Deprem ve Afet Tıbbı sempozyumu...

MediLife toplantısına katıldım, oldukça iyi bir toplantıydı.  Özellikle, geleceğin TIP doktoru adaylarının, AFET TIBBI gibi önemli konuda bir günlük sempozyumu düzenlemeleri ve katılımı yükseltecek e-devlet onaylı sertifika destekli iyi bir organizasyonu başarıyla bitirmelerini görmeleri mutluluk vericiydi.

Yaklaşık 500 kişi katılımlı yapılan ve neredeyse TIP öğrencileri önünde yapmış olduğum sunumumu YouTube hesabıma yüklemek için instagram üzerinden canlı yayın yaptım ve bununla ilgili bir öğrenci yardımcı oldu.

MediLife Afet Tıbbı sempozyumuna katılan öğrencilerinin profesyonel hayatlarına katkı sağlayacak bir sunum vermek ayrıca büyük onurdu.  hepsine başarılar diliyorum.

Deprem Afeti Sonrası Neler Yapmalıyım?

 

TAMAMINI OKU

Ara Sınavdan Sonraki bu birkaç hafta boyunca öğrendiğimiz derslerde birçok şey tartışıldı ve elbette ülkemizde meydana gelen deprem veya tsunami gibi bir doğal afetle karşılaştığımızda hayatta kalmamız için çok yararlı oldu. Bu nedenle burada yaklaşan doğal afetlerle yüzleşmek için bazı adımları öngörmeye devam edeceğim. Öngörü, doğal afetlerin meydana gelmesinden önceki, sırasındaki ve sonrasındaki adımlardan kesinlikle faydalı olan 7 adımdan oluşmaktadır. Bu nedenle bilmemiz gereken bilgileri mümkün olduğunca çoğaltmalıyız ve faydalı olmayan hiçbir bilgi yoktur. Ve bunu anlamamız ve öğrenmemiz hayatımıza zarar vermeyecektir çünkü deprem gibi acil bir durumda bu bilgiler çok yardımcı olacaktır (Şekil Tabii ki küçük şeylerden büyük şeylere kadar bir şeyleri öngörmek zorundayız, bazen bizim için aslında çok önemli olmasına rağmen önemli olmayan bir şey olarak düşünsek de. Burada tartışılmak istenen şey gibi, meydana gelen doğal felaketlerle yüzleşirken veya bunları öngörürken atılacak adımları anlayabilmemizin ve bilmemizin ne kadar önemli olduğuyla ilgili. Bu dünyada bilindiği gibi, hem kendi ülkem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde, bu dünyanın çeşitli ülkelerinde depremlere yabancı değil. Hem küçük büyüklükte hem de büyük büyüklükte depremler meydana geliyor. Bu nedenle bu tür bilgileri çoğaltmalıyız çünkü öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir, bu nedenle gelecekte aynı şeye tekrar tekrar düşmemek için olan bir şeyden ders çıkarmalıyız. Bu nedenle henüz gerçekleşmeyecek şeyleri öngörmeliyiz. Çünkü bu gerçekten iyi bir değişim getirir ve her koşulda deprem gibi olaylarla karşılaşıldığında ne yapılması gerektiğine gerçekten yardımcı olur.

Maraş Depremi Webinarları!

 

Marmara'da deprem modeli!

