Saturday, April 20, 2024

Depremde Panik Yapma! Okullarda Deprem Eğitimi Şart!


Jeofizik mühendisliği, dünyayı ve yeraltını inceleyen, doğal afet risklerini azaltan ve doğal kaynakları araştıran heyecan verici bir alandır. Bu alana olan ilgiyi artırmak ve gelecek nesilleri bu alana çekmek için, jeofizik mühendisliği bölümleri yerel ilkokullarda düzenlenen kariyer günü etkinliklerine aktif olarak katılmaktadır.

Dünyadan Örnekler:

  • Japonya: Tokyo Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü, ilkokul öğrencilerini kampüse davet ederek jeofizik mühendisliğinin temel prensiplerini anlatan sunumlar ve deneyler göstermektedir.
  • Amerika: California Teknoloji Enstitüsü (Caltech) Jeofizik Mühendisliği Bölümü, "Jeofizik Mühendisliği Maceraları" adlı bir program düzenlemektedir. Bu programda, öğrenciler jeofizik mühendislerinin nasıl depremleri, volkanları ve diğer doğal afetleri tahmin ettiğini ve nasıl tsunami ve sel gibi doğal afetlerin riskini azalttığını öğrenmektedir.
  • Avrupa Birliği: Almanya'daki Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü (KIT) Jeofizik Mühendisliği Bölümü, "Jeofizik Mühendisliği Günleri" adlı bir program düzenlemektedir. Bu programda, öğrenciler jeofizik mühendislerinin nasıl yeraltı sularını ve petrol ve gaz gibi doğal kaynakları bulduğunu öğrenmektedir.
  • Türkiye: İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü, "Jeofizik Mühendisliği ile Tanışma" adlı bir program düzenlemektedir. Bu programda, öğrenciler jeofizik mühendisliğinin ne olduğunu, jeofizik mühendislerinin ne iş yaptığını ve jeofizik mühendisliğinin günlük hayatımızdaki uygulamaları gibi konular hakkında bilgi edinmektedir.

Etkinliklerin Etkisi:

Bu etkinlikler, ilkokul öğrencilerinin jeofizik mühendisliği hakkında bilgi edinmelerine ve bu alana ilgi duymalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu etkinlikler jeofizik mühendisliği alanındaki insan eksikliğini gidermeye yardımcı olabilir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, jeofizik mühendisliği bölümlerine kayıt olan öğrenci sayısı, son 5 yılda %20 artmıştır. Bu artışın bir sebebi de jeofizik mühendisliği bölümlerinin yerel ilkokullarda düzenlediği kariyer günü etkinlikleri olabilir.

Etkinlik Türleri:

Jeofizik mühendisliği bölümleri, ilkokullarda şu tür etkinlikler düzenleyebilir:

  • Jeofizik mühendisliğinin temel prensiplerini anlatan sunumlar ve deneyler
  • Jeofizik mühendislerinin kullandığı araçları tanıtma etkinlikleri
  • Jeofizik mühendisliğinin günlük hayatımızdaki uygulamaları hakkında bilgi yarışmaları ve oyunlar
  • Jeofizik mühendisliği ile ilgili kitap ve broşür dağıtımı

Katılımcı Görüşleri:

"İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nde öğrenci olan Ayşe, 'Jeofizik Mühendisliği ile Tanışma' programına katıldıktan sonra jeofizik mühendisi olmaya karar verdiğini söylüyor. Ayşe, 'Programda jeofizik mühendislerinin nasıl depremleri ve volkanları tahmin ettiğini öğrendim. Bu beni çok etkiledi ve jeofizik mühendisliği hakkında daha fazla bilgi edinmek istedim.' diyor."

Öneriler:

  • Etkinliklere katılanların görüşlerini ve etkinliklerin etkisine dair verileri yazıya eklemek.
  • Farklı etkinlik türlerine dair örnekler eklemek.
  • Etkinliklere katılmanın faydalarını açıklamak.
  • Sonuç bölümünü güçlendirmek.

Sonuç:

Jeofizik mühendisliği bölümlerinin yerel ilkokullarda düzenlenen kariyer günü etkinliklerine katılımı, jeofizik mühendisliği alanına olan ilgiyi artırmak ve gelecek nesilleri bu alana çekmek için önemli bir adımdır. Bu etkinlikler, jeofizik mühendisliği alanının geleceği için bir yatırımdır.



İyilik ve Kötülük: Hayatımıza Rehberlik Eden Farklı Bakış Açıları


Hayatımız boyunca, insanlarla olan ilişkilerimizde farklı yaklaşımlar uygularız. Bazen iyilik yapmayı ve yardımsever olmayı seçeriz, bazen de zorluklar karşısında öfke ve kızgınlık gibi duygulara kapılırız. Peki, bu karmaşık ilişkilerde nasıl davranmalıyız? İyilik mi yapmalıyız, yoksa kötülük mü?

Bu sorunun cevabı tek bir kelimede saklı değildir. Mesnevi'nin derin öğütleri, Mukaddime'nin sosyolojik bakış açısı, kişisel gelişimin pratik tavsiyeleri ve atasözlerinin özlü bilgeliği, bize bu konuda farklı bakış açıları sunar.

