago Bölgesi'nin merkezidir. Dunedin, Yeni Zelanda'nın en büyük altıncı şehri olarak bilinir. 2022 itibariyle Dunedin'in nüfusu yaklaşık olarak 140.000 civarındadır. Dunedin Şehir Konseyi, özellikle yeni satın alınan Sammy's mekanını da içeren deprem riski taşıyan tüm binalarını kodlara uygun hale getirme konusunda ciddi bir mali yük ile karşı karşıya. Şu ana kadar konseyin binalarının yüzde 80'i deprem analizine tabi tutuldu ve altı konseye ait mülkün deprem riski taşıdığı belirlendi. Bu binalar arasında Maori Hill Coronation Salonu, Tonga Park'ın soyunma odaları, Chingford Ahırları, Roberts Park binası ve 61 Ward St. bulunuyor.

Konsey tarafından yakın zamanda 128.000 dolara satın alınan 120 yıllık Sammy's mekanı, mühendislik danışmanlık şirketi Beca tarafından yapılan ilk deprem analizinde ulusal bina standardının yüzde 10 ila 25'ine kadar olan olası bir deprem derecesine sahip olduğunu ortaya koydu. Bu, binayı deprem sırasında yüksek ila çok yüksek güvenlik riski taşıyan bir konumda bulunduruyor; çünkü yapısal sürekliliği zayıf, donatısız taş tuğla duvarlar ve beton bağ kirişlerinin eksikliği gibi faktörlere sahip.

Sammy's için belirlenen bu sorunlara rağmen, konsey, mekanı halkın kullanımına uygun hale getirmek için hava koşullarına dayanıklı hale getirme, elektrik güvenliği ve bazı deprem güçlendirme çalışmaları için 650.000 dolar ayırmış durumda. Ancak, Sammy's'i deprem koduna getirme maliyetini henüz tahmin etmiş değiller. Mekanın gelecekteki kullanımına dair karar, kamuoyu görüşmelerinden etkilenecek ve Sammy's'in geliştirilmesine yönelik herhangi bir katkı, konseyin bir sonraki uzun vadeli planı sırasında değerlendirilecek.

Şehir Konseyi Başkanı Dave Cull, konseyin Sammy's'i satın almasına yönelik personel kararını savunuyor. Cull, sakinlerin Sammy's'i muhafaza etmeye ve işlevsel bir mekan haline getirmeye yönelik büyük talepler olduğunu vurguluyor. Venue'ın satın alınmaması durumunda ortaya çıkacak miras kaybı ve sokak manzarası değerini düşünerek, kararın arkasında duruyor.

Her biri, coronation salonu hariç, deprem riski taşıyan binaların durumu olaya özel bir şekilde ele alınacak ve yıkım olup olmayacağı henüz belli değil.

Maori Hill Coronation Salonu'nun güçlendirilmesine dair detaylı bir deprem analizi ve güçlendirme maliyetinin bir tahmini yapıldı. Salonun güçlendirilmesinin 500.000 ila 700.000 dolar arasında bir maliyete sahip olması bekleniyor. Salonun bir kısmını Maori Hill Okulu'na kiralayan okul, salonu sınırlı bir kapasitede kullanmaya devam ediyor. Okulun yönetim kurulu, konseyin salonun sürekli kullanımı konusundaki teminatlarına güveniyor ve alınan önlemlerle ilgili düzenli olarak konsey ile iletişim halinde bulunuyor.

Referans: Otago Daily Times

İstanbul'da Büyük Bir Deprem Bekleniyorsa Ne Yapmalıyız?

İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor. Bu depremin ne zaman ve ne büyüklükte olacağı bilinmiyor, ancak yıkıcı olacağı kesin. Bu nedenle, İstanbulluların depreme hazırlıklı olması gerekiyor.

Depremde En Çok Hasar Gören Yapılar Nelerdir?

Depremde en çok hasar gören yapılar binalar. Bu nedenle, binalarımızın depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol ettirmek gerekiyor. Bunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan lisanslı şirketlerden yaptırabiliriz.

Binamızın depreme dayanıklı olmadığı tespit edilirse, iki seçeneğimiz var:

  • Kentsel Dönüşüm: Binamızı yıkıp yeniden depreme dayanıklı bir şekilde inşa ettirebiliriz. Bu, kat maliklerinin ortak kararıyla yapılabilir.
  • Güçlendirme: Binamızı depreme dayanıklı hale getirebiliriz. Bu, binamızın yapısına göre farklı yöntemlerle yapılabilir.

Depremde Hasar Görmesi Muhtemel Diğer Yapılar Nelerdir?

  • Ağaçlar: Akarsu ve dere kenarlarında bulunan ağaçlar, depremde devrilme riski taşır.
  • Elektrik ve Doğalgaz Hatları: Depremde bu hatlar zarar görebilir ve yangına neden olabilir.
  • Kanalizasyon Hatları: Depremde bu hatlar patlayabilir ve çevreyi kirletebilir.

Depremde zarar görmemek için bu yapılara da dikkat etmemiz gerekiyor.

Deprem Öncesi ve Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Öncesi:

  1. 1. Acil Durum Planı hazırlayın
  2. 2. Deprem çantası hazırlayın.
  3. 3. Deprem sigortası yaptırın.
  4. Sonrası:

    1. Sakin olun ve acil durum planınızı uygulayın.
    2. Yaralılara yardım edin.
    3. Depremden zarar gören binalara girmeyin.
    4. Acil durum ekiplerinin çalışmalarını engellemeyin.

    Deprem, İstanbul için büyük bir risk. Bu riski azaltmak için şimdiden hazırlıklı olmalıyız.

    Hasarlı Binalar: Dunedin ve İstanbul Karşılaştırması

    Dunedin Şehir Konseyi'nin deprem riski taşıyan binalarla mücadelesi, Sammy's mekanının alımı ve güçlendirme çalışmalarıyla dikkat çekiyor. İstanbul'da da benzer bir risk söz konusu. Hem Dunedin hem de İstanbul'da, depreme dayanıklı olmayan binaların güçlendirilmesi veya kentsel dönüşüm ile yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

    Dunedin'de yapılan deprem analizleri, özellikle Sammy's mekanının düşük bir deprem direncine sahip olduğunu gösteriyor. İstanbul'da da benzer durumlarla karşılaşabiliriz. Bu nedenle, her iki şehirde depreme karşı alınacak tedbirlerin hayata geçirilmesi, binaların güçlendirilmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması önem taşıyor.

    Her iki şehirde deprem öncesi ve sonrası alınması gereken önlemler konusunda benzer adımlar atılmalıdır. Acil durum planlarının hazırlanması, deprem çantalarının bulundurulması ve deprem sigortasının yaptırılması her iki topluluk için de hayati öneme sahiptir.

    Sonuç olarak, Dunedin ve İstanbul'da deprem riskiyle baş etmek için toplumlar, şehir yönetimleri ve bina sahipleri işbirliği içinde olmalı, güvenli ve dayanıklı bir yaşam ortamı için gerekli adımları atmaya devam etmelidir.

    #DepremHazırlığı #GüvenliYaşam #Dunedin #İstanbul #SammysVenue #KentselDönüşüm 🏢🚨