Giriş:
Bugünkü konuşmamızda, Türklerin Japonlara hayranlığı ve bu hayranlığın temellerini inceleyeceğiz. Özellikle Mehmet Akif Ersoy'a atfedilen "İşleri dinimiz, dinleri işimiz" sözü ve bu sözün arkasındaki gerçekleri ele alacağız. Ayrıca, Japonya'ya yaptığım seyahatlerden edindiğim deneyimlerden ve gözlemlerimden de bahsedeceğim.
1. Türklerin Japonlara Hayranlığı:
- Yüzyıllara dayanan bir ilgi ve sempati
- Temelini Japon ürünlerinin sağlamlığı ve uzun ömürlülüğü oluşturuyor
- Dürüst ve çalışkan bir millet olarak bilinen Japonlar, Türkleri de etkilemiş
- En bilinen göstergelerinden biri de Mehmet Akif Ersoy'a atfedilen "İşleri dinimiz, dinleri işimiz" sözü
- "İşleri dinimiz, dinleri işimiz" sözünün Mehmet Akif'e ait olduğuna dair kesin bir kanıt yok
- Kaynaklara göre bu söz Abdürreşit İbrahim'e veya başka bir şaire ait olabilir
- Mehmet Akif'in Japonya'ya hiç gitmediği de bilinmektedir
- Seyahatleri arasında Avrupa, Mısır, Hicaz ve Filistin gibi destinasyonlar yer alır
- yüzyıl ortalarında başlayan Tanzimat Dönemi, büyük değişimlere sahne olmuş
- Batı'ya karşı modernleşme çabaları hız kazanırken, milli benlik arayışı da ön plana çıkmış
- Bu arayışın bir parçası olarak, Türk aydınları ve yazarları farklı uygarlıkları ve toplumları incelemeye başlamış
- yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Batı'nın sömürgeleştirmediği ve modernleşmeyi başaran bir ülke olarak Japonya, Türkler için ilham kaynağı olmuş
- Japonların disiplinli çalışmaları, milli birlik ve beraberlikleri, hızlı kalkınmaları Türk aydınları tarafından takdirle karşılanmış
- Bu hayranlığın önemli isimlerinden biri de Abdürreşit İbrahim'dir
- 1909 yılında Japonya'yı ziyaret eden Abdürreşit İbrahim, bu ülkenin modernleşmesini ve kalkınmasını anlatan eserler vermiştir
- Mehmet Akif'in de Abdürreşit İbrahim'in fikirlerinden etkilenmiş olabileceği ve "İşleri dinimiz, dinleri işimiz" sözünü bu etkileşimin bir sonucu olarak söylemiş olabileceği düşünülmektedir
- Japonya'da bir markete veya iş yerine girdiğinizde, "irasshaimase" (いらっしゃいませ) diye bir ses yükselir
- Bu selamlama, Türkçe'ye "hoş geldiniz" anlamına gelir
- Doğal olarak Japon kültürünü bilmiyorsanız, bu selamlamanın ardındaki anlamı anlamak zor olabilir
- Paraya ödedikten sonra ise "arigatou gozaimasu" (ありがとうございます) diye bir ses daha duyarsınız
- Bu da "teşekkür ederim" demektir
- 1999 yılında Japonya'nın en saygın bilim kurumlarından biri olan Japonya İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nde post-doktora çalışması için bulunuyordum
- Heyecanla araştırma laboratuvarına girerken, beni karşılayan ilk şey oldukça ilginç bir uygulama oldu: Giriş holünde sıra sıra dizilmiş ayakkabı dolapları!
- Ev sahibi bilim insanım Osamu Nishizawa, gülümseyerek bana bu dolapların ne işe yaradığını anlattı
- Meğer Japon kültüründe, eve veya işyerine girerken sokak ayakkabılarını çıkarmak ve özel iç mekan terlikleri giymek adetmiş
- Bu kurala uymak o kadar önemliymiş ki, laboratuvarın girişinde bile bu dolaplar bulunduruluyormuş
- Geleneksel tatami zeminlerini korumak için de ayakkabılar çıkarılır
- "Genkan" adı verilen özel giriş alanları, sokak ayakkabılarını çıkarıp terlik giymek için kullanılır
- Ev içi terlikler, banyo terlikleri ve dış mekan terlikleri gibi farklı terlik türleri mevcuttur
- Japonya'ya seyahatiniz sırasında gözlemlediğiniz gibi, modern ve geleneksel unsurların zarif bir şekilde harmanlanması, Japon kültürünün temelini oluşturuyor
- Bu durum, restoranlardan evlere, günlük yaşamın her alanına kadar uzanıyor