Mesnevi'de Mevlana, iyilik ve kötülüğün doğası üzerine derin tefekkürlerde bulunur. "Kötülükten iyilik doğar" mısraı ile karşılıklılık ilkesine dikkat çeker ve iyilik yapmanın her zaman karşılığını alamasak bile, iyilik yapmaktan vazgeçmememiz gerektiğini vurgular. Mevlana'ya göre, her ne kadar iyilik yapmanın karşılığında kötülük görmek bizi üzebilirse de, bu durum bizi iyilik yapmaktan vazgeçirmemelidir.

Mukaddime'de İbn Haldun, toplumsal dayanışmanın önemini vurgular. Eğer bir toplumda insanlar birbirine karşı kaba ve saygısız davranırsa, o toplum çöküşe girer. Bu nedenle, herkesin toplumun refahı için çaba göstermesi ve birbirine yardım etmesi önemlidir.

Kişisel gelişimciler ise, insanların kendi değerlerine ve ilkelerine göre yaşamaları gerektiğini savunurlar. Başkalarının ne yaptığına bakmaksızın, her zaman doğru olanı yapmamız gerektiği anlamına gelir. Bu, başkalarının ne yaptığına bakmaksızın her zaman iyilik yapmamız gerektiği anlamına da gelir.

Atasözleri ise, kuşaklar boyu aktarılan özlü bilgiler ile bize bu konuda rehberlik eder. "İyilik yapan iyilik yapmak her kişinin işidir, kötülük yapana iyilik yapmak er kişinin işidir" atasözü, iyilik yapmanın her zaman doğru olduğunu ve kötülük yapan insanlara bile karşı nazik ve merhametli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Kendi Hikayem:

Ben de, Kanada'ya post-doktora çalışması için gittiğimde, heyecan ve belirsizlik karışımı bir duygu içindeydim. Yeni bir ülke, yeni bir dil, yeni bir kültür... Her şey yabancıydı ve kendimi biraz yalnız hissediyordum.

Bir gün, ofiste çalışma arkadaşımla sohbet ederken, Ottawa'da ev bulmakta zorlandığımı dile getirdim. O sırada, ofis arkadaşım Shutian MA'nın yanıtını asla unutamam. Güler yüzüyle bana, "Merak etme, sana yardımcı olabilirim!" dedi.

Shutian MA, o zamanlar Kanada'da doğup büyümüş bir Çinli Kanadalıydı ve bana bu yeni ülkeye uyum sağlamamda çok yardımcı oldu. Birlikte şehirdeki evleri gezdik, emlakçıları aradık ve sonunda ailem için uygun bir ev bulduk. Shutian sadece ev bulmakla kalmadı, aynı zamanda bana Ottawa'da hayatı kolaylaştıracak birçok bilgi de verdi. Bankaya nasıl gideceğimi, alışveriş nerede yapabileceğimi ve toplu taşıma araçlarını nasıl kullanacağımı öğretti.

Dil problemleri yaşadığımda bana sabırla ve anlayışla yaklaştı. Kanada'daki eğitim sistemi, sağlık sistemi ve bürokratik işlemler gibi konularda bana bilgi verdi. Hatta, Kanada'da geleneksel Çin mutfağı sunan restoranlar da dahil olmak üzere sevdiğim birçok yeri de bana keşfetmemi sağladı.

Shutian'ın bana gösterdiği yardımseverlik ve arkadaşlık, Kanada'daki deneyimimin en güzel anılarından biri olmaya devam ediyor. Kendisi sayesinde bu yabancı ülkede kendimi yalnız hissetmedim ve her zaman bir desteğe sahip olduğumu biliyordum.

Shutian'a minnettarım ve bu güzel dostluğu asla unutmayacağım.

Siz de yeni bir ülkeye taşındınız ve zorluklarla karşılaşıyor musunuz? Yorumlarda hikayelerinizi paylaşın ve birbirinize destek olalım.

Unutmayın, iyilik ve yardımseverlik her zaman zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olur. Bu, ister yeni bir ülkeye taşınmak gibi büyük bir yaşam olayı, isterse yolda birine yardım etmek gibi küçük bir hareket olsun, iyilik yapmanın gücü asla hafife alınmamalıdır.

Dünya genelinde, insanlar benzer zorluklarla karşılaşır. Yeni bir çevreye alışmak, dil bariyerlerini aşmak, kültürel farklılıklarla başa çıkmak - bunlar hepimizin deneyimleyebileceği şeylerdir. Ancak, bu zorlukları aşmanın ve yeni yerlerde başarılı olmanın yolları vardır.

Shutian MA'nın bana gösterdiği gibi, bazen bir kişinin yardımı tüm farkı yaratabilir. Yabancı bir ülkede sıcak bir karşılama ve yardım eli uzatılması, yalnızlık hissini azaltmaya ve yeni bir yere yerleşmeyi çok daha kolay hale getirmeye yardımcı olabilir.

Bu hikayeyi paylaşarak, sizi de kendi deneyimlerinizi paylaşmaya ve birbirinize destek olmaya teşvik etmek istiyorum. Yorumlarda, yeni bir ülkeye taşınırken karşılaştığınız zorluklar ve bunlarla nasıl başa çıktığınız hakkında konuşun. Belki de siz de Shutian MA gibi birine yardım eli uzattınız? Hikayelerinizi paylaşarak, birbirimize ilham verebilir ve yeni bir yerde başarılı olmak için gereken dayanışma ve topluluk hissini yaratabiliriz.