Marmara denizi içersinde ki gerilmeye ve deprem yığılmasına bağlı olarak, beklenen İstanbul depremlerinin (M7.2) yerlerinin tahmin edilmesi ile ilgili olarak önerdiğimiz modelin üzerinden nereyse 18 sene geçti. 2006 Deprem Tehlikesi Modeline (Öncel ve Wilson,2006) göre, olan depremler öngörülen alanlarda meydana gelmektedir. Mesela, 25 Temmuz 2001 ve dün akşam olan 7 Haziran 2012 M5.1 depremleri öngörülen alanlarda meydana gelmiştir. Marmara Ereğlisi'ne göre 2011'de meydana gelen depremin uzaklığı yaklaşık 24 km, dün akşam meydana gelen depremin uzaklığı ise yaklaşık 13 km'dir. Olmuş İstanbul Depremlerinden biri olan ve 1343 yılında meydana gelen depremin öngörülen yerine uzaklığı ise yaklaşık 11 km'dir. 2011 ve 2012 tarihlerinde olan depremler fırsat olarak değerlendirmeli ve deprem etki incelemelerine bağlı olarak internet bazlı anket yöntemi ile depreme bağlı hasar görebilme haritası acilen hazırlanarak gerekli tedbirler alınması gerekir. M5.1 depremlerinden sonra, İnternet Tabanlı Depremde Etkilenebilirlik haritasına vatandaşın katkısının oldukça sınırlı ve yetersiz olduğu dikkat çekmektedir. Benzer bir deprem Amerika’da meydana geldiğinde 100,000 kişi depremde etkilenebilirlik haritasına katkı koyarken, ülkemizde bu sayı 100 civarındadır. Bunun nedeni, vatandaş jeofiziği ile ilgili olarak ülkemizde eğitim çalışmalarının yetersiz olmasıdır. Ülke sathında, vatandaş jeofiziği konusunda eğitimler verilmeli ve bir deprem sonrasında vatandaşların depremi hissediş şekillerine bağlı olarak, zemin ve yapı yer durum haritalarının oluşturulması sağlanmalıdır. Vatandaşın yüksek katılımı ile sağlanacak, yapı ve yapılaşma etkisine bağlı oluşturulacak yer ve yapı sarsıntı haritasından elde edilecek verileri, vatandaş jeofiziği eğitimini ihmal eden ülkeler, ancak çok büyük maliyetlerle elde etmeye mecbur kalmaktadırlar.

Bununla birlikte, beklenen İstanbul depremi 1343 yılında olduğu yerlere yakın yerlerde olduğu düşünülürse, çıkacak deformasyon enerjisi M5.1 depremi ile çıkan enerjinin en az 700 katı olacağı için büyük tehlike ve kayıplara neden olabilir. Sonuç olarak, M5.1 depremleri (2011-12) İstanbul ve civarında ki kentsel dönüşüm çalışmaları için önemli veriler sağlamıştır ve bu veriler kullanılarak büyük depreme dayanıklı yapı stoklarının, yapılaşma jeofiziği ve yapı jeofiziği yöntemleri esas alınarak hızlandırılması gerekir.

Safranbolu'da deprem semineri için!

 

Yüksek Lisans Bir Kaçış Yolu Mu?

 

1. Yüksek Lisansa giren öğrenci sayısı ile yüksek lisanstan mezun olan öğrenci sayısı arasında ki fark ülkelere, bölümlere ve üniversitelere göre araştırılabilir. Fakat, Kuzey Amerika ve Avrupa Üniversitelerinde burslu lisans üstü çalışmalara katılan öğrenciler için durum farklı!
2.  Kuzey Amerika gibi ülkelerde Lisansüstü pozisyonlar tamamen burslu olduğu durumda bile ülkenin mezunlarına sunulan bursu yeterli olmuyor, bu nedenle yeryüzünden istenen koşulları sağlayan öğrenciler ile lisans üstü öğrenciler ile üniversite akademik/eğitim çalışmaları sürüyor.
3. Tam burslu olmayan lisansüstü programlara kayıtlı öğrencilerden geri dönüş alınması çok beklenen bir durum değil fakat bu durumda da çalışmalar yapanlar çıkabiliyor. Üniversiteler içinde ki bilimsel döngü ve yenilenme için tam burslu lisans üstü öğrencilerin bulunması şart.
4. Türkiye'de Yüksek Lisans programları kapsamında tam burslu olarak fakülte içinde çalışmayan öğrencilerle ilgili sonuçların araştırılması iyi olabilir fakat iyi sonuç alındığı söylenemez. Ders kısmını tamamlayan öğrenciler, araştırma ve tez kısmında kayboluyor.  Nedenleri var!
5. Bilimsel araştırma bir takım işidir ve araştırma bölümü kısmında araştırma ekibi ile yakın çalışma yapacak aynı ortamda bulunulması gerekir.  İlave olarak, 7/24 açık ve canlı üniversite içinde bilimsel çalışma ortaya çıkartılabilir. Çünkü, bilimsel çalışmada zaman sınırı yok!

