Michael Pritchard'ın "Korku, negatiflerin büyüdüğü karanlık bir küçük odadır." sözü, korkunun doğası ve kökeni hakkında derin bir bakış açısı sunar. Bu sözde, Pritchard, korkularımızın genellikle gerçeklerden ziyade algılarımıza ve inançlarımıza dayandığını vurgular. Kendi deneyimimden yola çıkarak bu sözün ne kadar doğru olduğunu göstermek istiyorum.
Çocukluğumdan beri köpeklerden korkarım. Bu korku, bir çiftlikte çalışırken yaşadığım travmatik bir olaydan kaynaklanıyor. Bir köpek beni ısırmıştı ve o günden beri tüm köpeklerden korkmaya başladım. Bu korku, hayatımı birçok açıdan etkilemekte ve beni strese sokmaktadır.
Fakat, ben sadece köpeklerden korkan biri değilim. Dünyada pek çok insan farklı nedenlerden korku yaşıyor. Büyük deprem riski altında evinin yıkılacağından emin olan yüzbinlerce insan her küçük depremden sonra başta İstanbul olmak üzere pek çok benzer şehirde korku yaşıyor. Bu korku, sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Deprem gibi doğal afetlerin riski altında yaşayan insanlar tüm dünyada benzer korkuları paylaşıyor.
Korkmak bizi felç etse de, gerçeklerden kaçmamızı sağlasa da, her zaman kurtarıcı bir çözüm değildir. Örneğin, köpeklerden korkmak beni sokakta yürürken tedirgin ediyor, parklarda rahatça vakit geçirmemi engelliyor. Fakat bu korkum, beni köpek saldırılarından koruyor mu? Hayır. Aksine, tedirginliğim ve korkum beni daha savunmasız hale getiriyor.
Peki, korkularımızı yenmek için ne yapabiliriz? Bu sorunun tek bir cevabı yok. Kişiden kişiye ve korkunun kaynağına göre değişen birçok yöntem var. Örneğin, depremden korkuyorsanız depreme dayanıklı binalarda yaşamayı tercih edebilirsiniz. Ya da, başıboş köpeklerden korkuyorsanız, köpeklerin davranışlarını daha iyi anlamak için eğitim alabilirsiniz.
Korkularla Başa Çıkmak için Bilimsel Öneriler
1. Korkularınızın Kaynağını Belirleyin: Korkularınızın arkasındaki nedenleri anlamak, onları yönetmenize yardımcı olabilir. Korkularımız genellikle geçmişte yaşadığımız travmatik olaylardan kaynaklanır. Bu olayları tanımak ve üzerinde çalışmak, korkularımızı hafifletebilir.
2. Gerçekçi Düşünmeye Çalışın: Korkularımız genellikle çarpıtılmış veya abartılı düşüncelere dayanır. Mantıklı ve gerçekçi düşünmeye çalışmak, korkularımızı kontrol altına almamıza yardımcı olabilir. Bu süreçte, bilişsel davranışçı terapi (BDT) teknikleri etkili olabilir. BDT, düşünce kalıplarınızı yeniden yapılandırmanıza ve daha gerçekçi düşünceler geliştirmenize yardımcı olabilir.