Unutmayın, iyilik yapmanın gücü küçümsenilemez. Bir kişinin şefkati, tüm dünyayı değiştirebilir.










Türkiye-Japonya 100. Yıl İlişkileri Paneli


Konu: Geçmişten Geleceğe: Türkiye-Japonya İlişkilerinin 100. Yılı

Program:

13:30 - 14:00: Kayıt ve Açılış Konuşmaları

Üsküdar Üniversitesi Rektörü
 Panelin Önemi ve Katılımcılara Hoş Geldiniz Mesajı

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü
Türk-Japon Dostluğunun Önemi

Japonya İstanbul Konsolosluğu Temsilcisi
Türkiye-Japonya Dostluk Köprüsünden Geleceğe Bakış


Friday, April 19, 2024

2021 Ramazan'da Covid: Unutulmaz Bir Deneyim ve Bugünün Mesajı

2021 Ramazan ayı benim için bambaşka bir deneyim oldu. Oruç tutarken yaşadığım halsizlik ve bitkinlik beni şaşırtmıştı. Beklenmedik bir şekilde, fazla bir şey yiyemeden masadan kalkmak zorunda kalmıştım. İlk birkaç gün boyunca da sürekli yatakta yatarak halsizlik ve bitkinlik hissi devam etti.

Sağlık Bakanlığı'nın Hayat Eve Sığar uygulamasından "Covid 19 Riskini Gör" kısmından durumumu kontrol ediyordum. İlk seçenekte yer alan "Halsiz ve yorgun hissediyorum" seçeneğini işaretledikten sonra, "Ateşiniz var mı?", "Koku alıyor musunuz?", "Tad alıyor musunuz?" gibi sorulara olumsuz yanıt verdiğim için uygulamada "Risk" görünmüyordu.

Yine de içimde bir huzursuzluk vardı. Sırtımda da batma hissi oluşmaya başlamıştı. Sonunda test yaptırmaya karar verdim. Beylikdüzü Devlet Hastanesi'nin acilinde inanılmaz bir kalabalıkla karşılaştım. Önümde 100'den fazla kişi vardı ve mesafe kurmak imkansızdı. Sıram geldiğinde test oldum ve heyecanla sonucu beklemeye başladım.

Ertesi gün gelen telefonla dünyam yıkıldı: "Covid testiniz pozitif çıktı." Evde izolasyona girerken aklımdan geçen tek şey, bu hastalığı aileme bulaştırma korkusuydu. Neyse ki ailem negatif çıktı ve ben de zamanla iyileşmeye başladım.

Bu deneyim bana pandeminin ne kadar tehlikeli olduğunu ve sağlık çalışanlarının ne kadar özverili bir mücadele verdiğini bir kez daha gösterdi. Hastanedeki koşullar zor olmasına rağmen, doktorlar ve hemşireler her hastaya özenle bakıyorlardı.

Bu süreçte yakınlarını kaybeden milyonlarca insanı da unutmamak lazım. Pandemi sadece bir hastalık değil, aynı zamanda büyük bir insanlık dramıydı.

Bugün, pandemiyi geride bırakmaya başlasak da, o zor günleri ve kahramanca mücadele eden sağlık çalışanlarını asla unutmamalıyız. Onların emekleri ve fedakarlıkları sayesinde bu zorluğun üstesinden geldik.

Bu blog yazısını, pandemi sürecinde yaşadıklarımın bugüne ışık tutan yönünü paylaşmak, sağlık çalışanlarına saygımı ve minnettarlığımı dile getirmek ve yakınlarını kaybedenleri anmak için yazdım.

Unutmayalım ki, pandemi bitmiş olsa da, virüs hala aramızda. Bu nedenle tedbirli olmaya ve birbirimize karşı sorumlu davranmaya devam etmeliyiz.

Bugün, pandemiyi geride bırakırken şu dersleri aldım:

  • Sağlık her şeyden önce gelir. Hastalandığımızda kendimizi ve çevremizdekileri korumak için gerekli önlemleri almalıyız.
  • Minnettarlık duygusu önemlidir. Bu zor süreçte bize yardımcı olan tüm sağlık çalışanlarına ve yakınlarını kaybedenlere minnettar olmalıyız.
  • Birbirimize karşı sorumluyuz. Kendimizi ve çevremizdekileri korumak için tedbirli olmalı ve gerekli kurallara uymalıyız.
  • Hayat kısa ve değerlidir. Her anın tadını çıkarmayı ve sevdiklerimizle vakit geçirmeyi ihmal etmemeliyiz.

Pandemiyi geride bıraktık ama bu deneyimden aldığımız dersleri asla unutmamalıyız. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir gelecek için hep birlikte çalışmalıyız.

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim!

Not: Bu blog yazısı, 19 Nisan 2021 tarihinde COVID olduğunda yazdığı mesajın layman tonla yeniden yazılmış hali, güncel bilgilerle tamamlanmış ve pandemi mücadesinde yer alan sağlık çalışanlarına ve yakınlarını kaybedenlere ithaf edilmiş versiyonudur.