Eğiticilerin Deprem Eğitimi

DEPREM SİSMOLOJİSİ VE JEOFİZİK UZMANI PROF.DR. ALİ OSMAN ÖNCEL TARAFINDAN EĞİTİCİLERE DEPREM EĞİTİMİ VERİLDİ (8 HAZİRAN - 2016).

Gayrimenkul Jeofizik Riskler!

 

Gizli fayların varlığı, depremle ortaya çıkarsa yıkım kaçınılmaz olur!

Depremlerin meydana geldiği kırık zonlarının geçmişi çok eskiye gitmiyor.  Türkiye'de Anadolu Fay Zonları olarak bilinen devasa fay zonlarının varlığının tespiti ancak 1939 Erzincan depreminden sonra birbirini tek yönde kıra kıra doğudan batıya deprem göçü sonunda anlaşılabildi fakat insanların anlaması kırıkların 1939 yılından sonra deprem üretmeye başladığı anlamına gelmiyor.  En azından son 15 bin yılda deprem üreten devasa diri fay sistemlerinin varlığını anca son 100 yıl içinde fark edebildiğimizi, başka bir ifadeyle insanların deprem faylarının varlığından haberdar olunmasında ne kadar geç kaldığını gösteriyor.

Yüzeyde görünen kırıklar kadar, yüzeyde varlığıyla ilişkili izleri olmayan kırıklarda bulunuyor.  Genellikle, görünen ve deprem üreten kırık sistemleri üzerinde deprem istasyonları yoğunlaşıyor, artan deprem istasyonlarına bağlı olarak kayıt edilen depremlerle birlikte deprem bilimciler, varlığı bilinen kırıklar üzerinde çalışmalar yapıyor.  Bilinmeyen kırık sistemleri, her an patlamaya hazır bir kaynak olarak duruyor.

Gizli fayların araştırılması için yoğun deprem istasyonları önemli fonksiyon sağlayabilir fakat yüksek yoğunluklu istasyonlar ile yerin altında ki kırıkların varlığı ortaya çıkarılabilir.  Deprem olmadan önce tespiti yapılan kırıklara göre önlem almak için zaman olabilir, fakat tespiti önceden bilinmeyen kırıkların meydana getireceği depremler olduğunda yıkım gücü çok yüksek olur.

Üniversite - Meslek Odası Çalışma Modeli!

Okan Üniversitesi- TMMOB Jeofizik İstanbul Şube

Facebook günlük olarak hatırlatmalarda bulunuyor, bu açıdan Facebook unuttuklarımı hatırlatıyor. 1 Temmuz 2013 tarihinde, Okan Üniversitesi ile çok önemli bir işbirliği çalışması yapıldığını hatırlattı. Resimleri toplayıp, blogger sayfamda paylaştım. 'Akademik Meslek Odacılığı: Yeryüzü Örnekleri' konulu çalışma yapmak isteyenler olursa, umarım yararlı bir referans olur.

Jeofizik Risk Nedir?

1. İYİ DURUM: Depremin olduğu iç merkezde kırılma meydana gelir, iç merkezden yayılan sismik dalga enerjisi zeminin fiziksel direnç durumuna göre büyütülür.  Kaya nitelikli İYİ zeminde (1) sismik dalga hızlanır ve hasar şiddeti oluşmaz.
2. KÖTÜ DURUM: Zemin direnci zayıf (3) ve çok zayıf olan alanlarda sismik dalga hızları yavaşlar, yıkım gücünü temsil eden dalga genlikleri büyür ve sonuçta hasar şiddeti pik yapar. 

