Sunday, February 18, 2024

Deprem Gerçek ve Tedbirli Olmak Zorundayız!

Deprem, ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeği. Bizler önlemimizi alacağız, gerisini Allah'a bırakacağız. Peki, en önemli önlem nedir? Kentsel Dönüşüm!

Depremden korunmak için binalarımızın sağlam olması şart. Yüksek katlı binalar için Zorunlu Yapı Sağlığı Sistemi şart. Bu sistem sayesinde binaların depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğu sürekli takip edilecek.

Yapı Denetimi Şirketleri gibi Yer Denetimi Şirketleri de kurulmalı. Bu şirketler, zeminin sağlamlığını ve depreme karşı dayanıklılığını kontrol edecek.

Kentsel Yer Sağlığı İzleme Teknolojisi ile zeminin durumu sürekli izlenmeli. Bu sayede olası riskler önceden belirlenebilecek.

Çocuklarımızın depreme karşı bilinçli olması çok önemli. Deprem Okul Projesi ile çocuklara temel deprem bilgisi verilmeli.

Kentsel Sismik Güvenlik Uyarı Sistemleri ile depremler önceden tahmin edilebilir ve insanlar uyarılabilir.

Şehirlerin güvenliği için gizli deprem fayları da tespit edilmeli. Ulusal Kaydırmalı Sismik Sistem kurularak bu faylar belirlenebilir.

Jeofizik Yer İnceleme Projelerinde ulusal standartlar yerine küresel standartlar kullanılmalı. Bu sayede daha güvenli şehirler inşa edilebilir.

Deprem Güvenli Şehirleşme için profesyonel mühendislik sistemi şart. Mühendislik uygulamaları standartlara uygun şekilde yapılmalı.

18 Şubat 2017 tarihinde, Kahramanmaraş depremlerinden 6 yıl önce, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bu konuda bir tweet zinciri göndermiştim. Deprem gerçeği unutulmamalı ve gerekli önlemler acil olarak alınmalıdır!

Kafanı Dik Tut, Güçlü Ol, Aldırma, Devam Et!

Bu sözler, zor zamanlardan geçerken kendimize hatırlatmamız gereken önemli bir mesajdır. Hayat her zaman kolay olmayacak, engeller ve zorluklarla karşılaşacağız. Bu anlarda pes etmek yerine, güçlü durmak ve mücadeleye devam etmek önemlidir.

Kafanı Dik Tut: Moralin bozulmasına ve umutsuzluğa kapılmasına izin verme. Her zaman daha iyi bir gelecek ümidi vardır.

Güçlü Ol: Zorluklar karşısında yılmadan, dimdik ayakta dur. Kendine ve yapabileceklerine inan.

Aldırma: Seni üzen veya demoralize eden sözlere ve düşüncelere aldırma. Kendi inandığın yolda ilerlemeye devam et.

Devam Et: Pes etme. Zorluklar geçicidir, sonunda üstesinden geleceksin.

Bu sözleri bir mantra gibi tekrarlayarak, zor zamanlardan daha güçlü bir şekilde çıkabilirsin. Unutma, sen her şeyin üstesinden gelebilecek kadar güçlüsün!

Bu mesajın sana ilham vermesini ve zorlukları aşmana yardımcı olmasını dilerim.

Birkaç ek ipucu:

  • Zor zamanlarda sevdiklerinden destek almaktan çekinme.
  • Kendine zaman ayır, dinlen ve rahatla.
  • Sevdiğin ve seni mutlu eden şeylerle uğraş.
  • Kendine inan ve asla pes etme!

1940 Kayseri Develi Depremi ve Büyük Depremlere Hazırlık

6 Şubat Depremleri ve Medya Deneyimi: Bir Akademisyenin Anlatımı

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri Türkiye'yi derinden sarstı. Bu zor zamanlarda, bir akademisyen olarak üzerime düşeni yapmak ve bilgi birikimimi paylaşmak için bir medya kanalında konuk olma fırsatı buldum.

3 gün boyunca, akşam 9'dan sabah 2'ye kadar süren canlı yayınlarda depremin farklı yönlerini ele aldık. Depremle ilgili son haberleri aktardık, uzmanlarla depremin nedenlerini ve sonuçlarını tartıştık ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladık.

Bu deneyim benim için oldukça önemliydi. Hem deprem bilimi ve afet haberciliği alanındaki bilgimi paylaşma hem de farklı bakış açılarını dinleme imkanı buldum. Aynı zamanda, Japonya'dan bir uzmanla birlikte Türkiye'de depreme karşı alınması gereken önlemler hakkında da fikir alışverişinde bulunduk.

Bu yazıda, 3 günlük yayın süresince yaşadıklarımı ve edindiğim deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Depremle ilgili farkındalığı artırmak ve gelecekteki depremlere karşı daha hazırlıklı olmamıza katkıda bulunmak umuduyla...

1659 Marmara Depremi'ni biliyor muydunuz?

17 Şubat 1659'da, Marmara Denizi'nin kuzeyinde 7.1 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Bu deprem, İstanbul ve Tekirdağ'da büyük bir yıkıma yol açtı. Tarihe "1659 Marmara Depremi" olarak geçen bu olay, 40.000 ila 400.000 arasında insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.

Deprem, sabahın erken saatlerinde meydana geldi. İstanbul'da birçok cami, minare, medrese ve ev yıkıldı. Ayasofya'nın kubbesi de depremden zarar gördü. Tekirdağ'da da birçok bina yıkıldı ve can kayıpları yaşandı.

Depremden sonra İstanbul'da büyük bir panik yaşandı. İnsanlar şehirden kaçmaya başladı. Yangınlar çıktı ve yağma olayları gerçekleşti.

Deprem, Osmanlı İmparatorluğu'nun en yıkıcı depremlerinden biri olarak kabul edilir. Depremden sonra şehirler yeniden inşa edildi ve depreme dayanıklı binalar yapılmaya başlandı.

Peki, bugün aynı deprem tekrar olsa ne olur?

Nüfus artışı ve yapılaşmadaki değişimler, depremin etkisini de değiştirecektir. Günümüzde İstanbul'da 16 milyondan fazla insan yaşıyor ve binaların büyük çoğunluğu betonarme. Bu da depreme karşı daha dirençli bir şehir anlamına geliyor.

Ancak İstanbul'un birçok bölgesi alüvyal zemin üzerine kurulu. Alüvyal zeminler, deprem dalgalarını büyütme ve yıkıcı hale getirme özelliğine sahip. Bu da binalar için risk oluşturuyor.

Çanakkale'de durum ne?

1659 depremi, Çanakkale'ye de İstanbul'a yakın bir mesafedeydi. Ancak Çanakkale'nin zemini İstanbul'dan daha sağlamdır. Bu da depreme karşı daha dirençli bir şehir anlamına gelir.

Sonuç olarak:

1659 Marmara Depremi, İstanbul ve Çanakkale için önemli bir tarihsel olaydır. Depremden dersler çıkararak, binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmeli ve bilinçli bir şekilde yaşamayı öğrenmeliyiz.

17 Şubat 1659 tarihinde, Marmara Denizi'nin kuzey kıyılarında 7.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Tarihe "1659 Marmara Depremi" olarak geçen bu olay, Tekirdağ ve İstanbul'da büyük hasara yol açtı. Depremin etkisi İzmir ve Yunanistan'ın Selanik kıyılarında bile hissedildi.