Zamanın Akışında: Aziz Sancar'ın Sözlerinin Işığında Zaman Yönetimi Yolculuğu

Zaman, hepimizin en değerli varlıklarımızdan biridir. Onu nasıl kullandığımız, hayatımızın gidişatını ve başarılarımızı doğrudan etkiler. Zaman yönetimi, bu değerli kaynağı en iyi şekilde kullanmamızı sağlayan bir beceridir. Bu yazıda, zaman yönetimi konusuna farklı bir bakış açısı getirmeye çalışacağım. Stephen Covey'nin de dediği gibi, "ZAMAN YÖNETİMİ" aldatıcı bir tabir. Asıl zorluk kendimizi yönetmek. Bu yazıda, zaman yönetimi konusuna geçmişten günümüze çok boyutlu bir bakış açısıyla yaklaşarak, bu yolculukta bize rehberlik edecek bilgiler sunmayı ve kendimizi yönetmek için zaman yönetiminin önemini vurgulamayı amaçlıyoruz.

Mesnevi'den Örnekler:

Zaman yönetimi ile ilgili özlü sözler, geçmişten günümüze kadar bize ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

  • Yunus Emre: "Dervişe zaman gerek, zaman dervişe gerek."
  • Fuzuli: "Zaman bir nehirdir akar akar gider, bir an durmaz durur."
  • Mevlana: "Her zamanın bir değeri vardır, zamanını boşa harcama."

Kendimden Örnekler:

  • Zaman Odaklı Değil, İş Odaklı: Genellikle zaman odaklı olmak yerine iş odaklı olmayı tercih ederim. Yani, belirli bir zaman diliminde ne kadar iş bitirdiğime değil, o işi ne kadar iyi ve verimli bir şekilde tamamladığıma odaklanırım. Bu yaklaşım bana daha fazla özgürlük ve esneklik sağlıyor. Belirli bir süreyi aşmak için strese girmek yerine, o anki konsantrasyon ve enerji seviyeme göre çalışmayı tercih ediyorum.
  • Hedeflediğim İşi Bitirmeye Odaklanıyorum: Bir işe başladığımda, o işi bitirmeden çalışma alanımı terk etmem. Dikkatimi dağıtacak unsurlardan uzak durmaya çalışıyorum ve tüm enerjimi o işe veriyorum. Bu sayede daha hızlı ve daha az hata ile işimi tamamlayabiliyorum.

Bilimsel Araştırmalardan Öne Çıkanlar:

Zaman yönetimi, sadece günlük hayatta kullandığımız bir beceri değil, aynı zamanda bilimsel araştırmaların da önemli bir konusudur. Farklı disiplinlerden araştırmacılar, zaman yönetiminin farklı yönlerini incelemiş ve bu konuda çeşitli bilgiler ortaya koymuşlardır.

  • Psikoloji: Psikologlar, zaman algısı, motivasyon, erteleme davranışı ve dikkat gibi bilişsel süreçlerin zaman yönetimi ile nasıl ilişkili olduğunu incelemişlerdir.
  • Sosyoloji: Sosyologlar, zaman yönetiminin farklı kültürlerde ve toplumlarda nasıl algılandığını ve uygulandığını incelemişlerdir.
  • İşletme: İşletmeciler, iş yerinde zaman yönetiminin verimlilik, stres ve çalışan memnuniyeti üzerindeki etkisini incelemişlerdir.

Aziz Sancar'ın Sözlerinin Önemi:

Aziz Sancar'ın sözleri, bize zaman yönetimi ile ilgili önemli bir hatırlatma yapmaktadır. Başarılı olmak için sadece zeki olmak değil, aynı zamanda emek, disiplin ve azim de göstermemiz gerekir. Kendimizi ve zamanımızı doğru şekilde yöneterek, hedeflerimize ulaşabilir ve daha tatmin edici bir hayat yaşayabiliriz.

Sonuç:

Zaman yönetimi, sadece bir beceri değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Bu yazıda, zaman yönetimi konusuna farklı bir bakış açısı getirmeye çalıştım. Aziz Sancar'ın sözlerinin ışığında, zaman odaklı olmak yerine iş odaklı olmanın, hedeflediğimiz işi bitirmeye odaklanmanın ve emeğin başarının anahtarı olduğuna inanıyorum. Ayrıca, bilimsel araştırmaların bize sunduğu bilgiler ışığında, zaman algımızı ve bilişsel süreçlerimizi daha iyi anlayarak zaman yönetimi becerilerimizi geliştirebiliriz.

Unutmayın, sihirli bir değnek yoktur. Zamanı durduramayız veya geri alamayız. Ancak kendimizi yöneterek ve zamanı en etkili şekilde kullanarak, hayatımızda olumlu değişiklikler yaratabiliriz.