Dünya'da Mekan sahibi olmak her kesin büyük hayali fakat mekan veya gayrimenkul bir Jeofizik Zemin üzerinde oturur.

Gayrimenkul 'Yatırım Risk' Danışmanlığında esas ve öncelikli olan mekanın konumu veya durumu değil, mekanın üzerine oturmuş olduğu Jeofizik Zemin durumunun esas alınması gerekir.

Bir deprem sonrasında Jeofizik Zeminin durumuna bağlı olarak Jeofizik Yapının durumu değişir. Demek ki Jeofizik Yapı veya Jeofizik Mekan olarak yatırım yapılacak bir yapıya bakılması gerekir.

Sorulması gereken soru, beklen büyük deprem olduğunda, Jeofizik Duruma bağlı olarak yatırıma konu olan bir mekan ve gayrimenkul'ün durumu ne olacak? Bu sorunun cevabını, 'deprem olsun görürüz!' şeklinde yanıtlamak mümkündür. Depreme bağlı mekânsal risk veya gayrimenkul'de meydana gelecek risk durumunun ortaya çıkarılma görevini depreme yükleyebilirsiniz! Veya, deprem olmadan önce, yatırım öncelikleriniz içinde olan 3 binanın 'Jeofizik Risk' durumunu, 'Yapay Jeofizik Deprem' üretilmesine bağlı olarak, deprem olmadan önce 'Jeofizik Zemin Riski' durumunu önceden belirleyebilirsiniz.

Rezonans nedir?

Deprem hasarının en önemli nedeni yerin fiziksel durumunu dikkate alınmadan yapıların projelendirilmesi ve yerin fiziğinden kopuk şehirleşmenin ortaya çıkmasıdır. Yerin salınımı sabit değildir ve yerin jeo-fiziki direnç durumuna göre değişir. 

Dünya'da deprem ülkeleri var, ve bu ülkeler temelde ikiye ayrılır.  Çok büyük Jeofizik 'Tehlike' altında olan ülkeler, ve büyük Jeofizik 'Tehlike' altında olan ülkeler.  Ring of Fire 'Ateş Çemberi' olarak bilinen ve Pasifik Okyanusunu çevreleyen ülkeler, Çok Büyük Jeofizik Tehlike altında olan ülkelerdir.  Çünkü, bu bölgede meydana gelen depremlerin 'Jeofizik Büyüklüğü' 8 ve üzerindedir, ve bununla birlikte bu bölgede levhaların hareket hızları çok hızlı olduğu için 'Jeofizik Tehlike Periyodu' yüksektir.

Çok büyük Jeofizik Tehlike altında olan ülkelerde Jeofizik Risk yıllar içinde 'Deprem Dirençli Jeofizik Şehirleşme' ile azaltılmıştır.

Kısaca, Jeofizik Tehlike meydana gelecek bir depremin 'Büyüklük' ve 'Tekrarlanma Sıklığı' ile ilişkilidir.  Fakat Jeofizik Risk, bir ülkenin deprem riskini azaltacak önlemli, risk azaltıcı 'Jeofizik Şehirler' ile dönüşümü ne kadar sağladığıyla ilişkilidir.

Mesela, Jeofizik Şehirleşme Vizyonu ile Rezonans Riski ortadan kaldırılabilir.  Rezonans, yerin 'Jeofizik Titreşim' büyüklüğünü esas alan şehirleşme biçimidir.  Bunun anlamı, Jeofizik Şehirleşme Modeli esas alınırsa, kat yükseklikleri veya dikey yapılaşma hiç bir zaman yerin Jeofizik Titreşim Büyüklüğünü AŞAMAZ.  Aştığı durumlarda ne mi olur?  Felaket!  Jeofizik Yer Titreşim Tolerans Büyüklüğü aşıldığı YERDE Kat parçalanır!  

