Monday, June 12, 2023

Zemine Bağlı Deprem Riski

TAMAMINI OKU
6 Şubat 2023 Türkiye depremlerinde ortaya çıkan yıkımın altında, jeofizik direnç aranmadan yapısal direncin olamayacağı gerçeğidir. Makalede, yapısal deprem riskinin azaltılmasında jeofizik gerçekliğin etkisi tartışılıyor. 

Türkiye deprem bakımından riskli bir coğrafyada yer almaktadır. Arap levhasının Anadolu levhasını güneyden hareket ederek sürekli belirli hızlarla sıkıştırması nedeniyle ülkemizde 3 önemli ana fay hattı bulunmaktadır: Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı. Bu nedenle ülkemizde inşaat sektöründe çalışan her bireyin ve ilgili deprem yönetmeliklerini düzenleyen kurumların deprem riskini her zaman göz önünde bulundurarak bilinçli bir yaklaşım içinde olması; deprem esnasında yapılması gerekenler, deprem öncesinde alınabilecek önlemler, konut satın alırken ya da kiralarken dikkat edilmesi gerekenler konusunda vatandaşların bilinçlendirilmesi; olası bir depremde en çok insanın etkileneceği yapılar olan hastanelerde çalışan sağlık personellerinin, hekimlerin, hastane yöneticilerinin depremin risklerinin ve bu riskleri azaltmaya yönelik alınabilecek önlemlerin farkında olması ve bu farkındalığa uygun davranış geliştirmesi oldukça önem arz etmektedir.



Deprem Riski İle Karşı Karşıya


TAMAMINI OKU
Depremler, dünya üzerinde yüzyıllar boyunca meydana gelmiş ve gelmeye devam etmekte olan doğa kökenli afetlerdir. Depremlerin temel sebebi, yerin dış çekirdeğinde ki yüksek sıcaklığa bağlı olarak malzemelerin yükselmesi ve yerin astenosfer tabakasında alttan gelen ve yükselen sıcaklığın etkisiyle konveksiyonel hareketler ile malzemelerin yatay ve düşey yönde taşınması sonucu yer kabuğundaki tektonik levhaların birbirine göre yatay ve düşey yönde harekete zorlanırken sürtünmesi ve kaymasıdır. Levhaların hareketleri faylarda enerji birikmesine neden olur. Bu enerji eşik seviyeye ulaştığı veya sismojenik kabukta biriken enerji, kabuk direncini yenecek büyüklüğe ulaştığı zaman aniden serbest kalır ve deprem meydana gelir. Serbest kalan enerji, yer kabuğundan yayılarak yeryüzünün yakın ve uzak olan her bir noktasına sismik dalgaları oluşturarak yayılır ve bu dalgalar mesafeye ve zeminin jeofizik direnç durumuna bağlı olarak maksimum yer ivmesi büyüklüğüne bağlı olarak farklı şiddetlerde sarsıntı olarak hissedilir. Depremlerin büyüklüğü, Richter ölçeği veya Moment Magnitude ölçeği gibi ölçümlerle belirlenir. Büyüklük, deprem sırasında serbest kalan enerji miktarına bağlıdır. Büyük depremler, genellikle daha şiddetli sarsıntılara ve insanların yaşadığı alanlara yakınsa daha büyük hasarlara yol açmaktadır. Depremler, dünyanın her yerinde aynı şiddette meydana gelmez veya yıkıma neden olmaz, bazı bölgeler deprem riskinin daha yüksek olduğu aktif fay hatları üzerinde yer alır. Yine aynı şekilde ülkemiz de bu bölgeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle deprem riskinin yüksek olduğu illerimizde depreme karşı kentsel iyileştirme yönetimi ve deprem hazırlığı oldukça önem arz etmektedir. Bu kapsamda yapılabilecek çalışmalar öncelikle binaların depreme hazırlıklı olmasını içerir. Özellikle hastane binalarının depreme dayanıklı olması ve sonrasında hizmete devam edebilmesi hayati önem taşımaktadır. Deprem sonrasında insanların en çok gideceği yerlerden birisi olan hastaneler aynı zamanda depremzede insanlara kalacak yer de olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı hastanelerde deprem riskinin azaltılması çalışmaları hafife alınmamalıdır. Ayrıca deprem konusunda toplumun bilinçlenmesi, depremin tehlikesinin ve sonuçlarının anlaşılması gerekmektedir. Bu nedenle, toplum olarak deprem hazırlığına önem vermeli ve sürekli olarak güncel bilgilere erişerek deprem riskine karşı hazırlıklı olmalıyız.

Dünya Çevre Günü Toplantısı

 

Bilim insanları olarak ülkemizde deprem riskinin azaltılması için bulabildiğimiz her platformda önerilerimizi sunuyoruz fakat önerilerin uygulamaya geçmesi süreçlerinde tıkanmalar yaşanıyor.

Dünya Çevre Günü toplantılarına çok defa katıldım ve oldukça keyif aldım.  Katılanların sayısı fazla olmasa bile katılan insanların nitelikli olması oldukça mutluluk vericiydi.  2015 toplantısı BAÜ'de yapılacaktı ve daha önce BAÜ'ye hiç gitmemiştim.  Gerçekten konumu harika bir yerdi ve devlet üniversitelerinden farklı bir ortam sağladıklarını fark ettim.
Toplantıya giderken yanımda sunumumu taşıdığım flash bellek kaybolmuştu ve bu nedenle internet ortamına gelmeden önce yüklediğim sunumu indirerek toplantıyı tamamladım.  Katılım sağlayanlar arasında, İstanbul Valiliği AFAD'dan sorumlu Vali yardımcısı vardı ve sonuna kadar dikkatle dinlemesi ilgimi çekti.  Çünkü genellikle yönetim pozisyonunda ki kişilerin toplantı sonuna kadar dinleyici kalarak dinlemesine alışık olmaması şaşkınlık nedeni olabilir.  Tanıştığım diğer bir kişide Osmanlı Hanedanından yaşayan bir Osmanlı Şehzadesiydi.  Toplantı ile ilgili kısa bir video'yu aşağıda yükledim.