Son olarak, size zaman yönetimi yolculuğunuzda yardımcı olabilecek bazı ipuçları sunmak istiyorum:

  • Hedeflerinizi belirleyin: Ne yapmak istediğinizi net bir şekilde belirleyin. Hedeflerinizi kısa, orta ve uzun vadeli olarak kategorize edebilirsiniz.
  • Zamanınızı planlayın: Haftalık veya günlük olarak bir program oluşturun. Bu programda, yapmanız gereken işleri ve bunlara ne kadar zaman ayıracağınızı belirleyin.
  • Dikkat dağıtan unsurları azaltın: Telefon bildirimlerini kapatın, sosyal medyadan uzaklaşın ve çalışma ortamınızı düzenleyin.
  • Önceliklerinizi belirleyin: Hangi işlerin en önemli olduğunu belirleyin ve öncelik sırasına göre tamamlamaya çalışın.
  • Zaman takibi yapın: Zamanınızı nasıl harcadığınızı takip edin. Bu size, verimli olmadığınız alanları tespit etmenizde yardımcı olacaktır.
  • Düzenli molalar verin: Uzun süre boyunca kesintisiz çalışmak, verimliliğinizi azaltabilir. Kısa molalar vererek enerjinizi ve konsantrasyonunuzu yükseltebilirsiniz.
  • Kendinizi ödüllendirin: Hedeflerinizi tamamladığınızda kendinizi ödüllendirmek, motivasyonunuzu artıracaktır.

Daha fazla bilgi için:

Bu yazıda, zaman yönetimi ile ilgili genel bir bakış açısı sundum. Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, aşağıdaki kaynaklara göz atabilirsiniz:

Son Söz:

Zaman yönetimi, hayatımızın her alanında önemli bir rol oynamaktadır. Aziz Sancar'ın sözlerini aklımızda tutarak, kendimizi ve zamanımızı doğru şekilde yöneterek, başarılı ve mutlu bir yaşam sürmek için elimizden geleni yapalım. Unutmayın, zaman sizin en değerli kaynaklarınızdan biridir. Onu etkili bir şekilde kullanmaya başlayın!



Thursday, April 18, 2024

Sosyal zekanızı geliştirmek mi istiyorsunuz?

Sosyal zeka, başkalarının duygularını anlama ve onlarla etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğidir. Bu, işyerinde ve kişisel yaşamda başarı için önemli bir beceridir. Neyse ki, sosyal zekanızı geliştirmek için yapabileceğiniz birçok şey var.

Bu blog yazısında, sosyal zekanızı maksimuma çıkarmak için yapabileceğiniz 20 basit adımı paylaşacağım. Bu adımları günlük hayatınıza dahil ederek, başkalarıyla daha güçlü ilişkiler kurabilir, daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve daha fazla başarı elde edebilirsiniz.

1. Sorunu çözmek için, kişiye değil soruna odaklanın.

Bir sorunla karşılaştığınızda, sakin kalmak ve sorunun kaynağına odaklanmak önemlidir. Kişinin kişiliğine veya karakterine saldırmak yerine, çözüme odaklanın. Bu, sorunun daha hızlı ve daha verimli bir şekilde çözülmesine yardımcı olacaktır.

Örnek: İş arkadaşınızla bir anlaşmazlık yaşadığınızı varsayalım. Onu suçlamak veya hakaret etmek yerine, sakin bir şekilde sorunu tartışmaya ve ortak bir çözüm bulmaya çalışın.

2. Herkesin size bir şey öğretebileceğini varsayın.

Herkesin, sizden farklı deneyimleri ve bakış açıları vardır. Yeni insanlarla tanıştığınızda, onlardan bir şeyler öğrenmeye açık olun. Bu, kendi bakış açınızı genişletmenize ve yeni beceriler geliştirmenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Bir mentordan tavsiye istemekten çekinmeyin veya yeni bir beceri öğrenmek için bir kursa katılın.

3. Konuşurken sessiz kalmak ve göz teması kurmak özgüven göstergesidir.

Konuşurken sessiz kalmak ve göz teması kurmak, güven ve ilgi gösterir. Bu, dinleyicinin söylediklerinizi daha dikkatli dinlemesini ve sizi daha güvenilir bulmasını sağlayacaktır.

Örnek: Konuşurken göz teması kurun ve sessiz kalmaktan korkmayın. Bu, kendinden emin ve güvenilir görünmenize yardımcı olacaktır.

4. SHR Yöntemi ile insanları önemli hissettirin: Görüldü, Duyuldu, Hatırlandı.

İnsanların önemli hissetmesini sağlamanın en iyi yollarından biri, onları gerçekten gördüğünüzü, duyduğunuzu ve hatırladığınızı göstermektir. Bunu, isimlerini kullanarak, onları dinleyerek ve söylediklerini hatırlayarak yapabilirsiniz.

Örnek: Birisiyle tanıştığınızda, ismini öğrenin ve onu kullanın. Onları dinleyin ve söylediklerini hatırlamaya çalışın. Bu, önemli hissetmelerini ve sizinle bağlantı kurmalarını sağlayacaktır.

5. Bir kişinin en sevdiği ses, kendi ismidir, bu yüzden onu hatırlayın (Dale Carnegie'den).

İnsanların isimlerini hatırlamak ve kullanmak, kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlayabilir. Bu basit bir jest gibi görünse de, ilişkiler kurmada büyük bir fark yaratabilir.

Örnek: Birisiyle tanıştığınızda, ismini öğrenin ve onu kullanın. Bu, onların sizinle bağlantı kurmalarını ve sizi hatırlamalarını sağlayacaktır.

6. "Kamuoyunda övgü, özelde eleştiri." -Warren Buffett

Birine geri bildirimde bulunmanız gerektiğinde, bunu nazik ve yapıcı bir şekilde yapın. Kişinin önünde onu övmekten ve özel olarak eleştirmekten kaçının. Bu, onların savunmaya geçmesini ve geri bildiriminizi dinlemelerini zorlaştıracaktır.