Sonuç olarak, Jeofizik Şehirleşme Vizyonu CAN ve MAL emniyetini sağlama alan bilimsel veya akıllı şehirler kurulmasının temelidir.

Jeofizik İYİ Zemin Nedir?

Depremi beklerken, "Jeofizik Güvenli Zemini" depremle açığa çıkacak sismik dalgaların Jeofizik İYİ Zemini bulmasını beklemek, çok büyük JEOFİZİK RİSK olur.  Jeofizik Mühendisliği ve çalışan profesyonel mühendisleri sizin için "Yapay Deprem Üretir ve Jeofizik Güvenli Zeminleri" önceden bulur.  Depremi ÖNCEDEN Tahmin bir gün muhakkak edilir fakat bu ne zaman olur bilinmez. Depremin ŞİDDETİNİ büyütmeyecek Jeofizik GÜVENLİ Zeminler, yapay deprem enerjisi üretilerek önceden belirlenebiliyor. Yüzde yüz garantili! Güvenli Yaşam alanlarını ÖNCEDEN TESPİT et ve Depremle YAŞAMAYI Seç! Aksi durum çok riskli olur.

Jeofizik Enerji!

Türkiye Jeotermal Enerjide öne çıktı fakat "Jeotermal Deprem Büyüklük" sınırı henüz getirmedi! Ülkemizde meydana gelen depremlerin bir kısmı ‘Jeotermal Depremler’ ve bu depremlerin üst sınırı Mw=4’den fazla olmayacak şekilde ‘Jeotermal Enerji Üretimi’ yapılması ile ilgili düzenleme yapılması şart. 

Jeofizik Enerji!

 

Türkiye Jeotermal Enerjide öne çıktı fakat "Jeotermal Deprem Büyüklük" sınırı henüz getirmedi! Ülkemizde meydana gelen depremlerin bir kısmı ‘Jeotermal Depremler’ ve bu depremlerin üst sınırı Mw=4’den fazla olmayacak şekilde ‘Jeotermal Enerji Üretimi’ yapılması ile ilgili düzenleme yapılması şart.

Türkiye'de Jeotermal Kaynaklar kullanılarak 'Jeofizik Enerji Şehirleri' durumuna gelen pek çok ilimiz ortaya çıktı.

Jeofizik Enerji Üretim tesislerinin kurulması ve işletilmesi oldukça maliyetli, ve üretime bağlı olarak yerin altında Jeofizik Gerilmenin değişmesine bağlı olarak yükselecek insan kaynaklı deprem riski, Enerji Şehirlerine dönen bu illerde yaşayan insanlar için endişe verici.

Jeofizik Enerji Şehirlerine dönen bu illerde ki Jeofizik Gerilmelerde ki değişimleri takip edecek 'Sismoloji İzleme Merkezleri' kurulması zorunlu hale getirilmesi çok yararlı olur. İlave olarak, Jeotermal Enerji Üretimi ve Deprem Sayısı arasında ki değişimin şirket sayfalarından günlük yayınlanması zorunlu hale getirilmelidir.

Amerika'da Oklahoma Şehri önemli bir Jeofizik Enerji Şehri. Bu şehirde, Jeofizik Enerji üretimine bağlı olarak yükselen kontrolsüz üretim neticesinde oluşan deprem sayısında ki artış ve daha büyük depremlerin meydana gelmesi sonucu bu şehir deprem riski 'en düşük şehir' durumdan, deprem riski 'en yüksek şehir' durumuna dönüştü.

Jeofizik Enerji Şehirlerine dönen Türkiye'nin herkesçe bilinen şehirlerinde, AFAD kurumu tarafından veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 'Jeofizik Enerji Şehirleri Takip Merkezleri' kurulması 'çok geç olmadan' yararlı olur.

Yeraltı araştırmalarında sismoloji uygulaması!

Makale Yazmak için pratik tavsiyeler?

