Thursday, April 18, 2024

Sosyal zekanızı geliştirmek mi istiyorsunuz?

Sosyal zeka, başkalarının duygularını anlama ve onlarla etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğidir. Bu, işyerinde ve kişisel yaşamda başarı için önemli bir beceridir. Neyse ki, sosyal zekanızı geliştirmek için yapabileceğiniz birçok şey var.

Bu blog yazısında, sosyal zekanızı maksimuma çıkarmak için yapabileceğiniz 20 basit adımı paylaşacağım. Bu adımları günlük hayatınıza dahil ederek, başkalarıyla daha güçlü ilişkiler kurabilir, daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve daha fazla başarı elde edebilirsiniz.

1. Sorunu çözmek için, kişiye değil soruna odaklanın.

Bir sorunla karşılaştığınızda, sakin kalmak ve sorunun kaynağına odaklanmak önemlidir. Kişinin kişiliğine veya karakterine saldırmak yerine, çözüme odaklanın. Bu, sorunun daha hızlı ve daha verimli bir şekilde çözülmesine yardımcı olacaktır.

Örnek: İş arkadaşınızla bir anlaşmazlık yaşadığınızı varsayalım. Onu suçlamak veya hakaret etmek yerine, sakin bir şekilde sorunu tartışmaya ve ortak bir çözüm bulmaya çalışın.

2. Herkesin size bir şey öğretebileceğini varsayın.

Herkesin, sizden farklı deneyimleri ve bakış açıları vardır. Yeni insanlarla tanıştığınızda, onlardan bir şeyler öğrenmeye açık olun. Bu, kendi bakış açınızı genişletmenize ve yeni beceriler geliştirmenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Bir mentordan tavsiye istemekten çekinmeyin veya yeni bir beceri öğrenmek için bir kursa katılın.

3. Konuşurken sessiz kalmak ve göz teması kurmak özgüven göstergesidir.

Konuşurken sessiz kalmak ve göz teması kurmak, güven ve ilgi gösterir. Bu, dinleyicinin söylediklerinizi daha dikkatli dinlemesini ve sizi daha güvenilir bulmasını sağlayacaktır.

Örnek: Konuşurken göz teması kurun ve sessiz kalmaktan korkmayın. Bu, kendinden emin ve güvenilir görünmenize yardımcı olacaktır.

4. SHR Yöntemi ile insanları önemli hissettirin: Görüldü, Duyuldu, Hatırlandı.

İnsanların önemli hissetmesini sağlamanın en iyi yollarından biri, onları gerçekten gördüğünüzü, duyduğunuzu ve hatırladığınızı göstermektir. Bunu, isimlerini kullanarak, onları dinleyerek ve söylediklerini hatırlayarak yapabilirsiniz.

Örnek: Birisiyle tanıştığınızda, ismini öğrenin ve onu kullanın. Onları dinleyin ve söylediklerini hatırlamaya çalışın. Bu, önemli hissetmelerini ve sizinle bağlantı kurmalarını sağlayacaktır.

5. Bir kişinin en sevdiği ses, kendi ismidir, bu yüzden onu hatırlayın (Dale Carnegie'den).

İnsanların isimlerini hatırlamak ve kullanmak, kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlayabilir. Bu basit bir jest gibi görünse de, ilişkiler kurmada büyük bir fark yaratabilir.

Örnek: Birisiyle tanıştığınızda, ismini öğrenin ve onu kullanın. Bu, onların sizinle bağlantı kurmalarını ve sizi hatırlamalarını sağlayacaktır.

6. "Kamuoyunda övgü, özelde eleştiri." -Warren Buffett

Birine geri bildirimde bulunmanız gerektiğinde, bunu nazik ve yapıcı bir şekilde yapın. Kişinin önünde onu övmekten ve özel olarak eleştirmekten kaçının. Bu, onların savunmaya geçmesini ve geri bildiriminizi dinlemelerini zorlaştıracaktır.