Örnek: Bir iş arkadaşınızın performansıyla ilgili geri bildirimde bulunmanız gerekiyorsa, bunu özel bir ortamda yapın ve nazik ve yapıcı bir şekilde yaklaşın.

7. Geri bildirimde bulunmak için önce diğer kişinin sizinle ilgili olduğunu bilmesini sağlayın.

Birine geri bildirimde bulunmadan önce, onunla bir ilişki kurmanız önemlidir. Bu, onların sizi dinlemeye ve geri bildiriminizi almaya daha açık olmalarını sağlayacaktır.

Örnek: Birisine geri bildirimde bulunmadan önce, onunla sohbet edin ve onu tanımaya çalışın. Bu, geri bildiriminizi daha iyi kabul etmelerini sağlayacaktır.

8. "Söylemediğiniz beklentiler, önceden tasarlanmış kızgınlıklardır." -Neil Strauss

İnsanlardan bir şeyler bekliyorsanız, onlarla açık ve dürüst olun. Beklentilerinizi söylemezseniz, hayal kırıklığına uğrayabilir ve kızabilirsiniz.

Örnek: Bir iş arkadaşınızdan size bir görevde yardımcı olmasını bekliyorsanız, ondan bunu açıkça isteyin. Beklentilerinizi netleştirerek yanlış anlaşılmaları ve hayal kırıklıklarını önleyebilirsiniz.

9. En iyi ağ kurma stratejisi, önce başkalarına yardım etme stratejisidir.

Başkalarına yardım etmeye odaklandığınızda, doğal olarak daha fazla bağlantı kuracaksınız. Bu, iş fırsatları ve kişisel tatmin sağlayabilir.

Örnek: Bir mentora yardım teklif edin veya bir gönüllülük projesine katılın. Başkalarına yardım etmek, yeni insanlarla tanışmanın ve ağınızı genişletmenin harika bir yoludur.

10. Yalnızlık sessiz bir salgındır; insanların sizinle tanışmak istediğini varsayın.

Çoğu insan yeni insanlarla tanışmak ve bağlantı kurmak ister. Kendinizi dışarı atmaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan korkmayın.

Örnek: Bir sosyal etkinliğe katılın veya bir sohbet başlatın. İnsanlar genellikle yeni insanlarla tanışmaya açıktır.

11. İlk adımı atma pratiği yapın, örneğin "Merhaba, ben Ben."

Yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyorsanız, ilk adımı atma pratiği yapmak önemlidir. Bu, daha rahat ve kendinden emin hissetmenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Birisine merhaba deyin ve kendinizi tanıtın. Bu basit bir jest gibi görünse de, yeni insanlarla tanışmanın ilk adımıdır.

12. "Evet ve" ile yanıt verme alışkanlığını edinin çünkü bu onların fikrini ilerletir.

Birisiyle konuşurken, "evet ve" ile yanıtlamaya çalışın. Bu, fikirlerini geliştirmelerine ve sizin onlarla ilgilendiğinizi göstermenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Birisi size bir fikir sunduğunda, "evet ve" ile yanıtlamaya çalışın. Bu, daha açık fikirli ve işbirlikçi görünmenize yardımcı olacaktır.

13. Şikayet etmekten veya dedikodu yapmaktan kaçının (kimse duymak istemez).

Şikayet etmek ve dedikodu yapmak, sizi olumsuz ve çekici olmayan biri olarak gösterebilir. Bu tür davranışlardan kaçınmak ve bunun yerine olumlu ve destekleyici olmaya çalışmak önemlidir.

Örnek: Birisi size bir şikayette bulunursa, onu dinleyin ancak kendiniz de şikayet etmeyin. Bunun yerine, olumlu bir çözüm bulmaya odaklanın.

14. Soru sorun ve aktif olarak dinleyin.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı severler. onlara soru sormak ve gerçekten dinlemek, kendilerini önemli hissetmelerini sağlar ve aranızdaki bağı güçlendirir.

Örnek: Birisiyle konuşurken, ona ilgi alanları, işi veya hobileri hakkında sorular sorun. Dikkatli bir şekilde dinleyin ve söylediklerine ilgi gösterin.

15. Başkalarının başarılarını içtenlikle kutlayın.

Başkaları başarılı olduğunda, içtenlikle sevinin. Bu, sizi başkalarına karşı olumlu ve destekleyici olarak gösterecektir.

Örnek: Bir iş arkadaşınız bir terfi aldığında veya bir hedefe ulaştığında onu tebrik edin. Başarısını içtenlikle kutlayın.

16. Vücut dilinize dikkat edin; olumlu ve açık bir duruş sergileyin.

Vücut diliniz, söyledikleriniz kadar önemlidir. Olumlu ve açık bir duruş sergilemek, kendinden emin ve ulaşılabilir olduğunuzu gösterir.

Örnek: Düzgün durun, kollarınızı kavuşturmaktan kaçının ve göz teması kurun. Bu, kendinizi daha çekici ve ulaşılabilir gösterecektir.

17. Gülümseyin! Gülümsemeniz bulaşıcıdır.

Gülümsemeniz, yalnızca çevrenizdekileri iyi hissettir.