 

Makale yazmanın temelinde 'essay writing' olarak bilinen temel makale yazılması deneyiminin kazanılması süreci var.  Temel olarak, farklı büyüklüklerde (200 kelime, 500 kelime, 1000 kelime ve 1500 kelime) yazım deneyimlerinin kazandırılması üniversitelere hazırlık kurslarında Kuzey Amerika'da College of Preparation Courses dersleri kapsamında verilir.

Üniversiteye hazırlık kursları kapsamında, yazma, sunma ve kısa konuşma deneyimi kazanan öğrencilerin üniversite hayatı boyunca pasif özne olması yerine aktif özne olmasını sağlayacak önemli bir temel kazandırılır.  

Ters yüz eğitim, 'Flipped based learning' olarak bilinen eğitim modelini uygulayan üniversitelerde öğrencilerin yumuşak beceri 'soft-skills' denilen temel yazma, sorma ve sunma deneyimlerini ilerletmesi mümkün olabilir.  Ancak bunun mümkün olması için, öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısının Avrupa Birliği kapsamında Bologna kriterlerine uygun olacak şekilde sayı ve nitelik olarak çok olması gerekir.  Diğer bir anlamda, sınıfta öğrenci sayısının az olması gerekir ancak bu şekilde öğrenci merkezli yumuşak beceri odaklı ve araştırmaya kilitlenmiş eğitim verilebilir.

Genel olarak seçmeli ders veren bir akademisyen olarak bu açıdan şanslı sayılabilirim çünkü bu şekilde ders vermiş olduğum bazı bölümlerde öğrenci sayısı ortalama 10 seviyesinde kaldı, fakat bu dersleri verdiğim süreçte, kullandığım sınıfta zorunlu ders olduğu için çıkan öğrenci sayısı yaklaşık 200 kadardı.

Kalabalık sınıflarda eğitim vermek kadar eğitim almakta öğrencilerin ve öğretim üyesinin interaktif eğitim sisteminde iletişimli öğrenme yapmasını mümkün kılamaz.

Genel olarak, yazma deneyimi, toplum önünde sunma becerisi olarak bilinen yumuşak güç sermayesinin birikimi ancak seyreltilmiş sınıflarda veya sınıf sayısının azaltılmasını mümkün kılacak zorunlu ders düzeni yerine tamamen seçmeli ders sisteminin ağırlıklı olacağı bir modelle mümkün olabilir.

Ali Osman ÖNCEL I Dünya Çevre Günü Konuşması

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ - İnsanca ve Uygarca bir Çevrede Yaşama Hakkımızı Savunalım.

• Gayrimenkul Risklerden Birisi Olan ZEMİN SIVILAŞMASI'na Bağlı Olara Binaların Batma, Çökme ve Devrilme Riskinin Olmasıdır. Gayrimenkul Risk Danışmanı Sıvılaşma Riski Olmayan Yerlere Yatırım Yapmanıza Yardımcı Olur. Gayrimenkul Jeofizik Zemin Ölçümleri Eurocode Standartlarında Yapıldığında Zeminin Sıvılaşma Risk Durumu Hakkında Kesin Bilgi Verir.
• Zemin Tetiklenir ve Yıkım Şiddeti Yükselir. Kısaca, Gayrimenkul Risk Danışmanlığı Almadan Gayrimenkule Yapılacak Yatırımlar Telafisi Mümkün Olmayacak Şekilde Riski Yükseltebilir. Bu Nedenle, Gayrimenkul Jeofizik Ölçmelerle, "Heyelan Tehlikesi Araştırma" Raporuna Bakılması Gerekir. Heyelan Tehlikesinin Yokluğu Ancak Detay Jeofizik Yansıma Sismolojisi İle Anlaşılabilir.
• Gayrimenkul Almaya Karar Vermeden Önce, Sağlam Nitelikli Zemin Üzerinde Yapıldığından Emin Olmak İçin Gayrimenkul Risk Danışmanlığı Hizmeti Aldınız mı? Gayrimenkul Jeofizik Ölçümleri Nasıl Çıktı?