Örnek: Bir iş arkadaşınızın performansıyla ilgili geri bildirimde bulunmanız gerekiyorsa, bunu özel bir ortamda yapın ve nazik ve yapıcı bir şekilde yaklaşın.

7. Geri bildirimde bulunmak için önce diğer kişinin sizinle ilgili olduğunu bilmesini sağlayın.

Birine geri bildirimde bulunmadan önce, onunla bir ilişki kurmanız önemlidir. Bu, onların sizi dinlemeye ve geri bildiriminizi almaya daha açık olmalarını sağlayacaktır.

Örnek: Birisine geri bildirimde bulunmadan önce, onunla sohbet edin ve onu tanımaya çalışın. Bu, geri bildiriminizi daha iyi kabul etmelerini sağlayacaktır.

8. "Söylemediğiniz beklentiler, önceden tasarlanmış kızgınlıklardır." -Neil Strauss

İnsanlardan bir şeyler bekliyorsanız, onlarla açık ve dürüst olun. Beklentilerinizi söylemezseniz, hayal kırıklığına uğrayabilir ve kızabilirsiniz.

Örnek: Bir iş arkadaşınızdan size bir görevde yardımcı olmasını bekliyorsanız, ondan bunu açıkça isteyin. Beklentilerinizi netleştirerek yanlış anlaşılmaları ve hayal kırıklıklarını önleyebilirsiniz.

9. En iyi ağ kurma stratejisi, önce başkalarına yardım etme stratejisidir.

Başkalarına yardım etmeye odaklandığınızda, doğal olarak daha fazla bağlantı kuracaksınız. Bu, iş fırsatları ve kişisel tatmin sağlayabilir.

Örnek: Bir mentora yardım teklif edin veya bir gönüllülük projesine katılın. Başkalarına yardım etmek, yeni insanlarla tanışmanın ve ağınızı genişletmenin harika bir yoludur.

10. Yalnızlık sessiz bir salgındır; insanların sizinle tanışmak istediğini varsayın.

Çoğu insan yeni insanlarla tanışmak ve bağlantı kurmak ister. Kendinizi dışarı atmaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan korkmayın.

Örnek: Bir sosyal etkinliğe katılın veya bir sohbet başlatın. İnsanlar genellikle yeni insanlarla tanışmaya açıktır.

11. İlk adımı atma pratiği yapın, örneğin "Merhaba, ben Ben."

Yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyorsanız, ilk adımı atma pratiği yapmak önemlidir. Bu, daha rahat ve kendinden emin hissetmenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Birisine merhaba deyin ve kendinizi tanıtın. Bu basit bir jest gibi görünse de, yeni insanlarla tanışmanın ilk adımıdır.

12. "Evet ve" ile yanıt verme alışkanlığını edinin çünkü bu onların fikrini ilerletir.

Birisiyle konuşurken, "evet ve" ile yanıtlamaya çalışın. Bu, fikirlerini geliştirmelerine ve sizin onlarla ilgilendiğinizi göstermenize yardımcı olacaktır.

Örnek: Birisi size bir fikir sunduğunda, "evet ve" ile yanıtlamaya çalışın. Bu, daha açık fikirli ve işbirlikçi görünmenize yardımcı olacaktır.

13. Şikayet etmekten veya dedikodu yapmaktan kaçının (kimse duymak istemez).

Şikayet etmek ve dedikodu yapmak, sizi olumsuz ve çekici olmayan biri olarak gösterebilir. Bu tür davranışlardan kaçınmak ve bunun yerine olumlu ve destekleyici olmaya çalışmak önemlidir.

Örnek: Birisi size bir şikayette bulunursa, onu dinleyin ancak kendiniz de şikayet etmeyin. Bunun yerine, olumlu bir çözüm bulmaya odaklanın.

14. Soru sorun ve aktif olarak dinleyin.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı severler. onlara soru sormak ve gerçekten dinlemek, kendilerini önemli hissetmelerini sağlar ve aranızdaki bağı güçlendirir.