18. Küçük jestler önemlidir; birine kahve ısmarlayın veya kapıyı tutun.

Karşılıklılık ilkesi, insan ilişkilerinde temel bir kavramdır. Birisi sizin için bir şey yaptığında, siz de onlar için bir şey yapmak zorunda hissedersiniz. Başkaları için küçük şeyler yapmak, uzun bir yol kat edebilir ve size karşı olumlu duygular beslemelerini sağlar.

Örnek: Bir iş arkadaşınız için kahve ısmarlayın veya bir kapıyı tutun. Bu küçük jestler, sizin nazik ve düşünceli olduğunuzu gösterir.

19. Sabırlı olun; Roma bir günde inşa edilmedi.

Sosyal beceriler zaman ve çaba gerektirir. Herkes mükemmel iletişim becerileriyle doğmaz. Pratik yapmaya devam edin ve zamanla gelişeceksiniz.

Örnek: Kendinizi yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyorsanız, pes etmeyin. Pratik yapmaya devam edin ve zamanla daha rahat hissedeceksiniz.

20. Kendinizi geliştirmeye devam edin.

Kişisel gelişim, yaşam boyu süren bir yolculuktur. Sosyal olmak, sürekli öğrenme sürecidir. Kişisel gelişiminize yatırım yapın ve sosyal becerilerinizi geliştirmek için yeni şeyler öğrenmeye açık olun.

Örnek: Bir kitap okuyun, bir kursa katılın veya bir mentordan tavsiye alın. Kendinizi geliştirmeye devam etmek, sosyal zekanızı geliştirmenin en iyi yollarından biridir.**

Bu 20 basit adımı günlük hayatınıza dahil ederek, başkalarıyla daha güçlü ilişkiler kurabilir, daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve daha fazla başarı elde edebilirsiniz.

Unutmayın, sosyal zeka bir beceridir ve her zaman geliştirmeye açık olabilirsiniz.


Görsel, bir kişinin başının etrafında dönen 20 farklı ikondan oluşmaktadır. Her ikon, farklı bir sosyal beceriyi temsil etmektedir. Bu ikonlar, blog yazısında ele alınan ve sosyal zekanızı geliştirmenize yardımcı olacak 20 farklı beceriyi temsil eder.

Bazı ikonlar şunlardır:

  • Gülümseme: Gülümsemek, olumlu bir tutum ve açıklık göstermenin basit ama etkili bir yoludur.
  • El sıkışma: El sıkışmak, saygı ve dostluk göstermenin yaygın bir jesttir.
  • Konuşma balonu: Etkili iletişim kurabilmek, sosyal zekanın temel bir bileşenidir.
  • Dinleme işareti: Dikkatli bir şekilde dinlemek, başkalarının söylediklerini anlamanın ve onlarla empati kurmanın anahtarıdır.
  • Empati kalbi: Empati, başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlayabilme yeteneğidir.
  • Takım işi: Takım halinde çalışabilmek, birçok işyerinde ve kişisel ortamda önemlidir.
  • Başarı rozeti: Sosyal zekanızı geliştirmek, hedeflerinize ulaşmanıza ve başarıya ulaşmanıza yardımcı olabilir.

Görsel, sosyal zekanın farklı yönlerini temsil ederek, blog yazısının kapsamını ve içeriğini görsel olarak özetlemektedir. Bu da okuyucuların blog yazısının ne hakkında olduğunu ve onlara nasıl yardımcı olabileceğini hızlı bir şekilde anlamalarına yardımcı olur.

Kentleri daha yaşanabilir hale getiren Studio-X nedir? ️

Merhaba! Bugün sizlere Columbia University Studio-X'ten ve bu projeye Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanlarının nasıl katkıda bulunabileceğinden bahsedeceğim.

Studio-X Nedir?

Studio-X, Columbia Üniversitesi Mimarlık, Planlama ve Koruma Yüksek Okulu'nun (GSAPP) kurduğu bir kentsel laboratuvar ağıdır. Farklı şehirlerde bulunan bu laboratuvarlar, o şehrin kendine özgü dinamiklerine göre faaliyet gösterir ve kentsel problemlere yenilikçi çözümler bulmak için çalışırlar.

Studio-X Ne İş Yapar?

Studio-X'in temel amacı, kentsel problemleri çözmek için farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getirmek ve yenilikçi çözümler geliştirmektir. Bunu yapmak için çeşitli faaliyetler gerçekleştirirler:

  • Kentsel laboratuvarlar kurarlar: Bu laboratuvarlar, kentsel problemler üzerinde çalışan herkese açık platformlardır. Farklı disiplinlerden uzmanlar, öğrenciler ve yerel halk bu laboratuvarlarda bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunabilir, fikir üretebilir ve projeler üzerinde çalışabilirler.
  • Eğitim programları düzenlerler: Studio-X, kentsel laboratuvarların nasıl kurulacağı ve işletileceği konusunda eğitim programları düzenler. Bu programlara akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve yerel yönetim yetkilileri gibi farklı profillerden katılımcılar katılır.
  • Araştırma projeleri yürütürler: Studio-X, kentsel problemlerle ilgili araştırma projeleri yürütür. Bu araştırmalardan elde edilen bilgiler, kentsel laboratuvarlarda geliştirilen çözümlerin daha etkili olmasını sağlar.
  • Şehirlerle iş birliği yaparlar: Studio-X, farklı şehirlerle iş birliği yaparak kentsel problemlere çözüm bulmak için çalışır. Bu iş birlikleri kapsamında, kentsel laboratuvarlar kurulur, eğitim programları düzenlenir ve araştırma projeleri yürütülür.