Örnek: Birisiyle konuşurken, ona ilgi alanları, işi veya hobileri hakkında sorular sorun. Dikkatli bir şekilde dinleyin ve söylediklerine ilgi gösterin.

15. Başkalarının başarılarını içtenlikle kutlayın.

Başkaları başarılı olduğunda, içtenlikle sevinin. Bu, sizi başkalarına karşı olumlu ve destekleyici olarak gösterecektir.

Örnek: Bir iş arkadaşınız bir terfi aldığında veya bir hedefe ulaştığında onu tebrik edin. Başarısını içtenlikle kutlayın.

16. Vücut dilinize dikkat edin; olumlu ve açık bir duruş sergileyin.

Vücut diliniz, söyledikleriniz kadar önemlidir. Olumlu ve açık bir duruş sergilemek, kendinden emin ve ulaşılabilir olduğunuzu gösterir.

Örnek: Düzgün durun, kollarınızı kavuşturmaktan kaçının ve göz teması kurun. Bu, kendinizi daha çekici ve ulaşılabilir gösterecektir.

17. Gülümseyin! Gülümsemeniz bulaşıcıdır.

Gülümsemeniz, yalnızca çevrenizdekileri iyi hissettir.

18. Küçük jestler önemlidir; birine kahve ısmarlayın veya kapıyı tutun.

Karşılıklılık ilkesi, insan ilişkilerinde temel bir kavramdır. Birisi sizin için bir şey yaptığında, siz de onlar için bir şey yapmak zorunda hissedersiniz. Başkaları için küçük şeyler yapmak, uzun bir yol kat edebilir ve size karşı olumlu duygular beslemelerini sağlar.

Örnek: Bir iş arkadaşınız için kahve ısmarlayın veya bir kapıyı tutun. Bu küçük jestler, sizin nazik ve düşünceli olduğunuzu gösterir.

19. Sabırlı olun; Roma bir günde inşa edilmedi.

Sosyal beceriler zaman ve çaba gerektirir. Herkes mükemmel iletişim becerileriyle doğmaz. Pratik yapmaya devam edin ve zamanla gelişeceksiniz.

Örnek: Kendinizi yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyorsanız, pes etmeyin. Pratik yapmaya devam edin ve zamanla daha rahat hissedeceksiniz.

20. Kendinizi geliştirmeye devam edin.

Kişisel gelişim, yaşam boyu süren bir yolculuktur. Sosyal olmak, sürekli öğrenme sürecidir. Kişisel gelişiminize yatırım yapın ve sosyal becerilerinizi geliştirmek için yeni şeyler öğrenmeye açık olun.

Örnek: Bir kitap okuyun, bir kursa katılın veya bir mentordan tavsiye alın. Kendinizi geliştirmeye devam etmek, sosyal zekanızı geliştirmenin en iyi yollarından biridir.**

Bu 20 basit adımı günlük hayatınıza dahil ederek, başkalarıyla daha güçlü ilişkiler kurabilir, daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve daha fazla başarı elde edebilirsiniz.

Unutmayın, sosyal zeka bir beceridir ve her zaman geliştirmeye açık olabilirsiniz.


Görsel, bir kişinin başının etrafında dönen 20 farklı ikondan oluşmaktadır. Her ikon, farklı bir sosyal beceriyi temsil etmektedir. Bu ikonlar, blog yazısında ele alınan ve sosyal zekanızı geliştirmenize yardımcı olacak 20 farklı beceriyi temsil eder.