Studio-X'in Global Katkıları:

Studio-X, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu'da olmak üzere 20'den fazla şehirde faaliyet göstermektedir. Bu sayede, farklı coğrafyalarda ve farklı türde kentsel problemlere çözüm bulmak için çalışır.

Studio-X'e Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji Uzmanlarının Katkısı:

Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, Studio-X'in çalışmalarına birçok alanda katkıda bulunabilirler. Bu katkılar şunları içerir:

  • Deprem riski değerlendirmesi: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, kentsel laboratuvarların faaliyet gösterdiği bölgelerin deprem riskinin değerlendirilmesine yardımcı olabilirler. Bu değerlendirmeler, depreme dayanıklı binaların tasarımı ve acil durum barınma çözümlerinin geliştirilmesi gibi konularda önemli bilgiler sağlayabilir.
  • Deprem dayanıklı binaların tasarımı: Jeofizik Mühendisleri, depreme dayanıklı binaların tasarımı için gerekli teknik hesaplamaları ve analizleri yapabilirler. Sismoloji uzmanları ise bu binaların hangi tür depremlere karşı dayanıklı olması gerektiği konusunda bilgi sağlayabilirler.
  • Acil durum barınma çözümleri: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, acil durum barınma çözümlerinin geliştirilmesi için bilgi ve becerilerini kullanabilirler. Bu uzmanlar, depremden sonra evlerini kaybeden insanların geçici barınma ihtiyacını karşılayabilecek güvenli ve dayanıklı barınaklar tasarlayabilirler.
  • Afet sonrası yeniden inşa: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, depremlerden etkilenen şehirlerin yeniden inşası için planlar geliştirmeye yardımcı olabilirler. Bu planlar, altyapının iyileştirilmesini, yeşil alanların korunmasını ve yerel toplulukların güçlendirilmesini içerebilir.

Studio-X'in Dünyadaki Örnekleri

Studio-X, 20'den fazla şehirde faaliyet göstermektedir. Aşağıda, bazı önemli örnekleri ve bu şehirlerde yapılan çalışmaların kısa bir özeti yer almaktadır:

Amerika Birleşik Devletleri:

  • New York: Kentsel dönüşüm, altyapı iyileştirme ve yeşil alan planlaması gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.
  • Rio de Janeiro: Favela mahallelerinin iyileştirilmesi ve kentsel mobiliteye çözümler bulunması için çalışmalar yapılmaktadır.
  • San Juan: Kasırga riskine karşı dayanıklılık ve afet sonrası yeniden inşa üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Kanada:

  • Toronto: Göçmenlerin entegrasyonu ve kentsel eşitsizliklerin azaltılması gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Avrupa:

  • Paris: Kentsel tarım ve sürdürülebilir şehircilik üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Berlin: Eski sanayi alanlarının dönüştürülmesi ve kentsel yenileme üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Venedik: Su seviyesinin yükselmesi ve sel riski gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Asya:

  • Mumbai: Kentsel yoksulluk ve informal yerleşimlerin düzenlenmesi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Tokyo: Yaşlı nüfus için konut ve sağlık hizmetleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Beijing: Hava kirliliği ve trafik sorunu gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Afrika:

  • Johannesburg: Apartheid mirasının ele alınması ve kentsel ayrımcılığın giderilmesi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Lagos: Nüfus artışı ve altyapı eksikliği gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.
  • Nairobi: Kentsel güvenlik ve kentsel suçla mücadele üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Orta Doğu:

  • Amman: Mültecilerin entegrasyonu ve kentsel barış inşası üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Doha: Sürdürülebilir enerji ve su kaynakları yönetimi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Studio-X'in Türkiye'deki Faaliyetleri:

Studio-X, Türkiye'de de aktif olarak faaliyet göstermektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi birçok şehirde kentsel laboratuvarlar kurmuştur. Bu laboratuvarlarda, Türkiye'nin kentsel problemlerine çözüm bulmak için çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yaparak kentin farklı bölgelerinde kentsel dönüşüm, yeşil alan planlaması, ulaşım gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Sonuç olarak, Studio-X kentsel problemlere yenilikçi çözümler üreterek daha yaşanabilir şehirler inşa etme çabasında önemli bir rol oynamaktadır. Dünyanın birçok şehrinde aktif olarak faaliyet gösteren Studio-X, farklı disiplinlerden uzmanları ve yerel halkı bir araya getirerek kentsel problemlere kalıcı çözümler bulmayı amaçlamaktadır.

Studio-X'in faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için:

Umarım bu blog yazısı Studio-X ve kentsel laboratuvarlar hakkında bilgi edinmenize yardımcı olmuştur.

The Cost of Staying True: The Struggle Between Humanity and Conscience 🌿

"It doesn't matter how good a person you are; you will be seen as the worst person the moment you make your first mistake." 📜...