Bazı ikonlar şunlardır:

  • Gülümseme: Gülümsemek, olumlu bir tutum ve açıklık göstermenin basit ama etkili bir yoludur.
  • El sıkışma: El sıkışmak, saygı ve dostluk göstermenin yaygın bir jesttir.
  • Konuşma balonu: Etkili iletişim kurabilmek, sosyal zekanın temel bir bileşenidir.
  • Dinleme işareti: Dikkatli bir şekilde dinlemek, başkalarının söylediklerini anlamanın ve onlarla empati kurmanın anahtarıdır.
  • Empati kalbi: Empati, başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlayabilme yeteneğidir.
  • Takım işi: Takım halinde çalışabilmek, birçok işyerinde ve kişisel ortamda önemlidir.
  • Başarı rozeti: Sosyal zekanızı geliştirmek, hedeflerinize ulaşmanıza ve başarıya ulaşmanıza yardımcı olabilir.

Görsel, sosyal zekanın farklı yönlerini temsil ederek, blog yazısının kapsamını ve içeriğini görsel olarak özetlemektedir. Bu da okuyucuların blog yazısının ne hakkında olduğunu ve onlara nasıl yardımcı olabileceğini hızlı bir şekilde anlamalarına yardımcı olur.

Kentleri daha yaşanabilir hale getiren Studio-X nedir? ️

Merhaba! Bugün sizlere Columbia University Studio-X'ten ve bu projeye Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanlarının nasıl katkıda bulunabileceğinden bahsedeceğim.

Studio-X Nedir?

Studio-X, Columbia Üniversitesi Mimarlık, Planlama ve Koruma Yüksek Okulu'nun (GSAPP) kurduğu bir kentsel laboratuvar ağıdır. Farklı şehirlerde bulunan bu laboratuvarlar, o şehrin kendine özgü dinamiklerine göre faaliyet gösterir ve kentsel problemlere yenilikçi çözümler bulmak için çalışırlar.

Studio-X Ne İş Yapar?

Studio-X'in temel amacı, kentsel problemleri çözmek için farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getirmek ve yenilikçi çözümler geliştirmektir. Bunu yapmak için çeşitli faaliyetler gerçekleştirirler:

  • Kentsel laboratuvarlar kurarlar: Bu laboratuvarlar, kentsel problemler üzerinde çalışan herkese açık platformlardır. Farklı disiplinlerden uzmanlar, öğrenciler ve yerel halk bu laboratuvarlarda bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunabilir, fikir üretebilir ve projeler üzerinde çalışabilirler.
  • Eğitim programları düzenlerler: Studio-X, kentsel laboratuvarların nasıl kurulacağı ve işletileceği konusunda eğitim programları düzenler. Bu programlara akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve yerel yönetim yetkilileri gibi farklı profillerden katılımcılar katılır.
  • Araştırma projeleri yürütürler: Studio-X, kentsel problemlerle ilgili araştırma projeleri yürütür. Bu araştırmalardan elde edilen bilgiler, kentsel laboratuvarlarda geliştirilen çözümlerin daha etkili olmasını sağlar.
  • Şehirlerle iş birliği yaparlar: Studio-X, farklı şehirlerle iş birliği yaparak kentsel problemlere çözüm bulmak için çalışır. Bu iş birlikleri kapsamında, kentsel laboratuvarlar kurulur, eğitim programları düzenlenir ve araştırma projeleri yürütülür.

Studio-X'in Global Katkıları:

Studio-X, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu'da olmak üzere 20'den fazla şehirde faaliyet göstermektedir. Bu sayede, farklı coğrafyalarda ve farklı türde kentsel problemlere çözüm bulmak için çalışır.

Studio-X'e Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji Uzmanlarının Katkısı:

Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, Studio-X'in çalışmalarına birçok alanda katkıda bulunabilirler. Bu katkılar şunları içerir:

  • Deprem riski değerlendirmesi: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, kentsel laboratuvarların faaliyet gösterdiği bölgelerin deprem riskinin değerlendirilmesine yardımcı olabilirler. Bu değerlendirmeler, depreme dayanıklı binaların tasarımı ve acil durum barınma çözümlerinin geliştirilmesi gibi konularda önemli bilgiler sağlayabilir.
  • Deprem dayanıklı binaların tasarımı: Jeofizik Mühendisleri, depreme dayanıklı binaların tasarımı için gerekli teknik hesaplamaları ve analizleri yapabilirler. Sismoloji uzmanları ise bu binaların hangi tür depremlere karşı dayanıklı olması gerektiği konusunda bilgi sağlayabilirler.
  • Acil durum barınma çözümleri: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, acil durum barınma çözümlerinin geliştirilmesi için bilgi ve becerilerini kullanabilirler. Bu uzmanlar, depremden sonra evlerini kaybeden insanların geçici barınma ihtiyacını karşılayabilecek güvenli ve dayanıklı barınaklar tasarlayabilirler.
  • Afet sonrası yeniden inşa: Jeofizik Mühendisleri ve Deprem Bilimi Sismoloji uzmanları, depremlerden etkilenen şehirlerin yeniden inşası için planlar geliştirmeye yardımcı olabilirler. Bu planlar, altyapının iyileştirilmesini, yeşil alanların korunmasını ve yerel toplulukların güçlendirilmesini içerebilir.

Studio-X'in Dünyadaki Örnekleri

Studio-X, 20'den fazla şehirde faaliyet göstermektedir. Aşağıda, bazı önemli örnekleri ve bu şehirlerde yapılan çalışmaların kısa bir özeti yer almaktadır:

Amerika Birleşik Devletleri:

  • New York: Kentsel dönüşüm, altyapı iyileştirme ve yeşil alan planlaması gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.
  • Rio de Janeiro: Favela mahallelerinin iyileştirilmesi ve kentsel mobiliteye çözümler bulunması için çalışmalar yapılmaktadır.
  • San Juan: Kasırga riskine karşı dayanıklılık ve afet sonrası yeniden inşa üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Kanada:

  • Toronto: Göçmenlerin entegrasyonu ve kentsel eşitsizliklerin azaltılması gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Avrupa:

  • Paris: Kentsel tarım ve sürdürülebilir şehircilik üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Berlin: Eski sanayi alanlarının dönüştürülmesi ve kentsel yenileme üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Venedik: Su seviyesinin yükselmesi ve sel riski gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Asya:

  • Mumbai: Kentsel yoksulluk ve informal yerleşimlerin düzenlenmesi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Tokyo: Yaşlı nüfus için konut ve sağlık hizmetleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Beijing: Hava kirliliği ve trafik sorunu gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Afrika:

  • Johannesburg: Apartheid mirasının ele alınması ve kentsel ayrımcılığın giderilmesi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Lagos: Nüfus artışı ve altyapı eksikliği gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.
  • Nairobi: Kentsel güvenlik ve kentsel suçla mücadele üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Orta Doğu:

  • Amman: Mültecilerin entegrasyonu ve kentsel barış inşası üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
  • Doha: Sürdürülebilir enerji ve su kaynakları yönetimi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Studio-X'in Türkiye'deki Faaliyetleri:

Studio-X, Türkiye'de de aktif olarak faaliyet göstermektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi birçok şehirde kentsel laboratuvarlar kurmuştur. Bu laboratuvarlarda, Türkiye'nin kentsel problemlerine çözüm bulmak için çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yaparak kentin farklı bölgelerinde kentsel dönüşüm, yeşil alan planlaması, ulaşım gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.

Sonuç olarak, Studio-X kentsel problemlere yenilikçi çözümler üreterek daha yaşanabilir şehirler inşa etme çabasında önemli bir rol oynamaktadır. Dünyanın birçok şehrinde aktif olarak faaliyet gösteren Studio-X, farklı disiplinlerden uzmanları ve yerel halkı bir araya getirerek kentsel problemlere kalıcı çözümler bulmayı amaçlamaktadır.

Studio-X'in faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için:

Umarım bu blog yazısı Studio-X ve kentsel laboratuvarlar hakkında bilgi edinmenize yardımcı olmuştur.